Terör Ve Şiddetin Meşruiyeti Yoktur.

Hazım Koral

14-12-2016 10:00

Terör kelimesi Latince kökenlidir. İnsanlarda dehşet, korku ve panik oluşturacak nitelikte toplu cinayetlerin işlenmesine sebep olmak bir "terör" eylemidir. Elbette ki, tarih boyu bu tür olaylar yaşlı dünyamızda vuku bulmuştur. Özellikle barut ve benzeri patlayıcılar icad edildikten sonra terör olayları daha da yaygınlaşmıştır. Dünyada hiçbir ülke terörü yasal bir hak olararak görmemektedir. Ancak buna rağmen birçok ülke bir devlet politikası olarak terörü el altından desteklemektedir. Bazı ülkeler ise gerek kendi vatandaşlarına ve gerekse başka ülkelerin halklarına yönelik "devlet terörü" uygulamaktadır. Terör kimden gelirse ve kime yönelik olursa olsun insanlık dışı bir şiddet eylemidir ve hiçbir meşruiyeti yoktur. Terör her şeyden önce bir insanlık suçudur.

Terörü aleni olarak destekleyen ABD ve Siyonist İsrail'dir. İngiltere, Fransa ve Almanya da zaman zaman terörü destekleyen ülkeler olarak anılmaktadır. Asıl olarak, suçlu olan kesim bu işe teşne ve mütemayil olanlardır. Bunlar genel olarak Batılı emperyalist ülkeler tarafından piyon olarak kullanılmaktadır. Terör elbette ki, bir amaç ve bir hedef uğruna yapılmaktadır. Ancak terörle hedef ve amaca ulaşılamamaktadır. Bunun dünyada hiçbir örneği yoktur. Velev ki amaca ulaşılmış olsa da, terör insanlık dışı bir yöntem olduğu için hiçbir meşruiyeti yoktur. Bu yöntem kanibal olarak bilinen, yani kendi türünü yiyen yaratıklara özgü bir davranış olsagerek.

Düşnebiliyor musunuz, hiçbir suçu olmayan insanlar bir terör eylemi ile katlediliyor. Bunun hiçbir izah tarzı olamaz. Sizin o insandan ne alıp veremediğiniz var? Bu bir canavarlık değil de nedir? İntihar saldırısını yapan o teröristin nüfus cüzdanındaki din hanesine bakın, büyük olasılıkla "İslâm" yazıyordur. Peki bu İslâm dinin Kutsal kitabı Kûr'ân-ı Kerim'de, "Taammüden bir insanı öldüren, bütün insanlığı öldürmüş gibidir." (Maide:32) "Kasten bir insanı öldürenin yeri ebedi cehennemdir." (Nisa:93) diye yazmıyor mu? Bu işi yapanlar nasıl olur da dinin hükümlerine karşı böylesine bigâne kalabilir? Bu konuda anne-babaların ve eğitim kurumlarının hiç mi suçu yoktur? Kanaatimizce suçun büyüğü bu iki etkendedir. Ebeveyn ve okul, daha küçük yaşlarda çocuklara Allah Teâlâ'dan haşyet duymayı ve insan sevgisini aşılamıyorsa suçun büyüğü onlardadır. Atalarımız boşuna dememiş: "Kork Allah'tan korkmayandan." Allah'a karşı haşyet duygusu taşımayan, Allah'tan kormayan kimselerden her türlü kötülük beklenir. Zira bu gibilerin ahiret, hesap ve cehennem gibi bir inançları yoktur. Bunların fıtratlarında olan insan sevgisinden yana da bir eser kalmamıştır. Bunlar hastlıklı ruh hâlleriyle tamamen piskopatlaşmışlardır. Bunlar adeta mutasyona uğramış sadist yaratıklardır. Görüldükleri yerde itlaf edilmeliler. İdam cezası kesinlikle geri gelmelidir. "Kısasta hayat vardır." (Bakara:179) Kısas hayatı teminat altına alır.

İnsan nasıl aldanıp da böylesi insanlık dışı bir işe teşne hâle getirilebiliyor? İnsanın aklı hafsalası almıyor adeta! Bazı insanlar vardır bırakın herhangibir canlıya zarar vermeyi, içindeki merhamet duygusundan dolayı yeşil bir yaprağı bile dalından koparamaz. Ama öbür taraftan zahiren bakıldığında insan olarak gördüğünüz kişi aslında bir canavara dönüşmüştür, ancak farkına varılamaz. "Homo homini lupus" (İnsan, insanın kurdudur) diyen meşhur filozof Thomas Hobbes'in sözü bu noktada adeta gediğe oturmaktadır. Oysa insan insanın cenneti olmalıydı. İnsan insanın kolundan tutunca onu felakete değil, cennete götürmeli. Allah için birbirlerini sevmeyen insanlar, şeytan adına birbirlerine husumet beslemekte, birbirlerinin kuyusunu kalmaktadırlar.

Merhum Mehmet Akif Ersoy diyor ki: "Ne irfandır veren ahlâka yükseklik ve vicdandır. Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır. Yüreklerden silinmiş farz edilsin havfı Yezdan'ın, ne irfanın tesiri kalır ne vicdanın. Hayat artık behimidir (hayvanîdir), hayır ondan da aşağıdır." Şairimizin ifadesiyle Allah korkusunu yitiren insanın hayvandan da aşağı bir dereceye düşüp canavara dönüşmesiyle, en acımasız yöntemle insan kardeşini paramparça yapabiliyor. Kendisini de patlatarak onu yüzlerce parçaya bölebiliyor. Eline hiçbir şey geçmeden kendi hayatını da sonlandırıyor. Bu kişiyi ise ahirette korkunç azaplarıyla ebedi cehennem bekliyor. "O gün cehennemin önüne getirildiğinde canhıraş feryatlar ona fayda vermeyecektir. Ölümü isteyecektir ama ölmeyecek, sürekli azap görecektir." (İbrahim:17

"Onların, cehennem ateşinin üzerinde durduruldukları zaman; (Ne olurdu dünyaya döndürülseydik, Rabbimizin ayetlerini yalanlamasaydık da mü'minlerden olsaydık) dediklerini bir görsen!" (En'âm:27)

"Şüphesiz ki, ayetlerimizi inkâr eden kâfirleri biz yarın bir ateşe atacağız. Derileri yandıkça ve azabın en ağırını tattıkça, kendilerine yeni deriler vereceğiz..." (Nisa:56) "O gün cehennemlikler 'ya Rabbi şu kişilere uyduk, onlar bizi saptırdı' diye mazeret uyduracaklar ama mazeretleri geçerli olmayacak." (A'raf:38)

Bu hakikatler zamanında ve yerinde aktarılmalıydı. Bunlar anne - babalar tarafından ve okullarda anlatılmalıydı. İnsan haklarına ve tüm canlılara saygılı bir nesil nasıl yetiştirilir? Merhametli ve erdemli bir nesil nasıl yetiştirilir? Ümmet olarak öncelikli ödevimiz buydu, bunun uğraş ve çabasını vermeliydik. Hiç kimse kusura bakmasın ve kendisini muaf tutmaya çalışmasın; toplum olarak, ümmet olarak terör bizim ayıbımız. Öncelikle nerede hata yaptık bunu kendimize soralım. Hiç kimse gücenmesin, 95 yıllık ırkçı politikalar bizi bu hâle getirdi. Siz dağlara taşlara, "Ne Mutlu Türk'üm Diyene" yazarsanız, ana dillerini yasaklarsanız ve 95 yıllık yanlış politikalarınızla o bölgeyi kalkınma ve bayındırlık hizmetlerinden mahrum bırakırsanız, sonuç kaçınılmaz olarak buraya varır. Elbette ki hiçbir gerekçe terör için mazeret olamaz. Hiçbir gerekçe terörü meşru kılamaz. İşin bu noktaya varacağının hesabı yapılmalıydı. Sabah akşam teröre lânet okunacağına, "terör nasıl kurutulur?" onun hesabı yapılmalı.

Çok açık bir biçimde (Müslüman halkımızın duygularına tercüman olarak) ifade etmiş oluyoruz ki, terörün panzehiri İslâm Birliği projesidir. Bu proje her şeyden önce Müslüman halklar arasındaki suni sınırların kaldırılmasına matuftur. İslâm'ın evrensel yasaları mütekabiliyet esasına dayalı olarak ve hukukun üstünlüğünü esas alarak bütün halkların eşit koşullar altında yönetilmelerini ön görür. İslâm, hiçbir ayırım gözetmeden Müslüman coğrafyalarının en ücra köşesine kadar, başta sağlık ve eğitim olmak üzere her türlü bayındırlık hizmetinin götürülmesini hedefler. İslâmî yönetim anlayışında hiçbir ayrımcılığa yer yoktur. İslâm, gelir dağılımındaki adil paylaşım kriterleriyle sınıfsal farklılıkları ortadan kaldırmayı amaçlar. Zekâtla, infakla, humusla ve sosyal paylaşım anlayışıyla fakir - zengin arasındaki uçurumu ortadan kaldırmayı hedefler. İslâm, faşizmin düşmanıdır, bütün Müslüman ulusları bir tek bayrak altında toplamayı amaçlar. Sevgili Peygamberimiz buyuruyor ki: "Arabın Acem'e, Acem'in Araba üstünlüğü yoktur. Üstünlük takva iledir. Kavmiyetçilik adına savaşan bizden değildir." Bu gerçekten yola çıkarak M. A. Ersoy, "Küfrolur başka değil kavmini sürmek ileri" diye buyurmaktadır. Başka yollardan medet ummak beyhudedir. Gelin bu terör belasını İslâm'la bitirelim. Çünkü az önce ifade ettiğimiz gibi, "terörün panzehiri İslâm'dır.

Bölücü terör örgütü yeni sınırlar oluşturup, ulus devleti kurmak amacıyla Türkiye Cumhuriyeti'nden toprak istiyor. Biz ise mevcut ulus devletlerin sınırlarını kaldırıp ırkçılık temeline dayalı bölünmüşlüğümüze son vermek için İslâm Birliği'ni hedefliyoruz. İslâm Birliği bünyesinde federatif - bölgesel yönetimlere elbette yer verilecektir ancak bölünmüşlüğe asla. Tek Devlet, tek ordu, tek para birimi şiarımızdır. Mütekabiliyet esasına dayalı olarak Kürdistan, İslâm Birliği bünyesinde diğer uluslar gibi en saygın olan yerini alacaktır. Bunun teminatı ırkçı rejimler ve saltanat sistemleri değil, İslâm Nizamı'dır. Selâm olsun hakka tabi olanlara. Lânet olsun teröre ve teröre zemin hazırlayanlara...

 

 

DİĞER YAZILARI Nedir Bu İran Düşmanlığınız? 01-01-1970 03:00 Yenileceksiniz Ve Cehenneme Sürüleceksiniz 01-01-1970 03:00 İslam Birliği Ve Şirk... 01-01-1970 03:00 İslâm Devrimi Ve Düşündürdükleri... 01-01-1970 03:00 Siyonist Çetenin İşgal Ve Tahakküm Alanı... 01-01-1970 03:00 BM Değil Ümmet Olarak Biz Suçluyuz... 01-01-1970 03:00 Hamas'ın Esirlere Yaptığı Muamele Peygamber Ahlakıdır... 01-01-1970 03:00 Canavar Siyonizm ve Canavar Batı Rejimleri 01-01-1970 03:00 Gazze'ye Sağır Olmak Katliama Ortak Olmaktır 01-01-1970 03:00 Mescid-i Aksa Tufanı... 01-01-1970 03:00 İmanımızı Gözden Geçirmek... 01-01-1970 03:00 Devlet Yapılanması Kapsamında ve Hayatın Her Alanında İslam Bir Paket Programdır... 01-01-1970 03:00 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı ve Bilmemiz Gerekenler... 01-01-1970 03:00 15 Temmuz Ve Hatırlattıkları... 01-01-1970 03:00 Kurbanın Hikmet Ve Felsefesi 01-01-1970 03:00 İmam Humeyni'yi Rahmetle Anmak... 01-01-1970 03:00 Seçim Tartışmaları ve Bizim Sorumluluğumuz... 01-01-1970 03:00 Seçimin Düşündürdükleri... 01-01-1970 03:00 Siyasi Sorumluluğumuz... 01-01-1970 03:00 Siyonist Çete Yine Şaşırtmadı... 01-01-1970 03:00 Oruç'un Fayda Ve Hikmetleri... 01-01-1970 03:00 Sigaranın Zararları 01-01-1970 03:00 Depremde Ölenlerin Katili Kim... 01-01-1970 03:00 Depremin Düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 ABD'nin Bitmeyen Entrikaları 01-01-1970 03:00 Hak Batıl Savaşında Kukla Charlie Hebdo ve Pİyon Rasmus Paludan... 01-01-1970 03:00 Charlie Hebro Çağdaş Kab Bin Eşref 01-01-1970 03:00 Çocuk Gelin Mevzusu... 01-01-1970 03:00 Terör Ve Kısas 01-01-1970 03:00 Atatürk'ün Son Meclis Konuşması İle İlgili Tartışmalar 01-01-1970 03:00 Aliya İzzetbegoviç'i Rahmetle Anmak... 01-01-1970 03:00 İran'da Yaşanan Olaylar ve Türkiye Kıyaslaması... 01-01-1970 03:00 T.C'nin Siyonist Çete İle İlişkileri 01-01-1970 03:00 Misyonumuz Evrensel Nitelikte Müesses Bir Nizam Kurmak Olmalı... 01-01-1970 03:00 Allah'a Koşunuz... 01-01-1970 03:00 Suriye ve Diğer Arap Ülkelerinin Filistin'e Bakışı... 01-01-1970 03:00 Takva Mücadeledir 01-01-1970 03:00 28 Şubat Darbesinin Hatırlattıkları.... 01-01-1970 03:00 Biz Neyin Derdindeyiz Suud Ve Avanesi Ne Yapıyor? 01-01-1970 03:00 Haya İmandandır... 01-01-1970 03:00 Merhamet İnsanın En Temel Hasleti Olmalı... 01-01-1970 03:00 Allah'a Koşunuz 01-01-1970 03:00 Azerbaycan ABD Ve Siyonist İsrail Kıskacında... 01-01-1970 03:00 Tarih Tekerrür Ediyor ve Taliban'lı Yeni Dönem 01-01-1970 03:00 Evlilikte Liyakat Ve Sadakat.. 01-01-1970 03:00 Bosna Savaşı ve Srebrenica Katliamı... 01-01-1970 03:00 Ey Allah'ın Kulları Kardeş Olunuz... 01-01-1970 03:00 Ateşkes Filistin'i Unutturmamalı... 01-01-1970 03:00 Sicili Bozuk Ve Küstah ABD 01-01-1970 03:00 Erbakan'ı Tanımak 01-01-1970 03:00 Tarım Ve Ekolojik Sorunlarımız 01-01-1970 03:00 Sürdürülebilir Aile Yuvasının Ön Şartı İyi Geçimdir.. 01-01-1970 03:00 Batıl Ehlinin İslâm'a Ve Peygamberimiz'e Olan Düşmanlığı... 01-01-1970 03:00 İftira Dezenformasyon Ve Tezvirat Olguları Üzerinden İran Düşmanlığı.. 01-01-1970 03:00 Kısasta Hayat Vardır 01-01-1970 03:00 Kerbelâ Kıyamını Anlamak... 01-01-1970 03:00 Istanbul Sözleşmesi Mi, İslam Sözleşmesi Mi.... 01-01-1970 03:00 Bir Hukuk Skandalı Ve 22 Yıllık Hasret... 01-01-1970 03:00 Aile Mahremiyeti Üzerine 01-01-1970 03:00 Dünya Kudüs Günü Ve Asıl Mesele 01-01-1970 03:00 Oruç Ve Nefs Tezkiyesi.. 01-01-1970 03:00 Koronavirüs (Kovid-19) Hakkında... 01-01-1970 03:00 Mayın Eşeği Olmamak 01-01-1970 03:00 İslâm Devriminin 41'nci Yılı Muhasebesi 01-01-1970 03:00 İran'ın Suriye'de Ne İşi Var? 01-01-1970 03:00 Kadına Şiddet Ve Evlilik Hayatını Bitiren Faktörler... 01-01-1970 03:00 Nikâh Akdi.. 01-01-1970 03:00 Evlilikte Liyakat Ve Sadakat.. 01-01-1970 03:00 Kadına Şiddet Ve Kadın Cinayetleri 01-01-1970 03:00 Önce Ahlâk Ve Maneviyat... 01-01-1970 03:00 Takva İslam’ı En İyi Şekilde Yaşamaktır 01-01-1970 03:00 Gürültü Kirliliği 01-01-1970 03:00 Ramazan Ayı Ve Oruç 01-01-1970 03:00 Tesettürün Cılkının Çıkarılması Ve Müstehcenliğin Yaygınlaşması Üzerine... 01-01-1970 03:00 Şer Ekseni 01-01-1970 03:00 İslâm Devrimi’nin 40. Yılı 01-01-1970 03:00 Nikâhta Keramet Vardır 01-01-1970 03:00 Uygurlu Müslüman Türklere Uygulanan Çin Zulmü 01-01-1970 03:00 Evliliğe Giden Yolda Kıskançlık... 01-01-1970 03:00 Unutulan Vecibe Emr-İ Maruf -Nehyi Münker Ve Nasihat.. 01-01-1970 03:00 Akraba Ve Komşuluk İlişkileri 01-01-1970 03:00 Art Niyet - Suizan Veya Önyargı 01-01-1970 03:00 Emin, Güvenilir Ve Nezaket Sahibi Olmak 01-01-1970 03:00 Gelin Ve Damat Mevzusu 01-01-1970 03:00 Yarınlar Bizim 01-01-1970 03:00 Siyonistlerin Kuklası Küstah Trump 01-01-1970 03:00 Evlilik Oyunu (!) 01-01-1970 03:00 Geçimsizlik Ve Boşanma Hadiseleri 01-01-1970 03:00 Anlamlı Ve Bir O Kadarda Stratejik Ziyaret... 01-01-1970 03:00 Evlilik Huzurun Teminatıdır… 01-01-1970 03:00 Evlilik İçin Mümeyyiz Olmak… 01-01-1970 03:00 Medeniyetimiz Ve Ufak Ayrıntılar 01-01-1970 03:00 Eşler Arasındaki Kıskançlık Ve Duygu Kontrolü... 01-01-1970 03:00 Sevgi Ve Aşk Üzerine Kısa Bir Analiz.... 01-01-1970 03:00 Farkındalık... 01-01-1970 03:00 Mesuliyet Hissi Ve Merhamet Duygusu.. 01-01-1970 03:00 İnsanı Ve Misyonunu Tanımak. 01-01-1970 03:00 Fethullah Gülen’in İnanç Ve Psikolojisi... 01-01-1970 03:00 Kerbelâ’da Âşura Öncesi 01-01-1970 03:00 Azmettirici ABD Tetikçi FETÖ Destekçi NATO 01-01-1970 03:00 İşgalci Siyonist İsrail İle Anlaşmaya Hayır.. 01-01-1970 03:00 Kanlı Darbe Girişimine Bir Başka Açıdan Bakış... 01-01-1970 03:00 Kanlı Darbe Girişimi Hangi Amaca Matuf.. 01-01-1970 03:00 Sıbgatullah; Allah'ın Boyası.. 01-01-1970 03:00 Ramazan Ve Oruç 01-01-1970 03:00 İkra 01-01-1970 03:00 Önce Ahlâk Ve Manevîyat 01-01-1970 03:00 Edep 01-01-1970 03:00 Erbain Yürüyüşü 01-01-1970 03:00 Kerbelâ’yi Anmak Bidat Mi? 01-01-1970 03:00 Kûr’ân Ve İmâm Hüseyin 01-01-1970 03:00 Üst Kimlik Manifestomuz.. 01-01-1970 03:00 Teberrâ Ve Tevellâ 01-01-1970 03:00 Uhuvvet Ve Tasavvuf 01-01-1970 03:00 Ümmet Birlikteliğinin Önündeki Engeller 01-01-1970 03:00 Diyalog Ve Uhuvvet'in Ön Şartları… 01-01-1970 03:00 Tekfircilik Hastalığı (2) 01-01-1970 03:00 Tekfircilik Hastalığı -1- 01-01-1970 03:00 Tevhid Selâm Terör Örgütü Mü? 01-01-1970 03:00