DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Hazım Koral
Hazım Koral
Giriş Tarihi : 13-10-2021 16:59

Azerbaycan ABD Ve Siyonist İsrail Kıskacında...

Büyük şeytan ABD'nin en dikkat çekici entrikalarından biri tahakkümü altına aldığı ülkeyi bir şekilde Siyonist İsrail'in dümen suyuna sokmaktır. Bunu hemen hemen hegemonya altına aldığı bütün ülkelere uygulamaktadır. Zira ABD ve Siyonist çete öylesine bir ittifak içerisindeler ki, bu iki şer güç adeta "ete kemiğe bürünüp yek vücut olmuş" durumda. Farkındaysanız iktidara gelen her ABD başkanı ilk kamuoyuna hitabetinde İsrail çetesi ile ilişkilerinden ve İsrail'in güvenlik sorumluluğunu yüklenmiş olmalarından söz etmektedir. İsrail denilen işgal çetesi zaten ABD'nin ileri karakoludur.

Ticarî ve ekonomi ile ilgili konularda İsrail ABD'nin okyanus ötesi mümessilidir. Türkiye'den bir örnek verecek olursak, ABD'den almış olduğumuz F-16 savaş uçaklarının ve yine ABD'den aldığımız tankların bakım-onarım ve revizyonları ısrarla İsrail çetesine ihale ettirilmişti. Hatta askerî mühimmat üzerine birçok yedek parça tedariki yine işgalci İsrail'den temin ettirilmektedir. ABD her nüfusu altına aldığı ülkeyi Siyonist çetenin vargeline sokmaktadır. Bunu biz Azerbaycan üzerinde de çok bariz bir şekilde görmekteyiz. Azerbaycan SSCB tasallutundan kurtulur kurtulmaz büyük şeytan ABD'nin kıskacına takılmış oldu. Yani bir şeytandan kurtulup diğer şeytanın kucağına oturdu.

ABD bunu fırsata dönüştürüp baş düşmanı olan İran'a yönelik şeytanî plânları için hemen apar topar Siyonist çeteyi de Azerbaycan ile müttefik/dost yapmış oldu. Başta petrol olmak üzere birçok ürün üzerinden ticarî ilişkiler geliştirildi. Elbette ki iş bununla da bitmiyordu. ABD Azerbaycan'a silah satarken bir kısmını da Siyonist çeteden almasını salık vermişti. Aslında bu bir tavsiye değildi, oluşturulan üçlü konsorsiyumun gereği olarak cebrî bir durumdu. İlişkilerin İlham Aliyev'in de ifade ettiği gibi buzdağı metaforuna uygun bir şekilde geliştiği için artık Siyonist çete Azerbaycan topraklarında askerî üs konuşlanmasına girişmesi de doğal bir durumdu. Bu konuşlanma süreci aslında Haydar Aliyev döneminde başlamıştı.

Elbette ki amaç ABD ile ortak düşman İran'ı Kuzey cenahtan muhasara altına almak ve sınırdan sızdırılacak ajanlarla İran topraklarında suikastlar yapmak. Nitekim birçok İranlı bilim adamına yönelik suikastlar bu yöntemle gerçekleştirildiği gün yüzüne çıkmıştı. Yine keşif uçuşları yapan İHA'ların düşürülmesiyle varılan tespitlerde bunların İsrail yapımı olduğu ortaya çıktı. Bu konu Kudüs TV'nin yapmış olduğu "Gündem Özel" programında gündeme getirilmiş ve İran Devrim Muhafızları Ordusu komutanlarından General Mansur Hakikatpur ile yapılan Skype bağlantısında detaylı bir şekilde bilgi aktarımında bulunulmuştu. Bu konuda İran Genel Kurmay Başkanı eşliğinde Azerbaycan'a gidip mevkidaşları ve bizzat İlham Aliyev ile görüşüp rahatsızlık dile getirilmiş ve bunun üzerine Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Azerbaycan Genel Kurmay Başkanı özgür dileyip bu görüşmenin akabinde Azerbaycan Genel Kurmay Başkanı ve bir askerî heyet İran'a iadeyi ziyaret yapmış...

General Mansur Hakikatpur Birinci Karabağ Savaşı esnasında yaşadıkları bir anısını Kudüs TV Gündem Özel programına Skype ile bağlanarak o günkü anılarını şöyle aktarıyor: "Azerbaycan toprakları olan Karabağ Ermeniler tarafından işgal edildiğinde, dönemin devlet başkanı Haydar Aliyev'in İran'dan yardım istemesi üzerine, İran İslam Cumhuriyeti Azerbaycan topraklarının işgalden kurtarılmasına yardımcı olmak üzere devrim muhafızlarından oluşan savaş tecrübesi yüksek komutanlarını Azerbaycan'a göndermişti.

Bu komutanlardan biri de bendim. Biz şimdiki Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kani ile Azerî kardeşlerimize ne tür yardımda bulunabiliriz diye çatışma bölgesine gittik. Güvenli olmadığı gerekçesi ile bizim ön cepheye gitmemizi istemediler. Biz ısrar edince bize tahsis edilen jip ile ateş hattına yakın bir yere gittik, heyecan içerisinde Azerbaycan askerlerinin kaçmakta olduklarını gördük. Sebebini sorduğumuzda tanklarla üzerlerine gelindiği söylendi. Bunun üzerine biz az daha ilerledik ve vadinin arkasından hoparlörlerle yüksek desibelde tank seslerinin çıkarıldığına tanık olduk. Azerî askerlerin savaş kabiliyeti yok gibiydi. Oluşturduğumuz askerî ekipmanlarla bir müddet onlara savaş eğitimi ile birlikte din ve ahlâk dersleri de verdik. Askerler manevî boşluk içerisindeydiler. Kısa sürede Kûr'ân okumaya ve namaz kılmaya başlayanlar oldu. Namaz kılan askerleri gören Azerbaycanlı bazı komutanların bu durumdan rahatsız olduğuna tanık olduk. Bunlara komünist rejim öylesine dinsizliği aşılamış ki, Müslüman olduklarını dile getiremiyorlardı. O dönemde dikkatimizi çeken bir başka husus oldu. Türkiye'den gelen subay ve askerî personeli karargâhta görüyorduk. Bundan çok memnunduk ve diyaloglarımız olmuştu. Ancak asıl ifade etmek istediğim aynı karargâhta İsrailli subayların varlığına da tanık olduk. Bundan son derece rahatsız olmuştuk. Biz bu rahatsızlığımızı Azerbaycanlı askerî yetkililere bildirdik. Onlar umursamayıp aksine bize soğuk davranmaya başladılar. Biz işgalci katil çete ile aynı çatı altında duramazdık. Bu durum bizi son derece rahatsız etti. Oysa biz her türlü askerî imkânlarımızla Azerbaycan askerlerini eğitip donatıyorduk. Kendi kışlalarımızdan yüklü silahlar getirtmiştik. Askerlerin morali yükselmiş savaş kabiliyetlerini arttırmış ve tam donanımlı muharip güç olmuşlardı. Bizim kontrolümüzdeki bölgede ilerlemeler kaydediyorduk. Ancak düşmana sürekli zayiat verdirdiğimiz esnada geri çekilmemizi söylediler. Haydar Aliyev Ebulfazl Elçibey'i devirmiş kendi sistemini, kendi rejimini oturtmaya çalışıyordu.

Ne yazık ki Haydar Aliyev kendi siyasî ikbali uğruna savaşmaktan vazgeçip başta Şuşa kenti olmak üzere Karabağ'ı direnmeden Ermenistan'a teslim etmiş oldu. Biz ise İran olarak kardeşlik ve dayanışma duygusuyla hareket edip sınır bölgemizde 150 bin insanın barınabileceği çadırkent kurup uzun süre bu savaş mağduru insanlara barınma ve gıda yardımında bulunduk. Aynı dönemde Afganistan'a da gıda yardımında bulunuyorduk. Kısacası Birinci Karabağ Savaşı'nda da kardeş Azerbaycan'a bir hayli yardımlarımız oldu. Ancak baba ve oğul Aliyevler devrim ihracı endişesiyle bize hep mesafeli oldular. Ama öte yandan ABD ve İsrail ile çok derin ilişkiler geliştirdiler. Bir başka üzüldüğüm husus biz bütün bu hakşinasça yaptığımız yardımlar karşısında bir takım çevreler bizim Ermenistan'a yardım ettiğimizi iddia ettiler. Biz işgal öncesi Ermenistan ile ticarî ilişkilerimiz vardı. En son şeker satışımız söz konusuydu. Savaş patlak verince bizzat Rehberimiz İmâm Ali Hameneî bu satışı durdurdu ve satışın caiz olmadığına dair fetva yayınladı. Şeker satmaktan vazgeçtiğimiz bir ülkeye nasıl silah satarız? Bu mümkün mü? İslâmî rejimi töhmet altında bulundurmak için bize böylesi iftiralarda bulundular ne yazık ki. Rejimle bir takım hususlarda farklı görüşlere sahip olsak da Azerbaycan halkı bizim kardeşimizdir. Biz kardeşlerimize nasıl ihanet ederiz? Bu aynı zamanda Allah Teâlâ'ya ve yüce dinimiz İslâm'a ihanettir."

General Mansur Hakikatpur'un açıklamaları bir hayli dikkat çekici ve kayda değer bilgilerdi. Biz kısaca aktarmış olduk. Bizim bu satırlarda ifade etmek istediğimiz asıl olarak ABD hiçbir zaman Müslüman ülkelerle eşit koşullarda mütekabiliyet esasına dayalı bir ilişki içerisine girmemiş aksine hegemonyacı bir tutum izlemiştir. Kaba tabirle ağa - ırgat ilişkisi. Bir de bu tutumunun yanısıra nüfusunun etki alanına Siyonist İsrail çetesini de eklemlemiş. Azerbaycan bu kulvarda Filistin işgalcisi İsrail ile öylesine bir boyutta ittifak oluşturmuş ki, İsrail'in Türkiye ile de daha ileri boyutlarda ilişki geliştirmesi için arabuluculuk teklifinde bulunmaktadır. Teklifi bu zeminde de bırakmayıp daha kalıcı ve daha ileri boyutlara taşımak için üçlü konsorsiyumun dayatmasında bulunacak kadar alçakça bir tutum sergilemiştir. Azerbaycan hükümeti böylesine sinsi plânlar için kullanılmak istenmektedir. Zira bu üçlü ittifak plânı İran'a karşı askerî parkta dönüştürülecek bir düşünceyi taşımaktadır. Asıl amaçları da bu zaten. Büyük şeytan ABD bir zamanlar Saddam'ı ileri sürerek 8 yıllık tahmili savaşla yıkamadığı İran'ı Azerbaycan, Türkiye ve Siyonist İsrail ile yıkmak istemektedir. Bu plânın bizzat Reuters Haber Ajansı tarafından gündeme getirildiğini biliyor muydunuz? Üçlü konsorsiyuma biçilen görev bu.

Neymiş efendim 10 milyonluk Azerbaycan 35 milyonluk Azerî kardeşlerini İran'daki şeriat rejiminden kurtarıp Kuzey İran topraklarını Azerbaycan'a katacaklarmış. Oysa asıl maksat Siyonizm'in "Nil'den Hazar'a kadar" projesine hizmet etmektir. Henüz birinci aşamadaki "Nil'den Fırat'a kadar" projenin emeline ulaşamamışlarken ikinci aşama olan "Nil'den Hazar'a kadar" projeyi hayata geçirmek istiyorlar. Bu şeytanî emelleri uğruna Irak işgal edildi, ardından Suriye'de iç savaş çıkarılarak burasını da tarumar ettiler/mahvettiler.Şimdi sıra İran'da. Onu da Kuzey'den Azerbaycan kullanılarak ve Türkiye de bu işe dahil edilmek istenerek hâlletmek istiyorlar.

Maatteessüf ki, Türkiye'de malum cenah medyası ateşe körükle giderek Azerbaycan üzerinden İran düşmanlığını harlamaktadır. İran'ı Ermenistan'a yardım etmekle itham etmektedirler. Bunu yapanlar bilerek ve kasıtlı olarak Müslüman halkımızı İran İslâm Cumhuriyeti'ne karşı kin ve düşmanlığa tahrik etmektedirler. Allah Teâlâ biz Müslümanlara birlik olmayı emrederken şu alçakça tezvirat ve iftiralarda bulunanlara bakar mısınız? Siyonist İsrail ve büyük şeytan ABD kendi sinsi emelleri için bizi birbirimize düşürmek istiyor. Bunu da mı görmüyorsunuz?

NELER SÖYLENDİ?
@
Hazım Koral

Hazım Koral

DİĞER YAZILARI İslam Birliği Ve Şirk... İslâm Devrimi Ve Düşündürdükleri... Siyonist Çetenin İşgal Ve Tahakküm Alanı... BM Değil Ümmet Olarak Biz Suçluyuz... Hamas'ın Esirlere Yaptığı Muamele Peygamber Ahlakıdır... Canavar Siyonizm ve Canavar Batı Rejimleri Gazze'ye Sağır Olmak Katliama Ortak Olmaktır Mescid-i Aksa Tufanı... İmanımızı Gözden Geçirmek... Devlet Yapılanması Kapsamında ve Hayatın Her Alanında İslam Bir Paket Programdır... 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı ve Bilmemiz Gerekenler... 15 Temmuz Ve Hatırlattıkları... Kurbanın Hikmet Ve Felsefesi İmam Humeyni'yi Rahmetle Anmak... Seçim Tartışmaları ve Bizim Sorumluluğumuz... Seçimin Düşündürdükleri... Siyasi Sorumluluğumuz... Siyonist Çete Yine Şaşırtmadı... Oruç'un Fayda Ve Hikmetleri... Sigaranın Zararları Depremde Ölenlerin Katili Kim... Depremin Düşündürdükleri ABD'nin Bitmeyen Entrikaları Hak Batıl Savaşında Kukla Charlie Hebdo ve Pİyon Rasmus Paludan... Charlie Hebro Çağdaş Kab Bin Eşref Çocuk Gelin Mevzusu... Terör Ve Kısas Atatürk'ün Son Meclis Konuşması İle İlgili Tartışmalar Aliya İzzetbegoviç'i Rahmetle Anmak... İran'da Yaşanan Olaylar ve Türkiye Kıyaslaması... T.C'nin Siyonist Çete İle İlişkileri Misyonumuz Evrensel Nitelikte Müesses Bir Nizam Kurmak Olmalı... Allah'a Koşunuz... Suriye ve Diğer Arap Ülkelerinin Filistin'e Bakışı... Takva Mücadeledir 28 Şubat Darbesinin Hatırlattıkları.... Biz Neyin Derdindeyiz Suud Ve Avanesi Ne Yapıyor? Haya İmandandır... Merhamet İnsanın En Temel Hasleti Olmalı... Allah'a Koşunuz Tarih Tekerrür Ediyor ve Taliban'lı Yeni Dönem Evlilikte Liyakat Ve Sadakat.. Bosna Savaşı ve Srebrenica Katliamı... Ey Allah'ın Kulları Kardeş Olunuz... Ateşkes Filistin'i Unutturmamalı... Sicili Bozuk Ve Küstah ABD Erbakan'ı Tanımak Tarım Ve Ekolojik Sorunlarımız Sürdürülebilir Aile Yuvasının Ön Şartı İyi Geçimdir.. Batıl Ehlinin İslâm'a Ve Peygamberimiz'e Olan Düşmanlığı... İftira Dezenformasyon Ve Tezvirat Olguları Üzerinden İran Düşmanlığı.. Kısasta Hayat Vardır Kerbelâ Kıyamını Anlamak... Istanbul Sözleşmesi Mi, İslam Sözleşmesi Mi.... Bir Hukuk Skandalı Ve 22 Yıllık Hasret... Aile Mahremiyeti Üzerine Dünya Kudüs Günü Ve Asıl Mesele Oruç Ve Nefs Tezkiyesi.. Koronavirüs (Kovid-19) Hakkında... Mayın Eşeği Olmamak İslâm Devriminin 41'nci Yılı Muhasebesi İran'ın Suriye'de Ne İşi Var? Kadına Şiddet Ve Evlilik Hayatını Bitiren Faktörler... Nikâh Akdi.. Evlilikte Liyakat Ve Sadakat.. Kadına Şiddet Ve Kadın Cinayetleri Önce Ahlâk Ve Maneviyat... Takva İslam’ı En İyi Şekilde Yaşamaktır Gürültü Kirliliği Ramazan Ayı Ve Oruç Tesettürün Cılkının Çıkarılması Ve Müstehcenliğin Yaygınlaşması Üzerine... Şer Ekseni İslâm Devrimi’nin 40. Yılı Nikâhta Keramet Vardır Uygurlu Müslüman Türklere Uygulanan Çin Zulmü Evliliğe Giden Yolda Kıskançlık... Unutulan Vecibe Emr-İ Maruf -Nehyi Münker Ve Nasihat.. Akraba Ve Komşuluk İlişkileri Art Niyet - Suizan Veya Önyargı Emin, Güvenilir Ve Nezaket Sahibi Olmak Gelin Ve Damat Mevzusu Yarınlar Bizim Siyonistlerin Kuklası Küstah Trump Evlilik Oyunu (!) Geçimsizlik Ve Boşanma Hadiseleri Anlamlı Ve Bir O Kadarda Stratejik Ziyaret... Evlilik Huzurun Teminatıdır… Evlilik İçin Mümeyyiz Olmak… Medeniyetimiz Ve Ufak Ayrıntılar Eşler Arasındaki Kıskançlık Ve Duygu Kontrolü... Sevgi Ve Aşk Üzerine Kısa Bir Analiz.... Farkındalık... Mesuliyet Hissi Ve Merhamet Duygusu.. İnsanı Ve Misyonunu Tanımak. Terör Ve Şiddetin Meşruiyeti Yoktur. Fethullah Gülen’in İnanç Ve Psikolojisi... Kerbelâ’da Âşura Öncesi Azmettirici ABD Tetikçi FETÖ Destekçi NATO İşgalci Siyonist İsrail İle Anlaşmaya Hayır.. Kanlı Darbe Girişimine Bir Başka Açıdan Bakış... Kanlı Darbe Girişimi Hangi Amaca Matuf.. Sıbgatullah; Allah'ın Boyası.. Ramazan Ve Oruç İkra Önce Ahlâk Ve Manevîyat Edep Erbain Yürüyüşü Kerbelâ’yi Anmak Bidat Mi? Kûr’ân Ve İmâm Hüseyin Üst Kimlik Manifestomuz.. Teberrâ Ve Tevellâ Uhuvvet Ve Tasavvuf Ümmet Birlikteliğinin Önündeki Engeller Diyalog Ve Uhuvvet'in Ön Şartları… Tekfircilik Hastalığı (2) Tekfircilik Hastalığı -1- Tevhid Selâm Terör Örgütü Mü?
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA