İşgalci Siyonist İsrail İle Anlaşmaya Hayır..

Hazım Koral

31-08-2016 21:33

Bugünlerde görüntülü ve yazılı basında tanık olduğunuz üzere, Türkiye ile işgalci İsrail rejimi arasında varılan mutabakattan sıkça söz edilmektedir. Gizli kapılar ardında aylarca süren pazarlık ve müzakereler nihayet sonuçlandı. Gazeteler “Türkiye İle İsrail Anlaştı” manşetlerini atmakta ve televizyonlar da bu gelişmeyi haberlerine ve tartışma programlarına taşımaktadır.  Hükümet yanlısı medya bu anlaşmayı büyük bir başarı olarak pompalıyor. Kısacası, açık bir şekilde halkımız üzerine algı operasyonu yapılıyor. Oysa işgal rejimi İsrail ile (akidemiz açısından) uzlaşmamız mümkün değildir. İllegal Siyonist İsrail’in nasıl kan içici bir rejim olduğunu insanlarımız zaten biliyor. Bu habis rejim daha iki gün önce zeytin tarlalarını yakarak ve masum gencecik çocukları kurşunlara hedef alarak işgal ve katliama kesintisiz bir şekilde devam etmektedir.

Aslında bu anlaşmanın nihayete erdiği aylar önce hükümet sözcüsü Ömer Çelik’in “İsrail devleti bizim dostumuzdur” diyerek dile getirdiği talihsiz beyanatlarından belliydi. Bir müddet sonra ise bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “İsrail, bölgede Türkiye gibi bir ülkeye muhtaçtır. Bizim de İsrail’e ihtiyacımızın olduğunu kabul etmemiz lazım” diyerek açıklamalarda bulunması, Türkiye kamuoyuna, “Biz anlaştık, siz de kabul edin” demekten başka bir şey değildir. Gelinen noktaya baktığımızda başta Filistin halkına ait olan doğal gazın Avrupa’ya sevkiyatı ve diğer ticari anlaşmalar olmuş bitmiş bile. Kazanım olarak bunlar bize gösterilmeye çalışılmaktadır. Bir başka acı gerçek ise Türkiye ile işgal rejimi arasındaki ticaret Mavi Marmara katliamında bile akamete uğramamıştı. O gün, bugündür ticaret artarak devam ediyor. Açık bir şekilde ifade edecek olursak, bu anlaşmalarla Filistin halkı hiçbir şekilde soluklanmayacak. Filistin davasının kahraman bir gerillası olan Leyla Halid bu anlaşma için şu sitem dolu sözleri dile getiriyor: “Biz parmaklıklar arkasından ekmek istemiyoruz. Biz içerisinde bulunduğumuz parmaklıkların ve demir kafeslerin kırılmasını istiyoruz.”

Bakınız bu anlaşmadan sonra işgal rejimi yetkilileri ne diyor: “Gazze ambargosunu pazarlık konusu yapmadık.” Siyonist Başbakan Netanyahu Mavi Marmara şehitleri ailelerine verilecek olan 20 milyon dolar için alaycı bir tavır içerisinde, “Bu parayı tazminat olarak değil, bağış olarak vereceğiz” diyor. Ayrıca Netanyahu, “Gazze üzerinde tek otorite biziz”  beyanatında bulunuyor. Netanyahu demek istiyor ki, “Türkiye tarafından yapılacak havaalanı ve liman bizim kontrolümüzde olacaktır.” Gazze’ye giren gıda maddelerine bile kota koyan bu zalimler anlaşma ile insafa geldiklerini mi sanıyorsunuz?  Mazlum Gazze halkı Siyonist kan içiciler tarafından insanca yaşama hakkından mahrum bırakılmış durumdadır. Siyonist işgalci rejim keyfi olarak sürdürdüğü ambargolarla Gazze halkına hayatı çekilmez kılmaktadır. Bazen de olmadık bahanelerle Gazze halkını bombalamaktadır, kumsaldaki çocukları acımasızca katletmektedir…

Hiç kuşkusuz insanlık tarihi birçok savaşlara, birçok katliam ve soykırımlara tanık olmuştur. Ancak bazı vahşet olayları vardır ki, tarihte bunun örneklerine pek az rastlanır. Bunlardan biri ve en vahşiyane olanı hiç kuşkusuz işgalci İsrail’in 70 yıla yakın bir süredir mazlum Filistin halkına yönelik kesintisiz bir şekilde sürdürdüğü zulüm ve katliamlardır. Kesintisiz diyoruz çünkü münferid olarak işlediği cinayetler gün be gün devam etmektedir. Böyle bir rejimle anlaşma yapmak acaba Filistin halkına ve hatta tüm İslâm ümmetine ihanet değil midir? Bu ihanet 28 Şubat öncesi “Askeri İşbirliği Anlaşmaları”yla yapılıyordu zaten. Konya Askerî Havaalanı bu amaca hizmet için kan içici katillere peşkeş çekilmişti. O dönemde İsrail uçakları Anadolu toprakları üzerinde binlerce sorti yaparak başta hububat ürünleri olmak üzere bütün bitki örtüsünü egzoz korozyonlarıyla zehirlemiş oldular.

Askeri anlaşmalarda bununla da yetinilmedi! O dönemde istihbarat alanında da işbirliğine gittiler. Bugün MİT ve MOSSAD arasında ne tür ilişkiler var bilemeyiz. Ancak o dönemde bazı siyasi tutukluların sorgulanmalarına bizzat MOSSAD ajanlarının da katıldıklarını ve Türk emniyet birimlerine işkence tekniklerini öğrettiklerini biliyoruz. Cinsel organlara verilen elektrikten tutun, tazyikli su ve Filistin askısına kadar çeşitli işkence teknikleri MOSSAD ajanlarından öğrenilmişti. Askeri işbirliği anlaşmaları kapsamında yürütülen bu süreç öyle bir noktaya geldi ki, Türkiye 6 Mayıs 2016 tarihinde vetoyu kaldırınca Siyonist İsrail’in NATO’ya girmesinin önü otomatikman açılmış oldu. Bütün bunlara ABD’nin dayatması diyebilirsiniz. Doğrudur. Gerçekten Türkiye ABD’nin dayatmasıyla İsrail’e manevela olmuştur. Peki bu gelişmeler karşısında, “Biz müstemleke ülkesi miyiz, biz sömürge ülkesi miyiz” diye bir soru sorma hakkımız yok mudur? Hatırlarsınız Sayın Tayyib Erdoğan Libya için, “NATO’nun ne işi var orada, biz asla Libya’nın bombalanması için havaalanlarımızı açmayız!” demişti. Ancak ne yazık ki, bir hafta aradan sonra İzmir’den kalkan NATO uçakları yüzlerce sorti yaparak Libya’yı bombaladı.

Şimdi ise bu anlaşmadan dolayı Mavi Marmara üzerinden eleştirilerde bulunanlara Sayın Erdoğan adeta Fethullah Gülen ile ağız birliği yaparcasına, “Siz kalkıp da Türkiye’den böyle bir yardım götürmek için günün Başbakanı’na mı sordunuz?” diyebiliyor. Hatırlayacağınız üzere Mavi Marmara baskının hemen akabinde Fethullah Gülen, “Otoriteden izin alınmalıydı” diye beyanat vermişti. Erdoğan söz konusu beyanatının hemen sonrasında, “Kazan kazan politikalarına göre bu adımı attık” diyor. Bu bir ticari mantıktır, ancak kan içici işgalci rejimle ticari ilişki kurulabilir mi? Siyasi yetkililerce bu neden düşünülmüyor. İsrail normal bir rejim değil ki onunla “normalleşme” sürecine girmiş olalım. O tamamen işgalci bir rejimdir. 67 sınırları değil 14 Mayıs 1948 sınırları öncesi, yani İsrail’siz bir dünya, İsrail’siz bir Filistin istiyoruz. Bu bizim asla tartışma konusu yapmayacağımız kırmızı çizgimizdir. Bu bizim imanımızdır. Biz Müslümanlar olarak bu kan içici işgalci rejimle asla uzlaşamayız. Uzlaşanları da kınıyoruz.

Şu bir gerçek ki, Siyonist İsrail ile varılan uzlaşı asla Filistin halkının menfaatine değildir. Leyla Halid’in ifade ettiği gibi, bu durum parmaklıklar arkasındaki insanlara ekmek uzatmaktır. Filistin halkı diyor ki: “Bizim ekmekten önce özgürlüğe ihtiyacımız var. Biz yıllardır sadece ambargo altında değil, aynı zamanda esaret altındayız.” Bir Filistin atasözünde ifade edildiği gibi, “İsrail ile örtünen çıplak kalır.” Bakınız Siyonist medya bu anlaşmayı bayram havası içerisine kutladı ve yansıttı. Her şeyden önce katil İsrail’in bölgede güvenlik sorunu var. Bu anlaşma ile İsrail büyük bir nefes almış oldu. Öte yandan başta Mısır ve Suudi Arabistan olmak üzere Arap ülkeleriyle de diplomatik ilişkilerini geliştirmeye başladı. Hatta bazı İsrailli siyasi yetkililerin dillendirdiği üzere bölgede oluşturulmak istenen “Sünnî Eksen”e eklemlenmek istemektedirler. Bugünlerde en çok üzerinde durdukları konu bu olmaktadır. Siyasî mahfillerde bunu konuşuyor, bunu tartışıyorlar. Hatta bazı yetkililer bu konuda her türlü istihbarî ve lojistik desteğe hazır olduklarını beyan etmektedirler. İşin acı tarafı Türkiye’de bazı aklı evvel gazeteciler de, bu minvâl üzere beyanatlar vermekte ve önerilerde bulunmaktadırlar. Bunların gerekçeleri de aynı. “Eğer İsrail ile bu konuda işbirliği yaparsak İran ve Hizbullah’ın yayılmacı politikalarına engel olmuş oluruz” diyorlar. Buradan çok açık bir şekilde anlaşılan o ki, bölgede geniş kapsamlı ve büyük yıkımlara sebebiyet verecek bir mezhep savaşı çıkarılmak isteniyor. Rabbimiz muhafaza buyursun…

Not: Siyonist İsrail ile anlaşma Mavi Marmara ve 15 Temmuz mücadelesine vurulmuş darbedir.

 

DİĞER YAZILARI Nedir Bu İran Düşmanlığınız? 01-01-1970 03:00 Yenileceksiniz Ve Cehenneme Sürüleceksiniz 01-01-1970 03:00 İslam Birliği Ve Şirk... 01-01-1970 03:00 İslâm Devrimi Ve Düşündürdükleri... 01-01-1970 03:00 Siyonist Çetenin İşgal Ve Tahakküm Alanı... 01-01-1970 03:00 BM Değil Ümmet Olarak Biz Suçluyuz... 01-01-1970 03:00 Hamas'ın Esirlere Yaptığı Muamele Peygamber Ahlakıdır... 01-01-1970 03:00 Canavar Siyonizm ve Canavar Batı Rejimleri 01-01-1970 03:00 Gazze'ye Sağır Olmak Katliama Ortak Olmaktır 01-01-1970 03:00 Mescid-i Aksa Tufanı... 01-01-1970 03:00 İmanımızı Gözden Geçirmek... 01-01-1970 03:00 Devlet Yapılanması Kapsamında ve Hayatın Her Alanında İslam Bir Paket Programdır... 01-01-1970 03:00 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı ve Bilmemiz Gerekenler... 01-01-1970 03:00 15 Temmuz Ve Hatırlattıkları... 01-01-1970 03:00 Kurbanın Hikmet Ve Felsefesi 01-01-1970 03:00 İmam Humeyni'yi Rahmetle Anmak... 01-01-1970 03:00 Seçim Tartışmaları ve Bizim Sorumluluğumuz... 01-01-1970 03:00 Seçimin Düşündürdükleri... 01-01-1970 03:00 Siyasi Sorumluluğumuz... 01-01-1970 03:00 Siyonist Çete Yine Şaşırtmadı... 01-01-1970 03:00 Oruç'un Fayda Ve Hikmetleri... 01-01-1970 03:00 Sigaranın Zararları 01-01-1970 03:00 Depremde Ölenlerin Katili Kim... 01-01-1970 03:00 Depremin Düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 ABD'nin Bitmeyen Entrikaları 01-01-1970 03:00 Hak Batıl Savaşında Kukla Charlie Hebdo ve Pİyon Rasmus Paludan... 01-01-1970 03:00 Charlie Hebro Çağdaş Kab Bin Eşref 01-01-1970 03:00 Çocuk Gelin Mevzusu... 01-01-1970 03:00 Terör Ve Kısas 01-01-1970 03:00 Atatürk'ün Son Meclis Konuşması İle İlgili Tartışmalar 01-01-1970 03:00 Aliya İzzetbegoviç'i Rahmetle Anmak... 01-01-1970 03:00 İran'da Yaşanan Olaylar ve Türkiye Kıyaslaması... 01-01-1970 03:00 T.C'nin Siyonist Çete İle İlişkileri 01-01-1970 03:00 Misyonumuz Evrensel Nitelikte Müesses Bir Nizam Kurmak Olmalı... 01-01-1970 03:00 Allah'a Koşunuz... 01-01-1970 03:00 Suriye ve Diğer Arap Ülkelerinin Filistin'e Bakışı... 01-01-1970 03:00 Takva Mücadeledir 01-01-1970 03:00 28 Şubat Darbesinin Hatırlattıkları.... 01-01-1970 03:00 Biz Neyin Derdindeyiz Suud Ve Avanesi Ne Yapıyor? 01-01-1970 03:00 Haya İmandandır... 01-01-1970 03:00 Merhamet İnsanın En Temel Hasleti Olmalı... 01-01-1970 03:00 Allah'a Koşunuz 01-01-1970 03:00 Azerbaycan ABD Ve Siyonist İsrail Kıskacında... 01-01-1970 03:00 Tarih Tekerrür Ediyor ve Taliban'lı Yeni Dönem 01-01-1970 03:00 Evlilikte Liyakat Ve Sadakat.. 01-01-1970 03:00 Bosna Savaşı ve Srebrenica Katliamı... 01-01-1970 03:00 Ey Allah'ın Kulları Kardeş Olunuz... 01-01-1970 03:00 Ateşkes Filistin'i Unutturmamalı... 01-01-1970 03:00 Sicili Bozuk Ve Küstah ABD 01-01-1970 03:00 Erbakan'ı Tanımak 01-01-1970 03:00 Tarım Ve Ekolojik Sorunlarımız 01-01-1970 03:00 Sürdürülebilir Aile Yuvasının Ön Şartı İyi Geçimdir.. 01-01-1970 03:00 Batıl Ehlinin İslâm'a Ve Peygamberimiz'e Olan Düşmanlığı... 01-01-1970 03:00 İftira Dezenformasyon Ve Tezvirat Olguları Üzerinden İran Düşmanlığı.. 01-01-1970 03:00 Kısasta Hayat Vardır 01-01-1970 03:00 Kerbelâ Kıyamını Anlamak... 01-01-1970 03:00 Istanbul Sözleşmesi Mi, İslam Sözleşmesi Mi.... 01-01-1970 03:00 Bir Hukuk Skandalı Ve 22 Yıllık Hasret... 01-01-1970 03:00 Aile Mahremiyeti Üzerine 01-01-1970 03:00 Dünya Kudüs Günü Ve Asıl Mesele 01-01-1970 03:00 Oruç Ve Nefs Tezkiyesi.. 01-01-1970 03:00 Koronavirüs (Kovid-19) Hakkında... 01-01-1970 03:00 Mayın Eşeği Olmamak 01-01-1970 03:00 İslâm Devriminin 41'nci Yılı Muhasebesi 01-01-1970 03:00 İran'ın Suriye'de Ne İşi Var? 01-01-1970 03:00 Kadına Şiddet Ve Evlilik Hayatını Bitiren Faktörler... 01-01-1970 03:00 Nikâh Akdi.. 01-01-1970 03:00 Evlilikte Liyakat Ve Sadakat.. 01-01-1970 03:00 Kadına Şiddet Ve Kadın Cinayetleri 01-01-1970 03:00 Önce Ahlâk Ve Maneviyat... 01-01-1970 03:00 Takva İslam’ı En İyi Şekilde Yaşamaktır 01-01-1970 03:00 Gürültü Kirliliği 01-01-1970 03:00 Ramazan Ayı Ve Oruç 01-01-1970 03:00 Tesettürün Cılkının Çıkarılması Ve Müstehcenliğin Yaygınlaşması Üzerine... 01-01-1970 03:00 Şer Ekseni 01-01-1970 03:00 İslâm Devrimi’nin 40. Yılı 01-01-1970 03:00 Nikâhta Keramet Vardır 01-01-1970 03:00 Uygurlu Müslüman Türklere Uygulanan Çin Zulmü 01-01-1970 03:00 Evliliğe Giden Yolda Kıskançlık... 01-01-1970 03:00 Unutulan Vecibe Emr-İ Maruf -Nehyi Münker Ve Nasihat.. 01-01-1970 03:00 Akraba Ve Komşuluk İlişkileri 01-01-1970 03:00 Art Niyet - Suizan Veya Önyargı 01-01-1970 03:00 Emin, Güvenilir Ve Nezaket Sahibi Olmak 01-01-1970 03:00 Gelin Ve Damat Mevzusu 01-01-1970 03:00 Yarınlar Bizim 01-01-1970 03:00 Siyonistlerin Kuklası Küstah Trump 01-01-1970 03:00 Evlilik Oyunu (!) 01-01-1970 03:00 Geçimsizlik Ve Boşanma Hadiseleri 01-01-1970 03:00 Anlamlı Ve Bir O Kadarda Stratejik Ziyaret... 01-01-1970 03:00 Evlilik Huzurun Teminatıdır… 01-01-1970 03:00 Evlilik İçin Mümeyyiz Olmak… 01-01-1970 03:00 Medeniyetimiz Ve Ufak Ayrıntılar 01-01-1970 03:00 Eşler Arasındaki Kıskançlık Ve Duygu Kontrolü... 01-01-1970 03:00 Sevgi Ve Aşk Üzerine Kısa Bir Analiz.... 01-01-1970 03:00 Farkındalık... 01-01-1970 03:00 Mesuliyet Hissi Ve Merhamet Duygusu.. 01-01-1970 03:00 İnsanı Ve Misyonunu Tanımak. 01-01-1970 03:00 Terör Ve Şiddetin Meşruiyeti Yoktur. 01-01-1970 03:00 Fethullah Gülen’in İnanç Ve Psikolojisi... 01-01-1970 03:00 Kerbelâ’da Âşura Öncesi 01-01-1970 03:00 Azmettirici ABD Tetikçi FETÖ Destekçi NATO 01-01-1970 03:00 Kanlı Darbe Girişimine Bir Başka Açıdan Bakış... 01-01-1970 03:00 Kanlı Darbe Girişimi Hangi Amaca Matuf.. 01-01-1970 03:00 Sıbgatullah; Allah'ın Boyası.. 01-01-1970 03:00 Ramazan Ve Oruç 01-01-1970 03:00 İkra 01-01-1970 03:00 Önce Ahlâk Ve Manevîyat 01-01-1970 03:00 Edep 01-01-1970 03:00 Erbain Yürüyüşü 01-01-1970 03:00 Kerbelâ’yi Anmak Bidat Mi? 01-01-1970 03:00 Kûr’ân Ve İmâm Hüseyin 01-01-1970 03:00 Üst Kimlik Manifestomuz.. 01-01-1970 03:00 Teberrâ Ve Tevellâ 01-01-1970 03:00 Uhuvvet Ve Tasavvuf 01-01-1970 03:00 Ümmet Birlikteliğinin Önündeki Engeller 01-01-1970 03:00 Diyalog Ve Uhuvvet'in Ön Şartları… 01-01-1970 03:00 Tekfircilik Hastalığı (2) 01-01-1970 03:00 Tekfircilik Hastalığı -1- 01-01-1970 03:00 Tevhid Selâm Terör Örgütü Mü? 01-01-1970 03:00