Fethullah Gülen’in İnanç Ve Psikolojisi...

Hazım Koral

16-11-2016 09:46

Aynı kültür ve inanç havzasında yetişen ve yaşayan insanların üç aşağı, beş yukarı aynı değer ve zihniyete sahip olmaları şaşılacak bir durum değildir aslında. Zira insanlar söz konusu havzada aynı kaynaktan beslenmektedirler. İster medrese tahsili görmüş olsunlar, ister imam hatip veya ilahiyat mezunu olsunlar insanların hâlet-i ruhiyelerindeki durum ve mentalite pek değişmez.  Ancak kayıt ve gelenek dışı kaynaklardan beslenilirse insanlardaki durum ve perspektif değişebilir. Açık bir şekilde ifade edecek olursak başta Anadolu olmak İslâm coğrafyasının büyük bir kesimine hâlâ Emevî zihniyeti hâkimdir.

Bilindiği gibi Emevîler iktidara geldiklerinde halkı itaat ve zapt-u rapt altına almak için son derece baskıcı ve zalimane politikalar uygulamışlar ve halkın büyük bir kesiminin din anlayışını da değiştirmeyi başarmışlardır. Otoriteye itaat adına sindirdikleri halkı “edilgen” ve sürü gibi “güdülebilir” bir duruma sokmuşlardır. Üstelik bunu yaparken tahrif ettikleri dini kriterlerin argümanlarını kullanmışlardır. “Fasık da olsa, zalim de olsa otoriteye itaat edin” anlayışı o dönemde neş’vü nema bulmuştur. Fethullah Gülen’in 40 yıldan beri günümüze kadar süre gelen vaaz, demeç ve yazılarına baktığımızda bu zihniyeti ve bu psikolojiyi görmüş oluyoruz.

Bugüne kadar ve özellikle 12 Eylül ve 28 Şubat askerî darbelerinde Fethullah Gülen ihtilâlcilere şapka çıkarıp meth-ü senalarda bulunmuştu. Bu düşünce Fethullah Gülen’de evrilerek ABD ve Siyonist İsrail’e de tebdil edilmiş oldu. Çünkü psikolojisi buna müsaitti. Öte yandan yine din anlayışının kendisine tevdi ettiği bir misyon da söz konusuydu. Bu misyon lokal otoritenin mevcut seküler yapısını değiştirip dini yasalara geçişini sağlayacak girişimlerde bulunmak. 40 yıldan beri böyle bir amaç güttükleri de bir gerçek. Ayrıca “hilâfet” olgusuna bakışları da (kendileri açısından) böyle bir çabayı zorunlu kılmaktadır.

Bu minvâl üzere olan düşüncelerinde mütevellit  AK Parti ile koalisyona girdikten sonra kendisinde kısmî iktidar gücü oluşmaya başladı. İşte bu noktada bizzat Muâviye gibi iktidar his ve duygularına kapılarak nicedir plânladıklarını tahakkuk ettirme girişiminde bulundular. İlk denemeyi 17 – 25 Aralık sürecinde yaptılar ancak bilindiği üzere muvaffak olamadılar. Yenilen güreşe doymazmış misali ikinci raunt olarak Yüksek Askeri Şura toplantısı öncesi işi aceleye getirerek 15 Temmuz’da tabiri caiz ise “altın vuruş” yaparak darbe girişiminde bulundular. Ancak yine bilindiği üzere bunda da başarılı olamayıp, halkımızın feraseti karşısında rezil-i rüsvay oldular.

Eğer başarsaydılar hiç kuşkusuz Fethullah Gülen “halife” sıfatı ile Türkiye’ye gelmiş olacaktı. Ancak bu olmadı. Zahiren olaya baktığımızda ve sathi bir tahlil yaptığımızda sanki “ironik” bir durum ortaya çıkmaktadır. Zira Türkiye’deki halkın büyük çoğunluğu Ehl-i Sünnet inancına sahiptir ve ideallerinde “hilafet” düzeni kurmak vardır. Peki nasıl oluyor da aynı ideali taşıyan Cemaat’e ihtilâl girişiminden dolayı tepkisel tavır koyuluyor? Biz bunu Fethullah Gülen’in ABD ve Siyonist İsrail’i otorite kabul edip, onların dümen suyunda ümmetin vahdetini zedeleyecek nitelikteki İran düşmanlığında görüyoruz. Halkımız bu noktada Fethullah Gülen’i ciddiye almadı ve onun darbe girişimine tepkisel bir tavır koydu.

Araştırmacı Yazar Muntazar Musavî Fethullah Gülen’le ilgili Rast Haber’deki köşesinde şöyle bir açıklamada bulunuyor: “Bir şahsiyeti hele hele topluma mal olmuş bir kişiliği tanımanın en doğru ve ideal yolu, onun kendi sözleri ve eserleridir. Bu metotla tanımak istediğimiz şahsiyetin; dünya görüşü, idealleri, olayları okuma biçimi; dini, siyasi ve kültürel olarak durduğu yeri, seçtiği taraf başta olmak üzere tam bir profilini çizmek mümkündür.”

“Amerika ve İsrail güdümündeki FETÖ / PDY (Fethullahçı Terör Örgütü / Paralel Devlet Yapılanması)’nın 15 Temmuz’da giriştiği darbe kalkışmasının oluşturduğu gerek ulusal ve gerekse uluslararası etki ve tartışma ortamı genişleyerek ilerliyor.”

“Bu ortamda merak edilmesi, cevaplaması gereken sorulardan biri de: “Kimdir bu Fethullah Gülen? Nasıl bir ruh dünyası var ve neyin peşinde?” sorusudur. Zira gerek kalkışmanın ve gerekse bundan sonra yaşanacak gelişmelerin doğru analizi için Fethullah Gülen’i doğru tanımalıyız.”

“Fethullah Gülen’i de tanımanın da en ideal ve en doğru yöntemi tabi ki onun sözleri ve eserlerine yönelmektir. Onu kendi dilinden tanımaktır. Bizde O’na yönelip kulak verelim. Bakalım hangi konu da neler söylemiş.”

Büyük şeytan ABD için söyledikleri: “Amerika’ya dünya da ihtiyaç vardır. Amerika, şu andaki konum ve gücüyle bütün dünyaya kumanda edebilir. Amerikan demokrasisinin yumuşak havası herkesi barındırabiliyor. Bütün dünyada yapılacak işler buradan idare edilebilir. Amerika’dan habersiz iş yapmak uygun değildir. Bizim dünyanın dört bir yanında açtığımız okullarda böyledir… Amerika’ya düşman olmak/karşı olmak doğru değildir, yarar getirmez! Amerika’nın bize burada bulunma hakkı vermesi bile büyük bir nimettir!”

İşgalci Siyonist İsrail için söyledikleri: “İsrail meşru otoritedir! İsrail hükümetinden izin almaksızın Gazze’ye yardım götürme teşebbüsü bile doğru değildir. Filistin için İsrail’den izin almaksızın yapılan bir aktivite sırasında ölen kişi şehit değildir!”

Günümüz Haçlıların lideri Papa için söyledikleri: “Pek muhterem Papa cenapları, tarafınızdan başlatılan ve devam etmekte olan Dinler arası Diyalog için Papalık Konseyi (PCID) misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz. En aciz bir şekilde hatta biraz cüretle, bu pek kıymetli hizmetinizi icra etme yolunda en mütevazı yardımlarımızı sunmak için size geldik.”

Müslüman İran Halkı için söyledikleri: “Dünyada İranlılarla yıldızı barışmayan (onların düşmanı olan) bir insan varsa o da benim! İran, fitneler tarihidir. İran, ihtilaller tarihidir. İslam’ı zorla kabullenmişler (iman etmemişlerdir)!.. İranlıların normal düşünmesi mümkün değildir!.. Türkiye ile İran’ın dini bir değildir!”

Bütün dünya Müslümanlarına izzet ve şeref bahşeden ve anti emperyalist halkların imrendiği İslam İnkılabı için: “İran’daki hareketin halkına faydası ne oldu bilemem, ama diğer Müslümanları töhmet altında bıraktılar… Müslümanlık adına İran’daki hareket zararlı olmuştur!?.”

Rahmetli İmâm Humeynî için söyledikleri:“Humeyni samimi değildir. Humeyni çok büyütüldü ve kendisine büyük bir kredi verildi. Ancak O, bunların hiçbirini değerlendiremedi. İslam Devrimi çok zararlı olmuştur!?. Keşke İslam Devrimi olmasaydı!?. Ben Humeyni olmak istemem. Zaten onun gibi siyasal İslam’a dair hedeflerimde yok!”

Ehl-i Beyt muhibbi Şiîler için söyledikleri: “Şiiler bir tepki cemaatidir. Zorla Müslüman olmuşlardır!?. Ben Şiilik’ten endişe ederim. Şia, Fars Aleviliğidir. Müslümanlığa karşı kin ve nefretini Hz. Ali’ye de yansıtır, Ali’yi kendi mitolojilerindeki Zaloğlu Rüstem haline getirmişlerdir. Mübalağa zihnî bir yalandır. Doğru olandan yalan insan haline dönüşmüştür!.. (Yani Şiilik zihni bir mübalağadır!?.)”

12 Eylül Darbesi için söyledikleri:  “Asker tam zamanında yetişmese bütün millet olarak inkisar içinde ağlamaktan başka çaremiz kalmayacaktı. Ümidimizin tükendiği yerde, Hızır gibi imdadımıza yetişen Mehmetçiğe bir kere daha selam duruyoruz. Kenan Evren Cennetliktir. Kucaklayan ve kutsal kurtarıcı bir melektir.”

İslâm’a darbe vurmak ve Milli Görüş’ü iktidardan düşürmek için, omuzu demirliler tarafından Sincan sokaklarında tanklara cirit attırılarak yapılan Post Modern 28 Şubat Darbesi için söyledikleri: “Milli Güvenlik Kurulu’nun milletimizin güvenliğini için müdahale etmesi meşrudur. Müdahale etmediğimiz zaman tarih önünde suçlu oluruz mülahazasıyla hareket ediliyorsa meseleyi böyle algılıyorsa bana göre onlar masumdurlar. Eğer işin içinde bir hata varsa bu içtihat hatasıdır. Hatta fakihlerin mülahazasıyla da yaklaşılabilir, içtihattaki hatalar bir sevap kazandırır, isabet olursa iki sevap kazandırır mülahazası!?.”

Millet vekili seçilmiş olan Merve Kavakçı’ya başörtüsünden dolayı “Bu kadına haddini bildirin, burası rejime meydan okuma yeri değildir” deyip yargısız infaza girişen ve savcıları göreve davet eden biri olarak ve ayrıca politik hayatı boyunca dinî değerlere savaş açan Bülent Ecevit için: “Siyasî tarihimizin önemli ve müstesna simalarından Sayın Bülent Ecevit, hep inandığı gibi yaşadı ve inançlarından asla taviz vermedi… Ahirette şefaat edeceğim ilk kişi Ecevit’tir!..”

Kendi hezeyan ve halisinasyonları için söyledikleri:  “Ben Allah’la görüşüyorum. Allah bana dedi ki; Ben kâinatı Muhammed Mustafa (s.a.a) için yarattım, senin için devam ettiriyorum!.. Ben İsa Mesih’im. İsa Mesih (a.s)’in ahir zamanda ki dönüşü bir anne babadan doğal yollarla olacak. İşte O, benim!.. Ben (kâinat idaresinin kendisine bırakıldığı) Kutbul Aktab’ım. Ben kızdım mı, dışarıda fırtına olur kasırga çıkar!..”

Fırka-i Naciye olarak gördüğü Cemaati için söyledikleri: Hz. Peygamber (s.a.a) tevarüs edip bu memleketin işlerini bizlere tevdi etti!.. Ben rüya âleminde insanların cehenneme gitmelerine engel olmak istiyordum. Her ne kadar gayret gösterdimse de insanları engelleyemedim. Ancak sizi temin ederim; ben onlara baktım, bu Cemaat’ten tek bir kişi bile yoktu!..

Cemaat’in izleyeceği strateji için söyledikleri: Sistemi avucunuzun içine alacağınız ana kadar kendinizi belli etmeyin, takiyye yapın!.. Diyalog, barış ve hoşgörü adına birisi “La ilahe illallah” derse Allah’ın hatırı için alıp başınıza koyun. Bunun için kelime-i şehadetin ikinci kısmının (Muhammedün Resulullah) söylenmesine gerek yoktur!..

Kendisini kutsamak adına Kâbe’de ki sinekler için söyledikleri: İnsanlar Kâbe’nin etrafını çok kirletiyorlardı. Ve bu sebeple de ortalık sinek kaynıyordu. Buna rağmen sinekler beni ısırmazdı!..

Türkiye hükümeti ve Cemaat karşıtı herkes için söyledikleri: “Allah’ım onları hezimete uğrat!  Onları sars! Birliklerini boz! Onları paramparça et! Onları birbirlerine musallat et! Onlara karşı bize yardım et! Onları birbirlerine kırdır! Onlara karşı bize yardım et! Güçlerini birbirlerine karşı kullandır! Onlara karşı bize yardım et!”

 

 

DİĞER YAZILARI Nedir Bu İran Düşmanlığınız? 01-01-1970 03:00 Yenileceksiniz Ve Cehenneme Sürüleceksiniz 01-01-1970 03:00 İslam Birliği Ve Şirk... 01-01-1970 03:00 İslâm Devrimi Ve Düşündürdükleri... 01-01-1970 03:00 Siyonist Çetenin İşgal Ve Tahakküm Alanı... 01-01-1970 03:00 BM Değil Ümmet Olarak Biz Suçluyuz... 01-01-1970 03:00 Hamas'ın Esirlere Yaptığı Muamele Peygamber Ahlakıdır... 01-01-1970 03:00 Canavar Siyonizm ve Canavar Batı Rejimleri 01-01-1970 03:00 Gazze'ye Sağır Olmak Katliama Ortak Olmaktır 01-01-1970 03:00 Mescid-i Aksa Tufanı... 01-01-1970 03:00 İmanımızı Gözden Geçirmek... 01-01-1970 03:00 Devlet Yapılanması Kapsamında ve Hayatın Her Alanında İslam Bir Paket Programdır... 01-01-1970 03:00 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı ve Bilmemiz Gerekenler... 01-01-1970 03:00 15 Temmuz Ve Hatırlattıkları... 01-01-1970 03:00 Kurbanın Hikmet Ve Felsefesi 01-01-1970 03:00 İmam Humeyni'yi Rahmetle Anmak... 01-01-1970 03:00 Seçim Tartışmaları ve Bizim Sorumluluğumuz... 01-01-1970 03:00 Seçimin Düşündürdükleri... 01-01-1970 03:00 Siyasi Sorumluluğumuz... 01-01-1970 03:00 Siyonist Çete Yine Şaşırtmadı... 01-01-1970 03:00 Oruç'un Fayda Ve Hikmetleri... 01-01-1970 03:00 Sigaranın Zararları 01-01-1970 03:00 Depremde Ölenlerin Katili Kim... 01-01-1970 03:00 Depremin Düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 ABD'nin Bitmeyen Entrikaları 01-01-1970 03:00 Hak Batıl Savaşında Kukla Charlie Hebdo ve Pİyon Rasmus Paludan... 01-01-1970 03:00 Charlie Hebro Çağdaş Kab Bin Eşref 01-01-1970 03:00 Çocuk Gelin Mevzusu... 01-01-1970 03:00 Terör Ve Kısas 01-01-1970 03:00 Atatürk'ün Son Meclis Konuşması İle İlgili Tartışmalar 01-01-1970 03:00 Aliya İzzetbegoviç'i Rahmetle Anmak... 01-01-1970 03:00 İran'da Yaşanan Olaylar ve Türkiye Kıyaslaması... 01-01-1970 03:00 T.C'nin Siyonist Çete İle İlişkileri 01-01-1970 03:00 Misyonumuz Evrensel Nitelikte Müesses Bir Nizam Kurmak Olmalı... 01-01-1970 03:00 Allah'a Koşunuz... 01-01-1970 03:00 Suriye ve Diğer Arap Ülkelerinin Filistin'e Bakışı... 01-01-1970 03:00 Takva Mücadeledir 01-01-1970 03:00 28 Şubat Darbesinin Hatırlattıkları.... 01-01-1970 03:00 Biz Neyin Derdindeyiz Suud Ve Avanesi Ne Yapıyor? 01-01-1970 03:00 Haya İmandandır... 01-01-1970 03:00 Merhamet İnsanın En Temel Hasleti Olmalı... 01-01-1970 03:00 Allah'a Koşunuz 01-01-1970 03:00 Azerbaycan ABD Ve Siyonist İsrail Kıskacında... 01-01-1970 03:00 Tarih Tekerrür Ediyor ve Taliban'lı Yeni Dönem 01-01-1970 03:00 Evlilikte Liyakat Ve Sadakat.. 01-01-1970 03:00 Bosna Savaşı ve Srebrenica Katliamı... 01-01-1970 03:00 Ey Allah'ın Kulları Kardeş Olunuz... 01-01-1970 03:00 Ateşkes Filistin'i Unutturmamalı... 01-01-1970 03:00 Sicili Bozuk Ve Küstah ABD 01-01-1970 03:00 Erbakan'ı Tanımak 01-01-1970 03:00 Tarım Ve Ekolojik Sorunlarımız 01-01-1970 03:00 Sürdürülebilir Aile Yuvasının Ön Şartı İyi Geçimdir.. 01-01-1970 03:00 Batıl Ehlinin İslâm'a Ve Peygamberimiz'e Olan Düşmanlığı... 01-01-1970 03:00 İftira Dezenformasyon Ve Tezvirat Olguları Üzerinden İran Düşmanlığı.. 01-01-1970 03:00 Kısasta Hayat Vardır 01-01-1970 03:00 Kerbelâ Kıyamını Anlamak... 01-01-1970 03:00 Istanbul Sözleşmesi Mi, İslam Sözleşmesi Mi.... 01-01-1970 03:00 Bir Hukuk Skandalı Ve 22 Yıllık Hasret... 01-01-1970 03:00 Aile Mahremiyeti Üzerine 01-01-1970 03:00 Dünya Kudüs Günü Ve Asıl Mesele 01-01-1970 03:00 Oruç Ve Nefs Tezkiyesi.. 01-01-1970 03:00 Koronavirüs (Kovid-19) Hakkında... 01-01-1970 03:00 Mayın Eşeği Olmamak 01-01-1970 03:00 İslâm Devriminin 41'nci Yılı Muhasebesi 01-01-1970 03:00 İran'ın Suriye'de Ne İşi Var? 01-01-1970 03:00 Kadına Şiddet Ve Evlilik Hayatını Bitiren Faktörler... 01-01-1970 03:00 Nikâh Akdi.. 01-01-1970 03:00 Evlilikte Liyakat Ve Sadakat.. 01-01-1970 03:00 Kadına Şiddet Ve Kadın Cinayetleri 01-01-1970 03:00 Önce Ahlâk Ve Maneviyat... 01-01-1970 03:00 Takva İslam’ı En İyi Şekilde Yaşamaktır 01-01-1970 03:00 Gürültü Kirliliği 01-01-1970 03:00 Ramazan Ayı Ve Oruç 01-01-1970 03:00 Tesettürün Cılkının Çıkarılması Ve Müstehcenliğin Yaygınlaşması Üzerine... 01-01-1970 03:00 Şer Ekseni 01-01-1970 03:00 İslâm Devrimi’nin 40. Yılı 01-01-1970 03:00 Nikâhta Keramet Vardır 01-01-1970 03:00 Uygurlu Müslüman Türklere Uygulanan Çin Zulmü 01-01-1970 03:00 Evliliğe Giden Yolda Kıskançlık... 01-01-1970 03:00 Unutulan Vecibe Emr-İ Maruf -Nehyi Münker Ve Nasihat.. 01-01-1970 03:00 Akraba Ve Komşuluk İlişkileri 01-01-1970 03:00 Art Niyet - Suizan Veya Önyargı 01-01-1970 03:00 Emin, Güvenilir Ve Nezaket Sahibi Olmak 01-01-1970 03:00 Gelin Ve Damat Mevzusu 01-01-1970 03:00 Yarınlar Bizim 01-01-1970 03:00 Siyonistlerin Kuklası Küstah Trump 01-01-1970 03:00 Evlilik Oyunu (!) 01-01-1970 03:00 Geçimsizlik Ve Boşanma Hadiseleri 01-01-1970 03:00 Anlamlı Ve Bir O Kadarda Stratejik Ziyaret... 01-01-1970 03:00 Evlilik Huzurun Teminatıdır… 01-01-1970 03:00 Evlilik İçin Mümeyyiz Olmak… 01-01-1970 03:00 Medeniyetimiz Ve Ufak Ayrıntılar 01-01-1970 03:00 Eşler Arasındaki Kıskançlık Ve Duygu Kontrolü... 01-01-1970 03:00 Sevgi Ve Aşk Üzerine Kısa Bir Analiz.... 01-01-1970 03:00 Farkındalık... 01-01-1970 03:00 Mesuliyet Hissi Ve Merhamet Duygusu.. 01-01-1970 03:00 İnsanı Ve Misyonunu Tanımak. 01-01-1970 03:00 Terör Ve Şiddetin Meşruiyeti Yoktur. 01-01-1970 03:00 Kerbelâ’da Âşura Öncesi 01-01-1970 03:00 Azmettirici ABD Tetikçi FETÖ Destekçi NATO 01-01-1970 03:00 İşgalci Siyonist İsrail İle Anlaşmaya Hayır.. 01-01-1970 03:00 Kanlı Darbe Girişimine Bir Başka Açıdan Bakış... 01-01-1970 03:00 Kanlı Darbe Girişimi Hangi Amaca Matuf.. 01-01-1970 03:00 Sıbgatullah; Allah'ın Boyası.. 01-01-1970 03:00 Ramazan Ve Oruç 01-01-1970 03:00 İkra 01-01-1970 03:00 Önce Ahlâk Ve Manevîyat 01-01-1970 03:00 Edep 01-01-1970 03:00 Erbain Yürüyüşü 01-01-1970 03:00 Kerbelâ’yi Anmak Bidat Mi? 01-01-1970 03:00 Kûr’ân Ve İmâm Hüseyin 01-01-1970 03:00 Üst Kimlik Manifestomuz.. 01-01-1970 03:00 Teberrâ Ve Tevellâ 01-01-1970 03:00 Uhuvvet Ve Tasavvuf 01-01-1970 03:00 Ümmet Birlikteliğinin Önündeki Engeller 01-01-1970 03:00 Diyalog Ve Uhuvvet'in Ön Şartları… 01-01-1970 03:00 Tekfircilik Hastalığı (2) 01-01-1970 03:00 Tekfircilik Hastalığı -1- 01-01-1970 03:00 Tevhid Selâm Terör Örgütü Mü? 01-01-1970 03:00