Bosna Savaşı ve Srebrenica Katliamı...

Hazım Koral

12-07-2021 07:06

Komünizm ideolojisi iflas edip tarihin çöplüğüne atılınca Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti'nde bu ideoloji sorgulanmaya başlanmış ve etnik milliyetçiliğin ön plâna çıkmasıyla Yugoslavya dağılma sürecine girmişti.

Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti Sırbistan, Hırvatistan, Slovenya, Bosna-Hersek, Makedonya ve Karadağ olmak üzere altı federasyondan ibaretti. Dönüşümlü başkanlık sistemleri vardı. Sıra Hırvatistan'a geldiğinde, bu teamüle aykırı bir tutum içerisine giren Sırpların lideri Slobodan Mileşoviç başkanlığın daimi olarak kendilerinde kalmasını isteyince ilk çatışma fitili Hırvatistan ve Sırbistan arasında ateşlenmiş oldu. Bunu fırsata dönüştüren Slovenya 25 Haziran 1991 tarihinde bağımsızlığını ilân edince diğer federasyonlar da peşpeşe bağımsızlıklarını ilân ettiler. Bosna-Hersek bağımsızlığını ilân ettiğinde Sırplar Osmanlı'ya ve Müslümanlara yönelik tarihî kinlerinden dolayı acımasızca saldırıya geçtiler. Hırvatistan da öteden beri Bosna topraklarında gözü olduğu için onlar da saldırıya geçtiler. Bir tarafta Sırp Çetnik eşkiyaları, diğer tarafta Hırvat Ustaşa eşkiyalarının giriştikleri katliamla Bosna-Hersek iki ateş arasında kalmıştı...

İnsanlık tarihi kadar eskidir savaş ve soykırımlar...

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Batılı ülkeler bir araya gelip dünya barışını teminat altına almak amacıyla Birleşmiş Milletleri kurdular. Kurdular kurmasına fakat sürekli yanlı ve taraflı hareket ettiler. Batılı Hıristiyan toplumlara yönelik bir tehlike, bir güvenlik tehdidi söz konusu olduğunda hemen harekete geçtiler. Zulme uğrayan Müslüman bir toplum söz konusu olduğunda seyirci kaldılar. Hatta katliamlara zemin hazırladılar. Öyle ki kendilerine sığınan insanları canavarların eline teslim ettiler.

Srebrenitsa soykırımı da bunlardan biridir. Birleşmiş Milletler Hollanda askerî gücünün kontrol ve güvenliğinde olan Srebrenitsa halkı Sırp canavarı Ratko Mladiç’in komutasındaki Çetnik eşkıyalarına teslim edildi. Hatta bu teslim törenle, içkili parti ile yapıldı. Öyle ki, devir teslim esnasında NATO sözcüsü Albay Karemans ve Çetnik komutan Ratko Mladiç, havaya kaldırdığı kadehlerini “şerefe” diyerek tokuşturdular. Ardından Hollandalı NATO askerleri araçlarına binip bölgeyi terk ettiler. Katliamları rahat yapsınlar diye kasalar dolusu silah ve mermileri de o canavar sürüsüne verdiler.

Devir teslimden önce Hollandalı Albay Karemans nezaretinde Sırpların tarafını temsilen Ratko Mladiç, Müslümanları temsilen öğretmen Nesib Mandzic bulunmaktaydı. Bu görüşmede Mladiç söz alıp gayet ekabirce teminatta bulunuyor: “Bak Nesib! Burada yaşayan binlerce insanın hayatı ve geleceği senin elinde. Hemen silahlarınızı teslim edin. Silahlarını teslim eden herkese yaşamlarını garanti ederim.” Buna mukabil Nesib ezgin bir psikolojik ruh hâli ile şu sözleri sarf ediyor: “Size samimi olarak şunu söyleyebilirim ki, ben kazara temsilci oldum. Mesul olamam.” Mladiç ikna için yine söze giriyor: “Bak Nesib! Silahlarınızı teslim etmeli ve insanlarınızı yok olmaktan kurtarmalısınız.”

Sonuç olarak ne yazık ki, düşmana itimat edilip silahlar teslim ediliyor. Ardından megafonla halka sesleniyorlar: “Yaşamınız Birleşmiş Milletler’in garantisi altındadır.” Bu sözlerle birlikte çaresiz halk alkış ve ıslıklarla tezahürat yapıyor. Ancak ne yazık ki, Birleşmiş Milletler görevlileri ve NATO askerleri bölgeyi terk eder etmez Ratko Mladiç kameralar karşısına geçip, “Artık Müslümanlardan 600 yılın intikamını almanın zamanı geldi” diyerek komutasındaki Çetniklere katliam emrini veriyor.

Gözleri dönmüş canavarlar hemen harekete geçiyor. 30 saat içerisinde 33 bin çocuk ve kadını otobüslerle kendi bölgelerinde oluşturdukları esarethanelere götürüyorlar. Bu esarethanelerde kadınlar, genç kızlar sistematik olarak tecavüze uğradılar. 12 ile 77 yaş arası binlerce erkek kamyonlarla ayrı ayrı depolara nakledildi. Sonra acımasızca katliama giriştiler. Hızar makinalarında, testere şeridi ile insanları kestiler. Ormanlık alana götürülen gençleri ise elleri arkadan bağlı vaziyette tek tek kurşuna dizdiler. Cesetleri arkadaşlarına sürüyerek taşıtıp çukurlara attırdılar. Ardından onları da katlettiler. Ve bu genç insanları kurşuna dizerlerken sadistçe kahkahalar atıyorlardı. Bu katliamlardan sonra sıra evlere gelmişti. Ellerinde silahlarla adeta sürek avına çıkmışlardı. Evlerin içine girip çocuk, yaşlı ve kadın demeden savunmasız insanları orada da katlettiler.

(Dehşet ve korku içerisinde küçük kız çocuğu annesine soruyor: “Çocukları küçük kurşunla öldürürler değil mi anne?)

Yaşanan tam bir soykırımdı. 11 Temmuz 1995 tarihinde başlattıkları bu katliam 5 gün sürmüştü. Bu 5 günlük süre içerisinde tam 8372 insan acımasızca ve canavarca katledilmişti. İkinci Dünya Savaşı’ndan beri ilk defa böylesi bir toplu katliam gerçekleşti medeni Avrupa’nın göbeğinde. Böyle mi olmalıydı? Bu nasıl bir medeniyettir ki, ne Birleşmiş Milletler ne NATO bulunduğu taahhüdü yerine getirmedi, sözünde durmadı. Savunmasız mazlum insanları canavarlara teslim etti.

Peki, bu katliamlar olurken İslâm ülkeleri ve Müslüman halklar neredeydi? Elbette ki münferiden gönüllü olarak Bosna cihadına İran ve Türkiye'den katılan mücahid gençlerimiz vardı. Bu cengâver, bu bahadır gençlerimizle elbette ki gurur duyuyoruz. Ancak İslâm ümmetinin Savunma Gücü neredeydi? İslâm ümmetinin Birleşmiş Milletleri nerede idi? Müslümanlar olarak bunu sormak ve sorgulanmak zorundayız. İslâm ümmeti kurumsal ve siyasî anlamda güç birliğine gitmediği takdirde nice katliamlar, nice soykırımlar yaşanır. Ne yazık ki, ümmet olarak sınıfta kalmış vaziyetteyiz. Aslında insanlık sınıfta kaldı.

Bu ümmet Osmanlı’nın dağılmasından sonra toparlanıp siyasî birliğini tesis etseydi elbette ki böylesi soykırımlar yaşanmazdı. Srebrenitsa bizi affeder mi bilinmez. Elbette Allah nezdinde sorumluyuz. Şairin dediği gibi, “Sınıfta kaldı insanlık, seni kurtaramadık Srebrenitsa. Hiçbir şey yapamadık, affet bizi Srebrenitsa. Bazen canavardır uygarlık denen illet. Her Temmuz’un 11’nde yaralar dağlanır, ağlaşır kabir başlarında çocuklar, kadınlar. Hiçbir şey yapamadık, seni kurtaramadık, affet bizi Srebrenitsa. Tam 26 yıl oldu, katliamın hesabını soramadık, affet bizi Srebrenitsa.”

Merhum Aliya İzzetbegoviç mazlum halkına hitaben diyor ki: “Savaşta büyük zulme uğradınız. Zalimleri affedip affetmemekte serbestsiniz. Ne yaparsanız yapın, ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.”

Bir başka demecinde merhum Aliya şu anlamlı sözleri dile getiriyor: “Ben barış görüşmeleri için Avrupa’ya giderken, kafam önümde eğik gitmiyorum. Çünkü çocuk, kadın ve ihtiyar öldürmedik. Çünkü hiçbir kutsal yere saldırmadık. Oysa onlar bunların tamamını yaptılar. Hem de Batı’nın gözü önünde…”

Evet, Avrupa’nın göbeğinde Sırp ve Hırvat canileri tarafından 312 bin savunmasız insan katledildi. Katledilenlerin 35 bini çocuktu. 50 bin dolayında kadın sistematik olarak tecavüze uğradı, namusları payimal edildi. 2 milyon insan evini-barkını terk etti. 18 bin kişi hâlâ kayıp. Bugüne kadar 300’ün üzerinde toplu mezar bulundu. Aslında 4 yıl içerisinde bütün Bosna soykırıma uğradı. Şu hâlde Srebrenitsa’yı unutmayalım, Bosna’yı unutmayalım.

DİĞER YAZILARI Nedir Bu İran Düşmanlığınız? 01-01-1970 03:00 Yenileceksiniz Ve Cehenneme Sürüleceksiniz 01-01-1970 03:00 İslam Birliği Ve Şirk... 01-01-1970 03:00 İslâm Devrimi Ve Düşündürdükleri... 01-01-1970 03:00 Siyonist Çetenin İşgal Ve Tahakküm Alanı... 01-01-1970 03:00 BM Değil Ümmet Olarak Biz Suçluyuz... 01-01-1970 03:00 Hamas'ın Esirlere Yaptığı Muamele Peygamber Ahlakıdır... 01-01-1970 03:00 Canavar Siyonizm ve Canavar Batı Rejimleri 01-01-1970 03:00 Gazze'ye Sağır Olmak Katliama Ortak Olmaktır 01-01-1970 03:00 Mescid-i Aksa Tufanı... 01-01-1970 03:00 İmanımızı Gözden Geçirmek... 01-01-1970 03:00 Devlet Yapılanması Kapsamında ve Hayatın Her Alanında İslam Bir Paket Programdır... 01-01-1970 03:00 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı ve Bilmemiz Gerekenler... 01-01-1970 03:00 15 Temmuz Ve Hatırlattıkları... 01-01-1970 03:00 Kurbanın Hikmet Ve Felsefesi 01-01-1970 03:00 İmam Humeyni'yi Rahmetle Anmak... 01-01-1970 03:00 Seçim Tartışmaları ve Bizim Sorumluluğumuz... 01-01-1970 03:00 Seçimin Düşündürdükleri... 01-01-1970 03:00 Siyasi Sorumluluğumuz... 01-01-1970 03:00 Siyonist Çete Yine Şaşırtmadı... 01-01-1970 03:00 Oruç'un Fayda Ve Hikmetleri... 01-01-1970 03:00 Sigaranın Zararları 01-01-1970 03:00 Depremde Ölenlerin Katili Kim... 01-01-1970 03:00 Depremin Düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 ABD'nin Bitmeyen Entrikaları 01-01-1970 03:00 Hak Batıl Savaşında Kukla Charlie Hebdo ve Pİyon Rasmus Paludan... 01-01-1970 03:00 Charlie Hebro Çağdaş Kab Bin Eşref 01-01-1970 03:00 Çocuk Gelin Mevzusu... 01-01-1970 03:00 Terör Ve Kısas 01-01-1970 03:00 Atatürk'ün Son Meclis Konuşması İle İlgili Tartışmalar 01-01-1970 03:00 Aliya İzzetbegoviç'i Rahmetle Anmak... 01-01-1970 03:00 İran'da Yaşanan Olaylar ve Türkiye Kıyaslaması... 01-01-1970 03:00 T.C'nin Siyonist Çete İle İlişkileri 01-01-1970 03:00 Misyonumuz Evrensel Nitelikte Müesses Bir Nizam Kurmak Olmalı... 01-01-1970 03:00 Allah'a Koşunuz... 01-01-1970 03:00 Suriye ve Diğer Arap Ülkelerinin Filistin'e Bakışı... 01-01-1970 03:00 Takva Mücadeledir 01-01-1970 03:00 28 Şubat Darbesinin Hatırlattıkları.... 01-01-1970 03:00 Biz Neyin Derdindeyiz Suud Ve Avanesi Ne Yapıyor? 01-01-1970 03:00 Haya İmandandır... 01-01-1970 03:00 Merhamet İnsanın En Temel Hasleti Olmalı... 01-01-1970 03:00 Allah'a Koşunuz 01-01-1970 03:00 Azerbaycan ABD Ve Siyonist İsrail Kıskacında... 01-01-1970 03:00 Tarih Tekerrür Ediyor ve Taliban'lı Yeni Dönem 01-01-1970 03:00 Evlilikte Liyakat Ve Sadakat.. 01-01-1970 03:00 Ey Allah'ın Kulları Kardeş Olunuz... 01-01-1970 03:00 Ateşkes Filistin'i Unutturmamalı... 01-01-1970 03:00 Sicili Bozuk Ve Küstah ABD 01-01-1970 03:00 Erbakan'ı Tanımak 01-01-1970 03:00 Tarım Ve Ekolojik Sorunlarımız 01-01-1970 03:00 Sürdürülebilir Aile Yuvasının Ön Şartı İyi Geçimdir.. 01-01-1970 03:00 Batıl Ehlinin İslâm'a Ve Peygamberimiz'e Olan Düşmanlığı... 01-01-1970 03:00 İftira Dezenformasyon Ve Tezvirat Olguları Üzerinden İran Düşmanlığı.. 01-01-1970 03:00 Kısasta Hayat Vardır 01-01-1970 03:00 Kerbelâ Kıyamını Anlamak... 01-01-1970 03:00 Istanbul Sözleşmesi Mi, İslam Sözleşmesi Mi.... 01-01-1970 03:00 Bir Hukuk Skandalı Ve 22 Yıllık Hasret... 01-01-1970 03:00 Aile Mahremiyeti Üzerine 01-01-1970 03:00 Dünya Kudüs Günü Ve Asıl Mesele 01-01-1970 03:00 Oruç Ve Nefs Tezkiyesi.. 01-01-1970 03:00 Koronavirüs (Kovid-19) Hakkında... 01-01-1970 03:00 Mayın Eşeği Olmamak 01-01-1970 03:00 İslâm Devriminin 41'nci Yılı Muhasebesi 01-01-1970 03:00 İran'ın Suriye'de Ne İşi Var? 01-01-1970 03:00 Kadına Şiddet Ve Evlilik Hayatını Bitiren Faktörler... 01-01-1970 03:00 Nikâh Akdi.. 01-01-1970 03:00 Evlilikte Liyakat Ve Sadakat.. 01-01-1970 03:00 Kadına Şiddet Ve Kadın Cinayetleri 01-01-1970 03:00 Önce Ahlâk Ve Maneviyat... 01-01-1970 03:00 Takva İslam’ı En İyi Şekilde Yaşamaktır 01-01-1970 03:00 Gürültü Kirliliği 01-01-1970 03:00 Ramazan Ayı Ve Oruç 01-01-1970 03:00 Tesettürün Cılkının Çıkarılması Ve Müstehcenliğin Yaygınlaşması Üzerine... 01-01-1970 03:00 Şer Ekseni 01-01-1970 03:00 İslâm Devrimi’nin 40. Yılı 01-01-1970 03:00 Nikâhta Keramet Vardır 01-01-1970 03:00 Uygurlu Müslüman Türklere Uygulanan Çin Zulmü 01-01-1970 03:00 Evliliğe Giden Yolda Kıskançlık... 01-01-1970 03:00 Unutulan Vecibe Emr-İ Maruf -Nehyi Münker Ve Nasihat.. 01-01-1970 03:00 Akraba Ve Komşuluk İlişkileri 01-01-1970 03:00 Art Niyet - Suizan Veya Önyargı 01-01-1970 03:00 Emin, Güvenilir Ve Nezaket Sahibi Olmak 01-01-1970 03:00 Gelin Ve Damat Mevzusu 01-01-1970 03:00 Yarınlar Bizim 01-01-1970 03:00 Siyonistlerin Kuklası Küstah Trump 01-01-1970 03:00 Evlilik Oyunu (!) 01-01-1970 03:00 Geçimsizlik Ve Boşanma Hadiseleri 01-01-1970 03:00 Anlamlı Ve Bir O Kadarda Stratejik Ziyaret... 01-01-1970 03:00 Evlilik Huzurun Teminatıdır… 01-01-1970 03:00 Evlilik İçin Mümeyyiz Olmak… 01-01-1970 03:00 Medeniyetimiz Ve Ufak Ayrıntılar 01-01-1970 03:00 Eşler Arasındaki Kıskançlık Ve Duygu Kontrolü... 01-01-1970 03:00 Sevgi Ve Aşk Üzerine Kısa Bir Analiz.... 01-01-1970 03:00 Farkındalık... 01-01-1970 03:00 Mesuliyet Hissi Ve Merhamet Duygusu.. 01-01-1970 03:00 İnsanı Ve Misyonunu Tanımak. 01-01-1970 03:00 Terör Ve Şiddetin Meşruiyeti Yoktur. 01-01-1970 03:00 Fethullah Gülen’in İnanç Ve Psikolojisi... 01-01-1970 03:00 Kerbelâ’da Âşura Öncesi 01-01-1970 03:00 Azmettirici ABD Tetikçi FETÖ Destekçi NATO 01-01-1970 03:00 İşgalci Siyonist İsrail İle Anlaşmaya Hayır.. 01-01-1970 03:00 Kanlı Darbe Girişimine Bir Başka Açıdan Bakış... 01-01-1970 03:00 Kanlı Darbe Girişimi Hangi Amaca Matuf.. 01-01-1970 03:00 Sıbgatullah; Allah'ın Boyası.. 01-01-1970 03:00 Ramazan Ve Oruç 01-01-1970 03:00 İkra 01-01-1970 03:00 Önce Ahlâk Ve Manevîyat 01-01-1970 03:00 Edep 01-01-1970 03:00 Erbain Yürüyüşü 01-01-1970 03:00 Kerbelâ’yi Anmak Bidat Mi? 01-01-1970 03:00 Kûr’ân Ve İmâm Hüseyin 01-01-1970 03:00 Üst Kimlik Manifestomuz.. 01-01-1970 03:00 Teberrâ Ve Tevellâ 01-01-1970 03:00 Uhuvvet Ve Tasavvuf 01-01-1970 03:00 Ümmet Birlikteliğinin Önündeki Engeller 01-01-1970 03:00 Diyalog Ve Uhuvvet'in Ön Şartları… 01-01-1970 03:00 Tekfircilik Hastalığı (2) 01-01-1970 03:00 Tekfircilik Hastalığı -1- 01-01-1970 03:00 Tevhid Selâm Terör Örgütü Mü? 01-01-1970 03:00