Unutulan Vecibe Emr-İ Maruf -Nehyi Münker Ve Nasihat..

Hazım Koral

10-09-2018 23:06

Mütedeyyin insanlar olarak maşallah namaz, oruç ve hac ibadetlerimiz aksamadan gidiyor. İyi güzel de yüce dinimizin emirleri bu üç ibadet türünden mi müteşekkil? Acaba aile yuvamızda ve sosyal hayatımıza ilişkin başka sorumluluklarımız yok mu? Son zamanlar gözlemlediğimiz o ki, gerek aile bireylerimize yönelik, gerek sosyal hayat içerisinde yek diğerimize karşı kayıtsız ve umursamaz hâllerimiz var. En yakınlarımızdan bile sadır olan olumsuzluklara yapıcı ve uyarıcı tepki yerine “vurdum duymaz” tavır takınabiliyoruz. Aslında böylesi lakayt tutum ve davranışlar toplumsal yozlaşmaya katkı sağlamaktan başka bir şey değildir. Örneğin birçok ebeveynde kız - erkek çocuğu arasında ayrımcılık yaptıklarına tanık olmaktayız. Ahlâki bağlamda kız çocuklarına gösterilen hassasiyet erkek çocuklarına gösterilmemektedir.  Sosyal aktivitelerde veya Almanca tabirle “ausgang” dediğimiz gezip tozmalarda erkek çocuklarına her türlü tolerans tanınırken kız çocuklarına sınırlama getirilmektedir. Oysa aynı hassasiyet erkek çocukları için de geçerli olmalıdır. Sokaktaki menfi etkileşim ve kötü örnek tabloları erkek çocukları için de tehlike oluşturmaktadır. Yüce dinimizde haram olan bir davranış, “erkeğe mubah” diye bir kural yoktur. İslâm’a özgü ahlâk kriterleri, kız - erkek herkes için geçerli olan davranış kalıplarıdır. Elbetteki bazı anne - babaların aymazlığını kız çocukları üzerinde de görmekteyiz. Okul çıkışlarında veya sokakta (grup halinde), yanlarından geçmekte olduğunuz kız öğrencilerin, tıpkı bazı edepsiz erkek çocukları gibi yüksek ses tonuyla malayani - edebe aykırı - argo konuşmalarına tanık olmuşsunuzdur. Daha açık ifade edecek olursak, söz konusu kızlar, lümpen - şımarık erkek öğrencilerin arasında (tıpkı onlar gibi), son derece yılışık bir şekilde itişip kakışarak ve gülüşmeler - kahkahalar eşliğinde ağıza alınmayacak küfürlü sözler sarf ettiklerine şahit olmaktayız. Bu duruma tanık olan bazı arkadaşlarımız, “gençlerimiz ne hâle gelmiş, büyük bir ahlâk erozyonu yaşıyoruz” diyerek serzenişte bulunmaktadır. İfade etmek istediğimiz o ki; “çevre ve sokak” mazeretine sığınmamalıyız, ebeveynler olarak çocuklarımıza küçük yaştan itibaren “emr-i maruf ve nehy-i münker” telkinlerinde bulunmalıyız. Ayrıca şunu da belirtmiş olalım ki, son birkaç yıldan beri tesettür ve kılık kıyafette de savrulmalara tanık olmaktayız. Bakıyorsunuz başında başörtüsü, ancak giydiği pantolon ve bluz beden hatlarını tamamen meydana çıkarmış vaziyette. Böylesi kıyafetlerle sergilenmekte olan “bedensel teşhir” değil de nedir? Kıyafet dediğimiz “cinsel cazibe ve göz zinası”na sebebiyet vermeyecek şekilde olmalıdır. Ebeveynlerde “emr-i maruf ve nehy-i münker” hassasiyeti olmayınca edep, ahlâk, adabı muaşeret ve tesettürde savrulmalar kaçınılmaz olmaktadır...                Konumuza istinaden ifade edecek olursak, geniş kapsamlı olan “Emr-i maruf ve nehy- i münker” vecibesi İslâm’ın devlet anlayışında

kamusal alana tekabül eden ve özel anlamda emniyet birimlerinin uhdesinde olan kurallar manzumesi olarak vardır. Genel anlamda ise bayındırlık hizmetleri ve trafik kuralları da buna dahildir. Hatta bu olayı daha geniş bir perspektifle Kûr’ân zaviyesinden değerlendirecek olursak “emr-i maruf ve nehy-i münker” olgusu tüm yeryüzünde vuku bulan olumsuzlukların bertaraf edilip yaşanabilir bir dünyanın tesisi için insanlığın hayrına olan iyilik ve adalete ilişkin ne varsa yeryüzüne egemen kılınmasına kadar geniş bir alanı kapsamaktadır. “Siz insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz. İyi olanı tesis eder, kötü olanı bertaraf edersiniz.” (Al-i İmrân:110) Yine bu kapsamda bir başka ayet-i kerimede şöyle buyrulmaktadır: “Biz, yeryüzünde adaleti kaim kılmanız için Kûr’ân’ı ve mizanı indirdik.” (Hadid:25) Bizim bu satırlarda ifade etmek ve hatırlatmak istediğimiz ise bu vecibenin bireylere tekabül eden kısmı. Biz Müslümanlar olarak öncelikle evlerimizde, aile yapımızda olumsuzluklara karşı önleyici tedbirler almalıyız, varsa da onları bertaraf etmeye çabalamalıyız. Aynı şekilde eşgüdümlü olarak aile yuvamızda adaleti ve iyi olanı tesis etmeye gayret etmeliyiz. Bu işe örnek davranışlarla ve öğütle - nasihatle başlamalıyız. Nasihat kavramını da bu bağlamda değerlendirmeliyiz. Millî eğitim müfredatında her ne kadar “din ve ahlâk” dersi olsa da devlet nasihatte bulunmaz. Devlet yasama, yürütme ve yargı organları olarak vardır. Devlet kuralcıdır. Siyaset bu minvâl üzere yürür. Nasihat ise anne - babanın işidir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.a) bir hadis-i şeriflerinde, önemine binaen üç kez tekrarlayıp, “Din nasihattir, din nasihattir, din nasihattir” ifadesini dile getirmiştir. Nitekim Allah Teâlâ nasihatin müminlere yaralı olduğunu şöyle ifade etmektedir: “Sen öğüt verip hatırlat! Çünkü gerçekten nasihat ve hatırlatma, mü'minlere yarar sağlar.” (Zariyat:55) Diyeceğimiz o ki “nasihat” kavramını dar kalıplara hapsetmemeliyiz. Öğüt ve nasihat kime karşı olursa olsun azarlama ve tahkir etme amaçlı değil, yapıcı niyetle olmalıdır. Bir hatayı, bir yanlışı düzeltelim derken asla kırıcı ve örseleyici olmamalıyız. “Sen onlara Allah’tan bir rahmet olarak yumuşak davrandın. Eğer kaba ve katı yürekli olsaydın etrafından dağılırlardı.” (Al-i İmrân:159) Muhatabımız evladımız da olsa ölçümüz bu olmalı.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.a) bir hadis-i şeriflerinde, “Allah Teâlâ, çocukların ahlâkî eğitim bakımından ihmal edilişlerine gazaplandığı kadar hiçbir şeye gazaplanmamıştır” diye buyurmaktadır. Birçok ebeveynin yapmış olduğu yanlış, baştan ihmaller ve görmemezlikler oluyor, sonrasında çocuk bir hata veya bir yanlış yaptığında ağır tepkilerle olaya müdahil olunuyor ve çocuk kaba bir yöntemle tedip edilmeye çalışılıyor. Sonra ver gelsin şikayet ve serzenişler. Oysa müdahale ve nasihatler zaman ve zemine uygun olarak yerli yerinde (önleyici tedbir kapsamında) olmalıdır. Kısacası ebeveynler olarak sorumluluğumuz ve vebalimiz büyük. Çocuklarımıza ve aile efradımıza karşı asla ihmalkâr ve duyarsız olmamalıyız. Rabbimiz buyuruyor ki: “Yakıtı insanlarla taşlar olan cehennem azabından kendinizi ve aile efradınızı koruyunuz.” (Tahrim:6) Elbette ki sadece çocuklarımıza ve aile halkımıza karşı değil, komşu ve akrabalarımıza karşı da mesulüz. Hatta iletişim hâlinde olduğumuz her insana karşı insanî sorumluluğumuz vardır.

Rabbimiz buyuruyor ki: “İyilik ve takva konusunda yardımlaşın, günah ve haddi aşmada yardımlaşmayın.” (Maide:2) iyilik ve takva konusunda yardımlaşma fiilen olduğu gibi örnek davranışlarla olabilmektedir. Aynı durum günah ve haddi aşmada da olabilmektedir. Örneğin devlet içkiyi, faizi ve fuhşu meşrulaştırırsa bu cürümlerin yaygınlaşmasına da vesile olur. Rabbimiz, böylesi bir duruma şöyle dikkatimizi çekiyor: “Allah’ın kendilerine nimet olarak bahşetti yasaların yerine, (büyük bir nankörlük sergileyerek) küstahça başka kanunlar koyan ve bu şekilde halkını küfre ve helake sürükleyen, halkına cehennemin yolunu açan iktidar sahiplerini görmüyor musun?” (İbrahim:28) Elbetteki böylesi durumlarda “emr-i maruf ve nehy-i münker” vecibesi toplumsal bir sorumluluk olarak devreye girmektedir. Müslümanlar Allah Teâlâ’nın yasalarına uygun bir toplumsal doku oluşturmak ve söz konusu münkeratı bertaraf etmek için organizeli bir mücadele sürecine girmek zorundadır. Farz-ı kifaye olan bu vecibe önemine binaen bazen de farz-ı ayn olabilmektedir. Elbetteki bu mücadele yani bu kapsamdaki “emr-i maruf ve nehy-i münker” vecibesi terör ve anarşik eylemlere mahâl vermeden makul, mümkün ve meşru sınırlar çerçevesinde olmalıdır. Nasılki çocuğunuzu tedip etmek adına “emr-i maruf ve nehy-i münker” vecibesini ifa ederken şiddet uygulamanız yerinde bir davranış olmadığı gibi, din adına toplumsal düzenin tanzimi için şiddete baş vurmanız caiz değildir. Bugün Suriye’de IŞİD, El-Kaide, El-Nusra Cephesi - HTŞ (Heyet Tahrir el Şam) gibi terör örgütlerin din adına uyguladığı insanlık dışı şiddet olayları canavarlıktan başka bir şey değildir. Yüce dinimizdeki cihad anlayışı ve “emr-i maruf ve nehy-i münker” olgusu şiddet içerikli bir cevazı asla vermemektedir. Şu bir gerçek ki, dinî vecibeler ehlinden öğrenilmezse ailevî ve toplumsal felaketlere maruz kalmak kaçınılmaz olmaktadır. Bazen ihmal edilerek, bazen yanlış uygulanarak büyük veballere girilmektedir. Kısaca ifade edecek olursak “emr-i maruf - nehy-i münker” ve “nasihat” olgusu ile ilgili vecibeler asla ihmal edilmemeli ve bu vecibeleri uygulama adına ifrat ve tefrite gidilmemelidir.

 

DİĞER YAZILARI Nedir Bu İran Düşmanlığınız? 01-01-1970 03:00 Yenileceksiniz Ve Cehenneme Sürüleceksiniz 01-01-1970 03:00 İslam Birliği Ve Şirk... 01-01-1970 03:00 İslâm Devrimi Ve Düşündürdükleri... 01-01-1970 03:00 Siyonist Çetenin İşgal Ve Tahakküm Alanı... 01-01-1970 03:00 BM Değil Ümmet Olarak Biz Suçluyuz... 01-01-1970 03:00 Hamas'ın Esirlere Yaptığı Muamele Peygamber Ahlakıdır... 01-01-1970 03:00 Canavar Siyonizm ve Canavar Batı Rejimleri 01-01-1970 03:00 Gazze'ye Sağır Olmak Katliama Ortak Olmaktır 01-01-1970 03:00 Mescid-i Aksa Tufanı... 01-01-1970 03:00 İmanımızı Gözden Geçirmek... 01-01-1970 03:00 Devlet Yapılanması Kapsamında ve Hayatın Her Alanında İslam Bir Paket Programdır... 01-01-1970 03:00 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı ve Bilmemiz Gerekenler... 01-01-1970 03:00 15 Temmuz Ve Hatırlattıkları... 01-01-1970 03:00 Kurbanın Hikmet Ve Felsefesi 01-01-1970 03:00 İmam Humeyni'yi Rahmetle Anmak... 01-01-1970 03:00 Seçim Tartışmaları ve Bizim Sorumluluğumuz... 01-01-1970 03:00 Seçimin Düşündürdükleri... 01-01-1970 03:00 Siyasi Sorumluluğumuz... 01-01-1970 03:00 Siyonist Çete Yine Şaşırtmadı... 01-01-1970 03:00 Oruç'un Fayda Ve Hikmetleri... 01-01-1970 03:00 Sigaranın Zararları 01-01-1970 03:00 Depremde Ölenlerin Katili Kim... 01-01-1970 03:00 Depremin Düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 ABD'nin Bitmeyen Entrikaları 01-01-1970 03:00 Hak Batıl Savaşında Kukla Charlie Hebdo ve Pİyon Rasmus Paludan... 01-01-1970 03:00 Charlie Hebro Çağdaş Kab Bin Eşref 01-01-1970 03:00 Çocuk Gelin Mevzusu... 01-01-1970 03:00 Terör Ve Kısas 01-01-1970 03:00 Atatürk'ün Son Meclis Konuşması İle İlgili Tartışmalar 01-01-1970 03:00 Aliya İzzetbegoviç'i Rahmetle Anmak... 01-01-1970 03:00 İran'da Yaşanan Olaylar ve Türkiye Kıyaslaması... 01-01-1970 03:00 T.C'nin Siyonist Çete İle İlişkileri 01-01-1970 03:00 Misyonumuz Evrensel Nitelikte Müesses Bir Nizam Kurmak Olmalı... 01-01-1970 03:00 Allah'a Koşunuz... 01-01-1970 03:00 Suriye ve Diğer Arap Ülkelerinin Filistin'e Bakışı... 01-01-1970 03:00 Takva Mücadeledir 01-01-1970 03:00 28 Şubat Darbesinin Hatırlattıkları.... 01-01-1970 03:00 Biz Neyin Derdindeyiz Suud Ve Avanesi Ne Yapıyor? 01-01-1970 03:00 Haya İmandandır... 01-01-1970 03:00 Merhamet İnsanın En Temel Hasleti Olmalı... 01-01-1970 03:00 Allah'a Koşunuz 01-01-1970 03:00 Azerbaycan ABD Ve Siyonist İsrail Kıskacında... 01-01-1970 03:00 Tarih Tekerrür Ediyor ve Taliban'lı Yeni Dönem 01-01-1970 03:00 Evlilikte Liyakat Ve Sadakat.. 01-01-1970 03:00 Bosna Savaşı ve Srebrenica Katliamı... 01-01-1970 03:00 Ey Allah'ın Kulları Kardeş Olunuz... 01-01-1970 03:00 Ateşkes Filistin'i Unutturmamalı... 01-01-1970 03:00 Sicili Bozuk Ve Küstah ABD 01-01-1970 03:00 Erbakan'ı Tanımak 01-01-1970 03:00 Tarım Ve Ekolojik Sorunlarımız 01-01-1970 03:00 Sürdürülebilir Aile Yuvasının Ön Şartı İyi Geçimdir.. 01-01-1970 03:00 Batıl Ehlinin İslâm'a Ve Peygamberimiz'e Olan Düşmanlığı... 01-01-1970 03:00 İftira Dezenformasyon Ve Tezvirat Olguları Üzerinden İran Düşmanlığı.. 01-01-1970 03:00 Kısasta Hayat Vardır 01-01-1970 03:00 Kerbelâ Kıyamını Anlamak... 01-01-1970 03:00 Istanbul Sözleşmesi Mi, İslam Sözleşmesi Mi.... 01-01-1970 03:00 Bir Hukuk Skandalı Ve 22 Yıllık Hasret... 01-01-1970 03:00 Aile Mahremiyeti Üzerine 01-01-1970 03:00 Dünya Kudüs Günü Ve Asıl Mesele 01-01-1970 03:00 Oruç Ve Nefs Tezkiyesi.. 01-01-1970 03:00 Koronavirüs (Kovid-19) Hakkında... 01-01-1970 03:00 Mayın Eşeği Olmamak 01-01-1970 03:00 İslâm Devriminin 41'nci Yılı Muhasebesi 01-01-1970 03:00 İran'ın Suriye'de Ne İşi Var? 01-01-1970 03:00 Kadına Şiddet Ve Evlilik Hayatını Bitiren Faktörler... 01-01-1970 03:00 Nikâh Akdi.. 01-01-1970 03:00 Evlilikte Liyakat Ve Sadakat.. 01-01-1970 03:00 Kadına Şiddet Ve Kadın Cinayetleri 01-01-1970 03:00 Önce Ahlâk Ve Maneviyat... 01-01-1970 03:00 Takva İslam’ı En İyi Şekilde Yaşamaktır 01-01-1970 03:00 Gürültü Kirliliği 01-01-1970 03:00 Ramazan Ayı Ve Oruç 01-01-1970 03:00 Tesettürün Cılkının Çıkarılması Ve Müstehcenliğin Yaygınlaşması Üzerine... 01-01-1970 03:00 Şer Ekseni 01-01-1970 03:00 İslâm Devrimi’nin 40. Yılı 01-01-1970 03:00 Nikâhta Keramet Vardır 01-01-1970 03:00 Uygurlu Müslüman Türklere Uygulanan Çin Zulmü 01-01-1970 03:00 Evliliğe Giden Yolda Kıskançlık... 01-01-1970 03:00 Akraba Ve Komşuluk İlişkileri 01-01-1970 03:00 Art Niyet - Suizan Veya Önyargı 01-01-1970 03:00 Emin, Güvenilir Ve Nezaket Sahibi Olmak 01-01-1970 03:00 Gelin Ve Damat Mevzusu 01-01-1970 03:00 Yarınlar Bizim 01-01-1970 03:00 Siyonistlerin Kuklası Küstah Trump 01-01-1970 03:00 Evlilik Oyunu (!) 01-01-1970 03:00 Geçimsizlik Ve Boşanma Hadiseleri 01-01-1970 03:00 Anlamlı Ve Bir O Kadarda Stratejik Ziyaret... 01-01-1970 03:00 Evlilik Huzurun Teminatıdır… 01-01-1970 03:00 Evlilik İçin Mümeyyiz Olmak… 01-01-1970 03:00 Medeniyetimiz Ve Ufak Ayrıntılar 01-01-1970 03:00 Eşler Arasındaki Kıskançlık Ve Duygu Kontrolü... 01-01-1970 03:00 Sevgi Ve Aşk Üzerine Kısa Bir Analiz.... 01-01-1970 03:00 Farkındalık... 01-01-1970 03:00 Mesuliyet Hissi Ve Merhamet Duygusu.. 01-01-1970 03:00 İnsanı Ve Misyonunu Tanımak. 01-01-1970 03:00 Terör Ve Şiddetin Meşruiyeti Yoktur. 01-01-1970 03:00 Fethullah Gülen’in İnanç Ve Psikolojisi... 01-01-1970 03:00 Kerbelâ’da Âşura Öncesi 01-01-1970 03:00 Azmettirici ABD Tetikçi FETÖ Destekçi NATO 01-01-1970 03:00 İşgalci Siyonist İsrail İle Anlaşmaya Hayır.. 01-01-1970 03:00 Kanlı Darbe Girişimine Bir Başka Açıdan Bakış... 01-01-1970 03:00 Kanlı Darbe Girişimi Hangi Amaca Matuf.. 01-01-1970 03:00 Sıbgatullah; Allah'ın Boyası.. 01-01-1970 03:00 Ramazan Ve Oruç 01-01-1970 03:00 İkra 01-01-1970 03:00 Önce Ahlâk Ve Manevîyat 01-01-1970 03:00 Edep 01-01-1970 03:00 Erbain Yürüyüşü 01-01-1970 03:00 Kerbelâ’yi Anmak Bidat Mi? 01-01-1970 03:00 Kûr’ân Ve İmâm Hüseyin 01-01-1970 03:00 Üst Kimlik Manifestomuz.. 01-01-1970 03:00 Teberrâ Ve Tevellâ 01-01-1970 03:00 Uhuvvet Ve Tasavvuf 01-01-1970 03:00 Ümmet Birlikteliğinin Önündeki Engeller 01-01-1970 03:00 Diyalog Ve Uhuvvet'in Ön Şartları… 01-01-1970 03:00 Tekfircilik Hastalığı (2) 01-01-1970 03:00 Tekfircilik Hastalığı -1- 01-01-1970 03:00 Tevhid Selâm Terör Örgütü Mü? 01-01-1970 03:00