Art Niyet - Suizan Veya Önyargı

Hazım Koral

30-06-2018 06:47

İnsani ilişkileri zedeleyen en hassas davranış kalıplarından biri de suizan olsa gerek. Genel olarak bu günah olgusu iki kişi arasında geçmektedir. Biri önyargıda bulanan kişi, diğeri ise suizana muhatap olan birey.

Yüce dinimiz ise her iki muhataba bir takım kriterler sunmaktadır ki, itibar yitimi ve marazın önüne geçilmiş olsun. Zira bu tür marazlar ve itibar yitimi insani ilişkilerde de fitnelere sebebiyet vermektedir. “Suizanda bulunma.” (Hucurat:12) “Suizana vesile olacak davranışlardan uzak dur.” (Hadis) Görüldüğü gibi bu olayın iki netameli varyantı vardır. Eğer insanlar bu kriterlerden bi haber ise olumsuzlukların ve küskünlüklerin vuku bulması kaçınılmaz olmaktadır.

Menfaat ve çıkar ilişkilerinin ön plânda olduğu bir zaman diliminde yaşadığımız izahtan varestedir, kimse inkâr edemez. Böylesi bir ortamda “mütedeyyin” olarak bilinen insanlar daha hassas ve daha temkinli olmalılar. Zira bir şekilde nefsine uyup karşısındaki insana önyargı ile bakan ve ithamda bulunan şahıs, muhatabına aidiyet değerleri ve dindarlığı üzerinden saldırabilmektedir. Kısacası bu vesile ile toplumda dindar insanların olumsuz özelliklere sahip olduğu algısı oluşturulmaktadır. Bazıları bu art niyetlerini isim vermeden sosyal medyada paylaştıklarında dindar insanımıza ve dine düşman olanlar “mal bulmuş mağribi” gibi hemen bodoslama yorumlar yapmakta “beğeni” tıklamaktadır. Elbette ki İslâm fıkhına göre suizan haram olmakla birlikte, suizana vesile olmak da haramdır. Bu vecihle Müslüman birey her iki duruma karşı dikkatli olmalıdır. Fakat bir şekilde insanların suizannına sebebiyet verecek bir davranışta bulunulmuş ise mutlaka telafi yoluna gidip (daha önce yaşanmış benzeri örnekler verilerek) “yanlış anlaşılma” vuzuha kavuşturulmaya çalışılmalıdır. Eğer karşı taraf karine ve iddiaları reddedip art niyette  ısrarcı ise, suizana sebebiyet verenin işi zorlaşmaktadır. Çünkü karşı taraftakinin böylesi durumlarda hüsnüzanda bulunması dinen farz olmasına rağmen bu bilgiden bi haber ise tartışma ve gerginlik kaçınılmaz olmaktadır.

Bu durumda ithama muhatap olan kişi karşısındakinin töhmet içerikli ısrarcı iddialarına rağmen iknada başarılı olamayınca “iyi ki ahiret var” deyip işi Allah’a havale etmesi kaçınılmaz olmaktadır. Töhmet ve ithamlara maruz kalan kişi şöyle bir serzenişte bulunmalıdır: “Sevgili kardeşim ben seni de kendimi de Allah’a havale ediyorum. En adil ve en iyi hüküm verecek olan Allah’tır.” Sonuç olarak ithama muhatap olan kişi kendisinden emin ise karşısındakine ikna konusunda şöyle bir fırsat vermelidir: “Ben sizi yanlış anladım ve beni de yanlış anlamanıza sebebiyet verdim. Bu konuda beni mazur görün.” Ancak hâlâ ikna olunmuyor ve ithama devam ediliyorsa, karşınızdaki muhatabınıza beddua da bulunma şansı verin ve size şöyle desin: “Kendi menfaatin ve karşındaki kişinin zarar görmesi için ithamda bulunduğum şekliyle bize yalan söylüyorsan Allah senin belanı versin. Yok eğer senin iddiadanın hilafına ben sana iftira atmış oluyorsam Allah benim belamı versin.” Bu tür beddua elbetteki hoş ve etik değil ancak karşı tarafın kalbi mutmain olsun diye bu fırsat ona verilmeli. İthama maruz olan kişi ise akrabalık veya komşuluk bağını gözeterek özveride bulunabilir ve şöyle der: “Beddua hakkım ben de mahfuz olmakla birlikte ben bu hakkımı kullanmıyorum; siz ise kullanıp kullanmamakta serbestsiniz. Allah’ın selameti ve rahmeti üzerinize olsun.” Şu hakikati bilmiş olalım ki; Dünya sınavımızın gereği olarak şeytan bu gibi durum ve olayları fırsata dönüştürüp kardeşlik ve insani ilişkileri zedelemek, küskünlük ve düşmanlıklara sebebiyet vermek için çabalamaktadır. Rabbimiz ise şöyle bir çarpıcı uyarıda bulunmaktadır:

“Ey iman edenler! Zannın çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyicidir.” (Hucurat:12)                      

Allah Teâlâ bir başka ayet-i kerimede şöyle uyarıda bulunmaktadır: “Mümin erkeklere ve mümin kadınlara irtikab etmedikleri (bir suç) sebebiyle eziyet edenler, gerçekten bir iftira ve açık bir günah yüklenmişlerdir.” (Ahzab:58)        

Rabbimiz iftira, itham ve tezviratlara maruz kalanları şöyle teselli etmektedir: “İnsanlardan incitici sözler işiteceksiniz, sabredenleri müjdele.” (Al-i İmrân:186)

İncitici söz sarfetmek erdem sahibi bir Müslümana asla yakışmayan davranıştır. Müslüman her şeyden önce nezaket sahibi olmalıdır. Kırıcı sözler kul hakkına girer. Ahirette olduğu gibi dünyada da bunun mücazatı vardır. Allah bu gibi kimseleri dünyada da itibarsız kılar. Müslümana yakışan emin, güvenilir ve doğru sözlü olmasıdır. Nezaket en büyük erdemdir.

Doğru sözlü olmamızla ilgili Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler, Allah’tan sakının ve sözü doğru söyleyin.” (Ahzab:70) “Doğru” olan ile ancak doğru söz söylenebilir. Şu hâlde doğru söz söyleyebilmemiz için doğru bilgiye sahip olmamız gerekmektedir. Doğru bilinen nice söz ve olgular vardır ki, yalan ve iftira kapsamındadır. Bu bedenle Rabbimiz şöyle bir uyarıda bulunmaktadır: “Ey iman edenler, eğer bir fasık, size bir haber getirirse, onu 'etraflıca araştırın'. Yoksa cehalet sonucu, bir kavme kötülükte bulunursunuz da, sonra işlediklerinize pişman olursunuz.” (Hucurat:6) Ayette görüldüğü gibi güvenilir karineler ve iyi tetkikler sonucu ulaşılmayan bir haberin doğruluğu tartışmaya açıktır ve asla malzeme konusu olarak kullanılmamalıdır. “Filanca şöyle dedi” veye “kulaklarımla duydum” demek yeterli değildir. Kulak ile duyulan sözün birçok farklı anlamı ve kast ediliş şekli vardır. Söylenen söz farklı amaçla söylenmiş olabilir. Ondan farklı anlamlar çıkarmak yerine karşınızdakinden izahat istemelisiniz. Zira sözü söyleyen kişi her şeyden önce töhmet altında kalmaması ve karşısındakini suizana sevk etmemesi için bu izahatı sarih bir şekilde yapmalıdır. “Eğer doğruyu söylüyorsanız delillerinizi getirin.” (Neml:64) Delil sunması için de ona fırsat verilmelidir. Daha önce duyduğunuz veya duyup çıkarsamada bulunduğunuz hususta asla ısrar etmemelisiniz. Ki buna da hakkınız yoktur zaten. Böylesi bir tutum her şeyden önce suizan ve önyargıda ısrar etmektir. Bu ise tamamen karşınızdaki kişiye beslediğiniz art niyet ve husumetten kaynaklanmaktadır.

Baştan beri izah etmek istediğimiz husus art niyet, suizan ve önyargı sahibini korkunç bir vebale sürükleyen kebâhir günahtır. Bugün toplumumuzda yaşanan arkadaşlık ve dostluk zedelenmelerinin ve akrabalık ilişkilerindedi kırgınlıkların-küslüklerin temelinde art niyet, suizan ve önyargılar yatmaktadır. Lütfen hassas ve itidalli olalım. Lütfen dikkatli olalım arkadaşlık ve akrabalık ilişkilerinin insicamı ve dirliği bunu gerektirmektedir. Son bir hususa daha temas ederek konumuzu noktalamış olalım: İnsan suizan ve önyargı sonucu tezvirat ve ithamlara maruz kalsa da hoşgörü ve af yolunu seçmelidir.

Zira bu tutum Allah Teâlâ’nın öğütlediği bir yöntemdir: “Sen af yolunu seç.” (A’râf:199) Hoşgörülü olmak, yumuşak davranmak Allah Teâlâ’nın rahmetini celbeder. Aksi tutum ise ziyandan ve kaybetmekten başka bir şey değildir. Önemli olan dostluk ve kardeşliği pekiştirmek ve kalıcı kılmaktır. Biz günlük hayatımızda Allah adına, İslâm adına olan mükellefiyetlerimizle ilgili neler yapıyoruz ona bakalım. Basit meseleleri kendimize dert edip husumet ve niza konusu yapmamalıyız. Müslümanın derdi bu değildir. Timurtaş hoca bir gün vaazında anlatıyor: “Hacı edendi ile yolda karşılaştım. Hışımlı ve hiddetli bir hâli vardı. ‘Hayırdır hacı ne bu telaş?’ diye sordum. Burnundan soluyarak, ‘Komşum olacak alçak benim tarlamın hududunu değiştirmiş, yerime tecavüz etmiş, gidiyorum onu mahkemeye vermeye’ dedi. Ben de ona, ‘ya hacı efendi senin başka derdin yok mu? Bak senin dinine, senin kutsallarına her gün tecavüz ediliyor, İslâm toprakları kan gölüne dönmüş, din kardeşlerin Filistin’de, Arakan’da ve daha nice yerlerde katliamdan geçiriliyor; hiddet ve gayretini buraya yönlendir’ dedim.” Ne yazık ki, günümüz Müslümanlarının çoğu basit konuları kendine dert ederek asıl sorumluluklarından inhiraf etmiş durumdalar.

Rabbim cümlemize basiretler versin.

DİĞER YAZILARI Nedir Bu İran Düşmanlığınız? 01-01-1970 03:00 Yenileceksiniz Ve Cehenneme Sürüleceksiniz 01-01-1970 03:00 İslam Birliği Ve Şirk... 01-01-1970 03:00 İslâm Devrimi Ve Düşündürdükleri... 01-01-1970 03:00 Siyonist Çetenin İşgal Ve Tahakküm Alanı... 01-01-1970 03:00 BM Değil Ümmet Olarak Biz Suçluyuz... 01-01-1970 03:00 Hamas'ın Esirlere Yaptığı Muamele Peygamber Ahlakıdır... 01-01-1970 03:00 Canavar Siyonizm ve Canavar Batı Rejimleri 01-01-1970 03:00 Gazze'ye Sağır Olmak Katliama Ortak Olmaktır 01-01-1970 03:00 Mescid-i Aksa Tufanı... 01-01-1970 03:00 İmanımızı Gözden Geçirmek... 01-01-1970 03:00 Devlet Yapılanması Kapsamında ve Hayatın Her Alanında İslam Bir Paket Programdır... 01-01-1970 03:00 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı ve Bilmemiz Gerekenler... 01-01-1970 03:00 15 Temmuz Ve Hatırlattıkları... 01-01-1970 03:00 Kurbanın Hikmet Ve Felsefesi 01-01-1970 03:00 İmam Humeyni'yi Rahmetle Anmak... 01-01-1970 03:00 Seçim Tartışmaları ve Bizim Sorumluluğumuz... 01-01-1970 03:00 Seçimin Düşündürdükleri... 01-01-1970 03:00 Siyasi Sorumluluğumuz... 01-01-1970 03:00 Siyonist Çete Yine Şaşırtmadı... 01-01-1970 03:00 Oruç'un Fayda Ve Hikmetleri... 01-01-1970 03:00 Sigaranın Zararları 01-01-1970 03:00 Depremde Ölenlerin Katili Kim... 01-01-1970 03:00 Depremin Düşündürdükleri 01-01-1970 03:00 ABD'nin Bitmeyen Entrikaları 01-01-1970 03:00 Hak Batıl Savaşında Kukla Charlie Hebdo ve Pİyon Rasmus Paludan... 01-01-1970 03:00 Charlie Hebro Çağdaş Kab Bin Eşref 01-01-1970 03:00 Çocuk Gelin Mevzusu... 01-01-1970 03:00 Terör Ve Kısas 01-01-1970 03:00 Atatürk'ün Son Meclis Konuşması İle İlgili Tartışmalar 01-01-1970 03:00 Aliya İzzetbegoviç'i Rahmetle Anmak... 01-01-1970 03:00 İran'da Yaşanan Olaylar ve Türkiye Kıyaslaması... 01-01-1970 03:00 T.C'nin Siyonist Çete İle İlişkileri 01-01-1970 03:00 Misyonumuz Evrensel Nitelikte Müesses Bir Nizam Kurmak Olmalı... 01-01-1970 03:00 Allah'a Koşunuz... 01-01-1970 03:00 Suriye ve Diğer Arap Ülkelerinin Filistin'e Bakışı... 01-01-1970 03:00 Takva Mücadeledir 01-01-1970 03:00 28 Şubat Darbesinin Hatırlattıkları.... 01-01-1970 03:00 Biz Neyin Derdindeyiz Suud Ve Avanesi Ne Yapıyor? 01-01-1970 03:00 Haya İmandandır... 01-01-1970 03:00 Merhamet İnsanın En Temel Hasleti Olmalı... 01-01-1970 03:00 Allah'a Koşunuz 01-01-1970 03:00 Azerbaycan ABD Ve Siyonist İsrail Kıskacında... 01-01-1970 03:00 Tarih Tekerrür Ediyor ve Taliban'lı Yeni Dönem 01-01-1970 03:00 Evlilikte Liyakat Ve Sadakat.. 01-01-1970 03:00 Bosna Savaşı ve Srebrenica Katliamı... 01-01-1970 03:00 Ey Allah'ın Kulları Kardeş Olunuz... 01-01-1970 03:00 Ateşkes Filistin'i Unutturmamalı... 01-01-1970 03:00 Sicili Bozuk Ve Küstah ABD 01-01-1970 03:00 Erbakan'ı Tanımak 01-01-1970 03:00 Tarım Ve Ekolojik Sorunlarımız 01-01-1970 03:00 Sürdürülebilir Aile Yuvasının Ön Şartı İyi Geçimdir.. 01-01-1970 03:00 Batıl Ehlinin İslâm'a Ve Peygamberimiz'e Olan Düşmanlığı... 01-01-1970 03:00 İftira Dezenformasyon Ve Tezvirat Olguları Üzerinden İran Düşmanlığı.. 01-01-1970 03:00 Kısasta Hayat Vardır 01-01-1970 03:00 Kerbelâ Kıyamını Anlamak... 01-01-1970 03:00 Istanbul Sözleşmesi Mi, İslam Sözleşmesi Mi.... 01-01-1970 03:00 Bir Hukuk Skandalı Ve 22 Yıllık Hasret... 01-01-1970 03:00 Aile Mahremiyeti Üzerine 01-01-1970 03:00 Dünya Kudüs Günü Ve Asıl Mesele 01-01-1970 03:00 Oruç Ve Nefs Tezkiyesi.. 01-01-1970 03:00 Koronavirüs (Kovid-19) Hakkında... 01-01-1970 03:00 Mayın Eşeği Olmamak 01-01-1970 03:00 İslâm Devriminin 41'nci Yılı Muhasebesi 01-01-1970 03:00 İran'ın Suriye'de Ne İşi Var? 01-01-1970 03:00 Kadına Şiddet Ve Evlilik Hayatını Bitiren Faktörler... 01-01-1970 03:00 Nikâh Akdi.. 01-01-1970 03:00 Evlilikte Liyakat Ve Sadakat.. 01-01-1970 03:00 Kadına Şiddet Ve Kadın Cinayetleri 01-01-1970 03:00 Önce Ahlâk Ve Maneviyat... 01-01-1970 03:00 Takva İslam’ı En İyi Şekilde Yaşamaktır 01-01-1970 03:00 Gürültü Kirliliği 01-01-1970 03:00 Ramazan Ayı Ve Oruç 01-01-1970 03:00 Tesettürün Cılkının Çıkarılması Ve Müstehcenliğin Yaygınlaşması Üzerine... 01-01-1970 03:00 Şer Ekseni 01-01-1970 03:00 İslâm Devrimi’nin 40. Yılı 01-01-1970 03:00 Nikâhta Keramet Vardır 01-01-1970 03:00 Uygurlu Müslüman Türklere Uygulanan Çin Zulmü 01-01-1970 03:00 Evliliğe Giden Yolda Kıskançlık... 01-01-1970 03:00 Unutulan Vecibe Emr-İ Maruf -Nehyi Münker Ve Nasihat.. 01-01-1970 03:00 Akraba Ve Komşuluk İlişkileri 01-01-1970 03:00 Emin, Güvenilir Ve Nezaket Sahibi Olmak 01-01-1970 03:00 Gelin Ve Damat Mevzusu 01-01-1970 03:00 Yarınlar Bizim 01-01-1970 03:00 Siyonistlerin Kuklası Küstah Trump 01-01-1970 03:00 Evlilik Oyunu (!) 01-01-1970 03:00 Geçimsizlik Ve Boşanma Hadiseleri 01-01-1970 03:00 Anlamlı Ve Bir O Kadarda Stratejik Ziyaret... 01-01-1970 03:00 Evlilik Huzurun Teminatıdır… 01-01-1970 03:00 Evlilik İçin Mümeyyiz Olmak… 01-01-1970 03:00 Medeniyetimiz Ve Ufak Ayrıntılar 01-01-1970 03:00 Eşler Arasındaki Kıskançlık Ve Duygu Kontrolü... 01-01-1970 03:00 Sevgi Ve Aşk Üzerine Kısa Bir Analiz.... 01-01-1970 03:00 Farkındalık... 01-01-1970 03:00 Mesuliyet Hissi Ve Merhamet Duygusu.. 01-01-1970 03:00 İnsanı Ve Misyonunu Tanımak. 01-01-1970 03:00 Terör Ve Şiddetin Meşruiyeti Yoktur. 01-01-1970 03:00 Fethullah Gülen’in İnanç Ve Psikolojisi... 01-01-1970 03:00 Kerbelâ’da Âşura Öncesi 01-01-1970 03:00 Azmettirici ABD Tetikçi FETÖ Destekçi NATO 01-01-1970 03:00 İşgalci Siyonist İsrail İle Anlaşmaya Hayır.. 01-01-1970 03:00 Kanlı Darbe Girişimine Bir Başka Açıdan Bakış... 01-01-1970 03:00 Kanlı Darbe Girişimi Hangi Amaca Matuf.. 01-01-1970 03:00 Sıbgatullah; Allah'ın Boyası.. 01-01-1970 03:00 Ramazan Ve Oruç 01-01-1970 03:00 İkra 01-01-1970 03:00 Önce Ahlâk Ve Manevîyat 01-01-1970 03:00 Edep 01-01-1970 03:00 Erbain Yürüyüşü 01-01-1970 03:00 Kerbelâ’yi Anmak Bidat Mi? 01-01-1970 03:00 Kûr’ân Ve İmâm Hüseyin 01-01-1970 03:00 Üst Kimlik Manifestomuz.. 01-01-1970 03:00 Teberrâ Ve Tevellâ 01-01-1970 03:00 Uhuvvet Ve Tasavvuf 01-01-1970 03:00 Ümmet Birlikteliğinin Önündeki Engeller 01-01-1970 03:00 Diyalog Ve Uhuvvet'in Ön Şartları… 01-01-1970 03:00 Tekfircilik Hastalığı (2) 01-01-1970 03:00 Tekfircilik Hastalığı -1- 01-01-1970 03:00 Tevhid Selâm Terör Örgütü Mü? 01-01-1970 03:00