Türkiye tarihine post modern darbe olarak geçen ve toplum üzerinde derin izler bırakan o günlerin üzerinden 21 yıl geçti. 28 Şubat Türkiyeli Müslümanlar üzerinde derin izler bırakarak geçtiğini zannediyorduk ama maalesef ki görüyoruz ki etkileri hala devam etmekte. 28 Şubat sürecini yaşayanlar çok iyi hatırlar.
Ben o günleri yaşamayan gençlere neler yaşandığını anlatmak, yaşanlara ise o günleri hatırlatmak istiyorum.
Unutmadım;
Refahyol hükümetine korku salmak için medyanın kullanıldığını,
Başbakan Necmettin Erbakan’ın milli güvenlik kurulunda boncuk boncuk terlediğini,
Halka ve iktidara göz dağı vermek için Ankara Sincan'dan tankların yürütüldüğünü,
Üniversitedeki tesettürlü insanların ikna odalarına alındığını
Diploma törenlerinde başörtülü dönem birincilerinin ağızlarının kapatılarak sahneden indirildiğini,
Bir gecede belediyeyi hiçe sayarak yolun ortasına heykeller dikildiğini,
Başbakan'a binbaşının küfür ettiğini,
“Başörtülüler Suudi Arabistan’a, Müslümanlar yarasa, mollalar İran’a” sloganlarını,
Ülkenin başbakanının kumarhanede burnu kırıldığını,
Perukların satışının, nasıl arttığını
Alim denilen insanın “başörtüsü fürüattır” dediğini,
Alim kılıklı insanların “beceremediniz, bırakın” beyanatlarını,
Askerlerin içki içerken “ irtica PKK'dan daha tehlikelidir” sözlerini,
Cübbe ve sarığın yasaklanmasını
10 yıl marşının, İstiklal marşından öne geçirildiğini,
10 binlerce insanın tutuklanmasını, yüzlercesinin komplolarla ceza evine atıldığını,
Kuran kurslarının kapatıldığını, dini hassasiyetli kurumların basıldığını,
Başörtüsü ve çarşafa hakaretin ayyuka çıktığı günleri,
Boğazda viskilerini yudumlarken 28 şubatı alkışlayan burjuvaları,
Mutedeydin iş adamlarının, yalakalık olsun diye boş çerçevelere milyonlarca para verdiğini,
Anadolu sermayeli holdinglerin iflas ettirildiğini,
Belediyelerin yılbaşı hediye paketi yaparak emekli askerlerin evlerine hediyeler götürüldüğünü,
Kudüs gecesini bahane ederek Müslümanların hapis edildiğini,
28 Şubat zulmünden kaçarak hicret eden insanları,
Askeri yemin törenlerinde annelerin demirlerin ardında kaldığını,
Gazete patronunun Başbakanı pijamayla karşılandığını
Genelkurmay başkanının “gerekirse silah kullanırız” açıklamalarını,
Holdinglerin ve bankaların boşaltıldığını,
Kebapçılara kadar fişleme yapılıp boykota davetiye çıkartıldığını,
Seçilmişlerin haklarını gasp ederek azınlık hükümeti kurdurulduğunu,
28 Şubat bin yıl sürecek denmişti! Allahın izniyle on yıl sürmedi. Askerin halka gösterdiği sopa kendi üzerinde kırıldı hamdolsun.
İslami gazetelere yapılan kapatmaları ve karalamaları unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız!