DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Recai Yurdan
Recai Yurdan
Giriş Tarihi : 13-03-2019 23:31

Kürdistan’da Hawar’ların (imdatların) Arşı Alaya Yükseldiği Yer: Halepçe

Burda çiçekler açmıyor

Kuşlar süzülüp uçmuyor

Yıldızlar ışık saçmıyor 

S.Ali

Halepçe Kürdistan’da Müslüman Kürtlerin yüzyıllardan beri yaşadığı bir beldedir. Kuran’ı Kerim’den bulunan Enfal suresinden alınan isimle 1986 ile 1988 yılları arasında El-Enfal operasyonuyla 3 yıl boyunca Irak’da tüm dünya’nın gözleri önünde yaşanan katliamın son noktası Halepçe’de gerçekleşti.

Tarihler 16 Mart 1988’i gösterdiğinde Irak uçakları Halepçe’yi bombaladı. Uçaklardan atılan kimyasal gazlarla ortalığı elma kokuna benzer keskin bir koku sardı. Küçük bir kız çocuğu “ daye bina behna seve te (anne elma kokusu geliyor) dedikten dakikalar sonra yere yığıldı. Binlerce insan o gün yere yığıldı… Binlerce insanın katledildiği gün kaybolan insanlarda vardı. Kız çocukları Arap ülkelerine satıldı, halen kayıp olanlar var.

Halepçe katliamı birbirinden acı olaylar hikayelerle dolu. Halepçe katliamı dendiğinde hatırıma  düşen olayların başında yer alanlardan iki tanesini sizlerle paylaşmak istiyorum.

Türkmen Pilot Mustafa Hamid, Saddam Hüseyin’in emrine uymayarak katliam yapmayı ret etti. Bu duruşu idam yolcusu olduğunun apaçık deliliydi. Diğer ismiyle Aydın Tayyar, Halepçe katliamından 6 ay sonra idam edildi. Erdemli ve insani değerlere sahip Türkmen komutan zulme baş kaldırdığı için idam yolunda “acaba Kürt halkı beni hatırlayacak mı” diyordu. Biz Kürtler insanlık adına takındığı onurlu davranışını hiçbir zaman unutmadık unutturmayacağız. Onun şehitlerin efendisine komşu olmasını rabbimizden niyaz edeceğiz.

Halepçe’de birbirinden acı yüzbinlerce hikaye var. Bir diğerini paylaşmak gerekirse Ömer Havar gelir akıllara. Çocuğuna sarıldığı halde yere düşen bedeninin fotoğrafıyla zihinlere kazınmıştı. Ömer Havar’ın yedi kız çocuğu vardı. Erkek evladı olması için dua ederdi. Allah ona iki erkek evlat nasip etti.  Zalim Saddam Halepçe’yi bombalarken yemek yiyorlardı. Erkek çocuklarından birini alıp kendisini dışarı attığında ölüme koştuğunu bilmiyordu. Eşi ve çocuklarıyla birlikte 5 binden fazla insanla o gün orada can verdi.

Bu katliamı yapan Saddam Hüseyin ve Kimyasal Ali lakabıyla bilinen general ve diğerleri yıllar sonra cezalarını idam edilerek buldular. Gönül isterdi ki bu son, yıllarca uşaklığını yaptığı  emperyalist Amerika eliyle değil, mazlumlar eliyle olmalıydı.

Halepçe katliamı 1991 yılına kadar hiç gündeme getirilmedi. Ne zaman ki haydut Amerika 1991 yılında Irak’a hareket planladı, o zaman Halepçe katliamı görüntüleri medyaya servis edildi. O gazlar Mersin limanında indirilerek Irak’a gönderildi.

Biz bunu unutmadık ve unutmayacağız. Biz  katliamları konjonktürlere, mezheplere göre ayırmıyoruz. Zulüm kimden hangi ırka gelirse gelsin karşısında olmalıyız. 

 

NELER SÖYLENDİ?
@
Recai Yurdan

Recai Yurdan

DİĞER YAZILARI Gazze Savaşı Ekolü İşgal Rejiminin Dinamosu ve Boykot... Dünya Kudüs Gününü Anmak ve Anlamak... Şiarımız Adalet Enkaz Şehir Hatay’daki İzlenimlerim... Şeyh Said’in Kıyamı ve Şehadeti Ramazan Ayıyla Beraber Gelin Hep Beraber Marketleri Zincire Vuralım... Batıya Göç Bu Bayram Fabrika Ayarlarına Dönelim.. Kıyam Rehberi Şeyh Said’in Şehadeti Mübarek Olsun... Kudüs Direnişine Selam Olsun..… Zaman İyilik Zamanı... Ramazan Ayı Geldi Pandemiden Dolayı İşsiz Kalan Yüzbinleri Unutmayalım.. Taksim Meydanına Cami Çok Yakıştı... Selam Olsun Kudüs Şehidi Serdara.. Kovid- 19 Zehirli Sarmaşık Gibi Sardı Etrafımızı Peygambere Ve Kuran’a Uzanan Eller Kırılsın Diller Kopsun.. Kurban Toplarken Kurban Olan Gençlerimizi Sokaklardan Kim Toplayacak? Kudüs Gönüllüleri, Yardım Kampanyası ve Dünya Kudüs Günü Korona ile Birlikte Ramazan-ı Şerife Giriyoruz... Korana Virüs ’ün Gelmesiyle Milletimizin Hal-i Pürmelali.. Yüzyıllar Önce Batı Doğuya Göç Ederken Günümüzde ki Durum Tam Tersi.. Dedemiz Ahmet Turan Kılıç’ın Akıbeti, Şeyh Ömer Abdurrahman Gibi Olmasın Işıklı Caddelerden Arka Sokaklara Hasta Ve Hasta Yakınları Yol Gözlüyor Evrensel Kerbela Erbain Yürüyüşünde Gördüklerim Ve Hissettiklerim... Cezaevlerinde Mazlum Kardeşlerimiz Var… Kadırga İslam Cumhuriyeti ve Şehit Selami Yurdan.. 52. Bayramını Cezaevinde Geçiren Dedemiz Var.. Zekat Ve Fitrelerimizi Pay Ederken Asgari Ücretli İşçi Emekçileri’de Gözetelim Haçlıların Ayasofya’yı Kiliseye Çevirme Niyetleri ve Mescid-i Aksa Üzerindeki Siyonist Emeller.. Kutsal Ekmeğin Bizi Çarpmasına Ramak Kaldı.. Metin Yüksel Yasin Börü Ve Şehadet Ayı Cezaevinden Mektup Var-3 Miladi Yılbaşı, Mekke’nin Fethi Mi? İmam Zeynel Abidin Ve Noel Baba... Asgari Ücret İşçi Cinayetleri Komşunun Külüne Muhtaç İken Şimdilerde Yüzüne Hasretiz Doğudan Batıya Umut Yolculuğunun Adresi Cezaevinden Mektup Var -2- Marshall İle Başlayan ABD’nin Türkiye Aşkı Bayram Çocuklarla Güzel, Uyuşturucu Bataklığındaki Gencin Ablasından 'Biz On Yıldır Yaşamıyoruz Mektubu' Şeyh Said’i Anarken Ümmetçilikten Ulusalcılığa Geçiş Serüveni Zindanda Kırkıncı Bayram Ramazan Ayı Ve Kirkor Usta Kıraathane Kültüründen Cafe Kültürüne Rengarenk Lale Cümbüşünün Hatırlattıkları Cezaevinden Mektuplar Var 28 Şubatı Unutmadık Unutmayacağız Ümmetin Şehitleri Ve Mirasları Üzerine İncirlik Üssü'ne İncir Ağacı Dikilmeli Kudüs Davamız Saman Alevi Yusufiler; Onlar Zindan Güllerimiz.
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA