DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Recai Yurdan
Recai Yurdan
Giriş Tarihi : 10-04-2019 18:22

Haçlıların Ayasofya’yı Kiliseye Çevirme Niyetleri ve Mescid-i Aksa Üzerindeki Siyonist Emeller..

Ayasofya Hıristiyanlığın İslamiyet’e devir ve tesliminin bir abidesidir. Bunun için kilise iken cami olmuştur. Elbette tekrar camiye çevrilecektir. Bediüzzaman Said Nursi (r.a.)

Ayasofya Camii, 1018 ile 1204 yılları arasında Doğu Ortodoks Katedrali, 1204 ile 1261 yıllarında Katolik Katedrali, 1261 ve 1453 yıllarında Doğu Ortodoks Katedrali, 1453 ile 1930 yıllarında cami ve 1935 yılından günümüze kadar da müze olarak kullanılmaktadır. İmam Ahmet b. Hambel’in Müsned’inde geçen İstanbul’un fethiyle ilgili hadis-i şerifin tam tercümesi şöyledir: “İstanbul elbette fetholunacaktır. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir.” ( Ahmed, IV,335; Hakim, IV, 468/8300.)

1453’de kiliseden camiye dönüştürüldükten sonra Osmanlı sultanı Fatih Sultan Mehmet’in gösterdiği hoşgörü ile Ayasofya’daki mozaiklerde yer alan insan figürleri tahrip edilmemiştir. Ayasofya Camisi’nin 1934 yılından beri tapusu Fatih Sultan Mehmet vakfiyesine ait olmasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti maalesef müzeye çevirmiş ve mahzunluğa terk etmiştir.

Ayasofya camisi 100 yıllar boyu ibadete açık kalmış Birinci Dünya savaşının akabinde İstanbul’u işgal eden İngilizlere rağmen yine de Cami haşmetini korumuştur. Hatta bir dönem işgal kuvvetlerinin Ayasofya’yı işgal edecekleri İstanbul halkı arasında dedikodu olarak yayılmış, bunu duyan iman sahibi yiğit insanlar Ayasofya’nın bütün etrafını dinamitlerle döşeyerek eğer işgal ederlerse hiç çekinmeden patlatacaklarını ilan etmişleridir. Bunun duyulmasından sonra bir işgal girişimi olmamıştır. En acı günlerde Müslümanlar ibadetlerine mükemmel bir şekilde, sıkıntı çekmeden devam etmişlerdir.

Ayasofya fethin simgesidir. İslam aleminde değeri büyüktür. Dünyanın değişik ülkelerinde alimlerle kanaat önderleriyle sohbet ettiğimizde, Ayasofya’nın önemini bizlere anlatmaya çalışmışlardır ve Türkiyeli Müslümanların Ayasofya’ya sahip çıkmalarını istemişlerdir. Çünkü haçlıların emelleri hiçbir zaman yok olmamış ve olmayacaktır.

Ortadoğu da gözümüzün nuru Mescidi Aksa nasıl ki bir Süleyman mabedi yapılmak isteniyor ve bizlerde Kudüs’ü şerifin elimizden çıkmaması için Allahu Teala’nın kutsal belde olarak çevirdiği Aksanın bizim canımızdan daha kıymetli olduğunu bilip kabul ediyorsak, Ayasofya’nın da ona benzer bir kutsallığı olduğunu bilmeliyiz. Batı Ayasofya’ya, Siyonistler de Mescidi Aksa’ya hiç çekinmeden pervasızca gözünü dikmiştir. Rabbim onların emellerini boşa çevirsin. Bizim Ayasofya camisine olan sevgimiz ihtimamız taş eserine değil, Allah’ın evlerinin şubelerinden biri olması ve fethin sembolü olmasından kaynaklıdır.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan seçimden öncesine kadar “Sultan Ahmet’ i doldurmadınız ki Ayasofya’yı camiye çevirelim” demişti. Seçime bir hafta kala bu söyleminden vazgeçerek “ Ayasofya için müze tabiri kaldırabilir, cami hitabını kullanabiliriz” ifadelerini kullandı.

En kısa zamanda çalışmaların başlatılmasını temenni ediyoruz. Eğer Ayasofya bu durumunu aşarsa ibadete açıldığı zaman emperyalizmin ve NATO’nun Türkiye’den bağlarının kapacağı gün olur. Kürecik, İncirlik ve NATO üstleri Allah’ın izniyle ülkemizden defolup gideceklerdir. Ayasofya bunun başlangıç ayağıdır. 70’li yıllarda  dönemin gençliği olan akıncı abiler “ zincirler kırılacak Ayasofya açılacak”  sloganları atıyorlardı. Maalesef konjonktür gereği bu sloganı atan abilerin bir kısmı şu dönemlerde Ayasofya’nın açılmasının uygun olmadığını, ekonomik dar boğaz sıkıntısını, Avrupa ve Batı’nın bize yaptırımlar uygulayabileceğinden bahsediyorlar.

Bizler samimi olursak Allah’ın izniyle onların yaptırımları hiçbir işe yaramayacağından eminim. Yeter ki samimi olalım.

Ayasofya’nın özgürlüğe kavuşmasını dilediğimiz gibi şu anda muhasara altında olan göz bebeğimiz, İslam ümmetinin merkezi davası, yol haritası olan Kudüs yolunda da birleşmeliyiz.

Mahzun olan Ayasofya’nın bir an önce özgürlüğüne kavuşması için hep birlikte ümmet vahdet ve mukavemetin yanında yer almalıyız.

 

NELER SÖYLENDİ?
@
Recai Yurdan

Recai Yurdan

DİĞER YAZILARI Gazze Savaşı Ekolü İşgal Rejiminin Dinamosu ve Boykot... Dünya Kudüs Gününü Anmak ve Anlamak... Şiarımız Adalet Enkaz Şehir Hatay’daki İzlenimlerim... Şeyh Said’in Kıyamı ve Şehadeti Ramazan Ayıyla Beraber Gelin Hep Beraber Marketleri Zincire Vuralım... Batıya Göç Bu Bayram Fabrika Ayarlarına Dönelim.. Kıyam Rehberi Şeyh Said’in Şehadeti Mübarek Olsun... Kudüs Direnişine Selam Olsun..… Zaman İyilik Zamanı... Ramazan Ayı Geldi Pandemiden Dolayı İşsiz Kalan Yüzbinleri Unutmayalım.. Taksim Meydanına Cami Çok Yakıştı... Selam Olsun Kudüs Şehidi Serdara.. Kovid- 19 Zehirli Sarmaşık Gibi Sardı Etrafımızı Peygambere Ve Kuran’a Uzanan Eller Kırılsın Diller Kopsun.. Kurban Toplarken Kurban Olan Gençlerimizi Sokaklardan Kim Toplayacak? Kudüs Gönüllüleri, Yardım Kampanyası ve Dünya Kudüs Günü Korona ile Birlikte Ramazan-ı Şerife Giriyoruz... Korana Virüs ’ün Gelmesiyle Milletimizin Hal-i Pürmelali.. Yüzyıllar Önce Batı Doğuya Göç Ederken Günümüzde ki Durum Tam Tersi.. Dedemiz Ahmet Turan Kılıç’ın Akıbeti, Şeyh Ömer Abdurrahman Gibi Olmasın Işıklı Caddelerden Arka Sokaklara Hasta Ve Hasta Yakınları Yol Gözlüyor Evrensel Kerbela Erbain Yürüyüşünde Gördüklerim Ve Hissettiklerim... Cezaevlerinde Mazlum Kardeşlerimiz Var… Kadırga İslam Cumhuriyeti ve Şehit Selami Yurdan.. 52. Bayramını Cezaevinde Geçiren Dedemiz Var.. Zekat Ve Fitrelerimizi Pay Ederken Asgari Ücretli İşçi Emekçileri’de Gözetelim Kürdistan’da Hawar’ların (imdatların) Arşı Alaya Yükseldiği Yer: Halepçe Kutsal Ekmeğin Bizi Çarpmasına Ramak Kaldı.. Metin Yüksel Yasin Börü Ve Şehadet Ayı Cezaevinden Mektup Var-3 Miladi Yılbaşı, Mekke’nin Fethi Mi? İmam Zeynel Abidin Ve Noel Baba... Asgari Ücret İşçi Cinayetleri Komşunun Külüne Muhtaç İken Şimdilerde Yüzüne Hasretiz Doğudan Batıya Umut Yolculuğunun Adresi Cezaevinden Mektup Var -2- Marshall İle Başlayan ABD’nin Türkiye Aşkı Bayram Çocuklarla Güzel, Uyuşturucu Bataklığındaki Gencin Ablasından 'Biz On Yıldır Yaşamıyoruz Mektubu' Şeyh Said’i Anarken Ümmetçilikten Ulusalcılığa Geçiş Serüveni Zindanda Kırkıncı Bayram Ramazan Ayı Ve Kirkor Usta Kıraathane Kültüründen Cafe Kültürüne Rengarenk Lale Cümbüşünün Hatırlattıkları Cezaevinden Mektuplar Var 28 Şubatı Unutmadık Unutmayacağız Ümmetin Şehitleri Ve Mirasları Üzerine İncirlik Üssü'ne İncir Ağacı Dikilmeli Kudüs Davamız Saman Alevi Yusufiler; Onlar Zindan Güllerimiz.
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA