DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Cevdet Işık
Cevdet Işık
Giriş Tarihi : 25-11-2023 21:01

Kanla Yazılan Manifesto: Gazze

İki ay dolmak üzere. Alçak Siyonist İsrail, gece demeden gündüz demeden Gazze’yi bombalıyor.

Gazze küçücük bir toprak parçası. Bu küçücük toprak parçasına sıkıştırılmış iki milyondan fazla insan. Kış mevsimi başlamak üzere. Kış demek zahmet demek. Üşümek demek, tir tir titremek demek. Fakat Gazze başka bir mevsime maruz bırakılmış durumda: Bombaların dolu gibi yağdığı bir mevsim.

Vahşeti ifade etmek mümkün değil. On binlerce ton bomba bırakıldı. Bırakılmaya devam ediyor diyecektim ama demedim. Bir küçük ara. Takas için küçük bir ara. Rehinelerin takası. Tarihte masumiyet hiç bu kadar katledilmemişti herhalde. Buna firavun ve Hitler de dâhil. Ashabı Uhdud da dâhil. İnsanlığını, vicdanını, insafını kaybetmeyen her insanın, bunu böyle kabul edeceğini düşünüyorum. İnanç, kültür, renk ve etnik yapıdan azade olarak sadece insan diyorum. Sözüm de sadece insan olanadır zaten.

Yapılanın bir soykırım olduğundan hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır. Bu soykırımı icra eden Siyonist İsrail’dir. Lakin sorun sadece bundan ibaret değildir. Bir de bu soykırımın dolaylı ve dolaysız finansörleri vardır. ABD ve Avrupa Topluluğu hem dolaysız hem de koşulsuz finansörleridir bu soykırımın. Dolaylı finansörlere gelince, bunlar siyasi ve ekonomik düzeyde ilişkileri devam ettirerek ses çıkarmayan devletler, halklar ve insanlardır.

Her şey açık, seçik, gündüz gözüyle ve yorum gerektirmeyecek bir netlikte olmaktadır. Burada ama fakat lakin gibi kelimelerle kıvırmak da Siyonist işgalci rejime bir destek anlamına gelir. Yetmiş beş yıldır yapılagelenleri dikkate almadan, küçücük bir kara parçasını milyonlarca insana açık cezaevi yapmanın dehşetini dikkate almadan, Hamas’ın başlattığı Aksa Tufanı eylemini bu soykırıma mazeret olarak görenlerin insanlıktan yana hiçbir nasipleri kalmamıştır. Buna göre herkesin safını belirlemesi gerekir. Zulme karşı olmak tevil kabul etmez.

Hamas ve direniş cephesini oluşturan bütün unsurlar olması gereken haklı bir mücadelenin şanlı neferleridir. Bugün zorba bir devlet konumunu işgal etmiş olan Siyonist İsrail, Yahudiler de dâhil bütün insanlık için bir sınavdır. Bu işgalci Siyonist rejime destek verenlerin tümü en az onlar kadar suçludur.

Bugün bilerek veya bilmeyerek Hamas’a terör örgütü, başlattığı Aksa Tufanı’na ise terör eylemi diyenlerin üzerinde bir günah olarak o katledilen çocukların kanı her zaman olacaktır. Bu anlayışta olanların tamamının insanlıkları da Gazze’deki enkazın altında kalmıştır.

Gayrı meşru Siyonist işgalci rejimin müttefikleriyle saçtığı bu vahşetin karşısında yer almanın farz olduğunu öncelikle idrak etmek gerekir. Bu bir turnusol kâğıdı gibidir. Gazze herkesin rengini ortaya çıkaran bir ölçüt haline gelmiştir. Şanlı direniş kanıyla bir manifesto yazmaktadır. Kanla yazılan bu manifesto, inancı, düşüncesi, kültürü, coğrafyası, rengi ve tabiiyeti ne olursa olsun bütün insanlık ailesine yazılan bir manifestodur. Bu manifestoyu doğru okumak ve gereğini yapmak çok önemlidir. Bugün bütün dünya sathında meydana gelen protesto yürüyüşlerinin, kanla yazılan bu manifestoya verilen bir ses, bir çığlık ve bir el uzatma olduğunu bilmek ve görmek gerekir.

Gazze gibi bütün Filistin toprakları yetmiş beş yıldır, sömürgeci Batı’nın bir hançer gibi sapladığı siyonizme karşı bir mücadele alanı olmuştur. Bu belanın en önemli sebebini uzaklarda aramak doğru değildir. Bunun en önemli sebebini biz Müslümanlar oluşturmaktayız. Bugün Gazze’de yazılmakta olan kanlı manifestonun en önemli mesajını, Müslümanlara yönelik olan mesaj oluşturmaktadır. Tekrar ediyorum, kanla yazılan bu kanlı manifestonun en önemli mesajı Müslümanları ilgilendiren mesajdır. Bu mesajı doğru okuduğumuzda ve gereğini doğru bir şekilde yaptığımızda, yetmiş beş yıllık gafletin zilletinden de kurtulma istikametine girmiş olacağız.

Gazze’de kanla yazılan bu manifesto bizlere şu mesajları haykırıyor:

Siyonist İsrail ile ilgili ileri sürülen hiçbir mitin aslı astarı yoktur. Onların aşılmayacak duvarları ve yıkılmayacak kaleleri yoktur. Onlar ne kadar güçlü olsalar da aslında korkak ve zayıftırlar.

Biz haklı olduğumuz için, haktan yana olduğumuz için güçlüyüz. Hakkın gücü, gücün hakkından üstündür. Haklı olan ölse de kalsa da galip olandır. Haksız olan galip gelse de mağluptur. Haklı olan ölümden korkmaz, haksız olan korkar.

Ey Müslümanlar! Gerçekten Müslüman olunuz ve Müslümanlığın gereğini yapınız. Müslümanlığın gereğini yapmak için tevhidi bilmek gerekir. Tevhidi bilenlerin böylesine bir kayıtsızlık içinde olması mümkün olur muydu? Müslümanın yol alışı ancak bir tevhidi projeksiyonla mümkündür.

Müslümanların kardeşlik ve birlik içinde (tevhidin barış projeksiyonu) bütün karşı oluş imkânlarını kullanmaları gerekir. Ekonomik, siyasi ve her türlü maddi ve manevi destekle sahada olmalıdır.

Bugün için Müslümanların bir araya gelmesini engelleyen bütün gerekçelerden uzak durmanın bir samimiyet testi olduğunun bilincini kuşanmanın zamanıdır. Mezhep, meşrep, dernek, vakıf, cemaat, parti ve takım gibi her türlü oluşumun İslam, Kur’an ve Peygamber örnekliği çerçevesinde yeniden ele alınarak olumlu ve olumsuz taraflarıyla bir değerlendirme yapılmalıdır.

Özelde Filistin ve Gazze, genelde bütün dünyada var olan insanlık sorunlarına hiçbir ayrım ve koşul dikkate alınmadan aynı hassasiyetle yaklaşma erdemine sahip olmak gerekir.

Müslüman halkların, başlarındaki yöneticileri baskı altına alacak güç ve kuvvete sahip olması gerekir. Eğer bugün biz Müslümanlar bu güç ve kuvvete sahip olsaydık, mevcut iktidarın söylemden öteye geçmeyen ikircikli tutumunu protesto etmek için meydanlarda olurduk. Hem Siyonist işgalci rejimi kına ve hem de işbirliğini devam ettir. Böyle bir şeyi kabul etmek mümkün müdür?

Sorun olarak var olan her şeyin gelip dayandığı sebep biz Müslümanlar oluyoruz. Gazze’de yazılan kanlı manifesto, atılan bombaların çıkardığı sesten daha gür bir sesle diyor ki, “Ey Müslüman!Her şey senin sahip olman gereken hakikatten mahrum olman ve bir gerçeklik olarak yaşamında yer alması gereken tevhidi duruştan uzak olmandan kaynaklanıyor. Eğer sen, seni kendin yapacak bu tevhidi duruşa dönmezsen, bu tür sorunlar da hep var olacaktır. Onun için herhangi bir aldatma yoluna sapma. Şunu bilesin ki kendini aldatabilirsin belki amaAllah’ı aldatman asla mümkün değildir.”

Bugün meydanlara çıkıp sadece sloganlar atarak görevimizi yapmış sayılmayız. Elbette meydanlara çıkılmalı ve ses çıkarılmalıdır. Ama bununla iş bitmiş olmuyor. Yapılanlar, iktidarın izin verdiği kadarıyla olmamalıdır. Hele hele iktidarın yanlışlarını onaylayacak bir formatta hiç olmamalıdır. Şu ana kadar “Cumhurbaşkanlığı Külliyesi” önünde yapılmış herhangi bir gösteriye tanıklık ettiniz mi? Bizler kendi aramızda birlik ve beraberliği sağlamadan, kendi irade ve eylemlerimizle meydana çıkmadan, gerçekten Allah’ın hoşnutluğunu amaç edinmeden yani her hal ve durumda özgün özerklik sahibi olmadan, sorumluluğu ifa bakımından sınıfı geçmemiz mümkün olmayacaktır.

Gazze’de kanla yazılan manifesto, öncelikle Müslümanları sonra da insanlığı kendine getirecek bir potansiyele sahiptir. Bu manifesto, halen insanlıktan yana ölmemiş tarafları olan herkesle Müslümanlıktan yana içinde bir umut taşıyan herkesin, yeni bir bilinç ve sorumluluk kıyamını tetikleyecek bir miladın habercisi olacaktır inşallah. Yeter ki yapıp ettiklerimizin bilincinde olalım, bilinçle konuşalım, bilinçle yaşayalım.

NELER SÖYLENDİ?
@
Cevdet Işık

Cevdet Işık

DİĞER YAZILARI Yanılsamaları Fark Etmek.. Olduğun Yer Bulunduğun Durum... İnsani Bir Sorun ve Sorumluluk Olarak Filistin... Ben Öteki ve Ötekileştirme... Açık Vermek... İleri Toplumsal Tahayyül Ve Kuran.... Akılsız ve Düşüncesiz Umutlar... Deprem ve Ölüm.. Sistemsel Meşruiyet... Sistemin İçi Ve Dışı... Bir Umut Devrimi Yapmak Mezopotamya’da Hüzün: Engelleri Aşıp Da Geldim... Algısal Yanılgılar Yakınlaşmanın Doğası Üzerine-1 İnsan Bir Yolcudur.... Adalet Düşüncesinin İnşası Gerçekliğe Düşen Cemre: Oruç Bir Yolcu Gelir Gibi... Dumdum Kurşunu Tarih Felsefesinin Gerekliliği Konuşan Kuran Hz. Ali.... Mikro Milliyetçilikler Sezai Karakoç Tanıklığım.. Milliyetçi Tasavvurları Aşmak-2- Milliyetçi Tasavvurları Aşmak-1 İtibar Üzerine... İktidar Tiryakiliği Kesintisiz Çoklu Okumalar Hayatsız Gündem Gündemsiz Hayat.. Kudüs Gerçekliğini Doğru Okumak... Nadide Zamanlar Yaşamsal Bir Unsur Olarak “Müphemlik” Bir Sorunsal Olarak Gündem Sorumluluğun Zirvesinde Bir Mü’min: Mehmet Akif.. Öznelliğin İktidarı-2 Öznelliğin İktidarı-1 Zamanın Ayarını Kaçırmak Öznel Özerklik-3 Öznel Özerklik-2 Öznel Özerklik-1 Hayat Ve Hicret Yanıltıcı Varoluşsal Katılık... Kur’an Ahlakının Gerekliliği Hüzünle Giden Ramazan.. İnsanı Tanımak Müslümanların Kafes Hayatı Şuradan Şuraya Post Truth Dünyada Müslüman Kalmak Adaletin Ayağa Kalkması Yaraların Kabuk Bağlaması... Bir Nitelik Olarak Adaleti Ayakta Tutmak.. Sanal Resepsiyon.. Can Alıcı Ve Can Yakıcı Kısım İçerik Bakımından Adalet Çarkı Adl Üzere Bir Hayat Adaletin Kuşatıcılığı Aklın Hakikatinden Uzaklaşmak Cenneti Arayan Adam Felsefik Bir Nazarla Seçim Olgusu Kilitli Labirent: Üstünlük Çıkmazı
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA