Hayatsız Gündem Gündemsiz Hayat..

Cevdet Işık

04-07-2021 11:33

Gündem ve hayatı, etle tırnak örneğindeki gibi bir ilişkiyle izah edebiliriz. Hayatı gündemsiz ve gündemi de hayatsız olarak düşünmek mümkün değildir. O zaman başlıkta söz konusu ettiğimiz olumsuzluğu neden belirtme ihtiyacı hissediyoruz? Keşke sadece hissetmekten ibaret bir durum olsaydı. Bu, ne yazık ki her zaman gerçekleşmiş bir çelişki olarak karşımıza çıkmış ve çıkmaya da devam edecek gibi görünüyor. Bu durumun sebebine baktığımızda hayattaki insan gerçekliği ile gerçeklikteki insan hayatının var olan uyumsuzluğu ile karşılaşıyoruz. Eğer konunun sebep tarafını irdelemeye devam edersek, varacağımız yerde dürüstlükten yana bir sorunla yüzleşiriz. Şayet dürüstlükten yana yaşanan herhangi bir sorun olmasaydı, hayat ile hayatı oluşturan gündem arasında, çok da rahatsız edici bir çelişki olmayacaktı.

Hayatın içeriğine baktığımızda, öncelik sırasına girmiş birtakım hassasiyetler doğrultusunda sürdürülen bir yaşam tarzının gereklerini görürüz. Her insan bir varlık olarak, sahip olduğu hassasiyetlere uygun bir var olma mücadelesi içinde olur. Şüphesiz bunu da kabul ettiği değer yargılarıyla yapar. Dillere pelesenk edilmiş ama gerçekliğine gelince büyük bir hayal kırıklığını gösteren, ‘herkesin inandığı gibi yaşama hakkı’ ile ifade edilen hakikatin gerçek kaynağını değer yargıları oluşturmaktadır. Burada değer yargılarının bilinç düzeyinde nasıl bir emeğin ürünü olduğu konusu başka bir konudur. Biz değer yargılarının bilinç düzeyinde bir anlam çarkından geçirilerek benimsendiğini varsayıyoruz. Bu durumdaki her insan için hayatı hayat yapan değerlerden de söz etme imkânını elde etmiş oluyoruz.

Değer ve hayat ilişkisinde, hayata hayat vasfını verenin biyolojik faaliyetler değil, insanın kendisi dışındaki bütün varlıklarla nasıl bir ilişki içinde olacağını belirleyen değer yargıları olmaktadır. Hayatı hayat yapanın değer yargıları olduğunu tespit tikten sonra, gündemin hayat içindeki yerine bakabiliriz. Her insan, yaşadığı hayatta kendisi için herhangi bir yararı olmayacak uğraşlara yer vermez. Yapacaklarından memnun olma isteği fıtraten her insanda vardır. Öyle ise doğru-yanlış ve iyi-kötü sınırlarının belirleyici olduğu ilkeli bir hayatı oluşturarak, her zaman için bir gündem üzere yaşamak mümkün olacaktır. Yani hayatın bir gündem üzere devamı ancak ilkeler eşliğinde sınırları belirlenmiş bir hayatla olabilir. Bu, altı çizilmesi gereken birinci husustur.

Şimdi de gündem üzerinden hayata bakmaya çalışalım. Her gündem çözüm bekleyen sorun veya sorunlara işaret eder. Gündemde konu olarak ele alınan sorunların, sorun değeri taşıyıp taşımadığı kişiden kişiye değişebilir. Sorunların oluşum sebebini genelde ilkelerin ihlal edilmesi oluşturur. Hayatsız gündemler dediğimiz zaman, hayat için herhangi bir değer taşımayan gündemler akla gelmelidir. Yine sahip olunan gündemler insanın kendi dinamiklerinin bir sonucu değilse, bu durumda da sahip olunan gündemler hayatsız gündemler olarak adlandırılır. Yazının başlığındaki iki taraflı olumsuz durumun olumlu hale gelmesi için, hem hayatın hem de gündemin ilkelerin oluşturduğu bir duyarlılıkla ilgili olması gerekir. Bir diğer önemli nokta ise hayatın da gündemin de öznesiz olmadığıdır. Bu da altı çizilmesi gereken ikinci nokta olmaktadır.

Her insanın karar alma hak ve yetkisinden dolayı sahip olduğu nitelemeyi özne olarak tanımlamaktayız. Müslüman bağlamından baktığımız zaman, her müslümanın İslam’la ilgili varmış olduğu karar dolayısıyla müslüman bir özne olarak izahı doğru bir izah olacaktır. Özne olan müslümanın hayatını İslami hassasiyetler ve dolayısıyla bu hayatın sahip olduğu gündemin ise İslam algı ve hassasiyetinden kaynaklanan konular oluşturmuşsa, o zaman müslümanın kendisiyle uyumlu olduğu söylenebilecektir. Onun için müslümanın, müslümanca bir hayatı sürdürmeye çalışırken dikkat etmesi gereken en önemli hassasiyeti, kendisiyle çelişmemesi olmalıdır diyoruz. Müslümanın özne olması demek, hayatındaki kararların kendisine ait olması demektir. Bu durumda hayatının gündemine de gündeminin hayatına da sahip olacaktır.

Bugün Müslümanların genel durumuna baktığımız zaman hem hayatsız gündemlere ve hem de gündemsiz hayatlara sahip olduklarını görmekteyiz. Yani doğal olarak Müslümanlardan beklenen müslümanca bir hayat gerçekleşmediği için, konuşup yaşadıkları gündemler de kendilerinden kaynaklanmamaktadır. Dolayısıyla da gündemsiz hayatlara sahip olmaktadırlar. Şu hakikatin altı kalın bir şekilde çizilmelidir: Gündemleri kimler belirleyip oluşturuyorsa, hayatı da onlar belirleyip oluşturuyor. Kendi hayatına ve kendi gündemine sahip olmak için, yapılıp edilenlerin bilinç düzeyinde yapılıp edilmesi gerekir. O sebeptendir ki, kabul edilenlerin de kabul edilmeyenlerin de ne anlama geldiğinin bilinmesi önemlidir. Bir şeyin anlamını bilmek demek, o şeyin insan için ne kadar gerekli ve ne kadar gereksiz olduğunu bilmek demektir. Onun için genelde insanlığını kaybetmemiş her insanın, özelde ise Müslümanlığını kaybetmemiş her müslümanın, kendi çapında sahip olduğu hayat/gündem konusunda düşünsel bir yolculuk başlatması gerekir.

 

DİĞER YAZILARI Gazze Bir İşarettir 01-01-1970 03:00 Yanılsamaları Fark Etmek.. 01-01-1970 03:00 Olduğun Yer Bulunduğun Durum... 01-01-1970 03:00 Kanla Yazılan Manifesto: Gazze 01-01-1970 03:00 İnsani Bir Sorun ve Sorumluluk Olarak Filistin... 01-01-1970 03:00 Ben Öteki ve Ötekileştirme... 01-01-1970 03:00 Açık Vermek... 01-01-1970 03:00 İleri Toplumsal Tahayyül Ve Kuran.... 01-01-1970 03:00 Akılsız ve Düşüncesiz Umutlar... 01-01-1970 03:00 Deprem ve Ölüm.. 01-01-1970 03:00 Sistemsel Meşruiyet... 01-01-1970 03:00 Sistemin İçi Ve Dışı... 01-01-1970 03:00 Bir Umut Devrimi Yapmak 01-01-1970 03:00 Mezopotamya’da Hüzün: Engelleri Aşıp Da Geldim... 01-01-1970 03:00 Algısal Yanılgılar 01-01-1970 03:00 Yakınlaşmanın Doğası Üzerine-1 01-01-1970 03:00 İnsan Bir Yolcudur.... 01-01-1970 03:00 Adalet Düşüncesinin İnşası 01-01-1970 03:00 Gerçekliğe Düşen Cemre: Oruç 01-01-1970 03:00 Bir Yolcu Gelir Gibi... 01-01-1970 03:00 Dumdum Kurşunu 01-01-1970 03:00 Tarih Felsefesinin Gerekliliği 01-01-1970 03:00 Konuşan Kuran Hz. Ali.... 01-01-1970 03:00 Mikro Milliyetçilikler 01-01-1970 03:00 Sezai Karakoç Tanıklığım.. 01-01-1970 03:00 Milliyetçi Tasavvurları Aşmak-2- 01-01-1970 03:00 Milliyetçi Tasavvurları Aşmak-1 01-01-1970 03:00 İtibar Üzerine... 01-01-1970 03:00 İktidar Tiryakiliği 01-01-1970 03:00 Kesintisiz Çoklu Okumalar 01-01-1970 03:00 Kudüs Gerçekliğini Doğru Okumak... 01-01-1970 03:00 Nadide Zamanlar 01-01-1970 03:00 Yaşamsal Bir Unsur Olarak “Müphemlik” 01-01-1970 03:00 Bir Sorunsal Olarak Gündem 01-01-1970 03:00 Sorumluluğun Zirvesinde Bir Mü’min: Mehmet Akif.. 01-01-1970 03:00 Öznelliğin İktidarı-2 01-01-1970 03:00 Öznelliğin İktidarı-1 01-01-1970 03:00 Zamanın Ayarını Kaçırmak 01-01-1970 03:00 Öznel Özerklik-3 01-01-1970 03:00 Öznel Özerklik-2 01-01-1970 03:00 Öznel Özerklik-1 01-01-1970 03:00 Hayat Ve Hicret 01-01-1970 03:00 Yanıltıcı Varoluşsal Katılık... 01-01-1970 03:00 Kur’an Ahlakının Gerekliliği 01-01-1970 03:00 Hüzünle Giden Ramazan.. 01-01-1970 03:00 İnsanı Tanımak 01-01-1970 03:00 Müslümanların Kafes Hayatı 01-01-1970 03:00 Şuradan Şuraya 01-01-1970 03:00 Post Truth Dünyada Müslüman Kalmak 01-01-1970 03:00 Adaletin Ayağa Kalkması 01-01-1970 03:00 Yaraların Kabuk Bağlaması... 01-01-1970 03:00 Bir Nitelik Olarak Adaleti Ayakta Tutmak.. 01-01-1970 03:00 Sanal Resepsiyon.. 01-01-1970 03:00 Can Alıcı Ve Can Yakıcı Kısım 01-01-1970 03:00 İçerik Bakımından Adalet Çarkı 01-01-1970 03:00 Adl Üzere Bir Hayat 01-01-1970 03:00 Adaletin Kuşatıcılığı 01-01-1970 03:00 Aklın Hakikatinden Uzaklaşmak 01-01-1970 03:00 Cenneti Arayan Adam 01-01-1970 03:00 Felsefik Bir Nazarla Seçim Olgusu 01-01-1970 03:00 Kilitli Labirent: Üstünlük Çıkmazı 01-01-1970 03:00