Ümmetin Dirilişi ve Direnişi Kudüs’ten Geçer…

Ramazan DEVECİ

01-10-2017 00:07

Kudretimizin ve rahmetimizin işaretlerinden bir kısmını göstermek için, bir gece, kulu Muhammed'i Mescid-i Haram'dan alıp çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah'ın şanı çok yücedir. Gerçekten O, her şeyi işitir; her şeyi bilir. (İsra-1)

Bu ayette ve Sebe suresinin 18.  ayetinde ifade edilen çevresi mübarek kılınan Beytü’l Makdis Kudüs’tür. Kudüs aynı zamanda Hz. İsa’nın incir ve zeytin yurdudur. Tin suresinde yemin edilen emin beldedir Kudüs.

Kudüs yeryüzünün en eski yerleşim yerlerinden biridir. Kudüs Kuran’da adı geçen Peygamberlerin en az yarısının bir şekilde uğradığı tam bir vahiy yurdudur. Bir tevhit şehridir Kudüs. Üç ilahi dinin kutsal kabul ettiği tek şehirdir, Kudüs. Sezai Karakoç’un ifadesi ile gökte yapılıp yere indirilen bir tanrı şehridir, Kudüs.

Dünya’nın merkezi bir anlamda Ortadoğu’dur. Çünkü Orta doğu insanlığın dünyadaki ilk yerleşim yeridir. İnsanlık buradan Dünya’ya yayılmıştır. Ortadoğu’nun merkezi ise Filistin’dir. Filistin Peygamberler diyarıdır. Tevhid şirk mücadelesinin merkezidir. Direnişin ve dirilişin mekanıdır.  Tevhide şahitlik eden şehitlerin yurdudur Filistin. Filistin’in merkezi ise Kudüs’tür. Kudüs Tanrı şehridir. Allah’ın vahyinin şahididir. Yıllarca semalarında vahyin yankılandığı, vahyin hayat bulduğu şehirdir Kudüs. Dört kutsal kitaptan üçü burada nazil olmuştur. Nice peygamberleri bağrında barındırır. Son Peygamberin, diğer tüm Peygamberlere imamlık yaptığı mekandır. Bir anlamda tüm Peygamberlerin buluşma noktasıdır.  Kudüs’ün merkezi ise Mescid-i Aksa’dır. Mescid-i Aksa, Hz. Süleynman’ın mabedi, Hz. Meryem’in sığınağı, Hz. Zekeriya’nın müjdesinin şahidi, Hz. Muhammed’in miraç yurdudur. Müslümanların ilk kıblesidir.

Kudüs evrensel bir şehirdir. Ve insanlık tarihi kadar eskidir. Kudüs’ün direniş ve diriliş tarihinde kimler yok ki: Hz. İbrahim, Hz. Davut, Hz. Süleyman, Hz. Zekeriya, Hz. İsa, Hz. Meryem  Ve Hz. Muhammed’e kadar  bir peygamberler silsilesi. Krallar, imparatoriçeler, şairler, azizler, azizeler, fatihler en çokta şehitler. Hz. Ömer’den Selahaddin Eyyübiye, Kanuni Sultan Süleyman’dan İkinci Abdulhamid’e,  Fethi Şikaki’den Şeyh Ahmet Yasin’e, Yahya Ayaş’tan Abbas Musavi’ye, 15 yaşında şehit olan genç kız ve genç erkelere kadar Kudüs’ün 3000 belki de 5000 yıllık bir mücadele öyküsü devam ediyor, dirilişin ve direnişin şehri olarak.

Kudüs'ün Tevhid ve adalet adına bilinen ilk Müslüman Fatihi Hz. Davut (as)dır. Hz. Davut’tan sonra Hz. Süleyman’ın muhteşem devletinin başkentidir Kudüs. Daha sonra işgallere uğramış yıllarca Romalıların hakimiyetinde kaldıktan sonra Hz. Ömer döneminde İslam’la tanışmıştır. 638 yılında Müslümanların hakimiyetine girmiştir Kudüs.  İslam’ın sağladığı özgür ortamda yıllarca üç dinin mensubu özgürce yaşamışlardır. 

Müslümanlar olarak biz tarihsel açıdan Hz. Davut'un (as) ve Hz. Ömer’in varisleriyiz ve binlerce yıldır Kudüs'lüyüz. 1517 yılında Osmanlı yönetimine giren Kudüs 1917 yılına kadar Osmanlı yönetiminde kalmıştır. 1967 yılında Siyonistler tarafından İşgal edilen Kudüs bizimdir. Kudüs bizim vatanımız, Kudüs bizim yurdumuz, Kudüs bizim emanetimiz, Kudüs bizim ilk kıblemizdir. Kudüs’te üç dinin ve diğer inanç sahiplerinin, özgürce yaşayacağı adil bir ortam oluşturmak Müslümanların görevidir.  Bunun için Kudüs’ün Siyonist işgal rejiminden kurtulması özgürlüğüne kavuşması gerekir.

Misak-ı Milli sınırlarını vatanların olarak belirleyenler seküler bakış açısı ile Kudüs’ün vatan toprağı olduğunu anlayamazlar. Birinci dünya savaşı sonrasında cetvelle çizilmiş yapay sınırları tanımayan bütün bir ümmet coğrafyasının vatan toprağı olduğunun farkında olanlar için, itikadın ve vefanın şekillendirdiği gönül haritamızın en önemli yerlerinden biridir Kudüs. Bu iman ve vefa bize Kudüslü olduğumuzu söylüyor.  Evet biz Kudüslüyüz hem de İstanbullu olduğumuzdan daha fazla Kudüslü.

Eğer ümmet bir diriliş yaşayacaksa bu dirilişin önemli bir ayağı Kudüs'tür. Kudüs’süz bir diriliş söz konusu olamaz.  Kudüs'le birlikte neleri yitirdiğimizi anlayamadan, yükselişe ve dirilişe geçemeyiz. Öncelikle Kudüs'ü doğru okumamız gerekir. Ümmetin esareti Kudüs’ün esareti ile birlikte başlamıştır. Kudüs özgür olmadan ümmetin özgürlüğü söz konusu olmaz. “Kudüs'ü savunmak gerçek bağımsızlığı savunmaktır.” demiş Nuri Pakdil usta, Kudüs’ü savunamayan bir İslam ülkesi bağımsızlığını kaybetmiş demektir. İnsanımıza Kudüs bilinci kazandırmazsak, diriliş ruhu veremeyiz. Dirilişin ve direnişin anahtarıdır Kudüs. Kudüs Kerbela'dır bugün. Kudüs için hergün aşura günüdür. Hüseyni kıyamın, hüseyni dirilişin ve hüseyni direnişin mekanıdır Kudüs.

Evet Kudüs bugün işgal altında. Tanrı şehri Kudüs Siyonist zulme şahitlik ediyor. Peygamberimizin miraç yurdu, Müslümanların ilk Kıblesi Mescid-i Aksa işgal altında ve özgürleşeceği günü bekliyor. Siyonist zulüm Mescid-i Aksa’yı yıkmanın hesabını yapıyor. Kutsal Kudüs toprakları her gün yeni bir işgalle karşılaşıyor. Siyonist işgal yönetimi Kudüs’te sürekli yeni yerleşim yerleri açarak işgali genişletiyor. Kudüslü Müslümanlara eşsiz zulümler yapıyor. İşgal yönetimi gayrı meşru bir devlettir ve Müslümanlar bu gayrı meşru devletle normal ilişkiler geliştiremezler. Müslüman halklar bu işgalci rejim ile ilişki kuran yöneticilerini uyarmak zorundadır.

Bu zulüm, bu işgal, bu esaret karşısında Kudüs’ün özgürlüğü bir İman davasıdır. Kudüs’ün özgürlüğü mücadelesi Müslüman olmanın doğal sonucudur. Eğer bir Müslüman’ın ya da adı İslami olan, cemaat ya da grupların Kudüs’ü özgürleştirme mücadelesinden haberi yoksa en hafif ifade ile gaflet halindedir. Böyle Müslümanlar/ grup ya da cemaatler küresel güçlerin oyuncağıdır.

Kudüs davası İslam davasıdır. Aklı, fikri, yüreği, inancı özgür Müslümanların davasıdır Kudüs. Bir Müslüman’ın İslam bilincinin mihenk taşıdır Kudüs. Kudüs’ün işgali Müslüman yüreklerin işgalidir. Onun için yürekler özgür olmadan Kudüs özgürlüğüne kavuşmaz, Kudüs özgür olmadan, Müslümanlar özgür olamaz.

Kudüs’ün özgürlüğü davasını yüreğinde taşımayan bir Müslüman’ın yüreği de, düşüncesi de, inancıda işgal altındadır.

Kudüs ümmetin aynasıdır. Kudüs özgür değilse ümmet özgür değil demektir. Kudüs özgür değilse Mekke, Medine özgür değil demektir. İstanbul, özgür değil demektir.

Mevlana, aşkın insan için öneminden bahsederken “kimin yüreğinde aşk yoksa yok olsun” der.

Müslüman bireylerin oluşturduğu kurumların, dernek, parti, vakıf, cemaat, tarikat parti vb adına ne derseniz deyin, faaliyetlerinde, programlarında,  Kudüs’ü özgürleştirmek yoksa, bu dernek ve vakıflar dirilişi ve direnişi temsil edemezler. Bu dernek ve vakıflar bir şekilde küresel güçlere hizmet ediyorlar demektir. Mevlana’nın yüreğinde aşk olmayan yok olsun dediği gibi, programında Kudüs’ün özgürlüğü olmayan, adı İslami dernek ve vakıflar yok olsun diyebiliriz.

Sevgili kardeşim Abdurrahman Kılıç’ın dediği gibi Bir Müslüman’ın bireysel dünyasında düşüncelerinde, hayallerinde ve dilinde özgür Kudüs özlemi, özgür Kudüs’te, Mescid-i Aksa’da namaz kılma özlemi yoksa yok olsun.”

Programında, düşüncesinde Kudüs’ün özgürlüğü davası olmayan vakıf ve derneklerin varlıkları ile yoklukları arasında bir farkta yoktur. Bir anlamda yok olmuşlardır.

Hayalinde, düşüncesinde, hedefinde Kudüs’ün özgürlüğü olmayanın aşkı da yoktur demektir. Çünkü Kudüs aşktır, aşkın kendisidir. Nuri Pakdil ben ‘Kudüs’ü bir kol saati gibi hep yanımda taşıyorum’ der. Kudüs’ü bir kol saati gibi taşımak yetmez. Kudüs’ü aşıkın maşukunu taşıdığı gibi yüreğimizde taşımamız gerekir. ‘Kudüs benim aşkımdır, onu gece gündüz hayalimde, ruhumda, yüreğimde taşıyorum’ diyebilmeliyiz.

Kudüs işgal edildiğinde senelerce gülmeyen Selahaddin-i Eyyüb-i Kudüs’e aşık olmasa idi bu ruh halini yaşaya bilir mi idi. Kudüs’ün kurtuluşunu bir ideal olarak yüreklerinde taşıyanların yükü Kudüs aşkıdır, özgür Kudüs sevdasıdır.

Kudüs aşkı, Kudüs’ün özgürlüğü için her türlü fedakarlığı göze almayı gerektirir.  Kudüs’ün özgürlüğü, Kudüs aşıklarının eli ile gerçekleşecektir. Kudüs acısını sürekli yaşadığımız aşkımızdır bizim. Çünkü Kudüs sızlayan sol yanımızdır bizim.

Ümmetin diriliş ve direnişi Kudüs’ten geçer diyoruz. Gerçek direniş özgür Kudüs için mücadele vermektir. Bu mücadeleyi de ancak dirilişi yaşayanlar verir. Dirilişte, direnişte Kudüs’le mümkündür.

Sevdası Kudüs olanlara selam olsun.

Davası Kudüs’ün özgürlüğü olanlara selam olsun…

Dirilişin ve direnişin erlerine selam olsun…

(Bu yazı Özgün İrade derğisinin Eylül 2017 sayısında yayınlanmıştır)

 

DİĞER YAZILARI Filistin Direnişi ve Aksa Tufanı... 01-01-1970 03:00 ‘Kayıp Direniş’ Kitabı ve Direnişi Tanımak… 01-01-1970 03:00 14 Mayıs Seçimleri Üzerine… 01-01-1970 03:00 Oruç Tutmak İhram Giymek, Ramazan Kuran Ahlakını Kuşanmaktır... 01-01-1970 03:00 13 Recepte Kâbe’de Doğdu Onun Adı Ali… 01-01-1970 03:00 Hz. Fatıma'ya Mektup..... 01-01-1970 03:00 Adalet ve Merhamet Timsali Peygamberimizin Örnek Kişiliği… 01-01-1970 03:00 Muhammed Emin Yıldırım Hoca Ve Muaviye Sevgisi... 01-01-1970 03:00 Adalet Liyakat ve İktidar... 01-01-1970 03:00 İslam ve İslamcılık Üzerine… 01-01-1970 03:00 Kötülüğe İyilikle Karşılık Vermek ve Hatalara Karşı Af Edici Olmak... 01-01-1970 03:00 Hz. Ali: Adalet İçin Hilafet  01-01-1970 03:00 Adaleti Somutlaştırmak, Somutlaşmış Adalet İmam Ali’dir… 01-01-1970 03:00 ‘Baba’ Aşk, Ahlak, Direniş, Sevgi Ve Fedakarlık Dizisi… 01-01-1970 03:00 Ali Şeriati Üzerine… 01-01-1970 03:00 Okullar Açılmaz Yine İşyerleri Kapatılırsa Üçüncü Aşıyı Yaptırmayacağım… 01-01-1970 03:00 Saadet Partisi Cumhur İttifakında mı yoksa millet ittifakında mı yer almalı? 01-01-1970 03:00 Babalar Günü Üzerine… 01-01-1970 03:00 20 Soruya 20 Cevap… 01-01-1970 03:00 Dünyadan Ahirete, Anneme Mektup… 01-01-1970 03:00 İslam’ın Özgürlük Anlayışı ve Adem-Şeytan Kıssası… 01-01-1970 03:00 Allah'ın İstediği Gibi Müslüman Olmak... 01-01-1970 03:00 Yemen’den Yükselen Feryad, Bu Feryadı Duyun… 01-01-1970 03:00 İslamofobi Ve İslam’a Saldırılar… 01-01-1970 03:00 Yusuf’un İmtihanı Züleyha… 01-01-1970 03:00 Konuşan Kuran Hz. Ali Kitabını Niye Yazdım? 01-01-1970 03:00 Müslüman Ahlak İlişkisi ve Riya, İhlas Arasına Sıkışan Amellerimiz .. 01-01-1970 03:00 Filistin’e Sadece Türkiye mi Sahip Çıkıyor? 01-01-1970 03:00 Amerika’ya Karşı Olmak, Küresel Adalet Mücadelesi Vermektir… 01-01-1970 03:00 Adalet İçin Mücadele Örneği: Hılfu’l-Fudûl… 01-01-1970 03:00 41. Yılında İran İslam Devrimi: Başarıları Ve Başarısızlıkları? 01-01-1970 03:00 Cemaatten PY'ya, PY'dan Terör Örgütüne FETÖ, FETÖ Mücadelesinde Yapılan Adaletsizlikler 01-01-1970 03:00 Takva Adalet Sahibi Olmak, Adalet Mücadelesi Vermektir.. 01-01-1970 03:00 Nijerya İslami Hareketi ve Şeyh İbrahim Zakzaki… 01-01-1970 03:00 Şehitlerin Mesajı: Tevhid- Adalet- Vahdet- Özgürlük- Kudüs 01-01-1970 03:00 31 Mart seçimlerinin düşündürdükleri… 01-01-1970 03:00 İmam Humeyni Düşüncesinde ve İslam Devrimi'nin 40 Yıllık Sürecinde İslami Vahdet 01-01-1970 03:00 Günümüzün Kerbela’sı Yemen’in Serencamı ve Ümmetin Duyarsızlığı… 01-01-1970 03:00 Hz. Osman’ın Kanı Üzerinden, Hz. Ali’den İstenen Adalet mi, Yoksa Adaletsizlik mi? 01-01-1970 03:00 Ak Parti ve 24 Haziran Seçimleri... 01-01-1970 03:00 ‘Türkiye- ABD İlişkilerinin Psikolojisi’ Kitabı ve Büyük Şeytan Amerika’yı Tanımak… 01-01-1970 03:00 Erzincan İzlenimleri Erzincan Candır…. 01-01-1970 03:00 Bize de Ali’nin yalnızlığı düştü… 01-01-1970 03:00 Piri Aşk’ın, Davası Devrimden Özgür Kudüs’e… 01-01-1970 03:00 Üstad Bediüzzaman’ı ve Risale-i Nur’ları Doğru Anlamak… 01-01-1970 03:00 Kudüs İçin ne Yapmak gerekiyor, Kudüs eylemleri Müslümanların gazını mı alıyor? 01-01-1970 03:00 Yalnız Devrimciler Ali ve Ebuzer 01-01-1970 03:00 Kurban Yaklaşırken, İbrahim’in İmtihanına Hazır Mıyız? 01-01-1970 03:00 Hz. Ali Örnekliğinde: Tevhid, Adalet ve Vahdet 01-01-1970 03:00 15 Temmuz Darbe Girişiminin Düşündürdükleri… 01-01-1970 03:00 İktidarın Dayanılmaz Cazibesi ve İslamcılardaki Değişim.. 01-01-1970 03:00 İyi olmak kolaydır zor olan adil olmaktır…. 01-01-1970 03:00 Devletin Dini adalettir, dinin devleti de özgürlüktür... 01-01-1970 03:00 Emperyalizm ve Sömürgecilik Karşısında İnsanlığa Umut Olmak… 01-01-1970 03:00 İmam Ali ve Nefsini Tanımak… 01-01-1970 03:00 Şubat Ayı Şahadet Ayıdır; Şahadet Kudüs’tür…. 01-01-1970 03:00 İnsanı Tanımak mı Zor Yoksa Anlamak mı? 01-01-1970 03:00 Aşk Yolculuğu Kerbela... 01-01-1970 03:00 Kuran’da Sevgi ve Aşk.. 01-01-1970 03:00 Ali’nin Adaleti, Muaviye’nin Maslahatçılığı… 01-01-1970 03:00 Medeniyet ve Modernizm Üzerine ….. 01-01-1970 03:00 İmamı Azam Ebu Hanife’nin Siyasi Mücadelesi... 01-01-1970 03:00 İmamı Azam Ebu Hanife… 01-01-1970 03:00 Müslümanların Kardeşliği ve Vahdet 01-01-1970 03:00 Çağdaş Medrese; İslami Değerler Akademisi… 01-01-1970 03:00 İslami Mücadelede Metot 01-01-1970 03:00 Ebul Fazl Abbas; Kerbela’nın Yiğit Savaşçısı 01-01-1970 03:00 Mustafa İslamoğlu hoca ve Uydurulmuş din-İndirilmiş din söylemi… 01-01-1970 03:00 Ak saçlı bilge: Atasoy Müftüoğlu 01-01-1970 03:00 İran Gezi Notları 01-01-1970 03:00 Miraç, Namaz ve Kudüs 01-01-1970 03:00 Aşka ve Sevgiye Dair 01-01-1970 03:00 Kuran'da Müslüman 01-01-1970 03:00 Fıtratın İlahi Yanı; Kamil İnsan Olmak 01-01-1970 03:00 Hz. Zeynep; Babasının Süsü…. 01-01-1970 03:00 Kerbela ve Kuran 01-01-1970 03:00 Kurbanda İbrahim’ce Bir Duruş… 01-01-1970 03:00 Kudüs, İslahiye Ve İstanbul 01-01-1970 03:00 Kuran Rehberliğinde Huriyi Doğru Anlamak 01-01-1970 03:00 Kudüs Sevdamız Aşkımız Hayalimiz Bizim. 01-01-1970 03:00 Bireysellik Ve Bencillik 01-01-1970 03:00 Hayat Sigortamı Annemi Kaybettim 01-01-1970 03:00 Dostluk Üzerine 01-01-1970 03:00 Nisa Suresi Tevhid Adalet ve Kadın 01-01-1970 03:00 Dünya Sevgisi ya da Dünyevileşme 01-01-1970 03:00 Kadınlardan Yönetici Olur mu? 01-01-1970 03:00 Annem.... 01-01-1970 03:00 Müslümanların Suriye İmtihanı 01-01-1970 03:00 Hz. Fatıma Timsali Bir Anne ve Onun Çocuk Eğitimi 01-01-1970 03:00 Bebeğini Özleyen Anne 01-01-1970 03:00