2011 başlayan Arap baharı olaylarından en çok etkilenen ülkelerden biride Yemen’di. Yemen’de, ekonomik koşullara, yolsuzluklara ve adaletsizliklere karşı yapılan ve uzun süren protesto gösterilerin, çatışmaların ardından 23 Kasım 2011’de imzalanan Körfez Arap Ülkeleri İş Birliği Konseyi kararıyla Ali Abdullah Salih’in otuz üç yıllık yönetimi fiilen sona erdi.
Görevi başkan yardımcısı Mansur el Hadi’ye devreden Ali Abdullah Salih istifa etti. 21 Ocak 2012’de yapılan seçimlere tek aday olarak giren Hadi Cumhurbaşkanı seçildi. Mansur Hadi, Ensarullah ile Güney Yemen Hareketi’nin baskıları sonucu ulusal diyalog konferansları düzenlemeye mecbur oldu.
Konferansların sonucunda tüm grupların imzaladığı ‘Ulusal Barış ve Katılım Anlaşması’ yapıldı. Anlaşma tüm siyasi grupların yönetime adil ve eşit katılımını öngörüyordu. Ancak eski statükonun devamından yana olan gruplar, anlaşmaya aykırı adımlar atarak anlaşmayı işlevsiz hale getirdiler.
Mansur Hadi’nin 2014’te ulusal hükümet kurulması yönündeki anlaşmaya uymaması siyasi krizi derinleştirdi.
22 Ocak 2015'te Cumhurbaşkanı Hadi ve Başbakan Halid Mahfuz Bahhah istifa etmişti ancak Suudi Arabistan’ın baskısı ile istifasını geri aldı ve Aden’e giderek görevinin başında olduğunu söyledi. Ve 2015'te Yemen San'a ve Aden hükümetleri olarak fiilen ikiye ayrılmış oldu.
06 Şubat 2015'te, ülkeyi yönetmek üzere geçici bir başkanlık konseyi kuran Ensarullah Başkent San’a da yeni bir hükümet kurdu. Bugün Yemen nüfusunun önemli bir kısmı Ensarullah’ın hakim olduğu bölgede yaşıyor.
26 Mart'tan 2015 yılında itibaren de Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon ülkeleri tarafından Ensarullah’ın ağırlıklı olduğu San’a merkezli hükümete yönelik olarak hava hareketi başlatıldı. Bazı ülkeler bu koalisyondan çekilse de, son dönemde zaman zaman ateşkes anlaşmaları yapılsa da Yemen’e yönelik sınır tanımayan bu alçak saldırılar devam ediyor.
Ensarullah’ın direnişi karşısında aciz kalan, çokta başarılı olamayan Suudi güçleri Amerikan’ında yardımı ile Ensarullah bölgesine ciddi bir ambargo uygulayarak gıda girişlerine bile izin vermiyor.
Suudi koalisyon güçlerinin saldırıları sonucunda ülke baştanbaşa adeta harabeye dönmüş durumda. Yıkılan evlerin ve binaların enkazından çıkarılan kadın, yaşlı ve çocuk cesetleri vicdan sahibi her insanın yüreğini dağlıyor. Altyapısı tahrip olan bu ülkede hijyenik bir ortam olmayışından dolayı ciddi sağlık sorunları var.
Yemen karadan denizden ve havadan ablukaya alındığı için ülkede açlık baş göstermiş, insanlar bir lokma ekmeğe muhtaç duruma düşmüş vaziyette.
Bugün Yemen’de tam bir insanlık dramı yaşanıyor. Yemen Kerbela bugün.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres son günlerde yaptığı açıklamada, Yemen'in dünyanın on yıllardır gördüğü en kötü kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu konusunda uyararak, "Acil önlem alınmazsa milyonlarca yaşam kaybedilebilir” dedi.
Yemen’de 6 yıldır süren savaş nedeni ile halk zor günler geçirmeye devam ediyor. Birleşmiş Milletler (BM) raporlarına göre, Yemen dünyanın en derin insani krizini yaşıyor.
Yemen’in Ensarullah bünyesinde İnsani yardım faaliyeti yürüten Bünyan Müessesesi Yemen’deki bu açlık durumuna dikkat çekerek İslam Ümmetine bir çağrıda bulundu.
Çağrı şöyle:
“Ey iman edenler, hiçbir alış-verişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı gün gelmezden evvel, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin. Kafirler, onlar zulmedenlerdir.”
Düşman devletlerin Yemen’e yönelik ablukası ve ülkeye hiçbir şeyin girmesine izin vermemeleriyle eş zamanlı olarak, muhasara ve saldırıların neticesinde Yemen’in yaşadığı kötü süreçte muhtaç ve fakir ailelerin sayısı sürekli artıyor. Günlük yiyecek bulamayan ailelerin sayısı arttı.
Allah’a yaklaşmak isteyenler, ecir ve sevap almaya rağbet edenler onlara yiyecek ve barınak konusunda destek olabilir. #Bünyan Gelişim Müessesesi Tüm iyilik ve hayır severleri Allah yolunda mustazaflara infaka davet ediyoruz.
Sizleri, Bünyan Gelişim Müessesesinin inşa ettiği hayır projelerini destekleyerek, binlerce aileye ekmek dağıtan fırınlara destek olmaya davet ediyoruz. Günlük 200 bin somun ekmek 20 bin faydalanıcı aile % 10 yerli mısır
“Kim Allah’a güzel bir borç verirse Allah da bunu kat kat fazlasıyla öder. Daraltan da genişleten de Allah’tır ve O’na döndürüleceksiniz.”
Bünyan Müessesesi’nin çağrısı daha doğrusu feryadı böyle..
Ancak dünya Müslümanları da, Türkiye Müslümanları da söz konusu Yemen olunca nedense bu acil durumu görmüyor, duymuyor ve konuşmuyorlar. Sanki Yemen’de ölen çocuklar çocuk değil, sanki Yemen’de ölenler insan değil....
Yemen Bünyan Gelişim Müessesesinin yaptığı kampanyaya dikkatinizi çekmek istiyorum: Günlük 200 bin somun ekmek… Görüldüğü gibi bu bir ekmek kampanyası.. Aç insanın en acil ihtiyacı ekmektir… Bu kampanyaya destek olmak gerekiyor diye düşünüyorum… Ve tüm duyarlı kardeşlerimi Yemen’in bu mazlum insanlarına yardımcı olmaya davet ediyorum….
Ülkemizde zaman zaman STK’lar tarafından Yemen’e yardım kampanyaları düzenlenir. Ancak bu kampanyayı yapan çoğu STK’lar yardımlarını daha çok Suudi Arabistan etkisindeki Aden hükümetinin bölgesi için yapıyorlar..
Esasen yardıma daha çok muhtaç insanların yaşadığı San’a hükümetinin bölgesin için, niye yardım kampanyaları yapmazlar doğrusu merek ediyorum. Mazlumun dini sorulmaz diyen İslami STK’lar neden Bünyan Yardım Müessesi ile ortak bir çalışma yapmıyorlar… Yoksa Bünyan Yardım Müesesi’nin Zeydi olması mı engel oluşturuyor… Hani mazlumun dinini sormuyorduk!
İnsani yardım kuruluşlarımıza sesleniyorum bu duyarsızlığı yarın hesap gününde izah edemezsiniz benden söylemesi..