DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Ramazan DEVECİ
Ramazan DEVECİ
Giriş Tarihi : 17-09-2016 22:56

Kuran’da Sevgi ve Aşk..

 “İnsanoğlu kadınlara çocuklara altın ve gümüş yığınlarından oluşan servete serbestçe dolaşan soylu atlara sürü sürü  hayvanlara ve ekinlere tutku ile bağlıdır (aşırı sevgisi vardır) Şu var ki bunların hepsi dünya hayatındaki geçici haz nesneleridir.(Dünya hayatının güzellikleridir) Varılacak yerlerin en güzeli Allah katındadır. (öyle ise asıl sevilmesi gerekende Allah’tır)” Al-i İmaran- 14

Sevgi sözlükte “insanı, bir şeye yada, bir kimseye, yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu” olarak tanımlanır. İbni Arabi’ye göre sevginin tanımı yapılamaz. Sevgi ancak tadılır. Tadan kişide sevginin ne olduğunu anlatamaz. İbni Arabi “Sevgi seveni sevilene bağlayan bir bağdır. Sevgi sevenin varoluşudur” der.

Aşk sözlükte; aşırı sevgi bağlılık duygusu olarak ifade edilir. Aşk Farsça bir kelimedir. Günümüzde daha çok karşı cinsler arası duyguları ifadelendirmek için kullanılır. Karşı cinslerin birbirlerine olan sevgileri aşk olarak nitelendirilirken, bu sevgi birazda kutsanmış olur.

Oysa Ali Şeriati “Aşk, büyük güçlü bir kandırmacadır. Oysa sevgi; sonsuz, salt, dosdoğru, içten bir doğruluktur” der.

Aşk ve sevgi Türkçede bazen birbirinin yerine, çoğu zamanda ayrı kullanılır. Aşk ilahi olarak Allah’a, beşeri olarak karşı cinse duyulan aşırı sevgiyi ifade eder. Sevgi kavramı ise her tür sevgi için, Allah, eş, dost, anne, baba, kardeş, doğa, çiçek velhasıl aklımıza gelebilecek tüm sevgiler için kullanılır.

Kuran’da Aşk kavramı hiç geçmez. Kuran’da tüm sevgiler için “Hubb” sevme kelimesi kullanılır. Kuran’da Allah sevgisi, anne, baba sevgisi, mal sevgisi, dünya sevgisi, hatta karşı cinsler arasındaki sevgi içinde Hubb kelimesi kullanılır.

Yazımızın girişine aldığımız Al-i imran suresinin 14. Ayetinde kadın, çocuk, altın, ekin ve hayvan sevgisi için Hubb kavramı kullanılmakta, Bakara suresinin 165. Ayetinde Allah sevgisi için Hubb kavramı kullanılırken, Yusuf suresinin 30. Ayetinde Züleyha’nın Yusuf’a olan sevgisi ifade edilirken de “Hubb” sevgi kavramı kullanılmıştır. Kuran’da Züleyha’nın kendini nefsinin isteklerine uymaya ve Yusuf’a zulmetmeye sürükleyen bu sevgisi hiçbir şekilde kutsanmamış hatta kınanmıştır.

Kuran’da aşk kavramı geçmemekte tüm sevgiler için “Hubb” sevgi kavramı kullanılmaktadır. Hubb kavramı seksen küsür yerde geçmektedir. Ayrıca vedud ve meveddet Kuranda geçen sevgi ile ilgili diğer kavramlardır. Rabbimizin isimlerinden Vedud çok seven demektir. Rabbimiz hem çok sevmekte, hem de çok sevilmeyi istemektedir. Sevgiyi ve sevilecek tüm şeyleri yaratan rabbimizi her şeyden daha çok sevmek kulluğun gereğidir. Rabbimizi her şeyden daha çok sevdiğimiz gibi onun sev dediklerini sevmek, sevme dediklerini sevmemek durumundayız.

Meveddet;  muhabbet ve sevgi demektir. Meveddet ayeti (Şura 23) ile rabbimiz bizden resulünün ehli beytini sevmemizi istemektedir ki onlar yeryüzünün sevgi öğretmenleridir.

Bazı meallerde ayetlerin içeriğine göre “Hubb” kavramına farklı anlamlar verilmektedir. Ben bunun çok doğru olduğu kanaatinde değilim. “Hubb” kavramına her yerde sevgi anlamının verilmesi zannımca daha doğru olacaktır. Bu durum sevgiyi daha doğru anlamamızı sağlayacaktır.

Bugün günümüzde karşı cinsler arası sevgi aşk olarak nitelendirilerek kutsanmaktadır. Rabbimiz karşı cinsleri birbirlerine ilgi duyacak şekilde yaratmıştır. Karşı cinsler arasındaki bu duyguyu Mustafa İslamoğlu hocanın ifadesi ile aşk değil de tutku diye nitelendirmek daha doğru olacaktır. Tutku sevgi bile değildir. Tutkulu insan nefsinin esiridir. Kendi nefsini düşünür. Ve sevdiğini zannettiği kişinin kendisinin olmasını ister. Red edildiği zaman güya sevdiğini söylediği kimseye her türlü zararı verebilir. Hani bir şarkı sözü var “bir kulunu çok sevdim o beni hiç sevmiyor”. Hiç kimse ben filanı seviyorum öyle ise oda beni sevsin deme hakkına sahip değildir.

Gazetelerden evlilik teklifi kabul edilmeyen kimi erkeklerin, güya sevdiklerini söyledikleri bayanları öldürdüklerini okuyoruz. Kimilerinin de kendilerine zarar verdiklerini okuyoruz. İnsan bütün benliğini bir sevgi üzerinde yoğunlaştırıp ve kendini o sevgi içinde yokluğa mahkum ederse, o sevginin kurbanı olabilir. Bu sevgide dengeyi kaybetmek demektir. Her şeyde olduğu gibi sevgide de dengeli olmak gerekir. Karşılıksız sevgilerde insan sevgi zannettiği tutkularından kendini kurtarmalı,  ne kendine, nede sevdiğini söylediği kimseye zarar vermemelidir.

Eğer bir sevgi sevdiğine zarar veriyorsa o sevgi, sevgi değildir. Böyle bir sevgi olamaz. Seven sevdiğine zarar veremez, vermemelidir. Seven sevdiğinin mutluluğunu düşünür. Kendi mutluluğunu değil. Böylesi bir tavır sevgi ile izah edilemez. Ancak bencillik ve egoistlik olarak nitelendirilebilir.

Çünkü sevgi fedakarlıktır. Sevgi vermektir. Sevgi paylaşmaktır. Sevgi sevdiğinin, yüzündeki mutluluk, yüzündeki gülücüktür. Sevgi sevdiğini nefsine tercih etmektir. Sevgi sevdiğinin gözyaşında erimek, onun yüzündeki kederde kaybolmaktır. Sevgi sevdiğinin derdinde, kendi derdini unutmaktır. Sevgi sevdiğinin derdini, ona hissettirmeden çekebilmendir. Sevgi sevdiğin için, kendi önceliklerinden vazgeçebilmendir. Sevgi haksız olduğunda değil, haklı olduğun da bile özür dileyen olmayı tercih edebilmektir. Bu sevdiğinin hatasını görmemek, yada önemsememektir. Haksız olduğunda özür dilemek bir erdem değildir. Asıl erdem sevdiğinin gönlünü almak için haklı olduğun halde, özür dileyen olabilmektir.

Sevgi günü birlik ve bir anda kazanılacak bir şey değildir. İnsanlar ilk gördüklerinde,  bir birlerine ilgi duya bilirler. Birbirlerini beğene de bilirler. Bu beğenilerini sevgide zannedebilirler. Bu beğeni sevgi değildir. Sevgi zamanla kazanılır. Hayatı, dertleri, sıkıntıları birlikte paylaştıkça, birbirine katlandıkça kazanılır. Bir anda olan sevgiler fıtri sevgilerdir. Evlat sevgisi böyle bir şeydir. Daha çocuk ana rahmine düşmeden, annenin yüreğine, babanın yüreğine onun sevgisi düşer.

Sevgi bazen eş sevgisi olur, bazen anne, bazen evlat, bazen dost sevgisi olur. Sevgi insanın cimrilik yapmaması gereken en büyük zenginliğidir. Harcamakla tükenmez. Herkese tüm sevdiklerimize bol bol verebiliriz. Sadece sevgimizin merkezine Allah’ı koymamız gerekir. Pergelin sabit ucu bu ilahi sevgide çakılı kalmalı pergelin açılan kısmı ile bütün insanlığı, bütün yaratılmışı kuşatacak şekilde bir daire çizmeliyiz.

Sevginin en büyük öğretmenlerinden İmam Ali “İnsanlardan bir kısmı Cehenmem korkusundan ibadet eder bu kölelerin ibadetidir. Bir kısmı ise cennet beklentisi ile ibadet eder bu ücretlilerin ibadetidir. Gerçek müminler sadece Allah sevgisi ve rızası için ibadet eder” demekte ibadetin merkezine Allah’ın sevgisini koymaktadır.

İmam Ali şu sözü ile bizlere eş sevgisini öğretmektedir “ Ben günün bütün üzüntüsünü, kederini, yorgunluğunu eve gelip Fatıma’nın yüzüne baktığımda unutuyordum.” İşte sevgi budur. Sevdiğinin yüzünde bütün üzüntünü, dertlerini unutmaktır. İmam Ali, Hz. Fatıma’nın  üzüldüğü bir olaydan sonra, “Bir daha Fatıma’yı üzmemeye kendime söz verdim ve onu bir daha üzmedim” der. İşte sevgi sevdiğinin üzüntüsüne dayanamamak ve onu bir daha üzmemektir. Leyla ve Mecnun, Ferhat ve Şirin gibi sevgi hikayeleri ne kadar gerçekçidir bilmiyorum ama, İmam Ali ve Fatıma sevgisi büyük bir gerçeklik olarak tarihteki yerini almıştır. Hz. Fatıma’ın sağlığında ikinci bir evliliği düşünmeyen İmam Ali’nin Fatıma’nın vasiyeti olmasaydı, belki de Fatıma öldükten sonrada evlenmeyecekti diye düşünüyorum.

 

NELER SÖYLENDİ?
@
Ramazan DEVECİ

Ramazan DEVECİ

DİĞER YAZILARI Filistin Direnişi ve Aksa Tufanı... ‘Kayıp Direniş’ Kitabı ve Direnişi Tanımak… 14 Mayıs Seçimleri Üzerine… Oruç Tutmak İhram Giymek, Ramazan Kuran Ahlakını Kuşanmaktır... 13 Recepte Kâbe’de Doğdu Onun Adı Ali… Hz. Fatıma'ya Mektup..... Adalet ve Merhamet Timsali Peygamberimizin Örnek Kişiliği… Muhammed Emin Yıldırım Hoca Ve Muaviye Sevgisi... Adalet Liyakat ve İktidar... İslam ve İslamcılık Üzerine… Kötülüğe İyilikle Karşılık Vermek ve Hatalara Karşı Af Edici Olmak... Hz. Ali: Adalet İçin Hilafet  Adaleti Somutlaştırmak, Somutlaşmış Adalet İmam Ali’dir… ‘Baba’ Aşk, Ahlak, Direniş, Sevgi Ve Fedakarlık Dizisi… Ali Şeriati Üzerine… Okullar Açılmaz Yine İşyerleri Kapatılırsa Üçüncü Aşıyı Yaptırmayacağım… Saadet Partisi Cumhur İttifakında mı yoksa millet ittifakında mı yer almalı? Babalar Günü Üzerine… 20 Soruya 20 Cevap… Dünyadan Ahirete, Anneme Mektup… İslam’ın Özgürlük Anlayışı ve Adem-Şeytan Kıssası… Allah'ın İstediği Gibi Müslüman Olmak... Yemen’den Yükselen Feryad, Bu Feryadı Duyun… İslamofobi Ve İslam’a Saldırılar… Yusuf’un İmtihanı Züleyha… Konuşan Kuran Hz. Ali Kitabını Niye Yazdım? Müslüman Ahlak İlişkisi ve Riya, İhlas Arasına Sıkışan Amellerimiz .. Filistin’e Sadece Türkiye mi Sahip Çıkıyor? Amerika’ya Karşı Olmak, Küresel Adalet Mücadelesi Vermektir… Adalet İçin Mücadele Örneği: Hılfu’l-Fudûl… 41. Yılında İran İslam Devrimi: Başarıları Ve Başarısızlıkları? Cemaatten PY'ya, PY'dan Terör Örgütüne FETÖ, FETÖ Mücadelesinde Yapılan Adaletsizlikler Takva Adalet Sahibi Olmak, Adalet Mücadelesi Vermektir.. Nijerya İslami Hareketi ve Şeyh İbrahim Zakzaki… Şehitlerin Mesajı: Tevhid- Adalet- Vahdet- Özgürlük- Kudüs 31 Mart seçimlerinin düşündürdükleri… İmam Humeyni Düşüncesinde ve İslam Devrimi'nin 40 Yıllık Sürecinde İslami Vahdet Günümüzün Kerbela’sı Yemen’in Serencamı ve Ümmetin Duyarsızlığı… Hz. Osman’ın Kanı Üzerinden, Hz. Ali’den İstenen Adalet mi, Yoksa Adaletsizlik mi? Ak Parti ve 24 Haziran Seçimleri... ‘Türkiye- ABD İlişkilerinin Psikolojisi’ Kitabı ve Büyük Şeytan Amerika’yı Tanımak… Erzincan İzlenimleri Erzincan Candır…. Bize de Ali’nin yalnızlığı düştü… Piri Aşk’ın, Davası Devrimden Özgür Kudüs’e… Üstad Bediüzzaman’ı ve Risale-i Nur’ları Doğru Anlamak… Kudüs İçin ne Yapmak gerekiyor, Kudüs eylemleri Müslümanların gazını mı alıyor? Yalnız Devrimciler Ali ve Ebuzer Ümmetin Dirilişi ve Direnişi Kudüs’ten Geçer… Kurban Yaklaşırken, İbrahim’in İmtihanına Hazır Mıyız? Hz. Ali Örnekliğinde: Tevhid, Adalet ve Vahdet 15 Temmuz Darbe Girişiminin Düşündürdükleri… İktidarın Dayanılmaz Cazibesi ve İslamcılardaki Değişim.. İyi olmak kolaydır zor olan adil olmaktır…. Devletin Dini adalettir, dinin devleti de özgürlüktür... Emperyalizm ve Sömürgecilik Karşısında İnsanlığa Umut Olmak… İmam Ali ve Nefsini Tanımak… Şubat Ayı Şahadet Ayıdır; Şahadet Kudüs’tür…. İnsanı Tanımak mı Zor Yoksa Anlamak mı? Aşk Yolculuğu Kerbela... Ali’nin Adaleti, Muaviye’nin Maslahatçılığı… Medeniyet ve Modernizm Üzerine ….. İmamı Azam Ebu Hanife’nin Siyasi Mücadelesi... İmamı Azam Ebu Hanife… Müslümanların Kardeşliği ve Vahdet Çağdaş Medrese; İslami Değerler Akademisi… İslami Mücadelede Metot Ebul Fazl Abbas; Kerbela’nın Yiğit Savaşçısı Mustafa İslamoğlu hoca ve Uydurulmuş din-İndirilmiş din söylemi… Ak saçlı bilge: Atasoy Müftüoğlu İran Gezi Notları Miraç, Namaz ve Kudüs Aşka ve Sevgiye Dair Kuran'da Müslüman Fıtratın İlahi Yanı; Kamil İnsan Olmak Hz. Zeynep; Babasının Süsü…. Kerbela ve Kuran Kurbanda İbrahim’ce Bir Duruş… Kudüs, İslahiye Ve İstanbul Kuran Rehberliğinde Huriyi Doğru Anlamak Kudüs Sevdamız Aşkımız Hayalimiz Bizim. Bireysellik Ve Bencillik Hayat Sigortamı Annemi Kaybettim Dostluk Üzerine Nisa Suresi Tevhid Adalet ve Kadın Dünya Sevgisi ya da Dünyevileşme Kadınlardan Yönetici Olur mu? Annem.... Müslümanların Suriye İmtihanı Hz. Fatıma Timsali Bir Anne ve Onun Çocuk Eğitimi Bebeğini Özleyen Anne
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA