Nisa Suresi Tevhid Adalet ve Kadın

Ramazan DEVECİ

03-03-2014 07:51

Sure Medine’de nazil olmuştur. Muhtemelen Hicretin 5. Yılında nazil olmaya başlamış 7. Yılında tamamlanmıştır. Surenin ismi Nisa kadın manasına gelir.

Nisa suresi genel olarak değerlendirdiğimizde Kuran’ın bütününde olduğu gibi Nisa suresinin de ana mesajının tevhid, nübüvvet, ahiret ve adalet olduğunu görürüz.

Bu temel ilkeler Kuran’ın dolayısı ile İslam’ın esasını oluşturur.

İslam’ın korumaya aldığı beş temel emniyet bu surenin maksadı olarak da karşımıza çıkar. Can, mal, nesil, akıl, din emniyeti.

Sure Tevhid, nübüvvet, ahiret ve adalet esaslarını ortaya koyarken, Can, mal, nesil, akıl, din emniyetini sağlamayı amaçlamaktadır.

“Ey insanlar! Sizi bir tek canlı varlıktan yaratan, aynı özden de eşini var eden, sonra her ikisinden pek çok erkek ve kadın meydana getiren Rabb'inize karşı sorumluluklarınızın bilincinde olun. Kendisi adına birbirinizden haklarınızı talep ettiğiniz Allah'a kullukta samimi olun ve akrabalık bağını gözetin. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir.” (Nisa- 1)

 

“Yetimlere hakları olan malları verin; güzel olan şeyleri iğrenç olanlarla değiştirmeyin. Onların mallarını kendi mallarınıza katarak yemeyin. Çünkü bu büyük bir günahtır.” (Nisa-2.)

 

“İşte bunlar Allah'ın koyduğu sınırlardır. Kim Allah'a ve peygamberine itaat ederse, Allah onu, içerisinden ırmaklar akan cennetlere koyacaktır ve onlar orada ebediyen kalacaklarıdır. İşte asıl büyük ödül budur.” (Nisa- 13)

 

“Allah size emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hüküm vermenizi emreder. Bakın! Allah size ne güzel öğüt veriyor. Çünkü Allah her şeyi işitir, her şeyi görür.” ( Nisa- 58)

 

“Ey iman edenler! Kendinizin, ana-babanızın veya akrabalarınızın aleyhine bile olsa, - şahitlik ettiğinizde - Allah için şahitlik ederek adaleti ayakta tutun;.. “ (Nisa- 135.)

 

Ayetlerde Tevhid, Nübüvvet, Ahiret ve Adalet vurgusu açıkça görülmektedir.

 

Kuran’ın bütününde olduğu gibi Nisa suresinde de insan oğlu inançta tevhitle, ahlakta adaletle inşa edilmektedir.

 

Allah adildir, adaletin insan üzerinde ahlaka dönüşmesini ve insanoğlunun hayatına hakim olmasını istemektedir. Adaletin olduğu yerde zulüm olmaz. Adaletin olduğu yerde mazlum, zulme uğrayan olmaz.

 

İslam toplumunun en bariz vasfı adaletin hakim olmasıdır. Bir toplumda adalet yoksa o toplumda isterse şekilsel olarak İslam hukuku yürürlükte olsun, o toplum İslam toplumu olamaz.

 

Onun için öncelikle Müslümanların kendi hayatlarında adil olmaları gerekir.

 

Nisa suresi insanın yaratılışı ile başlamakta öncelikle yanlış kadın algısını düzeltmektedir.

 

İnsanoğlunun yarısını kadınlar oluşturmaktadır. İnsanlık tarihi içerisinde ne yazık ki kadınlar horlanmış aşağı görülmüş ve zulme maruz kalmıştır. Özellikle Nisa suresinin nazil olduğu dönemde kadının insan yerine konulmadığını, uğursuzluk sayıldığını her türlü zulme uğradığını biliyoruz.

 

Yanlış kadın algısı ile bir toplumda adaletin gerçekleşmesi mümkün değildir.

Nisa suresi hemen ilk ayetinde kadın ve erkeğin aynı özden yaratıldıklarını söyleyerek kadın ve erkeğin bir birlerine eşit ve denk olduklarını ilan etmiştir.

Miras ayetleri ile kadına mülkiyet hakkı vermiş. Mehir ve adalet şartları ile evliliği erkeğin tek belirleyiciliğinden alarak bir hukuka bağlamıştır.

 

“Ana-babanın ve akrabaların geride bıraktıkları mirastan erkeklerin payı vardır. Aynı şekilde ister az olsun ister çok olsun, gerek ana-babanın, gerekse akrabaların geride bıraktıkları mirasta kadınlar için de bir pay vardır. Bu, Allah'ın farz kıldığı bir paydır.” (Nisa- 7)

 

Nisa suresinde evlilikteki anlaşmazlıklar erkeğin kaba kuvvetinden kurtarılıp, erkeğe daha insanca ve Müslüman’ca tavırlar ortaya koyması emredilmiştir.

 

“……Hanımlarınızla güzel geçinin; onlardan hoşlanmıyor olsanız bile yine de böyle davranın; çünkü Allah, sizin o hoşlanmadığınız şeyi pek çok hayra vesile kılmış olabilir.” (Nisa- 19)

 

Bu ayette aile içi problemlerde yapıcı olunması tavsiye edilmekte, eşlerinizin hoşlanmadığınız kimi huylarında bile bazı hayırlar olabilmeği ifade edilmektedir. Özellikle erkeklere hanımlarına karşı hoşgörülü olmaları onlarla güzel geçinmek için gayret göstermeleri emredilmektedir. 

 

Kadın konusunda çokça tartışılan ama çok da doğru anlaşılmayan ayetlerden biride nisa suresinin otuz dördüncü ayetidir.

 

“Allah’ın bir kısmına diğerlerinden fazla lütufta bulunması ve mallarından harcamaları dolayısı ile erkekler kadınlar üzerinde koruyup- gözeticidirler. Erdemli kadınlar Allah’ın korumasını buyurduğu mahremiyetlerini, koruyan sadık ve itaatkar kadınlardır. Hanımlarınızın size tepeden bakarak adam yerine koymadıklarını görürseniz onları uyarın vazgeçmezlerse yatakta onları yalınız bırakın yine vazgeçmekte direnirlerse bu kez onları dövün/ayrılın. Şayet itaat ederlerse bundan böyle onlar aleyhine olacak bir davranışta bulunmayın. Unutmayın ki Allah çok yücedir çok büyüktür.” (Nisa-34)

Kimilerinin bu ayeti yanlış anlayarak kocasının bir çocuk gibi kadını terbiye edecek konumda değerlendirdikleri bir ayet. Ayette geçen darb sözlükte “vurmak, dövmek” anlamlarına gelmekle birlikte bir çok farklı anlamlara da gelmektedir. “Kadınları dövün” ayeti olarak bilinen bu ayet, çok evlilikle ilgili ayetinin evlilikleri giderek çoğaltılmasını değil giderek azaltılmasını amaçlaması gibi, kadını dövme olaylarının yaygın olduğu bir toplumda bunun giderek azaltılması ve nihayetinde tümden terk edilmesini hedeflemektedir. Ayette geçen darb kelimesini vurmak anlamında değerlendirirsek bu kadınların kocalarını aşağı görüp, kocalarına yukardan bakıp, kaba tabirle adam yerine koymadıkları özel şartlarda sembolik olarak başvurula bilecek bir durumdur.

Peygamberimiz kendisi eşlerini hiçbir zaman dövmediği gibi eşine vuran birine aynı şiddette eşinin de vurmasını sağlamıştır. Taberinin rivayetine göre bu ayetin iniş nedeni de sayılan bu olayda ilginç olan peygamberimizin kocasından yediği bir tokada karşılık, bir kadına kocasına tokat atma hükmünü vermiş olmasıdır.  Ve peygamberimiz  “Allah’ın hizmetkarlarını hiçbir zaman dövmeyin” diyerek kadını dövmeyi yasaklamıştır. Peygamberimiz eşleri geçimsizlik çıkardığında onları dövmeyi hiçbir zaman düşünmemiş ama Kuran’ın tavsiyesi ile gerektiğinde ayrılmayı teklif etmiştir.

Nisa suresinde hukuku savunulan hakları konusunda hassasiyetle durulan diğer bir kesim yetimlerdir.

 

“Kendileri geride korunmaya muhtaç çocuklar bıraktıklarında onların durumundan endişe edecek olanlar, aynı şekilde, kendileri de yetim çocukların hakkını yemekten sakınsınlar. Allah'tan korksunlar ve yetimlerin hakkını koruyacak şeyleri dile getirsinler. Zira haksız yere yetimlerin mallarını yiyenler karınlarına ateş doldurmuş olurlar. Zaten böyleleri çılgın bir ateşe girecektir.” (Nisa 9-10)

 

Nisa suresinde geçici dünya hayatını değil de Ahiret hayatını tercih edenlere, tevhidin ve adaletin hakim olduğu bir dünya hayal edenlere, Allah yolunda, mücadele etmeleri, bu mücadelenin sonucunda büyük bir mükafata ulaşacakları bildirilmiştir.

 

“O halde, Dünya hayatının nimetlerini ahiret hayatının nimetleri karşılığında feda edenler Allah yolunda savaşsınlar! Kim Allah yolunda savaşır da bunun sonunda öldürülür yahut zafer kazanırsa, Biz ona pek yakında büyük bir mükâfat vereceğiz.” (Nisa 74)

 

78. ayet ölümden kurtuluş olmadığını sağlam kaleler içinde bile olsak ölümün mutlaka bir gün bize ulaşacağını bildirir. 79 ayet iyiliğin Allahtan kötülüklerin nefsimizden kaynaklandığını öğretir bizlere. 95. Ayet cihad edenlerle mücadeleden kaçanların elbette bir olamayacaklarını ilan eder.

 

105 ve 106 ayetler Allah resulüne uyarı niteliğindedir. 139 ve 140. Ayetler Müslümanların kafirlerle ilişkilerinin nasıl olması gerektiğini anlatır.  Ve Müslümanlara kafirleri dost edinmemelerini Allah’ın dini ile alay edilen yerlerde oturmamaları gerektiğini söyler.

 

Ve sure tevhidi imanı rahmeti ilahiyi hatırlatan ayetlerle sona erir.

“Ey insanlar! Size Rabbinizden kesin bir "Kanıt" geldi ve Biz size apaçık bir "Nur" indirdik. Artık bundan böyle kimler Allah'a iman edip o Kitab'a sarılırsa, Allah onları vakti gelince Kendisi katından bir lütuf ve rahmete gark edecektir; ve onları dosdoğru bir yola iletecektir.” (Nisa 174-175.) 

DİĞER YAZILARI Filistin Direnişi ve Aksa Tufanı... 01-01-1970 03:00 ‘Kayıp Direniş’ Kitabı ve Direnişi Tanımak… 01-01-1970 03:00 14 Mayıs Seçimleri Üzerine… 01-01-1970 03:00 Oruç Tutmak İhram Giymek, Ramazan Kuran Ahlakını Kuşanmaktır... 01-01-1970 03:00 13 Recepte Kâbe’de Doğdu Onun Adı Ali… 01-01-1970 03:00 Hz. Fatıma'ya Mektup..... 01-01-1970 03:00 Adalet ve Merhamet Timsali Peygamberimizin Örnek Kişiliği… 01-01-1970 03:00 Muhammed Emin Yıldırım Hoca Ve Muaviye Sevgisi... 01-01-1970 03:00 Adalet Liyakat ve İktidar... 01-01-1970 03:00 İslam ve İslamcılık Üzerine… 01-01-1970 03:00 Kötülüğe İyilikle Karşılık Vermek ve Hatalara Karşı Af Edici Olmak... 01-01-1970 03:00 Hz. Ali: Adalet İçin Hilafet  01-01-1970 03:00 Adaleti Somutlaştırmak, Somutlaşmış Adalet İmam Ali’dir… 01-01-1970 03:00 ‘Baba’ Aşk, Ahlak, Direniş, Sevgi Ve Fedakarlık Dizisi… 01-01-1970 03:00 Ali Şeriati Üzerine… 01-01-1970 03:00 Okullar Açılmaz Yine İşyerleri Kapatılırsa Üçüncü Aşıyı Yaptırmayacağım… 01-01-1970 03:00 Saadet Partisi Cumhur İttifakında mı yoksa millet ittifakında mı yer almalı? 01-01-1970 03:00 Babalar Günü Üzerine… 01-01-1970 03:00 20 Soruya 20 Cevap… 01-01-1970 03:00 Dünyadan Ahirete, Anneme Mektup… 01-01-1970 03:00 İslam’ın Özgürlük Anlayışı ve Adem-Şeytan Kıssası… 01-01-1970 03:00 Allah'ın İstediği Gibi Müslüman Olmak... 01-01-1970 03:00 Yemen’den Yükselen Feryad, Bu Feryadı Duyun… 01-01-1970 03:00 İslamofobi Ve İslam’a Saldırılar… 01-01-1970 03:00 Yusuf’un İmtihanı Züleyha… 01-01-1970 03:00 Konuşan Kuran Hz. Ali Kitabını Niye Yazdım? 01-01-1970 03:00 Müslüman Ahlak İlişkisi ve Riya, İhlas Arasına Sıkışan Amellerimiz .. 01-01-1970 03:00 Filistin’e Sadece Türkiye mi Sahip Çıkıyor? 01-01-1970 03:00 Amerika’ya Karşı Olmak, Küresel Adalet Mücadelesi Vermektir… 01-01-1970 03:00 Adalet İçin Mücadele Örneği: Hılfu’l-Fudûl… 01-01-1970 03:00 41. Yılında İran İslam Devrimi: Başarıları Ve Başarısızlıkları? 01-01-1970 03:00 Cemaatten PY'ya, PY'dan Terör Örgütüne FETÖ, FETÖ Mücadelesinde Yapılan Adaletsizlikler 01-01-1970 03:00 Takva Adalet Sahibi Olmak, Adalet Mücadelesi Vermektir.. 01-01-1970 03:00 Nijerya İslami Hareketi ve Şeyh İbrahim Zakzaki… 01-01-1970 03:00 Şehitlerin Mesajı: Tevhid- Adalet- Vahdet- Özgürlük- Kudüs 01-01-1970 03:00 31 Mart seçimlerinin düşündürdükleri… 01-01-1970 03:00 İmam Humeyni Düşüncesinde ve İslam Devrimi'nin 40 Yıllık Sürecinde İslami Vahdet 01-01-1970 03:00 Günümüzün Kerbela’sı Yemen’in Serencamı ve Ümmetin Duyarsızlığı… 01-01-1970 03:00 Hz. Osman’ın Kanı Üzerinden, Hz. Ali’den İstenen Adalet mi, Yoksa Adaletsizlik mi? 01-01-1970 03:00 Ak Parti ve 24 Haziran Seçimleri... 01-01-1970 03:00 ‘Türkiye- ABD İlişkilerinin Psikolojisi’ Kitabı ve Büyük Şeytan Amerika’yı Tanımak… 01-01-1970 03:00 Erzincan İzlenimleri Erzincan Candır…. 01-01-1970 03:00 Bize de Ali’nin yalnızlığı düştü… 01-01-1970 03:00 Piri Aşk’ın, Davası Devrimden Özgür Kudüs’e… 01-01-1970 03:00 Üstad Bediüzzaman’ı ve Risale-i Nur’ları Doğru Anlamak… 01-01-1970 03:00 Kudüs İçin ne Yapmak gerekiyor, Kudüs eylemleri Müslümanların gazını mı alıyor? 01-01-1970 03:00 Yalnız Devrimciler Ali ve Ebuzer 01-01-1970 03:00 Ümmetin Dirilişi ve Direnişi Kudüs’ten Geçer… 01-01-1970 03:00 Kurban Yaklaşırken, İbrahim’in İmtihanına Hazır Mıyız? 01-01-1970 03:00 Hz. Ali Örnekliğinde: Tevhid, Adalet ve Vahdet 01-01-1970 03:00 15 Temmuz Darbe Girişiminin Düşündürdükleri… 01-01-1970 03:00 İktidarın Dayanılmaz Cazibesi ve İslamcılardaki Değişim.. 01-01-1970 03:00 İyi olmak kolaydır zor olan adil olmaktır…. 01-01-1970 03:00 Devletin Dini adalettir, dinin devleti de özgürlüktür... 01-01-1970 03:00 Emperyalizm ve Sömürgecilik Karşısında İnsanlığa Umut Olmak… 01-01-1970 03:00 İmam Ali ve Nefsini Tanımak… 01-01-1970 03:00 Şubat Ayı Şahadet Ayıdır; Şahadet Kudüs’tür…. 01-01-1970 03:00 İnsanı Tanımak mı Zor Yoksa Anlamak mı? 01-01-1970 03:00 Aşk Yolculuğu Kerbela... 01-01-1970 03:00 Kuran’da Sevgi ve Aşk.. 01-01-1970 03:00 Ali’nin Adaleti, Muaviye’nin Maslahatçılığı… 01-01-1970 03:00 Medeniyet ve Modernizm Üzerine ….. 01-01-1970 03:00 İmamı Azam Ebu Hanife’nin Siyasi Mücadelesi... 01-01-1970 03:00 İmamı Azam Ebu Hanife… 01-01-1970 03:00 Müslümanların Kardeşliği ve Vahdet 01-01-1970 03:00 Çağdaş Medrese; İslami Değerler Akademisi… 01-01-1970 03:00 İslami Mücadelede Metot 01-01-1970 03:00 Ebul Fazl Abbas; Kerbela’nın Yiğit Savaşçısı 01-01-1970 03:00 Mustafa İslamoğlu hoca ve Uydurulmuş din-İndirilmiş din söylemi… 01-01-1970 03:00 Ak saçlı bilge: Atasoy Müftüoğlu 01-01-1970 03:00 İran Gezi Notları 01-01-1970 03:00 Miraç, Namaz ve Kudüs 01-01-1970 03:00 Aşka ve Sevgiye Dair 01-01-1970 03:00 Kuran'da Müslüman 01-01-1970 03:00 Fıtratın İlahi Yanı; Kamil İnsan Olmak 01-01-1970 03:00 Hz. Zeynep; Babasının Süsü…. 01-01-1970 03:00 Kerbela ve Kuran 01-01-1970 03:00 Kurbanda İbrahim’ce Bir Duruş… 01-01-1970 03:00 Kudüs, İslahiye Ve İstanbul 01-01-1970 03:00 Kuran Rehberliğinde Huriyi Doğru Anlamak 01-01-1970 03:00 Kudüs Sevdamız Aşkımız Hayalimiz Bizim. 01-01-1970 03:00 Bireysellik Ve Bencillik 01-01-1970 03:00 Hayat Sigortamı Annemi Kaybettim 01-01-1970 03:00 Dostluk Üzerine 01-01-1970 03:00 Dünya Sevgisi ya da Dünyevileşme 01-01-1970 03:00 Kadınlardan Yönetici Olur mu? 01-01-1970 03:00 Annem.... 01-01-1970 03:00 Müslümanların Suriye İmtihanı 01-01-1970 03:00 Hz. Fatıma Timsali Bir Anne ve Onun Çocuk Eğitimi 01-01-1970 03:00 Bebeğini Özleyen Anne 01-01-1970 03:00