Konuşan Kuran Hz. Ali Kitabını Niye Yazdım?

Ramazan DEVECİ

06-08-2020 10:46

Bir toplantıda bir dostum İslam tarihinin en acı dönemlerini içeren ‘Konuşan Kuran Hz. Ali Kitabını’ niye yazdığımı sordu.

Bilindiği gibi Sünni dünyanın konuşmaktan kaçındığı, örnek nesil dediğimiz sahabe arasındaki problemlerin, Cemel, Sıffın ve Hakem olaylarının yaşandığı bir dönemi de içeriyordu Hz. Ali’nin hayatı..

Cemel ve Sıffın İslam tarihinin en acı olayları idi. Örnek nesil dediğimiz Ashabı Kiram birbiri ile savaşmış binlerce Müslüman ölmüştü.

Evet biz konuşmak istemiyorduk ancak bu olaylar tarihi birer gerçeklikti. Ve biz kaçsak ta mutlaka karşımıza çıkıyordu.

Peki öyle ise ne yapmak gerekiyordu? Olayları konuşmamak olmamış kabul etmek çözüm mü idi.

Bence değildi. Olayları yok saymak görmezden gelmek çözüm olmamıştı. Olaylar yeterince ve gerektiği gibi konuşulmadığı için tarih doğru değerlendirilmemiş, tarihten gerekli dersler çıkartılmamış, ve sonuç olarak ta tarih sürekli tekerrür etmişti İslam dünyasında.

Rabbimiz  kerim kitabımızda “Mü'minlerden iki topluluk çarpışacak olursa, aralarını bulup-düzeltin. Şayet biri diğerine tecavüzde bulunacak olursa, artık tecavüzde bulunanla, Allah'ın emrine dönünceye kadar savaşın; eğer sonunda (Allah'ın emrini kabul edip) dönerse, bu durumda adaletle aralarını bulun ve (her konuda) adil davranın. Şüphesiz Allah, adil olanları sever.” (Hucurat-9) buyuruyor.

Ayette rabbimiz bir anlamda bir gün Müslümanların birbirleri ile savaşacaklarını haber verirken ne yapmaları nasıl davranmakları gerektiğini de söylüyordu.

İşte Hz. Ali, Cemel ve Sıffın olaylarında tarafsız kalan sahabeye bu ayeti hatırlatıyor ayetin gereğini yapmalarını istiyordu.

Sünni dünyanın en büyük handikaplarından biri sahabeyi çok aşırı överek sahabenin yanlışlarını konuşmak istememesi hatta sahabeyi hatasız insanlar gibi görmesi idi.

Muhtemelen Sünni dünyanın sahabeye karşı böyle korumacı davranması nedenlerinden biride Şii dünyanın sahabeye karşı hakarete varan yersiz eleştirel tutumu idi.

Böylece tarih övgü ve sövgü tarihine dönüşmüş ve tarihi olaylardan gerekli dersler çıkartılmamış/ çıkartılamamıştı.

Tarihin bu acı olayları esasen belki de en büyük dersleri çıkaracağımız esasları barındırıyordu.

Öncelikle Peygamberimizden başka kimsenin masum olmadığını dolayısı ile sahabelerinde hata yapabileceklerini ve yaptıklarını söyleyen Sünni dünya, teorik olarak söylediği bu gerçeği pratiğe dökerek sahabenin yanlışlarından da dersler çıkarmamız gerçeğini görmeli artık.

İşte Hz. Ali kitabı bizi bu gerçeklikle karşı karşıya getiriyor. Esasen bu kitap, söz konusu bu acı olayların doğru anlaşılmasına katkı sunmak için yazıldı.

Hz. Ali çocukluktan itibaren vahiy evinde Peygamberimizin özel terbiyesinde yetişmiş böylece bir anlamda ‘Konuşan Kuran’a dönüşmüş özel bir şahsiyettir.

Fatiha suresindeki “Ya Rabbi bizi doğru yola ilet, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna” ayeti Nisa-69 ile birlikte düşünüldüğünde “Kim Allah’a ve Peygambere itaat ederse, işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sıddiklerle, şehitlerle ve iyi kimselerle birliktedirler.  Bunlar ne güzel arkadaştır.” Daha bir anlam kazanır. Hz. Ali’nin kendilerine nimet verilenlerden olduğu, Fatiha suresinde ifade edilen dosdoğru yol için bir örneklik olduğu görülecektir. Dosdoğru yolun Kur’an olduğunu bilinen bir gerçeklik. Ama Kuran’ı doğru anlamak için Peygamberimizin ve onun yol arkadaşlarının onu nasıl anladığına bakmamız gerekiyor. Allah resulü “Ben ilmin şehriyim Ali ise bu şehrin kapısıdır” buyuruyor. Hz. Ali, Peygamberimizin ifadesi ile nebevi ilim şehrinin giriş kapısıdır. 

Hz. Ali, ‘Konuşan  Kuran’ ve kendisine nimet verilenlerden biri olarak kendisinde bizim için güzel örnekler olan bir öğretmendir. Hz. Ali’nin vahyi esas alan, vahdet ve adalet anlayışı büyük önem arz etmektedir.

Günümüzde Müslümanların en büyük problemlerini sıralayacak olursak vahdetsizlik/tefrika ilk sıralarda yer alır. Yine ilk sıraya yazacağımız konulardan biride adalet anlayışımızdır.

Hz. Ali denilince benim aklıma üç kavram gelir tevhid, vahdet ve adalet. Ancak bunlar içerisinden Hz. Ali’yi ayrıcalıklı kılan vahdet ve adalet anlayışıdır. Onun hayatının çocukluktan sonraki döneminin ifadesi olan tevhid mücadelesi Peygamberimiz döneminde birçok sahabenin de katkı sunduğu, katıldığı, onurlu bir mücadeledir.

Peygamberimizin tevhid mücadelesinde her sahabenin, muhacir ve ensarın ayrı ayrı bir çok fedakarlığı ve katkısı vardır. Peygamber efendimiz dönemindeki Tevhid mücadelesi her sahabenin yıldızlaştığı dönemdir. Esasen mutlak ‘Asrı Saadet’ dönemi  Peygamberimizin vefatına kadar olan bu dönemdir.

Hz. Ebubekir ile başlayan Raşit halifeler dönemi, Müslümanlar üzerinden vahyin koruyuculuğunun kalktığı, hatası ile sevabı ile beşer olan insanların vahyi uygulama biçimlerini gösteren bir dönemdir. Bu dönemi bu gözle okumak gerekiyor.

Hz. Ali, hem peygamberimiz döneminde hem de kendisinden önceki halifeler döneminde yaşamış bu dönemlerde ortaya koyduğu tavırlarla, bu dönemde yaşanan olayların ve bu olaylara vahiy merkezli bakışın nasıl olması gerektiğini gösteren bir vahiy öğretmenidir.

Günümüzde Müslümanların en büyük problemlerinden birinin tefrika yani vahdet birlik içerisinde olmama olduğunu ifade etmiştim.

İşte Hz. Ali kendisinden önceki halifeler döneminde vahdet konusunda o kadar hassas davranıyor ki, Hz. Ali’nin bu hassasiyetini görünce, bugün Müslümanların tefrika sorunlarının ilacı, Hz. Ali’de diyor insan. Evet, Hz. Ali’nin vahdet hassasiyetinden öğreneceğimiz çok şey var.

Hz. Ali’nin kendisinden önceki halifeler döneminde ifadesini bulan Müslümanların vahdetini koruma, vahdete zarar vermeme hassasiyetinin önemi; özellikle kendi hilafet döneminde, aynı hassasiyeti göstermeyen arkadaşlarının, tavırlarının ümmetin birliğine nasıl zarar verdiği görüldüğünde, daha iyi anlaşılmalıdır diye düşünüyorum.

Vahyin emrettiği vahdet ve adalet anlayışı nasıl pratiğe dökülür nasıl yaşanılır işte Hz. Ali onu öğretiyor bize.

Hz. Ali’nin hilafet döneminin ifadesi olan “adalet” anlayışı, onu ayrıcalıklı kılan asil tavrıdır. İnsanoğlunun en zayıf olduğu nokta, adalet anlayışı, adalet konusundaki tavrıdır. Zira zordur; güce, iktidara nimete sahip olduğunda, düşmanına haksızlık yapmamak, dostlarına ayrıcalık tanımamak. Normal zamanlarda adaletli davranmak da kolay değildir ancak, zor dönemlerde güvenlik kaygılarının olduğu dönemlerde adil olmak ise daha zordur.

Sizin kendinizi adil görmeniz önemli değildir. Çünkü insanlar her zaman kendilerinin ve taraftar olduklarının, adaletsizliklerine kılıf bulup, adaletsizliklerini adalet gibi göstermeye zorlanmazlar. Adaletsizlikleri meşrulaştıracak bir maslahat her zaman bulunur. İşte burada düşmanlarınız, muhalifleriniz, düşüncelerinizi kabul etmeseler de adaletinize şahitlik ediyorlarsa siz gerçekten adilsiniz demektir.

İşte Hz. Ali halife olduğu o zor dönemde bile adaleti her şeyin üzerinde tutan bir insanlık abidesidir.

Ali Şeriati’nin İfadesi ile: “Ali, insanlık tarihindeki mazlum adaletin tecessüm etmiş şeklidir. Ali sadece konuşan Kur’an değildir, konuşan özgürlüktür, konuşan adalettir, konuşan aşkın insanlıktır.”

Hz. Ali’nin vahdet ve adalet hassasiyetinin Müslümanlarca yeterince bilindiği ve anlaşıldığı kanaatinde değilim. İlahi emir olan İslam’ın iki önemli değeri vahdet ve adalet anlayışının doğru anlaşılması için Hz. Ali’nin örnekliğine ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.

Hz. Ali kitabını birazda Hz. Ali’nin vahdet ve adalet anlayışına ihtiyacımız olduğuna inandığımdan ve Müslümanların vahdet ve adalet sorunlarına çözüm olacağına inandığım için yazdım.

Kitabı okuduğunuzda sizde Hz. Ali’nin vahdet ve adalet hassasiyetine tanık olacaksınız.

Kitabı hazırlarken hem Şii hem de Sünni kaynaklardan yararlandım. Yapabildiğim kadar her iki kesiminde uydurma rivayetlerinden uzak durmaya çalıştım. Tarihi gerçekleri, rivayetlerin tutarlılığına bakarak sahih olanları almaya çalıştım.

Sonuç olarak tarihi övgü ve sövgü tarihi olmaktan çıkarıp tarihi olayların tahlilini iyi yaparak gerekli dersleri çıkarmak gerekiyor. Tarihimizdeki acı olayları da doğru bir şekilde konuşmaktan çekinmemeliyiz.

İslam’ın esası tevhid ve adalettir, Müslüman olmanın esası da vahdettir. Tüm bu esaslar için Hz. Ali’de çok güzel örnekler var. Kendi ifadesi ile ‘Konuşan Kuran’ olan Hz. Ali’den öğreneceğimiz çok şey var.

Kitapla ilgili her türlü eleştiriye açık olduğumu, iyi niyetle yapılmış her eleştirinin mutlaka değerlendirileceğinin bilinmesini isterim. Kitabımı okuma nezaketinde bulunan dostlarımın, okuyucularımın kitapla ilgili değerlendirmeleri beni çok mutlu edecektir.

Selam  Allah’ın Resulüne ve temiz Ehlibeytine, Hz. Ali’ye ve iyi niyetle uyaran dostlara olsun…

Kitap Yurdundan Sipariş vermek için tıklayın…

Çıra Kitap’tan Sipariş vermek için tıklayın…

DİĞER YAZILARI Filistin Direnişi ve Aksa Tufanı... 01-01-1970 03:00 ‘Kayıp Direniş’ Kitabı ve Direnişi Tanımak… 01-01-1970 03:00 14 Mayıs Seçimleri Üzerine… 01-01-1970 03:00 Oruç Tutmak İhram Giymek, Ramazan Kuran Ahlakını Kuşanmaktır... 01-01-1970 03:00 13 Recepte Kâbe’de Doğdu Onun Adı Ali… 01-01-1970 03:00 Hz. Fatıma'ya Mektup..... 01-01-1970 03:00 Adalet ve Merhamet Timsali Peygamberimizin Örnek Kişiliği… 01-01-1970 03:00 Muhammed Emin Yıldırım Hoca Ve Muaviye Sevgisi... 01-01-1970 03:00 Adalet Liyakat ve İktidar... 01-01-1970 03:00 İslam ve İslamcılık Üzerine… 01-01-1970 03:00 Kötülüğe İyilikle Karşılık Vermek ve Hatalara Karşı Af Edici Olmak... 01-01-1970 03:00 Hz. Ali: Adalet İçin Hilafet  01-01-1970 03:00 Adaleti Somutlaştırmak, Somutlaşmış Adalet İmam Ali’dir… 01-01-1970 03:00 ‘Baba’ Aşk, Ahlak, Direniş, Sevgi Ve Fedakarlık Dizisi… 01-01-1970 03:00 Ali Şeriati Üzerine… 01-01-1970 03:00 Okullar Açılmaz Yine İşyerleri Kapatılırsa Üçüncü Aşıyı Yaptırmayacağım… 01-01-1970 03:00 Saadet Partisi Cumhur İttifakında mı yoksa millet ittifakında mı yer almalı? 01-01-1970 03:00 Babalar Günü Üzerine… 01-01-1970 03:00 20 Soruya 20 Cevap… 01-01-1970 03:00 Dünyadan Ahirete, Anneme Mektup… 01-01-1970 03:00 İslam’ın Özgürlük Anlayışı ve Adem-Şeytan Kıssası… 01-01-1970 03:00 Allah'ın İstediği Gibi Müslüman Olmak... 01-01-1970 03:00 Yemen’den Yükselen Feryad, Bu Feryadı Duyun… 01-01-1970 03:00 İslamofobi Ve İslam’a Saldırılar… 01-01-1970 03:00 Yusuf’un İmtihanı Züleyha… 01-01-1970 03:00 Müslüman Ahlak İlişkisi ve Riya, İhlas Arasına Sıkışan Amellerimiz .. 01-01-1970 03:00 Filistin’e Sadece Türkiye mi Sahip Çıkıyor? 01-01-1970 03:00 Amerika’ya Karşı Olmak, Küresel Adalet Mücadelesi Vermektir… 01-01-1970 03:00 Adalet İçin Mücadele Örneği: Hılfu’l-Fudûl… 01-01-1970 03:00 41. Yılında İran İslam Devrimi: Başarıları Ve Başarısızlıkları? 01-01-1970 03:00 Cemaatten PY'ya, PY'dan Terör Örgütüne FETÖ, FETÖ Mücadelesinde Yapılan Adaletsizlikler 01-01-1970 03:00 Takva Adalet Sahibi Olmak, Adalet Mücadelesi Vermektir.. 01-01-1970 03:00 Nijerya İslami Hareketi ve Şeyh İbrahim Zakzaki… 01-01-1970 03:00 Şehitlerin Mesajı: Tevhid- Adalet- Vahdet- Özgürlük- Kudüs 01-01-1970 03:00 31 Mart seçimlerinin düşündürdükleri… 01-01-1970 03:00 İmam Humeyni Düşüncesinde ve İslam Devrimi'nin 40 Yıllık Sürecinde İslami Vahdet 01-01-1970 03:00 Günümüzün Kerbela’sı Yemen’in Serencamı ve Ümmetin Duyarsızlığı… 01-01-1970 03:00 Hz. Osman’ın Kanı Üzerinden, Hz. Ali’den İstenen Adalet mi, Yoksa Adaletsizlik mi? 01-01-1970 03:00 Ak Parti ve 24 Haziran Seçimleri... 01-01-1970 03:00 ‘Türkiye- ABD İlişkilerinin Psikolojisi’ Kitabı ve Büyük Şeytan Amerika’yı Tanımak… 01-01-1970 03:00 Erzincan İzlenimleri Erzincan Candır…. 01-01-1970 03:00 Bize de Ali’nin yalnızlığı düştü… 01-01-1970 03:00 Piri Aşk’ın, Davası Devrimden Özgür Kudüs’e… 01-01-1970 03:00 Üstad Bediüzzaman’ı ve Risale-i Nur’ları Doğru Anlamak… 01-01-1970 03:00 Kudüs İçin ne Yapmak gerekiyor, Kudüs eylemleri Müslümanların gazını mı alıyor? 01-01-1970 03:00 Yalnız Devrimciler Ali ve Ebuzer 01-01-1970 03:00 Ümmetin Dirilişi ve Direnişi Kudüs’ten Geçer… 01-01-1970 03:00 Kurban Yaklaşırken, İbrahim’in İmtihanına Hazır Mıyız? 01-01-1970 03:00 Hz. Ali Örnekliğinde: Tevhid, Adalet ve Vahdet 01-01-1970 03:00 15 Temmuz Darbe Girişiminin Düşündürdükleri… 01-01-1970 03:00 İktidarın Dayanılmaz Cazibesi ve İslamcılardaki Değişim.. 01-01-1970 03:00 İyi olmak kolaydır zor olan adil olmaktır…. 01-01-1970 03:00 Devletin Dini adalettir, dinin devleti de özgürlüktür... 01-01-1970 03:00 Emperyalizm ve Sömürgecilik Karşısında İnsanlığa Umut Olmak… 01-01-1970 03:00 İmam Ali ve Nefsini Tanımak… 01-01-1970 03:00 Şubat Ayı Şahadet Ayıdır; Şahadet Kudüs’tür…. 01-01-1970 03:00 İnsanı Tanımak mı Zor Yoksa Anlamak mı? 01-01-1970 03:00 Aşk Yolculuğu Kerbela... 01-01-1970 03:00 Kuran’da Sevgi ve Aşk.. 01-01-1970 03:00 Ali’nin Adaleti, Muaviye’nin Maslahatçılığı… 01-01-1970 03:00 Medeniyet ve Modernizm Üzerine ….. 01-01-1970 03:00 İmamı Azam Ebu Hanife’nin Siyasi Mücadelesi... 01-01-1970 03:00 İmamı Azam Ebu Hanife… 01-01-1970 03:00 Müslümanların Kardeşliği ve Vahdet 01-01-1970 03:00 Çağdaş Medrese; İslami Değerler Akademisi… 01-01-1970 03:00 İslami Mücadelede Metot 01-01-1970 03:00 Ebul Fazl Abbas; Kerbela’nın Yiğit Savaşçısı 01-01-1970 03:00 Mustafa İslamoğlu hoca ve Uydurulmuş din-İndirilmiş din söylemi… 01-01-1970 03:00 Ak saçlı bilge: Atasoy Müftüoğlu 01-01-1970 03:00 İran Gezi Notları 01-01-1970 03:00 Miraç, Namaz ve Kudüs 01-01-1970 03:00 Aşka ve Sevgiye Dair 01-01-1970 03:00 Kuran'da Müslüman 01-01-1970 03:00 Fıtratın İlahi Yanı; Kamil İnsan Olmak 01-01-1970 03:00 Hz. Zeynep; Babasının Süsü…. 01-01-1970 03:00 Kerbela ve Kuran 01-01-1970 03:00 Kurbanda İbrahim’ce Bir Duruş… 01-01-1970 03:00 Kudüs, İslahiye Ve İstanbul 01-01-1970 03:00 Kuran Rehberliğinde Huriyi Doğru Anlamak 01-01-1970 03:00 Kudüs Sevdamız Aşkımız Hayalimiz Bizim. 01-01-1970 03:00 Bireysellik Ve Bencillik 01-01-1970 03:00 Hayat Sigortamı Annemi Kaybettim 01-01-1970 03:00 Dostluk Üzerine 01-01-1970 03:00 Nisa Suresi Tevhid Adalet ve Kadın 01-01-1970 03:00 Dünya Sevgisi ya da Dünyevileşme 01-01-1970 03:00 Kadınlardan Yönetici Olur mu? 01-01-1970 03:00 Annem.... 01-01-1970 03:00 Müslümanların Suriye İmtihanı 01-01-1970 03:00 Hz. Fatıma Timsali Bir Anne ve Onun Çocuk Eğitimi 01-01-1970 03:00 Bebeğini Özleyen Anne 01-01-1970 03:00