Kadırga İslam Cumhuriyeti ve Şehit Selami Yurdan..

Recai Yurdan

13-08-2019 11:19

Kadırga semti ismini Bizans döneminden alıp bugüne kadar gelebilmiş küçük nezih semtlerden birisidir. Kadırga, Küçük Ayasofya ile Kumkapı’nın orta yerinde cumbalı evleri, asırlık ağaçları, parkları esnafı ve aileleriyle bütünleşmiş olan semtlerden biridir.

Seksenli yıllarda  Kadırga’nın bir üst sokağında bir kundura atölyesinde bıyıkları yeni terlemiş ümmetin yetim evlatlarından Ağrı’dan İstanbul’a gelen bir delikanlıdan bahsetmek istiyorum sizlere.

Kundura atölyesinde örs, çekiç sesleri arasında yavaş yavaş hayatını idame ettirmeye çalışan Selami bu esnada da dini ibadetlerini aksatmayan bir delikanlıydı. Güler geçtikçe İstanbul’a ve Kadırga’ya alışıp yavaş yavaş insanlarla tanışıyordu.  Tevhidi inanca sahip abilerle tanışması hayatına bereket getirdi ve yeni sorumluluklar yükledi.

Selami belli bir süre sonra kendisine ait bir iş yeri açtı ve bu vesileyle Kadırga ile iç içe oldu. Esnafların, etrafta yaşayanların dertlerine koşuşturuyordu. Öyle günler oluyordu ki Kadırgada ikamet etmemesine rağmen günlerce orada kalıyordu.

Bir zamandan sonra iş yeri Müslümanlar için bir istişare  toplanma yerine dönüştü. İş yerine uğrayanlara muhakkak küçük tüpün üstünde demlediği çaydan ikram ederdi. Selami ve arkadaşları Kadırga’yla bütünleşmişlerdi. Farklı semtlere  özellikle ülkemizdeki başörtüsü zulmü ve Ortadoğu’da yapılanları istişareye gittikleri zaman  ‘Kadırga İslam Cumhuriyeti’nden geldiklerini söyleyerek istişareye katılıyorlardı. Külhan beyleri, kabadayılarıyla tarihe mal olmuş semt artık Türkiyeli Müslümanlar arasında “ Kadırga İslam Cumhuriyeti” diye anılmaya başlamıştı.

Selami  askere gitme dönemi geldiğinde 18 ay  Kadırgayla vedalaşmıştı. Dönüşünde Kadırga’da “ hocam hoş geldin” denilerek kucaklanmıştı. Kadırgadaki insanlar Selami’ye “ hocam ” diye hitap ederlerdi.

Dava arkadaşları arasında “albay” olarak anılırdı. Bir gün abilerinden biri “albay rütbelerini sökerim” dediğinde “Allah için onbaşı olmaya hazırız yeter ki yolumuz İslam’a koşmak olsun” demişti... 

Askerlikten sonra imalathanesinde ithalat ve ihracat işlerine başlamıştı. Bu vesileyle imkanları daha fazla olunca Kadırgadaki muhtaçlara sıkıntısı olanlar daha çabuk yetişiyordu. Onların sıkıntısını gidermeye çalışıyor bekar gençlerle ilgileniyordu.

Kumkapı meyhaneleriyle meşhur tarihi bir semttir. Selami oradaki meyhaneler gider orada çalışan işçilerle patronlarla sohbet eder onlara İslamı tebliğ ediyordu. O bataklıklardan çok insanın kurtuluşuna vesile olmuştur Selami. Kadırganın yukarısında olan Beyazıt meydanında o dönem  Müslümanların Zeynebi feryadı yankılanırdı. Cuma eylemlerine Kadırgadaki esnafları aileleri toplayarak hep bir arada vakarlı bir şekilde yukarı doğru tırmandırırdı. Bu gidişlerin birisi de Bosna Hersek’de  Sırpların Boşnak Müslümanlara yaptığı zulmü telin etmek içindi.

Meydandan Kadırgaya doğru inerken arkadaşlarına “ biz sadece telin ediyoruz, daha önce arkadaşlarımız Afganistan’a cihada gitmişlerdi ben gidememiştim. Bosna’ya gideceğim ” demişti. Bu olaydan sonra arkadaşlarından birine kefenim olacak dediği elbiseyi diktirdi ve Kadırgadan Bosna’ya doğru yola çıktı.

Günler geçmişti Kadırga Selami’den haber alamamıştı. Ve bir gün kadırga ve arkadaşları Selami’nin şehadet haberini aldı. Ondan duyulan son ses “ Allahuekber olmuştu. Bu ses Kadırgaya ulaşmıştı… Esnaflar, dava arkadaşları, kadırgadaki aileler ağlıyor bir yerden de Selami gibi bir kardeşlerinin şehadet şerbeti içmesinde dolayı kendilerine de bir pay çıkarıyorlardı. Selami’nin  vasiyeti üzerine gıyabi cenaze namazı Beyazıt meydanında kılındı. Selami’yi seven dost kardeş ve dava arkadaşları bu defa onsuz yokuştan Beyazıt meydanına yürüdüler. Namazın ardından Selami olmadan Kadırgaya döndüler..

 Selami’nin şehadet haberi ulusal kanallarda gazeteler de yer almıştı. “Ağrılı, İstanbullu, Kadırgalı Selami Bosna’da şehit oldu” manşetleri ile şehadeti Türkiye’ye duyurulmuştu.

Tarih Kadırgaya yeni bir şan şöhret vermişti kabadayılarından sonra bir şehit armağan etmişti.

 

DİĞER YAZILARI Gazze Savaşı Ekolü 01-01-1970 03:00 İşgal Rejiminin Dinamosu ve Boykot... 01-01-1970 03:00 Dünya Kudüs Gününü Anmak ve Anlamak... 01-01-1970 03:00 Şiarımız Adalet 01-01-1970 03:00 Enkaz Şehir Hatay’daki İzlenimlerim... 01-01-1970 03:00 Şeyh Said’in Kıyamı ve Şehadeti 01-01-1970 03:00 Ramazan Ayıyla Beraber Gelin Hep Beraber Marketleri Zincire Vuralım... 01-01-1970 03:00 Batıya Göç 01-01-1970 03:00 Bu Bayram Fabrika Ayarlarına Dönelim.. 01-01-1970 03:00 Kıyam Rehberi Şeyh Said’in Şehadeti Mübarek Olsun... 01-01-1970 03:00 Kudüs Direnişine Selam Olsun..… 01-01-1970 03:00 Zaman İyilik Zamanı... 01-01-1970 03:00 Ramazan Ayı Geldi Pandemiden Dolayı İşsiz Kalan Yüzbinleri Unutmayalım.. 01-01-1970 03:00 Taksim Meydanına Cami Çok Yakıştı... 01-01-1970 03:00 Selam Olsun Kudüs Şehidi Serdara.. 01-01-1970 03:00 Kovid- 19 Zehirli Sarmaşık Gibi Sardı Etrafımızı 01-01-1970 03:00 Peygambere Ve Kuran’a Uzanan Eller Kırılsın Diller Kopsun.. 01-01-1970 03:00 Kurban Toplarken Kurban Olan Gençlerimizi Sokaklardan Kim Toplayacak? 01-01-1970 03:00 Kudüs Gönüllüleri, Yardım Kampanyası ve Dünya Kudüs Günü 01-01-1970 03:00 Korona ile Birlikte Ramazan-ı Şerife Giriyoruz... 01-01-1970 03:00 Korana Virüs ’ün Gelmesiyle Milletimizin Hal-i Pürmelali.. 01-01-1970 03:00 Yüzyıllar Önce Batı Doğuya Göç Ederken Günümüzde ki Durum Tam Tersi.. 01-01-1970 03:00 Dedemiz Ahmet Turan Kılıç’ın Akıbeti, Şeyh Ömer Abdurrahman Gibi Olmasın 01-01-1970 03:00 Işıklı Caddelerden Arka Sokaklara 01-01-1970 03:00 Hasta Ve Hasta Yakınları Yol Gözlüyor 01-01-1970 03:00 Evrensel Kerbela Erbain Yürüyüşünde Gördüklerim Ve Hissettiklerim... 01-01-1970 03:00 Cezaevlerinde Mazlum Kardeşlerimiz Var… 01-01-1970 03:00 52. Bayramını Cezaevinde Geçiren Dedemiz Var.. 01-01-1970 03:00 Zekat Ve Fitrelerimizi Pay Ederken Asgari Ücretli İşçi Emekçileri’de Gözetelim 01-01-1970 03:00 Haçlıların Ayasofya’yı Kiliseye Çevirme Niyetleri ve Mescid-i Aksa Üzerindeki Siyonist Emeller.. 01-01-1970 03:00 Kürdistan’da Hawar’ların (imdatların) Arşı Alaya Yükseldiği Yer: Halepçe 01-01-1970 03:00 Kutsal Ekmeğin Bizi Çarpmasına Ramak Kaldı.. 01-01-1970 03:00 Metin Yüksel Yasin Börü Ve Şehadet Ayı 01-01-1970 03:00 Cezaevinden Mektup Var-3 01-01-1970 03:00 Miladi Yılbaşı, Mekke’nin Fethi Mi? İmam Zeynel Abidin Ve Noel Baba... 01-01-1970 03:00 Asgari Ücret İşçi Cinayetleri 01-01-1970 03:00 Komşunun Külüne Muhtaç İken Şimdilerde Yüzüne Hasretiz 01-01-1970 03:00 Doğudan Batıya Umut Yolculuğunun Adresi 01-01-1970 03:00 Cezaevinden Mektup Var -2- 01-01-1970 03:00 Marshall İle Başlayan ABD’nin Türkiye Aşkı 01-01-1970 03:00 Bayram Çocuklarla Güzel, 01-01-1970 03:00 Uyuşturucu Bataklığındaki Gencin Ablasından 'Biz On Yıldır Yaşamıyoruz Mektubu' 01-01-1970 03:00 Şeyh Said’i Anarken Ümmetçilikten Ulusalcılığa Geçiş Serüveni 01-01-1970 03:00 Zindanda Kırkıncı Bayram 01-01-1970 03:00 Ramazan Ayı Ve Kirkor Usta 01-01-1970 03:00 Kıraathane Kültüründen Cafe Kültürüne 01-01-1970 03:00 Rengarenk Lale Cümbüşünün Hatırlattıkları 01-01-1970 03:00 Cezaevinden Mektuplar Var 01-01-1970 03:00 28 Şubatı Unutmadık Unutmayacağız 01-01-1970 03:00 Ümmetin Şehitleri Ve Mirasları Üzerine 01-01-1970 03:00 İncirlik Üssü'ne İncir Ağacı Dikilmeli 01-01-1970 03:00 Kudüs Davamız Saman Alevi 01-01-1970 03:00 Yusufiler; Onlar Zindan Güllerimiz. 01-01-1970 03:00