Dostluk Üzerine

Ramazan DEVECİ

25-03-2014 00:02

Dost kelime manası ile sevilen, güvenilen, yakın arkadaş, dert ortağı, sık görüşülen ve gönül yakınlığı duyulan kimse demektir.  

Dostluk sıradan bir arkadaşlık ilişkisi değildir. Dost edindiğin insanla zevklerin ve düşüncelerin uyuşması gerekir.  Dostluk kişisel çıkar merkezli kurulan bir ilişki hiç değildir.

Dostluk dostu görünce kalbine doğan sıcacık bir duygudur, sevinçtir, üzüntüdür, anlamaktır, anlaşılmaktır, hatırlanmaktır, hatırlamaktır. Aynı duyguların dost gönlünde hissedildiğini bilmektir.

Dostluk, inandığın değerler uğruna birlikte mücadele etmektir. Birlikte sorumluluk duymak, sorumlulukları paylaşmaktır. Hepsinden önemlisi gönülden bir sevgidir, dostluk. Sevgiyi doyasıya yaşamaktır. Sevgiyi yüreğinin derinlerinde hissetmektir. 

Şehirlerle ve zamanla sınırlı olmayan sürekli ve uzun vadeli bir arkadaşlıktır. Sürekli ve uzun vadeli bir birlikteliktir dostluk. Sorumlu olmak ve birbirine karşı kendini sorumlu hissetmektir dostluk.

Dostluklarda zamanın önemi olmamalı, başın ne zaman sıkışsa geleceğinden emin olmalısın dostunun. Kapısını çaldığında gözlerindeki o bakışı, o özlemi, o sıcaklığı, o sevgiyi, görebilmelisin.  İhtiyaç duyduğunda omuzlarına yaslanabilmeli, dertlerini paylaşa bilmelisin.

Dostlukların azaldığı, ilişkilerin menfaat merkezli sürdürüldüğü bir dünyada yaşıyoruz.  Yada dünyevileşmenin, dünya sıkıntılarının dostlukları öldürdüğü bir süreçten geçiyoruz. Bencil bir toplumda dostlukların yeri olamaz.

Modernizm bize bencillik dayatıyor. Dostluklar ise bencillikle kurulamaz. Dostluk, dostunu nefsine tercih etmeyi gerektirir. Dostluk kötülüklere iyilikle karşılık vermeyi gerektirir. Kötülük gibi görülen davranışlarda bir iyi niyet aramayı gerektirir. Hüsnüzannı esas almayı gerektirir. Dostluk fedakarlık ister, paylaşmak ister.

Dostlukların tüketildiği, yeni dostlukların ise zor kurulduğu günümüzde var olan dostlukların kıymetini bilmek gerekiyor. Hatada yapsalar, yanlışta yapsalar, dostlarımıza ve dostluklarımıza sahip çıkmak gerekiyor, diye düşünüyorum.

Dost kavramının Kuran’daki karşılığı veli kavramıdır. Veli kavramı aynı zamanda Allah’ın isimlerinden biridir. Veli kavramı koruyucu, kollayıcı, dost, yardımcı, yakın, sahip, efendi manalarına gelir.

Veliyyullah Allah dostu olarak kullanıldığında ise Allah’ın dinini koruyucu, Allah’ın dininin yardımcısı,  Allah’ın dini için mücadele eden, Allah’ı sahip ve efendi edinen, yani özetle Allah’ı razı eden, hayatını Allah’a göre yaşayan kimse demektir.

“Sizin dostunuz, sadece, Allah, Onun elçisi ve bir de namaz kılıp zekât veren ve Allah'a boyun eğen müminlerdir.”  (Maide -55)

Gerçek ve sınırsız dost alemlerin Rabbidir. Onun için dost istersen Allah yeter denmiştir. Allah’ı gerçekten dost edinirsen Allah seni dostsuz bırakmayacaktır. Müslümanlar için Allah resulü en güzel dost en güzel sevgilidir. Bütün inanlar Müslümanların için dost edinebilecekleri güzel insanlardır.

“Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velisidir. Birbirlerine iyiliği önerirler, kötülükten sakındırırlar….” Tevbe-71

Allah mümin erkek ve mümin kadınları, birbirlerine dost ve veli kılmış, onları birbirlerinden sorumlu tutmuştur. Bu durum tanımadığımız ve tanışmadığımız tüm Müslümanlara karşı bile, bir dost duygusu taşımayı gerektirir.

Elbette tüm Müslümanlarla aynı duygu ve sevgi içerisinde bir dostluk ve arkadaşlık geliştirmek mümkün değildir. Tüm Müslümanlara yüreğimizde bir sevgi beslerken bazı özel dostlarımızın, özel arkadaşlarımızın olması kadar doğal bir şey olamaz.

Bazen eşimizi dost ediniriz İmam Ali gibi. İmam Ali eşi Hz Fatıma vefat ettiğinde, “Ya Fatıma ben şimdi dertlerimi kiminle paylaşacağım” demiştir. Ya kardeşinizi dost edinirsiniz Hz. Zeynep gibi. Eşinizi Mekke’de bırakır kardeşinizle birlikte Kerbela’ya ölüm yolculuğuna çıkarsınız. Yada annenizi dost edinirsiniz Veysel Karani gibi. Anneye adanmış bir ömür yaşarsınız. Yada Arkadaşınızı dost edinirsiniz, Ammar b. Yasir gibi. Bütün ömrünüz dostunuzun yanı başında geçer, onun yanında, onun yolunda Sıffın’da şehit olursunuz. Şahadetiniz dostunuzun haklılığına delil olur.

Kimi zaman eşinizle paylaşırsınız derdinizi, düşüncenizi, sevincinizi, kimi zaman kardeşinizle, kimi zamanda arkadaşınızla paylaşırsınız. Yeri gelir eşinize anlatamadığınızı, arkadaşınıza anlatırsınız. Onun için dostluklarınızı ailenizle sınırlı tutmayın, dost bildiğiniz arkadaşlarınız olsun, yürekten sevdiğiniz, yürekten sevildiğiniz.

Kimi zamanda kimseyle paylaşamayacağınız sıkıntılarınız, dertleriniz, düşünceleriniz olur. O zaman sadece rabbinizle konuşursunuz. Ve Allah’ın tek ve gerçek dost olduğunu anlarsınız. Evet, kimseye anlatamadığınız dertleriniz varsa, Rabbinize anlatın o sizi dinleyecek ve sizin sıkışan yüreğinize inşirah verecektir.  Siz Allah’ı gerçekten dost edinirseniz, Allah’ta sizi o dost edinecektir. Tıpkı İbrahim’i ve Muhammed’i dost edindiği gibi.  Ama Allah’ı dost edinirken Kurban edemediğiniz İsmail’leriniz olmasın yüreğinizde.

Dostlukla ilgili iki yazı beni çok etkilemiştir. Dostluğu hayatlarında yaşayan, dostları için iyi birer dost olan, iki güzel insan yazdı bu yazıları. Yani yaşayarak yazılan yazılar bunlar. Bu yazılardan, biri Hurinur Dursunoğlu’nun “Öyle bir dost ki” başlıklı yazısı, diğeri Hatice Atasoy’un“Yokluğunda Üşüyorum” başlıklı yazısı.  

Dursunoğlu bu yazıda ideal bir dostluğu anlatır. Dursunoğlu’nun anlattığı, böylesi bir dostluğu yaşayanlar var mıdır? Bilmiyorum.

“Öyle bir dost ki, Sen anlatırken, kendi söyleyeceklerinin telaşında olmadan dinlemeli, bazen söylemeden anlamalı, bazen sormadan dinlemeli… Seni yanlış anlayacağından kaygın olmamalı, seni senden iyi bilmeli, sana senden çok güvenmeli, seni şartsız, çıkarsız sevmeli… Sen ağladıkça, gözyaşların onun gözlerinden akmalı, sen güldükçe, onun yüzünde güller açmalı “(1)

Dostluğu çok güzel idealize eden bu ifadelerdeki dostluğu yaşayamasak ta, bu duygu ve düşünce ile dost ilişkisi yaşama gayretinde olmalıyız diye düşünüyorum.

Hatice Atasoy  “Yokluğunda Üşüyorum” başlıklı yazısında, bir can dostuna sitemlerini dile getirir ve dostluklara sahip çıkılması gerektiğini vurgular.

“Can dost!...  Sen üzgün olduğunda,  yüreğime karlar yağardı hep.  Ne zaman iyiyim desen,  rengârenk bahar çiçekleri açıverirdi. Artık ellerini ellerimde hissetmiyorum. İçime sığdıramadığım o kocaman sevgini,  hapsettim yüreğimin en karanlık dehlizlerine. Hiç kopmayacak sandığım dostluğumuzun, tuz buz olması var olan umutlarımı bir bir tüketti artık.” (2)

Dostluklarımıza ve dostlarımıza sahip çıkalım, dostluklar kolay kurulmuyor, can dostlarda kolay bulunmuyor haberiniz olsun.

Bu iki yazıyı da özellikle tavsiye ediyorum şimdiye kadar okumamışsanız mutlaka okuyunuz.  Selam ve dua ile…

1.Öyle bir dost ki

2. Yokluğunda Üşüyorum

DİĞER YAZILARI Filistin Direnişi ve Aksa Tufanı... 01-01-1970 03:00 ‘Kayıp Direniş’ Kitabı ve Direnişi Tanımak… 01-01-1970 03:00 14 Mayıs Seçimleri Üzerine… 01-01-1970 03:00 Oruç Tutmak İhram Giymek, Ramazan Kuran Ahlakını Kuşanmaktır... 01-01-1970 03:00 13 Recepte Kâbe’de Doğdu Onun Adı Ali… 01-01-1970 03:00 Hz. Fatıma'ya Mektup..... 01-01-1970 03:00 Adalet ve Merhamet Timsali Peygamberimizin Örnek Kişiliği… 01-01-1970 03:00 Muhammed Emin Yıldırım Hoca Ve Muaviye Sevgisi... 01-01-1970 03:00 Adalet Liyakat ve İktidar... 01-01-1970 03:00 İslam ve İslamcılık Üzerine… 01-01-1970 03:00 Kötülüğe İyilikle Karşılık Vermek ve Hatalara Karşı Af Edici Olmak... 01-01-1970 03:00 Hz. Ali: Adalet İçin Hilafet  01-01-1970 03:00 Adaleti Somutlaştırmak, Somutlaşmış Adalet İmam Ali’dir… 01-01-1970 03:00 ‘Baba’ Aşk, Ahlak, Direniş, Sevgi Ve Fedakarlık Dizisi… 01-01-1970 03:00 Ali Şeriati Üzerine… 01-01-1970 03:00 Okullar Açılmaz Yine İşyerleri Kapatılırsa Üçüncü Aşıyı Yaptırmayacağım… 01-01-1970 03:00 Saadet Partisi Cumhur İttifakında mı yoksa millet ittifakında mı yer almalı? 01-01-1970 03:00 Babalar Günü Üzerine… 01-01-1970 03:00 20 Soruya 20 Cevap… 01-01-1970 03:00 Dünyadan Ahirete, Anneme Mektup… 01-01-1970 03:00 İslam’ın Özgürlük Anlayışı ve Adem-Şeytan Kıssası… 01-01-1970 03:00 Allah'ın İstediği Gibi Müslüman Olmak... 01-01-1970 03:00 Yemen’den Yükselen Feryad, Bu Feryadı Duyun… 01-01-1970 03:00 İslamofobi Ve İslam’a Saldırılar… 01-01-1970 03:00 Yusuf’un İmtihanı Züleyha… 01-01-1970 03:00 Konuşan Kuran Hz. Ali Kitabını Niye Yazdım? 01-01-1970 03:00 Müslüman Ahlak İlişkisi ve Riya, İhlas Arasına Sıkışan Amellerimiz .. 01-01-1970 03:00 Filistin’e Sadece Türkiye mi Sahip Çıkıyor? 01-01-1970 03:00 Amerika’ya Karşı Olmak, Küresel Adalet Mücadelesi Vermektir… 01-01-1970 03:00 Adalet İçin Mücadele Örneği: Hılfu’l-Fudûl… 01-01-1970 03:00 41. Yılında İran İslam Devrimi: Başarıları Ve Başarısızlıkları? 01-01-1970 03:00 Cemaatten PY'ya, PY'dan Terör Örgütüne FETÖ, FETÖ Mücadelesinde Yapılan Adaletsizlikler 01-01-1970 03:00 Takva Adalet Sahibi Olmak, Adalet Mücadelesi Vermektir.. 01-01-1970 03:00 Nijerya İslami Hareketi ve Şeyh İbrahim Zakzaki… 01-01-1970 03:00 Şehitlerin Mesajı: Tevhid- Adalet- Vahdet- Özgürlük- Kudüs 01-01-1970 03:00 31 Mart seçimlerinin düşündürdükleri… 01-01-1970 03:00 İmam Humeyni Düşüncesinde ve İslam Devrimi'nin 40 Yıllık Sürecinde İslami Vahdet 01-01-1970 03:00 Günümüzün Kerbela’sı Yemen’in Serencamı ve Ümmetin Duyarsızlığı… 01-01-1970 03:00 Hz. Osman’ın Kanı Üzerinden, Hz. Ali’den İstenen Adalet mi, Yoksa Adaletsizlik mi? 01-01-1970 03:00 Ak Parti ve 24 Haziran Seçimleri... 01-01-1970 03:00 ‘Türkiye- ABD İlişkilerinin Psikolojisi’ Kitabı ve Büyük Şeytan Amerika’yı Tanımak… 01-01-1970 03:00 Erzincan İzlenimleri Erzincan Candır…. 01-01-1970 03:00 Bize de Ali’nin yalnızlığı düştü… 01-01-1970 03:00 Piri Aşk’ın, Davası Devrimden Özgür Kudüs’e… 01-01-1970 03:00 Üstad Bediüzzaman’ı ve Risale-i Nur’ları Doğru Anlamak… 01-01-1970 03:00 Kudüs İçin ne Yapmak gerekiyor, Kudüs eylemleri Müslümanların gazını mı alıyor? 01-01-1970 03:00 Yalnız Devrimciler Ali ve Ebuzer 01-01-1970 03:00 Ümmetin Dirilişi ve Direnişi Kudüs’ten Geçer… 01-01-1970 03:00 Kurban Yaklaşırken, İbrahim’in İmtihanına Hazır Mıyız? 01-01-1970 03:00 Hz. Ali Örnekliğinde: Tevhid, Adalet ve Vahdet 01-01-1970 03:00 15 Temmuz Darbe Girişiminin Düşündürdükleri… 01-01-1970 03:00 İktidarın Dayanılmaz Cazibesi ve İslamcılardaki Değişim.. 01-01-1970 03:00 İyi olmak kolaydır zor olan adil olmaktır…. 01-01-1970 03:00 Devletin Dini adalettir, dinin devleti de özgürlüktür... 01-01-1970 03:00 Emperyalizm ve Sömürgecilik Karşısında İnsanlığa Umut Olmak… 01-01-1970 03:00 İmam Ali ve Nefsini Tanımak… 01-01-1970 03:00 Şubat Ayı Şahadet Ayıdır; Şahadet Kudüs’tür…. 01-01-1970 03:00 İnsanı Tanımak mı Zor Yoksa Anlamak mı? 01-01-1970 03:00 Aşk Yolculuğu Kerbela... 01-01-1970 03:00 Kuran’da Sevgi ve Aşk.. 01-01-1970 03:00 Ali’nin Adaleti, Muaviye’nin Maslahatçılığı… 01-01-1970 03:00 Medeniyet ve Modernizm Üzerine ….. 01-01-1970 03:00 İmamı Azam Ebu Hanife’nin Siyasi Mücadelesi... 01-01-1970 03:00 İmamı Azam Ebu Hanife… 01-01-1970 03:00 Müslümanların Kardeşliği ve Vahdet 01-01-1970 03:00 Çağdaş Medrese; İslami Değerler Akademisi… 01-01-1970 03:00 İslami Mücadelede Metot 01-01-1970 03:00 Ebul Fazl Abbas; Kerbela’nın Yiğit Savaşçısı 01-01-1970 03:00 Mustafa İslamoğlu hoca ve Uydurulmuş din-İndirilmiş din söylemi… 01-01-1970 03:00 Ak saçlı bilge: Atasoy Müftüoğlu 01-01-1970 03:00 İran Gezi Notları 01-01-1970 03:00 Miraç, Namaz ve Kudüs 01-01-1970 03:00 Aşka ve Sevgiye Dair 01-01-1970 03:00 Kuran'da Müslüman 01-01-1970 03:00 Fıtratın İlahi Yanı; Kamil İnsan Olmak 01-01-1970 03:00 Hz. Zeynep; Babasının Süsü…. 01-01-1970 03:00 Kerbela ve Kuran 01-01-1970 03:00 Kurbanda İbrahim’ce Bir Duruş… 01-01-1970 03:00 Kudüs, İslahiye Ve İstanbul 01-01-1970 03:00 Kuran Rehberliğinde Huriyi Doğru Anlamak 01-01-1970 03:00 Kudüs Sevdamız Aşkımız Hayalimiz Bizim. 01-01-1970 03:00 Bireysellik Ve Bencillik 01-01-1970 03:00 Hayat Sigortamı Annemi Kaybettim 01-01-1970 03:00 Nisa Suresi Tevhid Adalet ve Kadın 01-01-1970 03:00 Dünya Sevgisi ya da Dünyevileşme 01-01-1970 03:00 Kadınlardan Yönetici Olur mu? 01-01-1970 03:00 Annem.... 01-01-1970 03:00 Müslümanların Suriye İmtihanı 01-01-1970 03:00 Hz. Fatıma Timsali Bir Anne ve Onun Çocuk Eğitimi 01-01-1970 03:00 Bebeğini Özleyen Anne 01-01-1970 03:00