Bireysellik Ve Bencillik

Ramazan DEVECİ

23-06-2014 04:57

Bireysellik; Birey olma, bir bireyin kendine özgü oluşu, bir insanı başkalarından ayıran, ona kişilik veren şey olarak tarif ediliyor.  İnsanın kendine değer vererek, kendini sıradan bir insan olmaktan kurtarması, kendini önemsemesi olarak da ifade ediliyor.

 

Bireysellik bize batıdan gelmiş bir kavram. Batıda bireyselleşme kilisenin katı baskısına bir tepki olarak ortaya çıktı. Bireye egosunu tatminde sonsuz özgürlük tanıdı.  Kendi için yaşayan bencil insanların çıkmasını sağladı.

 

Bencillik diğer bir ifade ile egoizm, insanın ben sevgisi ile öncelikle kendini düşünerek hareket etmesidir. Öncelikle kendini düşünme daha sonra sadece kendini düşünmeye kadar gidebilir.

 

Ben duygusu insanoğlunun yapısında vardır. “İnsanoğlu gerçekten çok bencil yaratılmıştır”( Meraic-19) der Kur’an.

 

Bencillik, ben merkezli bir hayat tasavvurudur.  Hayatın merkezine kendini koyan insan; “Ben tok olduktan sonra bütün insanlar açlıktan ölse bana ne!” anlayışı ile yaşamaya başlar. “Bana değmeyen yılan bin yaşasın!”  ifadesi benciliği açık bir şekilde anlatan en yaygın deyimdir.

 

Evet insan bencil yaratılmıştır. Ama Allah, insanın fıtratına bencilliği yerleştirdiği gibi, fedakarlığı da yerleştirmiştir. Ve insana bencil olmamasını, kendi aleyhine bile olsa adaletten ayrılmamasını emretmiştir. Fedakar insanlar bencil davranmaz, iyilik güzellik adına haklarından feragat ederler.

 

Allah insana bencilliği değil fedakarlığı emretmekte, bireyselliği değil toplusal olmayı ümmetin maslahatını gözetmeyi emretmektedir.

 

Onun için Kuran’da dualar çoğunlukla biz içeriklidir. “Ya rabbi bizi doğru yola ilet, bizi ateşin azabından koru, biz yalınızca sana ibadet eder, senden yardım dileriz” gibi Kuran’i dualar insandaki ben duygusunu terbiye eder, insanı toplumsal düşünmeye yönlendirir.

 

İman esasen insandaki benlik duygusunu bize dönüştürmektir. Nefsiniz için istediğinizi Müslüman kardeşiniz içinde istemedikçe ve birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız der Allah resulü.

 

İnsandaki benlik duygusu insanı kendini Allah’a şirk koşmaya kadar götürebilir. Benlik duygusuna esir olan Şeytan Allah’a isyan etmiş ve Adem’e secde etmemiştir. Benlik duygusuna esir olan Firavun “ben sizin en yüce rabbinizim” diye bilmiştir.

 

İslam benlik duygusunu terbiye etmeye çalışmış ve ben duygusuna esir olmayan nefsini terbiye eden, birçok güzel insan yetiştirmiştir. Müslüman olduğu halde benlik duygusuna esir olanlar, İslam tarihi boyunca birçok problemin kaynağı olmuştur.  

 

Ne yazık ki son dönemlerde Müslümanlar da bireysellik ve bencillik daha da artış göstermektedir. İnsanların vefasızlığı ve bencilliği ile karşılaştıkça, bencil olmayan insanlarda kınadıkları bu davranışa yönelmektedirler.

 

Sosyal medya paylaşımlarında sıkça karşılaşıyoruz. Bencilliklerden şikayet edenlerin, bundan sonra sadece kendime değer vereceğim paylaşımlarını.

 

Allah resulü güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderilmiştir. Kınadığımız bir davranışı bu kadar kolay sahiplenmek Müslüman’ca bir davranış olmaz.

 

Bu kadar kolay sahipleniyoruz çünkü bencil olmaya çok meyyaliz. Zaten bencilliğimizi ilan etmeden de bencilce davranışlar içerisindeyiz.

 

Hepimiz her şeyin en iyisini ben bilirim, her şeyin en iyisini ben yaparım, her şeyin en iyisini ben düşünürüm havasındayız.

 

Hayatın merkezine kendimizi koyuyor siyasi analizlerimizi, tartışılmaz doğrular gibi dayatıp, farklı tahlilde bulunan Müslümanlara hakaret edebiliyoruz.

 

Arkadaşlarımızla, yakınlarımızla ilişkilerimizde öylesine bencilce davranıyoruz ki, kendi nefsimizle ilgili olunca çok basit şeyleri çok önemserken, bir başkası ile, hatta yakınımızla, hatta arkadaşımızla ilgili hayati bir konuyu, önemsiz görebiliyoruz. İstiyoruz ki herkes bizimle ilgilensin ama biz kimse ile ilgilenmeyelim. Hayat bizim etrafımızda dönsün istiyoruz. Kendi yaptığımız şeyleri çok önemserken, insanlarında önemsemesini isterken, biz başkaların yaptıklarını gereğince taktir etmiyor önemsemiyoruz.

 

Bu kadar benciliz ama bencil olduğumuzun da farkında değiliz. Gizli bir kibir yaşıyoruz sanki.  Allah resulü "Kalbinde zerre miktar kibir bulunan kimse asla cennete girmeyecektir” buyurmuş oysa.  Rabbimiz “Şüphesiz Allah, kibirlenen ve övünen kimseyi sevmez.” (Nisa-36) diyor. Peki bu kadar bencil olup ta kibirli olmamak mümkün mü?

 

Kibir; insanın kendini başkalarından büyük görerek, kendini beğenmesidir. Tevazu ise alçakgönüllü olmak, nefsinde bir üstünlük görmemektir. Tevazu insanı kibirden korur. Tevazu insanı küçültmez hatta büyütür. Kibirli insanlar bile, kibirli insanları değil mütevazi insanları severler. Mütevazilik rol yaparak olmaz. İnsanın mütevazi olabilmesi için gerçekten tevazu sahibi olması gerekir.

 

İnsanların vefasızlığı bizim bencilliğimizin mazereti olmaz. Vefasızlıklara karşı bile vefa göstermek, İslam ahlakının gereği bir davranış olur. Çünkü biz kötülüklere iyilikle karşılık veren bir kültürün mensuplarıyız.

 

Biri sana kötülük yapsa sen ona ne yaparsın? Sorusuna İmam Ali her seferinde iyilikle karşılık veririm cevabını vermiştir. Ömrü boyunca da kendine kötülük yapanlara hep iyilik yapmıştır.

 

Ben bencillik konusunda hepimizin kendi nefsimizi sorgulamamız gerektiğine inanıyorum. Burada nefsimize sormamız gerekiyor. Kendi düşüncelerimizi, kendi siyasi analizlerimizi, kendi dertlerimizi, sorunlarımızı önemsediğimiz kadar, arkadaşlarımızın, dostlarımızın, kardeşlerimizin düşüncelerini, dertlerini, sorunlarını önemseyebiliyor muyuz? Ya da ne kadar önemsiyoruz? Bu sorulara kendi iç dünyamızda samimi cevaplar vermemiz gerekiyor.

 

Düşünce boyutunda öncelikle, kendi düşüncelerimizin mutlak doğruluğu, karşı düşüncelerin mutlak yanlışlığı anlayışından kurtulmamız gerekiyor. Kendi yanılma payımızı hiçbir zaman unutmayalım ki, böylece faklı düşünen ve farklı mezhep ve cemaatte olan Müslümanlara karşı daha anlayışla daha kardeşçe yaklaşa bilelim. Tartışmalarda kırıcı olmaktan kurtulalım. Siyasi analizlerimizi mutlak doğrular gibi sunmayalım. Suriye meselesinde Müslümanların birbirlerine karşı nasıl kırıcı oldukları hatırlatmak istiyorum. İslam dünyası hiç olmadığı kadar ayrışmaya gidiyor, ayrıştırıcı değil birleştirici söz ve eylemlere ihtiyacımız var.

 

Davranış boyutunda, insani ilişkilerimizde benmerkezcilikten kurtulalım. İslam’ın ve toplumun maslahatını şahsi menfaatimizin üzerinde tutalım. Eşimize, dostumuza, arkadaşımıza, arkadaşlığımıza, değer verelim. Menfaate dayalı bir ilişki değil dostluğa kardeşliğe dayalı bir ilişki geliştirelim. İnsanlar vefasız diye bizde vefasızlık yapmayalım. Bize kötülük yapanlara bile iyilik yapabilecek erdemli bir tavır geliştirebilirsek, insanların hatalarını yanlışlarını hoş görecek, bağışlayacak bir gönül genişliği yakalayabilirsek, bencillikten ve bencil olmaktan kurtulabiliriz diye düşünüyorum.

 

İslam ahlakı bize bu terbiyeyi veriyor.

 

DİĞER YAZILARI Filistin Direnişi ve Aksa Tufanı... 01-01-1970 03:00 ‘Kayıp Direniş’ Kitabı ve Direnişi Tanımak… 01-01-1970 03:00 14 Mayıs Seçimleri Üzerine… 01-01-1970 03:00 Oruç Tutmak İhram Giymek, Ramazan Kuran Ahlakını Kuşanmaktır... 01-01-1970 03:00 13 Recepte Kâbe’de Doğdu Onun Adı Ali… 01-01-1970 03:00 Hz. Fatıma'ya Mektup..... 01-01-1970 03:00 Adalet ve Merhamet Timsali Peygamberimizin Örnek Kişiliği… 01-01-1970 03:00 Muhammed Emin Yıldırım Hoca Ve Muaviye Sevgisi... 01-01-1970 03:00 Adalet Liyakat ve İktidar... 01-01-1970 03:00 İslam ve İslamcılık Üzerine… 01-01-1970 03:00 Kötülüğe İyilikle Karşılık Vermek ve Hatalara Karşı Af Edici Olmak... 01-01-1970 03:00 Hz. Ali: Adalet İçin Hilafet  01-01-1970 03:00 Adaleti Somutlaştırmak, Somutlaşmış Adalet İmam Ali’dir… 01-01-1970 03:00 ‘Baba’ Aşk, Ahlak, Direniş, Sevgi Ve Fedakarlık Dizisi… 01-01-1970 03:00 Ali Şeriati Üzerine… 01-01-1970 03:00 Okullar Açılmaz Yine İşyerleri Kapatılırsa Üçüncü Aşıyı Yaptırmayacağım… 01-01-1970 03:00 Saadet Partisi Cumhur İttifakında mı yoksa millet ittifakında mı yer almalı? 01-01-1970 03:00 Babalar Günü Üzerine… 01-01-1970 03:00 20 Soruya 20 Cevap… 01-01-1970 03:00 Dünyadan Ahirete, Anneme Mektup… 01-01-1970 03:00 İslam’ın Özgürlük Anlayışı ve Adem-Şeytan Kıssası… 01-01-1970 03:00 Allah'ın İstediği Gibi Müslüman Olmak... 01-01-1970 03:00 Yemen’den Yükselen Feryad, Bu Feryadı Duyun… 01-01-1970 03:00 İslamofobi Ve İslam’a Saldırılar… 01-01-1970 03:00 Yusuf’un İmtihanı Züleyha… 01-01-1970 03:00 Konuşan Kuran Hz. Ali Kitabını Niye Yazdım? 01-01-1970 03:00 Müslüman Ahlak İlişkisi ve Riya, İhlas Arasına Sıkışan Amellerimiz .. 01-01-1970 03:00 Filistin’e Sadece Türkiye mi Sahip Çıkıyor? 01-01-1970 03:00 Amerika’ya Karşı Olmak, Küresel Adalet Mücadelesi Vermektir… 01-01-1970 03:00 Adalet İçin Mücadele Örneği: Hılfu’l-Fudûl… 01-01-1970 03:00 41. Yılında İran İslam Devrimi: Başarıları Ve Başarısızlıkları? 01-01-1970 03:00 Cemaatten PY'ya, PY'dan Terör Örgütüne FETÖ, FETÖ Mücadelesinde Yapılan Adaletsizlikler 01-01-1970 03:00 Takva Adalet Sahibi Olmak, Adalet Mücadelesi Vermektir.. 01-01-1970 03:00 Nijerya İslami Hareketi ve Şeyh İbrahim Zakzaki… 01-01-1970 03:00 Şehitlerin Mesajı: Tevhid- Adalet- Vahdet- Özgürlük- Kudüs 01-01-1970 03:00 31 Mart seçimlerinin düşündürdükleri… 01-01-1970 03:00 İmam Humeyni Düşüncesinde ve İslam Devrimi'nin 40 Yıllık Sürecinde İslami Vahdet 01-01-1970 03:00 Günümüzün Kerbela’sı Yemen’in Serencamı ve Ümmetin Duyarsızlığı… 01-01-1970 03:00 Hz. Osman’ın Kanı Üzerinden, Hz. Ali’den İstenen Adalet mi, Yoksa Adaletsizlik mi? 01-01-1970 03:00 Ak Parti ve 24 Haziran Seçimleri... 01-01-1970 03:00 ‘Türkiye- ABD İlişkilerinin Psikolojisi’ Kitabı ve Büyük Şeytan Amerika’yı Tanımak… 01-01-1970 03:00 Erzincan İzlenimleri Erzincan Candır…. 01-01-1970 03:00 Bize de Ali’nin yalnızlığı düştü… 01-01-1970 03:00 Piri Aşk’ın, Davası Devrimden Özgür Kudüs’e… 01-01-1970 03:00 Üstad Bediüzzaman’ı ve Risale-i Nur’ları Doğru Anlamak… 01-01-1970 03:00 Kudüs İçin ne Yapmak gerekiyor, Kudüs eylemleri Müslümanların gazını mı alıyor? 01-01-1970 03:00 Yalnız Devrimciler Ali ve Ebuzer 01-01-1970 03:00 Ümmetin Dirilişi ve Direnişi Kudüs’ten Geçer… 01-01-1970 03:00 Kurban Yaklaşırken, İbrahim’in İmtihanına Hazır Mıyız? 01-01-1970 03:00 Hz. Ali Örnekliğinde: Tevhid, Adalet ve Vahdet 01-01-1970 03:00 15 Temmuz Darbe Girişiminin Düşündürdükleri… 01-01-1970 03:00 İktidarın Dayanılmaz Cazibesi ve İslamcılardaki Değişim.. 01-01-1970 03:00 İyi olmak kolaydır zor olan adil olmaktır…. 01-01-1970 03:00 Devletin Dini adalettir, dinin devleti de özgürlüktür... 01-01-1970 03:00 Emperyalizm ve Sömürgecilik Karşısında İnsanlığa Umut Olmak… 01-01-1970 03:00 İmam Ali ve Nefsini Tanımak… 01-01-1970 03:00 Şubat Ayı Şahadet Ayıdır; Şahadet Kudüs’tür…. 01-01-1970 03:00 İnsanı Tanımak mı Zor Yoksa Anlamak mı? 01-01-1970 03:00 Aşk Yolculuğu Kerbela... 01-01-1970 03:00 Kuran’da Sevgi ve Aşk.. 01-01-1970 03:00 Ali’nin Adaleti, Muaviye’nin Maslahatçılığı… 01-01-1970 03:00 Medeniyet ve Modernizm Üzerine ….. 01-01-1970 03:00 İmamı Azam Ebu Hanife’nin Siyasi Mücadelesi... 01-01-1970 03:00 İmamı Azam Ebu Hanife… 01-01-1970 03:00 Müslümanların Kardeşliği ve Vahdet 01-01-1970 03:00 Çağdaş Medrese; İslami Değerler Akademisi… 01-01-1970 03:00 İslami Mücadelede Metot 01-01-1970 03:00 Ebul Fazl Abbas; Kerbela’nın Yiğit Savaşçısı 01-01-1970 03:00 Mustafa İslamoğlu hoca ve Uydurulmuş din-İndirilmiş din söylemi… 01-01-1970 03:00 Ak saçlı bilge: Atasoy Müftüoğlu 01-01-1970 03:00 İran Gezi Notları 01-01-1970 03:00 Miraç, Namaz ve Kudüs 01-01-1970 03:00 Aşka ve Sevgiye Dair 01-01-1970 03:00 Kuran'da Müslüman 01-01-1970 03:00 Fıtratın İlahi Yanı; Kamil İnsan Olmak 01-01-1970 03:00 Hz. Zeynep; Babasının Süsü…. 01-01-1970 03:00 Kerbela ve Kuran 01-01-1970 03:00 Kurbanda İbrahim’ce Bir Duruş… 01-01-1970 03:00 Kudüs, İslahiye Ve İstanbul 01-01-1970 03:00 Kuran Rehberliğinde Huriyi Doğru Anlamak 01-01-1970 03:00 Kudüs Sevdamız Aşkımız Hayalimiz Bizim. 01-01-1970 03:00 Hayat Sigortamı Annemi Kaybettim 01-01-1970 03:00 Dostluk Üzerine 01-01-1970 03:00 Nisa Suresi Tevhid Adalet ve Kadın 01-01-1970 03:00 Dünya Sevgisi ya da Dünyevileşme 01-01-1970 03:00 Kadınlardan Yönetici Olur mu? 01-01-1970 03:00 Annem.... 01-01-1970 03:00 Müslümanların Suriye İmtihanı 01-01-1970 03:00 Hz. Fatıma Timsali Bir Anne ve Onun Çocuk Eğitimi 01-01-1970 03:00 Bebeğini Özleyen Anne 01-01-1970 03:00