Amerika’ya Karşı Olmak, Küresel Adalet Mücadelesi Vermektir…

Ramazan DEVECİ

08-05-2020 07:53

İkinci dünya savaşı sonrasında dünyanın iki kutba ayrıldığı dönemde, Rusya (SSCB) Sosyalizmle birlikte dinsizliği, ateizmi bir devlet politikası olarak uyguluyordu.

Amerika’da ise doların üzerinde “Tanrıya Güveniyoruz” yazıyor ve Amerika’da devlet başkanları İncil’e el koyarak yemin ederek göreve başlıyorlardı.

Altmışlı yetmişli yıllar, Türkiye’de İslami mücadele bir anlamada Komünizmle mücadele olarak algılandığı yıllardı. Bu yıllarda Türkiye’de İslami cemaatler, Rusya’yı (SSCB)  din düşmanı görüyor, Amerika’yı ise kendilerine daha yakın hatta Türkiye’ye göre dini özgürlüklerin daha fazla olduğuna inandıkları, bir özgürlükler ülkesi olarak değerlendirdikleri yıllardı.

Altmışlı yıllarda Mısır’da Şehit Seyyid Kutup ise şöyle diyordu: “Amerika’dan nefret ediyorum ancak en çokta Amerika’nın vicdanına sığınan Müslümanlardan nefret ediyorum.”

1979 yılında İran’da İslam devrimi gerçekleşmiş, devrimde Komünizm ve Kapitalizme hayır solağını yükselten İmam Humeyni, İslam dünyası için asıl tehlikenin Amerika’dan geldiğini ve Amerika’nın büyük şeytan olduğunu söylemişti.

Yetmişli yıllarda Türkiye’de siyaset sahnesine çıkan Milli Görüş lideri Rahmetli Erbakan, Müslümanlar için asıl tehlikenin Komünizm değil Siyonizm ve Siyonizm’in en büyük destekçisi Amerika olduğunu ifade ediyordu. İşgalci İsrail rejiminin büyük İsrail projesinden bahsedecek bu projenin hedefinin Türkiye dahil birçok İslam ülkesini parçalamak olduğunu anlatıyordu. Bunu engellemek için İslam ülkelerin birlik olması gerektiğini söylüyordu. O yıllarda bazı muhafazakar sağcı cevreler tüm bunları söylediği için rahmetli Erbakan’a yeşil Komünist diyorlardı.

Evet, görünürde 70li yıllarda da bugünde Amerika’nın dinin varlığına karşı bir duruşu yoktu. 90lı yıllarda Sosyalizm, Kapitalizm karşısında yenilecek ve SSCB dağılarak yerine Rusya kurulacaktı. Sovyetlerin dağılması ile birlikte yerine kurulan Rusya, sosyalist politikalardan sınırlı bir kapitalizme evrilirken ateizmi devlet politikası olmaktan çıkaracaktı. Artık Rusya’da da ibadet yerlerine dokunulmuyor yeni cami ve kiliseler serbestçe açılabiliyordu.

80li yıllarda Afganistan’da Rusya’ya karşı silahlı mücadele veren Müslümanları mücahit diye nitelendiren ve onlara yardım eden Amerika, 2000li yıllarda kendine karşı direnen Afganlıları ise terörist diye nitelendirecekti.

Bu durumda Amerika’nın dine ve dindarlığa düşmanlığını nasıl anlamak gerekiyor?

Varlığını kutsal kitabına dayandıran birçok düşünür tarafından din devleti olarak nitelendirilen Siyonist İsrail rejimin en büyük destekçisi olan ve Ortadoğu politikasını İsrail’in güvenliği üzerine kuran Amerika’nın Yahudiliğin düşmanı olmadığı hatta Siyonist Yahudiliğin en büyük destekçisi olduğu ortada. Ancak Siyonizm karşıtı olan Yahudilerin Amerika’dan aynı desteği görmedikleri de bir gerçek…

Parasına “Tanrıya güveniyoruz” yazan ve devlet başkanları Hristiyanlığın kutsal kitabı İncil’e yemin ederek göreve başlayan Amerika’nın Hristiyanlığın düşmanı olduğunu söylemekte mümkün değil. Ancak Lübnan’da Hizbullah’ı destekleyen, Filistin’de Hamas’ı destekleyen Hristiyanların Amerika tarafından dost olarak değerlendirilmediğini de görüyoruz..

Bir Şeriat devleti olan Suudi Arabistan’ın en büyük destekçisi olan, Ilımlı İslam olarak nitelendirdiği düzlemde faaliyet yürüten birçok İslami cemaatleri de destekleyen Amerika İslam dinine de düşman gözükmüyor!!!

Öyle ise Amerika hangi dine düşman? Bu sorunun yanıtı gelecek iki sorunun yanıtı ile daha iyi anlaşılacak. 

1. Amerika emperyalist bir ülke midir?

Eğer bu soruya hayır diyorsanız yani Amerika’nın emperyalist olmadığını söylüyorsanız, Dünya’da yüzün üzerinde ülkede bulunan askeri üstleri ile ülkelere müdahale edip, ülkelere yönetici belirlemeye çabaları ile oralara iddia ettiği gibi demokrasi ve barış götürdüğünü düşünüyorsanız, Amerika’nın hiçbir dine düşman olmadığına inana bilirsiniz.

Örneğin Irak’a müdahale edip bir milyonun üzerinde insanın ölmesine sebep olurken, yüzbinlerce insanı katlederken, tüm bunların Irak petrolleri ile bir ilgisinin olmadığını Irak’a demokrasi getirme çabası olduğunu düşünüyorsanız yada Afganistan’a müdahale edip binlerce insanı katletmesini teröre müdahale olarak görüyorsanız Amerika’nın emperyalist olmadığını söyleye bilirsiniz.

Kendisi her türlü nükleer silaha sahipken, İran ve benzeri ülkeleri nükleer silaha sahip olacak dünya güvenliğini tehdit edecek, yada teröristleri destekliyorlar diye mahkum ederek insafsızca ambargo uygulamasını, İran halkını açlığa ve sağlık sorunlarına mahkum etmeye çalışmasını, dünyanın güvenliği ile izah ediyorsanız Amerika’nın emperyalist olmadığını iddia edebilirsiniz.

Şayet bu soruya evet diyorsanız yani Amerika’nın emperyalist bir ülke olduğuna inanıyorsanız ikinci soruyu sormanız ve yanıtlandırmanız gerekiyor.

2. İslam antiemperyalist midir?

Bir din zulmetmemeyi, zulme karşı olmayı, zalimlere karşı mücadele etmeyi emrediyorsa, bir din adaleti, adalet için mücadele etmeyi emrediyorsa, dünyada adaletin hakim olmasını hedefliyorsa o din antiemperyalisttir. Çünkü emperyalizme karşı olmadan dünyada adalet mücadelesi vermek mümkün değildir.

Bir din sadece ibadeti ve ahlaki değerleri emrediyor, yeryüzünde zulümlerle ve zulme uğrayanlara yani adalet ve adaletsizliklerle ilgilenmiyorsa o dinin antiemperyalist olmadığını söylemek mümkündür.

İslam’ın esası tevhit ve adalettir. Tevhit insanın Allah’la olan ilişkisini, Adalet ise insanın insanla ilişkisini düzenler.

İslam, Müslümanlara kendi yaşamlarında adil olmalarını, zalimlere ve zulümlere karşı mücadele etmelerini emretmektedir. İslam insanlığa adil bir toplum adil bir dünya vaat etmektedir.

İslam tarihi boyunca Müslümanların bunu istenen anlamda gerçekleştirememiş olması bu gerçeği ortadan kaldırmaz.

İslam antiemperyalist bir dindir ve Amerika İslam’ın antiemperyalist duruşuna düşmandır. Müslümanlar adalet mücadelesinden vazgeçer, Amerika ve diğer Emperyalist ülkelere karşı bir duruş ortaya koymazsa Amerika’nın böyle bir İslami anlayışla bir sorunu olmaz ve böylesi İslami çalışmalara destek bile olur olmuştur da.

Amerika’nın ılımlı İslam çalışmaları içerisinde yer alan cemaatler hiçbir düzlemde, Amerika’nın zulümlerine emperyalist politikalarına karşı bir duruş ortaya koymamışlar, taraftarlarında en azından bir Amerika karşıtlığı olmamasını sağlamışlardır. Amerika’nın bugün Suudi Arabistan’ın gerici şeriat yönetimi ile hiçbir sorununun olması, Suudilerin Amerikan’ın emperyalist politikalarına destek olmasının bir sonucudur.

Ancak Kuran Müslümanlara zalimlerle mücadele etmeyi yeryüzünde adalet mücadelesi vermelerini emretmektedir.

“Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve: “Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver.” diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda mücadele etmiyorsunuz (savaşmıyorsunuz)” (Nisa-75)

"Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, İnsanlara yardım etmeyi emreder; hayasızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor." (Nahl, 90).

"Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz sizi adaletsizliğe itmesin. Adil olun….." (Mâide, 8).

Kuran Müslümanın yaşamının merkezinde adaletin olmasını, düşmanlarına bile adaletle muamele etmelerini, zalimlere karşı mücadele etmelerini, yerel ve küresel düzlemde adalet mücadelesi vermeleri gerektiğini emretmektedir.

Küresel adalet mücadelesinin ifadesi emperyalizme ve dünyanın günümüzdeki en büyük emperyalistti Amerika’ya karşı olmak Amerika’nın zulümlerine karşı mücadele etmektir. Amerika’ya karşı olmadan yapılacak adalet mücadelesi doğru samimi bir adalet mücadelesi olmaz.

Yerel adalet mücadelesi ise yaşadığın toplumdaki her türlü adaletsizliğe bu adaletsizlik kime yapılırsa yapılsın, kim yaparsa yapsın karşı olmak ona karşı bir duruş ortaya koymaktır.

Zulüm sana yada içinde bulunduğun cemaate yapıldığında adaleti hatırlamak, adalet konusundaki samimiyetsizliğin bir ifadesidir. Yada küresel adaletsizliklerden bahsedip yerel adaletsizlikler karşısında duyarsız kalıyor ve mazur görmeye çalışıyorsan, bu duruşta adalet mücadelesi değildir, belki bir ulus mücadelesi olabilir.

Sonuç olarak İslam’ın esası olan adaleti ayakta tutmadan Allah’ın razı olacağı Müslüman olmak mümkün değildir. Küresel ve yerel adaletsizliğe karşı onurlu bir duruş ortaya koymadan da ilahi anlamda adalet mücadelesi verilmiş olmaz.

DİĞER YAZILARI Filistin Direnişi ve Aksa Tufanı... 01-01-1970 03:00 ‘Kayıp Direniş’ Kitabı ve Direnişi Tanımak… 01-01-1970 03:00 14 Mayıs Seçimleri Üzerine… 01-01-1970 03:00 Oruç Tutmak İhram Giymek, Ramazan Kuran Ahlakını Kuşanmaktır... 01-01-1970 03:00 13 Recepte Kâbe’de Doğdu Onun Adı Ali… 01-01-1970 03:00 Hz. Fatıma'ya Mektup..... 01-01-1970 03:00 Adalet ve Merhamet Timsali Peygamberimizin Örnek Kişiliği… 01-01-1970 03:00 Muhammed Emin Yıldırım Hoca Ve Muaviye Sevgisi... 01-01-1970 03:00 Adalet Liyakat ve İktidar... 01-01-1970 03:00 İslam ve İslamcılık Üzerine… 01-01-1970 03:00 Kötülüğe İyilikle Karşılık Vermek ve Hatalara Karşı Af Edici Olmak... 01-01-1970 03:00 Hz. Ali: Adalet İçin Hilafet  01-01-1970 03:00 Adaleti Somutlaştırmak, Somutlaşmış Adalet İmam Ali’dir… 01-01-1970 03:00 ‘Baba’ Aşk, Ahlak, Direniş, Sevgi Ve Fedakarlık Dizisi… 01-01-1970 03:00 Ali Şeriati Üzerine… 01-01-1970 03:00 Okullar Açılmaz Yine İşyerleri Kapatılırsa Üçüncü Aşıyı Yaptırmayacağım… 01-01-1970 03:00 Saadet Partisi Cumhur İttifakında mı yoksa millet ittifakında mı yer almalı? 01-01-1970 03:00 Babalar Günü Üzerine… 01-01-1970 03:00 20 Soruya 20 Cevap… 01-01-1970 03:00 Dünyadan Ahirete, Anneme Mektup… 01-01-1970 03:00 İslam’ın Özgürlük Anlayışı ve Adem-Şeytan Kıssası… 01-01-1970 03:00 Allah'ın İstediği Gibi Müslüman Olmak... 01-01-1970 03:00 Yemen’den Yükselen Feryad, Bu Feryadı Duyun… 01-01-1970 03:00 İslamofobi Ve İslam’a Saldırılar… 01-01-1970 03:00 Yusuf’un İmtihanı Züleyha… 01-01-1970 03:00 Konuşan Kuran Hz. Ali Kitabını Niye Yazdım? 01-01-1970 03:00 Müslüman Ahlak İlişkisi ve Riya, İhlas Arasına Sıkışan Amellerimiz .. 01-01-1970 03:00 Filistin’e Sadece Türkiye mi Sahip Çıkıyor? 01-01-1970 03:00 Adalet İçin Mücadele Örneği: Hılfu’l-Fudûl… 01-01-1970 03:00 41. Yılında İran İslam Devrimi: Başarıları Ve Başarısızlıkları? 01-01-1970 03:00 Cemaatten PY'ya, PY'dan Terör Örgütüne FETÖ, FETÖ Mücadelesinde Yapılan Adaletsizlikler 01-01-1970 03:00 Takva Adalet Sahibi Olmak, Adalet Mücadelesi Vermektir.. 01-01-1970 03:00 Nijerya İslami Hareketi ve Şeyh İbrahim Zakzaki… 01-01-1970 03:00 Şehitlerin Mesajı: Tevhid- Adalet- Vahdet- Özgürlük- Kudüs 01-01-1970 03:00 31 Mart seçimlerinin düşündürdükleri… 01-01-1970 03:00 İmam Humeyni Düşüncesinde ve İslam Devrimi'nin 40 Yıllık Sürecinde İslami Vahdet 01-01-1970 03:00 Günümüzün Kerbela’sı Yemen’in Serencamı ve Ümmetin Duyarsızlığı… 01-01-1970 03:00 Hz. Osman’ın Kanı Üzerinden, Hz. Ali’den İstenen Adalet mi, Yoksa Adaletsizlik mi? 01-01-1970 03:00 Ak Parti ve 24 Haziran Seçimleri... 01-01-1970 03:00 ‘Türkiye- ABD İlişkilerinin Psikolojisi’ Kitabı ve Büyük Şeytan Amerika’yı Tanımak… 01-01-1970 03:00 Erzincan İzlenimleri Erzincan Candır…. 01-01-1970 03:00 Bize de Ali’nin yalnızlığı düştü… 01-01-1970 03:00 Piri Aşk’ın, Davası Devrimden Özgür Kudüs’e… 01-01-1970 03:00 Üstad Bediüzzaman’ı ve Risale-i Nur’ları Doğru Anlamak… 01-01-1970 03:00 Kudüs İçin ne Yapmak gerekiyor, Kudüs eylemleri Müslümanların gazını mı alıyor? 01-01-1970 03:00 Yalnız Devrimciler Ali ve Ebuzer 01-01-1970 03:00 Ümmetin Dirilişi ve Direnişi Kudüs’ten Geçer… 01-01-1970 03:00 Kurban Yaklaşırken, İbrahim’in İmtihanına Hazır Mıyız? 01-01-1970 03:00 Hz. Ali Örnekliğinde: Tevhid, Adalet ve Vahdet 01-01-1970 03:00 15 Temmuz Darbe Girişiminin Düşündürdükleri… 01-01-1970 03:00 İktidarın Dayanılmaz Cazibesi ve İslamcılardaki Değişim.. 01-01-1970 03:00 İyi olmak kolaydır zor olan adil olmaktır…. 01-01-1970 03:00 Devletin Dini adalettir, dinin devleti de özgürlüktür... 01-01-1970 03:00 Emperyalizm ve Sömürgecilik Karşısında İnsanlığa Umut Olmak… 01-01-1970 03:00 İmam Ali ve Nefsini Tanımak… 01-01-1970 03:00 Şubat Ayı Şahadet Ayıdır; Şahadet Kudüs’tür…. 01-01-1970 03:00 İnsanı Tanımak mı Zor Yoksa Anlamak mı? 01-01-1970 03:00 Aşk Yolculuğu Kerbela... 01-01-1970 03:00 Kuran’da Sevgi ve Aşk.. 01-01-1970 03:00 Ali’nin Adaleti, Muaviye’nin Maslahatçılığı… 01-01-1970 03:00 Medeniyet ve Modernizm Üzerine ….. 01-01-1970 03:00 İmamı Azam Ebu Hanife’nin Siyasi Mücadelesi... 01-01-1970 03:00 İmamı Azam Ebu Hanife… 01-01-1970 03:00 Müslümanların Kardeşliği ve Vahdet 01-01-1970 03:00 Çağdaş Medrese; İslami Değerler Akademisi… 01-01-1970 03:00 İslami Mücadelede Metot 01-01-1970 03:00 Ebul Fazl Abbas; Kerbela’nın Yiğit Savaşçısı 01-01-1970 03:00 Mustafa İslamoğlu hoca ve Uydurulmuş din-İndirilmiş din söylemi… 01-01-1970 03:00 Ak saçlı bilge: Atasoy Müftüoğlu 01-01-1970 03:00 İran Gezi Notları 01-01-1970 03:00 Miraç, Namaz ve Kudüs 01-01-1970 03:00 Aşka ve Sevgiye Dair 01-01-1970 03:00 Kuran'da Müslüman 01-01-1970 03:00 Fıtratın İlahi Yanı; Kamil İnsan Olmak 01-01-1970 03:00 Hz. Zeynep; Babasının Süsü…. 01-01-1970 03:00 Kerbela ve Kuran 01-01-1970 03:00 Kurbanda İbrahim’ce Bir Duruş… 01-01-1970 03:00 Kudüs, İslahiye Ve İstanbul 01-01-1970 03:00 Kuran Rehberliğinde Huriyi Doğru Anlamak 01-01-1970 03:00 Kudüs Sevdamız Aşkımız Hayalimiz Bizim. 01-01-1970 03:00 Bireysellik Ve Bencillik 01-01-1970 03:00 Hayat Sigortamı Annemi Kaybettim 01-01-1970 03:00 Dostluk Üzerine 01-01-1970 03:00 Nisa Suresi Tevhid Adalet ve Kadın 01-01-1970 03:00 Dünya Sevgisi ya da Dünyevileşme 01-01-1970 03:00 Kadınlardan Yönetici Olur mu? 01-01-1970 03:00 Annem.... 01-01-1970 03:00 Müslümanların Suriye İmtihanı 01-01-1970 03:00 Hz. Fatıma Timsali Bir Anne ve Onun Çocuk Eğitimi 01-01-1970 03:00 Bebeğini Özleyen Anne 01-01-1970 03:00