Son günlerde özellikle Avrupa’da ve ara ara da yurdumuzda İslam’ın kutsallarına saldırıların arttığına maalesef şahit oluyoruz. Müslümanlara yapılan bu saldırıların on dört asırdır özellikle Müslümanların biraz uyanışa bilince geçip güçlendiği dönemlerde arttığını görüyoruz.
Hz. Muhammed’in (as) Bedir savaşını kazandıktan sonra Medine’ye döndüğü, Müslümanların yavaş yavaş güçlendikleri ve söz sahibi oldukları dönemdi. Yahudi şair Kab bin Eşref peygamberimizin aleyhinde ileri geri konuşmaya çalışıyor, müşrikleri ve Yahudileri kışkırtıyordu. Uyarılmasına rağmen ısrarla buna devam ediyordu. Asrın sonlarına doğru Peygamberimiz Muhammed bin Mesleme ve birkaç arkadaşını göndererek Kab bin Eşref’e gereken cezayı verdirdi. Ondan sonra da yer yer tarih boyunca bu hakaret ve saldırılar devam etmiştir.
19. Yüzyılın sonralarına doğru bitmiş, yozlaşmış Osmanlı devletinin başına onu yeniden toparlamaya çalışan Sultan Abdulhamid gelmişti. Fransa’da bir tiyatroda peygamberimizi hicv eden bir oyun sergileniyordu. Bunu duyan Osmanlı padişahı Abdulhamid Han Fransa’ya şiddetli bir şekilde nota verdi. “Eğer bu oyunu kaldırmazsanız gerekirse İslam ümmetine cihat ilan ederim” dedi. Ve oyunu sahneden kaldırdılar…
İran’da İslam Cumhuriyeti kuruluyor ve Müslümanların yeniden dünyada sesi yayılıyordu. Bu defa İngiltere’de Selman Ruşdi denen zındık peygamberimize ehlibeytine ve İslami değerlere hakaretler yağdıran şeytan ayetleri kitabını yazdı. Bu kitaba İmam Humeyni ve diğer ülkelerdeki dini alim ve önderler şiddetle karşı geliyordu. Buna rağmen Selman Ruşdi geri adım atmadı. İmam Humeyni’de peygamberimizin sünneti olan ölüm fetvasını vermişti. Ölüm fetvasını verirken de sadece ona değil kitabı yayınlayan satan ve destekleyenleri aynı kategoriye koyuyordu. Büyük miktarda para ödülü vaat etmişti. Ve bu fetva günümüze kadar geçerliliğini korumaktadır. Selman Ruşdi’ye İngiltere hamilik yapıyor Kraliçe tarafından şövalyelik nişanı veriliyordu. Fransa da onur ödülü vermişti. Bu fetvayla dünyanın bütün ülkelerinde çok şiddetli şekilde protestolar gerçekleştirildi. Protestolarda insanlar yaralanıp şehit oluyorlardı. Türkiye’de ise Selman Ruşdi’nin kitabını Aydınlık Gazetesinde Aziz Nesin yayınlayacağını beyan ediyordu. Türkiyeli Müslümanlar da kitabın basılacağı Kaynak Yayınevini basıp darmadağın edip kitabın basılmasını engellemişlerdi. Sivas olaylarının çıkmasının en büyük sebebi Aziz Nesin’in Provokatör konuşmalarıydı. Maalesef orda da istenmeyen olaylar olmuştu…
Fransa gene rahat durmuyordu. 2015 de Charlie Hebdo karikatür dergisi Peygamberimize dil uzatmıştı. Dünyanın dört bir tarafındaki halklar bu durumu şiddetli protesto ediyor ve kınıyordu. Derginin bürosu basılmış elamanlarının bir kısmı öldürülmüştü. Beş yıl sonra yeniden Müslümanların sinir uçlarıyla oynamaya başladırlar. Yeniden peygamberimize hakaret olan Hicv’leri yayınlamaya başladılar. Maalesef Dünya’da ve Türkiye’de pek tepki ortaya konmadı. Bu durumu sadece pandemi dönemine bağlamıyorum çünkü ülkemizde de Peygamberimize, İmam Hasan’a, İmam hatip mezunlarına yapılan hakaretleri sosyal paylaşım platformlarında televizyonlarda görmeye başladık. Kimileri maalesef siyasi konumuna mezhebine göre tepki veriyor. Hz. Hüseyin’e yapılan bir saldırı olduğunda nasıl bir ağız olduysak Hz. Hasana yapılan tepkiler de bir ağızdan olmalıydık. Maalesef bu konuda da kendi mezhebimize siyasi duruşumuzu gözettik. Bu duruşun Siyonistlerin emperyalistlerin hoşuna gitmekten başka hiçbir şeye yaramadığına şahit oluyoruz.
Rize’nin bir ilçesinde ve Beyazıt meydanında yapılan tepkinin dışında bir eylem görmedik. Bizlerin yaşama sebebimiz olan Hz. Muhammed (sav) ve yüce kitabımız Kuran’a uzanan dilleri keseceğiz elleri kıracağız diye haykırması gerekiyordu. Sahabe “Anam babam sana feda olsun ya Resulullah” demişti. Sahabenin dediği gibi bizlerde canımızla malımızla Kuran’ın ve değerlerimizin en iyi bekçisi olamalıyız.
Bunu Yahudiler ve emperyalistler iyi bilsin. Bizler Müslümanız ve Müslümanlık neyi gerektiriyorsa kanımızın son damlasına kadar feda edeceğiz.
Selam olsun Kuran’a ve peygambere canını malını feda eden müminlere!