DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Serap Meryem
Serap Meryem
Giriş Tarihi : 13-09-2021 22:18

Doğru Eş Seçimi Nasıl Yapılmalı?

Evlilik, dini açıdan bakıldığında, yapılması sünnet, yerine göre farz olan amellerden biridir. Evlilik, insanların manevi yönden gelişmesine ve olgunluğa erişmesine katkı sağlayan büyük bir nimettir. O halde evlilik kurumunun temelinin sağlam atılması önemlidir.

Bu dünyada, aynı yönde ve aynı hayat referansına sahip olan iki kişinin, birbirinin ihtiyaçlarını gidermesi kadar güzel bir ilişki yoktur. Anne çocuk ilişkisi bile bence bu kadar güçlü değildir, çünkü annelik insana verilen bir emanete sahip çıkma görevidir ve o annelik duygusu zaten bir kadının fıtratında vardır. Fakat evlilik ilişkisi karşılıklı mutluluk, huzur ve muhabbetten beslenir. Birbirinin güzel huylarından beslenmeye ve aşırıda olan huylara  sabır  ile ayna olmaktan geçer. Yani, bu ilişki iki kişi tarafından inşa edilmesi gerekir. İki kişinin emek, gayret ve fedakarlıkları ile beslenmesi gerekir. Bu gayret karşılıklı olduğu takdirde, iki taraf içinde bu evlilik bir cennet bahçesine dönüşür, fakat sadece tek taraflı gayret varsa, bu bir müddet sonra gayret gösteren taraf için zulüm haline gelir. Bu yüzden eş seçimini yaparken, anlık bir hevese ve duygusallığa kapılmadan, birazda mantıklı bir seçim yapmak gerekir. Burada maddesel bir mantık evliliğinden basetmiyorum. 

Manevi bir uyum ve denkliği kastediyorum. Maddi anlamda denkliğin olması, muhtemelen güzel olsa da, değişken olabileceğinden dolayı, ikinci planda bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum.

Genel anlamda erkeğin maddi, manevi tüm konularda kadından biraz daha üstün olması gerektiğini düşünüyorum. Bu erkeğin fıtratındaki liderlik duygusu ve yönlendirme, koruma ve sahiplenme özellikleri ile ilgilidir. 

Kadın ise korunmaya ve sahiplenmeye ihtiyaç duyar. Aynı zamanda fıtratında aşırı duygusallık ve karmaşık düşünme özellikleri olduğu için, bazen onu sakinleştirecek ve yol gösterecek olgun bir erkeğe ihtiyaç duyar. 

Kadının ve erkeğin fıtratı bozulmadıysa ve mizaçları çok aşırıda değilse, aslında birbirlerini mükemmel bir şekilde anlarlar ve tamamlarlar.

Eşinizi seçerken en önemli detay, iki kişinin de hayat referansı aynı yönde olmasıdır. Bir insan hayat referansı olarak neyi seçiyorsa, hayatı da o referansı çevresinde gelişir. Örneğin hayat referansınız para ise, hayatınızdaki tüm olaylar hep para ile ilişkilidir. Seçtiğiniz eşinizin farklı bir hayat referansı varsa, örneğin daha sade ve manevi bir hayat referansına sahipse, bu evlilik sıkıntılı olacaktır. 

Bazen de aynı referansa sahip olduğunuzu düşünürsünüz, fakat eşlerden birinin hayat referansı değişir ve artık aynı yönde olan insanlar olmadıkları için, bu evlilik iki taraf içinde zulüm haline gelir.

Bir insan ne için evleniyorsa, evliliğinde de onunla imtihan olur. Yakışıklı veya güzel diye evleniyorsanız, o yakışıklılık veya güzellik ile imtihan olursunuz. Belki bir kaza veya bir hastalık bu güzelliği yok eder veya tam da bu güzellik sizin başınıza sürekli dert açabilir.  Zengin diye evleniyorsanız, rahat ederim diye düşünüyorsanız, o zenginliğin ya kölesi oluyorsunuz, ya da işler ters gider ve zenginlik elinizden akıp gideblir. Âşık olduğunuz için evlenirseniz, onsuz yapamam, onsuz yaşayamam diyerek bir seçim yaparsanız, onun yokluğu ile imtihan edilirsiniz, ya terk edilirsiniz, ya da sizden önce ömrü bitebilir. 

Sevgi için evlenirseniz, sevgisizlik ile imtihan olabilirsiniz; eşiniz size zaman ayırmaz, sizi ilgisiz ve sevgisiz bırakır.

Ne için evlendiğinizi çok iyi bilin, çünkü ne için evleniyorsanız, o evliliğinizde sizin imtihanınız oluyor. Çevrenize bakarak muhasebenizi yapın, şahit olduğunuz evliliklerdeki sorunlara bir bakın ve ardından o kişilere ilk başta ne için evlendiklerini sorun, çoğunda bu bağlantıyı göreceksiniz. Mizaçsal ilişki danışmanlığı yaptığım sürede, bu bağlantıya çok kez rastladım.

Evliliğinizin huzurlu bir yuvaya dönüşmesini istiyorsanız sadece ve sadece Allah rızası için evlenin. 

İlk amacınız bu olsun. Sizi Allah’ın rızasını kazanmaya yönlendiren, Allah’a yakınlaştıran, bu yolda sizi destekleyen, yol gösteren ve hata yaptığınızda sizi uyaran, sizin ahiretinizi dert eden, biri ile evlenme arzusunda olun. Allah’ın rızasına dayanarak attığınız bu adımda, kalpleri muhabbet ile birbirine ısındıracak olan yalnız Allah’tır. (Enfal suresi: Ve onların kalplerini ısındırıp birbirlerine bağladı. Şayet sen, yeryüzündekilerin tümünü harcasaydın bile, onların kalplerini kaynaştıramazdın. Ama Allah, aralarını bulup onları uzlaştırdı. Çünkü O, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.

Bu ayetten yola çıkarak, anlıyoruz ki, Allah tarafından gönüllere bir ilgi ve sevgi ekilmediği müddetçe, iki insan birbirine ısınamaz, ilgi duyamaz. İki insanın birbirine önce ilgi, sonra sevgi ve sonunda muhabbet duyması için Allah’ın bunu dilemesi ve oldurması gerekir. Allah’ın rızası gözetilmeden yapılan bir evlilik, hüsran ve yorgunluk ile sonuçlanacaktır.
Bu yüzden evlenmeden önce kendinizi çok iyi tanıyın. Önce kendi referansınızı, hedefinizi ve yönünüzü belirleyin, ardından nasıl bir insanı yanınızda görmek istediğinizi düşünün. Aynı yönde olan bir insanın sizin hayatınızda nasıl bir rolü olmasını istiyorsunuz? Bu soruları kendinize sorun. Cevaplarınıza göre de artık isteğinizi ve duanızı oluşturun.

Evlenme kararınızda bir netlik oluşturduğunuz takdirde, Rabbim mizacınıza, belirlediğiniz kriterlerinize göre değişik eş adayları önünüze çıkaracaktır. 

Diğer bir kriter ise hak edişinizdir. Nur suresi 26 ayetindeki açıklamaya baktığımızda bunun hükmünü çok açık görebiliyoruz. (Kötü kadınlar kötü erkeklere, kötü erkekler de kötü kadınlara lâyıktır. Temiz kadınlar temiz erkeklere, temiz erkekler de temiz kadınlara yakışır. Onlar, iftiracıların kendileri hakkında söylediklerinden uzaktırlar; onlar için bir bağışlama, değerli bir nasip vardır)

Rabbimin yaratılışında, nizamında ve dengesinde hiç bir adaletsizlik yoktur. İnsan yaşadığı her şeyi kendi tercihleri ile belirliyor. Demek ki, insanın güzel bir eşe denk gelmesi, öncelikle kendini düzelterek, aşırılıklarını dengeye getirerek ve Rabbimin takdirine tevekkül ederek dua etmesine bağlıdır. İnsan nasıl bir eş istiyorsa, öyle olmalı, en azından o yönde olmalı.

Rabbimin belirlediği bu adaylar arasından evlenmek istediğiniz kişiyi seçmek ise Allah’ın kuluna takdir ettiği özgür iradesidir. Tevekkülü güçlü olan insanlar, tamamen Allah’ın takdirine teslim olurlar ve ruh eşlerini ararlar. Bu konuda acele etmeden, hızlı ve duygusal karar vermeden, duaya sığınırlar. Bu insanlar kendilerini tanırlar, kişiliklerini bilirler ve sadece maddesel ve duygusal uyumdan ziyade ruhsal uyum ararlar.

İşte bu boyutta tercih yapanlar gerçekten günün birinde ruhsal uyumu bulabilecekleri bir eş ile karşılaşırlar ve tevekkülün, sabrın sonucu olarak çok güzel ve uyumlu bir ilişki yaşayabilirler. Bu insanlar ruh eşlerinin de kendilerini aradıklarına inanırlar. Dünyada kavuşamazsalar bile, Allah’ın takdiri ile ahirette kavuşanileceklerine inanırlar. 
Kişi sevdiği ile beraberdir hadis-i şerifine göre, herkes bu dünyada kimi severse ahirette onunla beraber olacaktır. Her hadis-i şerif bir âyet-i kerimenin açıklamasıdır ve Allah’ın vaadidir. Demek ki ahirette herkes sevdiğine kavuşacağı vaadini Rabbim bizlere vermektedir. Dünyada ise sevdiğimiz kişi ile beraber olabilmeniz Rabbimin bir ikramıdır.
Ancak şunu asla unutmamalıyız, gönül sadece ve sadece Allah’ın zikri ve Allah’a olan aşk ile huzur bulur. (Ra’d 28:

Bunlar, iman edenler ve Allah’ı zikrederek gönülleri huzura kavuşanlardır. Bilesiniz ki gönüller ancak Allah’ı zikrederek huzura kavuşur.

Fani bir insana duyulan muhabbet Allah’ı zikrederek duyulan aşkın yanında kıyas bile edilemez.

Herkes için dünyada Allah’a yakınlaştıracak eşlerin ikram edilmesi duasıyla,

Allah’a emanet olun…

Facebook:  serapmeryem.56
Instagram: serap_meryem_

NELER SÖYLENDİ?
@
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA