DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Serap Meryem
Serap Meryem
Giriş Tarihi : 01-11-2021 13:33

Çocuklarda Özgüven Eksikliği

Özgüven nedir ?
Özgüven, bir kişinin kendi değerini bilmesi, kendisine saygı duyması ve kendisini olduğu gibi sevebilmesidir.  Özgüveni yüksek bir çocuk, kendi yeterliliğine güvenebilir. Kendi kararlarını yine kendisinin verebileceğini bilir ancak yine de başkalarından çekinmeden yardım isteyebilir. Kendi değerini bildiği gibi başkalarının değerini de bilir, farklılıklara saygı duyabilir. Özgüveni yüksek bireyler duygularının farkına varırlar ve akılcı hareket ederler.

Bir çocuğun özgüveni ne zaman gelişmeye başlar?
Özgüven öğrenilen bir kavramdır. Dolayısıyla doğumdan itibaren anne ve babanın çocuğa olan tüm davranışları, çocuk tarafından algılanır ve kaydedilir. Kişilik gelişimi insanın ömrünün sonuna kadar devam eder. 
Fakat 0-7 yaş kişiliğin temelinin büyük ölçüde şekillendiği bir dönemdir. Burada merhamet, adalet, empati, dürüstlük, yardımseverlik gibi temel davranışlar öğrenilir veya tam tersi öğrenilmez.

Doğum ve birinci yaş arası insanın temel güven ve güvensizlik dönemi oluşur. 

Anne ve baba bebeğin ihtiyaçlarını karşıladığı zaman, bebekte sevgi ve güven duygusu oluşmaya başlar. Annenin ve babanın bebeğe dokunma şekli, ses tonu, gözlerindeki ifadeler, jest ve mimikleri, bebeğin ağlamaları karşısında verdikleri tepkiler bebeğin özgüvenini oluşturur. Olumlu ve sakin bir anne ve baba, bebekte o yaştan itibaren bir değer ve güven duygusunun inşasına destek olurlar.

Özgüven, belli bir düzeye ulaşıncaya kadar gelişir; genellikle 10 yaşında özgüvenin gelişimi tamamlanır ve bir süre sonra, ergenlik döneminde çocuk özgüvenini test etmeye başlar. Çocukların özgüvenini en çok etkileyen kaynak anne-babadır. Özellikle anne çocuğun özgüvenli veya özgüvensiz yetişmesini % 70 civarında etkiler. Çocuk genelde annesi ile daha çok vakit geçirdiği için, annesinin aynadaki yansıması gibidir, çocuk her zaman annenin davranışlarını ve bilinçaltını yansıtır.

Özgüven neden önemli?

Özgüveni olmayan bir çocuk çok daha kolay kötü alışkanlıklara doğru yönlendirile bilinir

Özgüveni düşük olan çocuklar daha içine kapanık ve kaygılıdırlar
Özgüveni düşük olan çocuklar genelde bir işi yapabilmeleri için, başkasının destek ve onayını beklerler.

Kendilerini sürekli eleştirirler, olumsuz duygu ve düşüncelere girerler
Aslında kendilerinde var olan yeteneklerini, başarıya dönüştüremezler.
Özgüvensiz çocuklar özellikle ergenlik çağında depresyona daha yatkındırlar.

Çocuğumuzun özgüvensizlik problemi olup olmadığını nasıl anlarız?
Okulda ve arkadaş ilişkilerinde genelde çekimser davranıyorsa,
fiziksel şiddet uyguluyorsa, arkadaşlarını sürekli aşağılıyor ve onlarla dalga geçiyorsa, yeni şeyler denemekten çekiniyorsa,
dikkat çekmek için sürekli çaba harcıyorsa, kendisiyle ilgili hep karamsar ve kendisini aşağılayan konuşmalar yapıyorsa,
sürekli, onu sevmediğinizi ya da istediği kadar övmediğinizi düşünüyorsa, haklarını savunamıyorsa, haksızlığa uğradığını düşündüğü zaman odayı terk ediyorsa veya ağlamaya başlıyorsa çocuğunuzun bir özgüven eksikliği problemi vardır.

Bir çocuk neden özgüvensiz olur?

Öncellikle her insanın doğuştan farklı bir mizacı var. Bazı insanlar sağ beyin lobunu doğuştan daha yoğun kullanırken, bazı insanlar sol beyin lobunu daha yoğun kullanırlar. Aynı zamanda temsil sistemleri dediğimiz özellikler vardır. 

Bazı insanlar doğuştan işitselken, diğerleri görsel veya dokunsal olurlar. İşte mizacı dokunsal olan insanlar genelde daha çekimser, içine kapanık, rahatlıklarına düşkün, az konuşan, daha çok yalnızlığı seven ve çokta kimseyle muhatap olmayı sevmeyen insanlardır.

Hep söylerim her bir çocuğunuz ayrı bir mizaçtadır. Ve her bir çocuğunuzun farklı bir eğitime ihtiyacı vardır. Anne ve baba olarak her çocuğunuzu onların mizacına göre eğitmeniz gerekir. Eğer bunu yapmazsanız, çocuğu sürekli sizden farklı bir mizacı olduğu için aşağılamaya ve eleştirmeye başlarsınız ve başkaları ile kıyaslamak gibi bir yanlışa girerseniz, çocuğunuzu özgüvensiz bir birey olarak yetiştirme hatasına düşersiniz.  

Bu tarz bir davranış çocuğun kendisini değersiz ve özgüvensiz hissetmesine yol açar.

Çocuğun özgüvensiz olmasının başka bir sebebi de anne-baba tutumlarının çok farklı olması. Örneğin baba sürekli çocuğu eleştirirken ve onu sürekli cezalandırırken, annenin çok fazla çocuğa arka çıkması da yanlış bir tutumdur. Bu şekilde çocuk hep annesinin arkasına sığınan özgüvensiz bir insan olur. Bu çocuk büyüdüğünde de devam eder. Bu insanlar kendi başlarına ne bir işyerine başvurabilirler ne de evliliklerini yürütebilirler. Her zaman annelerinin desteğine ve tavsiyelerine ihtiyaç duyarlar. Bu yüzden annenin ve babanın tutumları her zaman uyumlu olması gerekir. Eğer çocuğun babası sizin onaylamadığınız bir ceza verdiyse, buna çocuğun yanında itiraz etmeyin. Çocuğun olmadığı bir ortamda fikrinizi söyleyin. Yoksa çocuk bir müddet sonra her zaman anneyi bir kurtarıcı, babayı da zulüm eden bir canavar olarak görür. 
Baba sürekli çocuğunu eleştirerek, onun özgüvenini nasıl sarsıyorsa, çocuğu aşırı şekilde korumak da onu özgüvensiz hiçbir şekilde başarı duygusu yaşayamayan bir insan haline getirir.

Çocuk düşmezse kalkmayı öğrenemez. Bırakın düşsün, düşsün ki kalkmayı öğrensin ve bir daha düşmemek için önlem almayı öğrensin. Siz onun sürekli ellerinden tutup kaldırırsanız, tek başına ayağa kalkma başarısını da yaşayamayacaktır. 

Her insanın başarı duygusuna ihtiyacı vardır. Eğer bunu bir çocuğun elinden alırsanız, çocuğunuz özgüvensiz ve sonraki aşamada davranış bozukluğu olan biri haline gelecektir. 

Özellikle bu zamandaki annelerimiz çocuklarının tüm ihtiyaçlarını fazlasıyla karşıladıkları için, çocuk hiçbir şekilde başarı duygusunu yaşayamıyorlar. 

Özgüvenli çocuk nasıl yetiştirilir?

Çocuğunuzun kendini ifade etmesine müsaade edin, çocuğunuzu dinleyin, fikri önemli olmasa da onu duyun. “Sen bu konu hakkında ne düşünüyorsun” diye sorun. Fikirleri ve düşünceleri önemsenen ve sorulan çocuk zamanla anne ve babasını da dinlemeyi ve duymayı öğrenecek, fikirlerini önemseyecektir.

Çocuğunuzdan yaşı ve kapasitesinin altında veya üstünde beklentiler belirlemeyin. Yaşına göre yapabileceği işlerde ona fırsat tanıyın ve başarı duygusunu yaşamasına izin verin.

Çocuğunuza sorumluluk verin. Dört yaşını dolduran bir çocuk sorumluluk almaya hazırdır. (Kıyafetini ve ayakkabılarını kendi kendine giyebilir.) Verdiğiniz görevlerde onlara yardımcı olmalı, neyi nasıl yapacağını göstermeli ve başardıkça da onları takdir etmelisiniz. 

Çocuğunuzu cesaretlendirin, destekleyin ve takdir edin. Bir şeyi tam yapamasa da gösterdiği çaba ve gayreti takdir edin. Başarı ve netice odaklı olmayın. Adım adım, hedef yolunda onu cesaretlendirin. Yaptığı kadarına razı olun. Yaptığı olumlu davranışı hemen takdir edin. Olumlu davranışlarını olumsuz davranışlarından daha fazla görün, fark edin. Bu, davranışı yinelemesini kolaylaştıracaktır. Olumlu davranışları daha çok fark edilen çocuklar olumsuzu değiştirme konusunda daha gayretlidirler.
Çocuğunuzu hiç kimseyle kıyaslamayın. Hele kardeşi ile asla... Çünkü bu, kardeş kıskançlığına sebep olacaktır. Her çocuk biriciktir. Onu sadece kendisi ile yarıştırın.

Çocuğunuzun başarısızlıklarını ve hatalarını kişilikleri ile bağdaştırmayın. Hata ve başarısızlıklarını tecrübe ve öğrenme vesilesi olarak değerlendirmelerine yardımcı olun. “Bu yaşadığın olaydan ne öğrendin?” diye sorun ona. Çocuğunuzu tembel, sorumsuz gibi sıfatlarla nitelendirmeyin. Bilinçaltına bu tarz olumsuz telkinlerin işlenmesine sebep olmayın.

Sonuç olarak çocuklarınızı mizaçlarına uygun ve onların kendi hayat şartlarına ve zamanlarına göre yetiştirin.

Kalın sağlıcakla
Hepinizi tek tek Allaha emanet ediyorum.

www.serapmeryem.com
info@serapmeryem.com
serapmeryem72@outlook.com

NELER SÖYLENDİ?
@
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA