DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Zülküf Eser
Zülküf Eser
Giriş Tarihi : 18-07-2023 22:27

Serçe Kuşu Öldü!

“Kör kurşunların bizden ayırdığı 

Şehit İdris Özmen’in anısına!”

Büyük bir telaş ve koşuşturmaca içindeyiz. Hayallerimiz var; yetişemediğimiz, dokunamadığımız ve yitip gitmesini önleyemediğimiz.

Dün bitti. Bugün yeni bir gün. Can İDRİS’imizi, canımızı toprağa verdik. Kabristanlar sevdiklerimizle dolu. Ama biz hala bu taraftayız ve hala çok uğraşıyoruz. Hayaller, emeller, ihtiraslar biriktiriyoruz, hiç doymuyoruz!

Ah sonu gelmeyen hayaller, ihtiraslar ve giderek artan yalnızlık! Dağ yalnızlığı değil, şehir kalabalığı bu, bizi vuran, yaralayan, inciten ve susturan bir kalabalık!

Ruhumuz paramparça! İçimiz dışımız Kerbela!

Kırşehir’e, Bursa’ya, Malatya’ya, kendime doğru seyahate çıktım! Huzur için, ruhumu dinlendirmek için... Biraz mavilik, biraz yeşillik, biraz güneş, biraz neşe, biraz türkü toplamak istedim. Cenazeler, taziyeler, ah ve kederler karşıladı beni… Bir de pireyi deve yapan hikâyelerin kahramanları... Ah küçük kahramanlar!

Fert fert, cemaat cemaat yalnız olduğumuzu, yalnızlıklara mahkûm olduğumuzu gördüm. Hayal kırıklıkları, cam kırıklıklarına karıştı; kurşun sesleri rüyalarımızı böldü, bizi ayrı düşürdü kozalarını kin, nefret, öfke ve ihanet ile örenlerin sadaları! Ah hayat, ah bizi nerde yakalayacağı belli olmayan memat!

Ablamı, kardeşimi, akrabamı, eski komşumu, eski hikâyecimi, eski hatıralarımı gördüm sokak başlarında. Annem geldi aklıma. Ak düşmüş saçlarını yorgan yaptı yüzüme, yüzüme öpücükler kondurdu ve elleriyle ellerimi okşadı “Zülküfüm!” dedi “Çok özledim gel gayri” dedi. Ağladık, ağlaştık beraberce sehere değin.

“Boş ver, takılma dünyaya” dedi, “Nasıl olsa bir gün her şey aslına döner ve her şey çorap söküğü gibi kalır ellerinde, ellerini kana bulayan duasızların!”

“Habil’in de, kabil’in günleri sayılıdır. Ecele, rızka, kadere iman etmişlerin safında yerini bul, sıddıkların, salihlerin sofralarında serinlen!”

Uzun bir gecedir hayat, biliyorum. Hepimiz bir gün uyanacağız. Uyanmak ne güzel kırlara, yemyeşil kırlara… Kuzuları, oğlakları otlattığımız, tavşanların, kekliklerin, ibibiklerin peşinde saatler tükettiğimiz kırlar!

Ah melek gözlüm! Yavru ceylanım! Sen hala orda mısın? Hala o yokuşta, o çalıların arasında beni mi arıyorsun? Ah sen ne güzelsin, ne vefalı, ne hayat dolusun! Affet, bağışla, gelemeyecek kadar çok uzaklarda zincirlenmiş bir mahpus gibiyim!

Çok hikâyeler biriktirdim. İçinde şiirler, türküler, zılgıtlar, halaylar, lorke, dağ rüzgârı ve içinde bolca tebessüm kırığı hikâyeler olan!

Gün ikindiye erişti, gölgeler tersine döndü, hayat kan revan yollara düştü! Geleceğim ama ne olur bir takvim isteme benden, umutta etme, sadece bekle, öylesine, ölesiye, gelemesem de!..

Mola veren otobüsten indiğimde serin bir rüzgâr getirdi seni bana! İçim aydınlandı, seninle ışıdı yer gök, seninle bileylendi zaman!

Güçlü bir el silkeledi beni… Nehirler, okyanuslar aktı ufuklardan, sen dokundun ellerime, ellerimde bir reyhan dalı, bir fesleğen kokusu, bir grup vakti ve uzayıp giden, bitmeyen, hep sen olan, sen kalan hayaller, hayaller, hayaller… Ah hayaller!

Üzgünüm. Serçe kuşu öldü. Evimiz o yokuşta, biz o kuytuda kaldık. İbrahim bir daha hiç gelmedi. Kıpırtısı dahi duyulmadı. Hacer sizlere ömür. Hatice’nin gölgesi üzerimize düştü. Fatıma’ya selam olsun. Canım annem, canım annemiz!

 

NELER SÖYLENDİ?
@
Zeynep Keskin 9 ay önce
Çok hikâyeler biriktirdim. İçinde şiirler, türküler, zılgıtlar, halaylar, lorke, dağ rüzgârı ve içinde bolca tebessüm kırığı hikâyeler olan!



Ne güzel satırlar icimizde bir buruk heyecan şairin dediği gibi ,bir çok giden memnunki yerinden, dönen yok seferinden ...selam ve sevgilerimle esenlikler..
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA