DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Funda Ayşe Gedik
Funda Ayşe Gedik
Giriş Tarihi : 01-07-2022 17:21

Her Yer Artık Bir Yürek Mesafesi…

Bir yürek kaç kilometre yol demek?

Ne kadar uzağımdasın ve nasıl içimdesin böyle..

Mesafe nedir söylesene…

Yüreğe menzil biçilir mi desene…

Yollar nasıl dürülür, kısalır, katlanır kalp hızıyla gidilince. Bitmez denen yollara bekleyenin gözleri serilince kuşlar nasıl da kanat çırpar içinde

Tüm bekleyişlerimi askıya alıp kapatsam gözlerimi. Rüzgâra dokunur gibi salsam hüznümü avuçlarına. Sahile vuran her dalgaya yeni bir isim versem ve hepsine teninin tuzu değmiş olsa sonra kurutulmuş sarı papatyalar taksam denizin saçlarına ve böyle böyle fısıldasa yıldızlar geceye bizi. Ayın ışığı değse kalbime bir ninni tınısıyla okşar gibi yetim yüreğimi. Sonra bakışlarım aydınlansa karşı yakada ki İstanbul ışıklarıyla. Sahildeki taşların arasına iki damla yaş süzülse ve taşların arasından çekilen dalganın iç çekişlerine karışsa denizin yüzünde ki gölgem değse kıyına. 

Ah İstanbul’um…

Bağrına dokunmayan kelime düşmüyor dudağıma.

Bir masal anlatıyorsun duyuyorum seni. Yolların arşınlandığı dağların tepelerin düzlendiği hep mesafelerin uz yazıldığı kavuşmaların yedi başlı ejderhanın ardında yapıldığı bir masal.

Ahir zamanın içinde başlayan dinleyenine biterken elma dağıtmayan kereveti olmayan bir masalın başucuna oturmuş da çocukluk albümünü kıskanç gözlerle seyreden bir masal kahramanısın karşımda. Geçmişi düzeltmekten geleceğe geçemeyen yanına seriyorum uçan halıyı lambadan çıkan cin üç dilek hakkı verecek sana… Biri bende saklı

Sorgulama …

Yollar dizilecek önüne en yeniden. Sen kendi masalının maliki! geçeceğin şehirlerin fethedeceğin kalelerin savaşacağın cephelerin galibi…  

Seyret…

Seyyahlığa hüküm giymiş ruhumun sefer hikayesinde yazgıma yoldaşlığı düşecek bahtımın kahramanı…

Yoldaşlık hakkı için, Kaf dağının ardında ki Anka Kuşunu sun bana. Ben ki yolcuyum, yorgunum. Ben ki Malikinin hayranı Vekilinin aşığı Varisinin yoldaşı olmakla mazurum. Susuzluğum ki arşlar kadar. Kuyu ki iki dağ yamacı çakılların arasında bir kalp yaşı… Saki ol dindir susuzluğumuzu yol azığımız muhabbetten olsun.

Tut elinde dileklerini…

Dün bugün yarın demeden, sizler bizler demeden, onlar bunlar şunlar demeden ayırmadan ve ayrıştırmadan saf sevgiyle koşulsuz yürekle bir zamanın içinde aş tüm mesafeleri…

Kur yürek iklimlerine en aşikâr bahçelerini. Bilinmenin sırrında saklanan bir su gibi zemzem ol sal kendini, al içine beni. Çağlayanlar dökülsün dudaklarından sesin ulu bir seda ile yankılansın…

Nefesinin değdiği her bucakta ateşten çiçekler açsın tüm incinmiş yüreklere, solmuş gözlere, sessiz kalplere, kurak gönüllere yağmur ol ferahlandır toprakları, güneş ol filizlendir tohumları derman ol şifalandır ruhları.

Bir huzur muştusu bir cennet çağrısı duyur gönüllere ümitle dokun tüm mahzun kalplere. Bir gün doğumu sarsın mağrur çehreni. Ufkun açık yolun aydın olsun

Ey yazılmamış masalımın kahramanı…

Hüzünlü gözlerine yıldızlar takasım var. Bir yol hazırlığı arifesinde hislerim. Tüm sermayem inanmışlığım.

Öğrenmediğim bir yolun yolcusu gibiyim. Sakin bir liman gibi sarıyorsun yüreğimi huzurlu ve güvenli. Öylece bırakıyorum bakışlarına gözlerimi.

Her yer artık bir yürek mesafesi…

NELER SÖYLENDİ?
@
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA