DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Ayşegül Akdeniz
Ayşegül Akdeniz
Giriş Tarihi : 26-10-2023 11:04

Ölümün Acı Yüzü...

İki buçuk ay kadar önce hayatımdaki en değerli varlığı, annemi kaybettim.

Kurban bayramı sonrası çok halsizleşmişti. Aşırı terliyordu ve iştahı da yoktu. Sonra ishal de eklendi. Doktor olan abimi aradım. Haşlanmış patates, yoğurt, muz vb yedirmemi önerdi. 'Yemek yemezsen iyileşemezsin. Seni hastaneye götürmek zorunda kalırım' diyordum ona. O zaman biraz yemek yiyordu. Hastaneye gitmeyi hiç sevmezdi. Biraz bekleyelim, düzelme olmazsa hastaneye götürürüz diye düşündük ablamla. Bu arada annem daha da halsizleşmişti. 'Anne! Sakın beni yalnız bırakıp gitme! Tamam mı? ' dedim anneme. 'Tamam' diye cevap verdi bana. Alzheimer hastası idi ve son dönemlerde çocuk gibi olmuştu zaten. Durumunda bir düzelme olmadığını, aksine daha da halsizleştiğini görünce acile götürelim en iyisi diye düşünerek ambulans çağırdık. Özel bir hastanenin aciline götürdü ambulans. Acil müdahaleden sonra doktor, 'Enfeksiyon sebebiyle yoğun bakıma yatırılması lâzım. Burada yer yok. Başka bir özel hastanenin yoğun bakım servisine göndereceğiz' dedi ve başka bir hastaneye sevk etti. Ertesi gün ilaçlarını götürmek için gittiğimde yoğun bakım doktoru felâket tellâlı gibi konuştu. 'Annenizin durumu hiç iyi değil. Her an her şey olabilir. Her şeye hazırlıklı olun vb.'

Dünya başıma yıkıldı adeta... Hayatımda yaşadığım en zor dönemlerden biriydi. İki gün sonra ziyarete gittiğimde ise başka bir doktor annemin durumunun iyiye gittiğini söyleyerek müjde verdi. O anda ise dünyalar benim oldu. Bir süre sonra yine durumunun kötüleştiği söylendi. Yine başımdan aşağıya kaynar sular döküldü. Birkaç gün sonra iyiye gidiyor dendi. Yine umutlandım. Vefatından iki gün önce ise, -tam da doğum günümde- biraz olsun mutlu olabilmek için iyi bir haber beklerken annemin entübe olduğunu öğrendim. Onun öyle makinelere bağlı olarak nefes alabildiğini görünce işte o gün neye uğradığımı şaşırdım. Anladım ki Azrail (A.S.) yakında gelecek ve emaneti alacak. O gün eve dönünce hıçkıra hıçkıra ağlayarak sesli sesli dualar ettim. Ama vadesi dolmuş, eceli gelmişti. İki gün sonra sabahın köründe telefonum acı acı çalınca kara haberi alacağımı tahmin ettim. Ertesi gün annem gasilhanede yıkanırken gördüm ilk defa ölümün acı yüzünü.

'Ölümün yüzü soğuktur ' denir atasözünde, ölümden sonra eski sevgi ve sıcaklık kalmaz anlamında. Oysa anne-baba, evlât gibi yakınlar söz konusu olduğunda tam tersi sevgiyi daha güçlü bir şekilde hissediyor, acıyı da, hasreti de dibine kadar yaşıyor insan...

84 yaşındaydı, ama bana göre anneme hiç yakışmamıştı ölüm. 'Hani beni yalnız bırakıp gitme dediğimde bana tamam demiştin.' dedim sessizce. Ama annem bana hiç cevap veremiyor, öylece sessiz sedasız yatıyordu kefenin içinde. Son kez alnından öptüm ebedi âleme uğurlarken.

* * *

Anne Ölünce Çocuk, Çocuk Ölünce Anne...

'Kaçar herkesten,

Durmaz bir yerde.

Anne ölünce çocuk,

Çocuk ölünce anne...'

diyor usta şair Sezai Karakoç 'Anneler ve Çocuklar' şiirinde...

Ben de şu yetişkin halimle dayanamadım annemin acısına ve hasretine. Duramadım İstanbul'da, kaçtım herkesten ve Armutlu'da bir tatil köyündeki devremülkümüze geldim kafa dinlemeye. Tam da o gün Hamas saldırısı ve sonrasındaki katliam haberleriyle sarsıldım.

Hamas'ın gerçekleştirdiği iddia edilen, fakat Hamas liderinin dahi televizyondaki haberlerden öğrendiğini ifade ettiği saldırılar sonrasında İsrail terör devleti yine bölgede terör estirdi. Okul, cami, hastane demeden binlerce insanın, yaşlısıyla, kadınıyla ve çocuğuyla katledildiği bir savaş başlatıldı haçlı-siyon işbirliğiyle. Başta Amerika olmak üzere tüm emperyalist güçler nasıl da ikiyüzlü ve sahtekar olduklarını açıkça ortaya koydular.

Filistin'de masum halk perişan... Annelerin, babaların ve çocukların -tarif edilmez bir acıyla- içi yanıyor... Kara vicdanlı zalimler, çocukları yetim ve öksüz bıraktılar, anne-babaları ise yaşayan ölüler hâline getirdiler. Gazze yaşanmaz hâle gelmiş durumda. Bir soykırım yapıldığını anlamamak için geri zekalı olmak gerek. Ama uluslararası kuruluşlar Filistinlileri insan olarak görmediklerinden vahşi ve şımarık İsrail'in insan haklarını açıkça çiğnemesi ve savaş suçları işlemesi karşısında üç maymunu oynuyorlar adeta...
Yazıklar olsun!

* * *

Türkiye Öncü Olmalı

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanımız Sayın Hakan Fidan başta olmak üzere, Türkiye'deki yetkililerin arabuluculuk çabası, garantörlük gibi teklifleri ve uyarıları takdire şayan.

Ak Parti'nin 28 Ekim cumartesi günü Atatürk Havalimanı'nda 'Büyük Filistin Mitingi' düzenlemesi, Sayın Erdoğan'ın, Sayın Erbakan'ın, Sayın Bahçeli'nin, Sayın Destici'nin ve daha birçok siyasî liderin ve yetkilinin bu mitinge katılacak olması da güzel bir adım. Müsait olan herkes bu mitinge katılmalı ve insanlığın, vicdanın sesini haykırmalı.

Umarım Türkiye, liderlerinin ve halkının duyarlılığıyla diğer devletlere ve tüm vicdan sahibi insanlara örnek teşkil eder ve milyonların katılacağı bu miting bütün dünyaya kapak olur.

 

NELER SÖYLENDİ?
@
Necdat GÜMÜŞ 6 ay önce
Sözün bittiği ve hayırlı Duaların devam ettiği yer
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA