MAKALE
Giriş Tarihi : 27-11-2023 14:02

Emin Güneş Yazdı: Perde Arkası Paranoyası...

Emin Güneş Yazdı: Perde Arkası Paranoyası...

“Paranoya, aşırı endişe veya korkuyla karakterize edilen, sıkça mantıksız kuruntularla bilinen bir rahatsızlıktır. Kelime Yunanca'da, "παράνοια" (paranous) "düpedüz delilik" anlamına gelir (para = dışarıda; nous = akıl, aklını kaçırma) ve terim geçmişte kuruntu, delirme durumlarını ifade etmek için kullanılmıştır.

Paranoya, bireyin herhangi bir olay karşısında olayın oluşumundan farklı olarak gelişebileceğini kendi içerisinde canlandırma yolu ile öne sürdüğü ve sınırsız sayıda çeşitlendirebileceği hayal ürünlerinin tümüdür.

Halk arasında paranoya deyimi, genellikle bir şahsın çevresindekiler hakkında aşırı şüpheciliğini tanımlamak için kullanılır. Böyle bir kişiye yapılan tavsiyeler, iyi niyetli bile olsa, o kişi tarafından kötü niyetle yapılmış olarak algılanır. Başkalarının kendisi hakkında komplo yaptığı kuruntusuna kapılabilir, kendilerine veya mülklerine karşı bir tehdit olduğu endişesi içine düşer. Bu düşünceler kişiye büyük rahatsızlık verir.”(1)

Başlığa dönersek Paranoyak (Türkçe deyimi ile düpedüz deli): - Siz perde arkasında nelerin döndüğünü biliyor musunuz?  Diye söze başlayınca, onu gerçekten Prof. Şeyh, âlim, mütefekkir, zanneden zırdeliler dikkatle kulak kesilirler.

-Neler dönüyor hele anlat demeye başlarlar. Onun her zırvalamasına, gördüğü hayallere, uydurduğu kuruntulara, kafa sallar, tasdik ederler. Onları izleyenler baştan akıllarını onlara emanet ettiklerinden: -“Sen perde arkasını nasıl görüyorsun? Senin gördüğün perde arakasını senden başkası neden göremiyor?! Bizde olmayan hangi özellik sende var! Perde arkasında adamların mı var? Sana gaipten haber mi veriliyor?! Perde arkasında iş çevirenler senin gibi bir ruh hastasından yaptıklarını gizleyemiyorlarsa neden araya perde koysunlar” gibi aklı başında birinin soracağı soruları soramıyorlar. Çünkü dedik ya, akıl ya yok ya da deliye emanet!

Bunlar bu sayıklamaları ile güya Türkiye’mizi iç ve dış tehditlere karşı korumak için halkı uyarıyorlar. Kimse demiyor ki, ülkenin koca MİT teşkilatı ve diğer güvenlik birimleri uyuyor mu? Onların ulaşamadığı bilgilere sen nasıl ulaşabiliyorsun?! Yoksa bu bilgileri başka istihbarat örgütleri mi kulağına fısıldıyor?

Mesela bunlardan biri “doğuda binlerce silahlı örgütten söz etmiş, savcılık ifadeye çağırınca örgüt sayısı 150’ye inmişti.” Sanırım savcılık bu deli saçmalarını ciddiye almadığı gibi bu paranoyağı da ciddiye alıp hakkında soruşturma açma gereği duymamıştı.

Paranoyak delilerden en büyüğü tıbben deli ve raporlu idi. Raporu Prof. Dr. Ayhan Songar tarafından verilmişti. Öldü…

Oysa hakikatlerin üstünü bir perde ile örtmek bu kadar kolay olmamalı!

Bu ruh hastaları gözlerimizin önünde cereyan eden olayları görmezden gelmemizi istiyorlar. “Sizin gördükleriniz asla gerçek değil! Gördüklerinize değil dediklerimize inanın”. Diyorlar.

Bize “birbirleri ile savaşan, birbirlerinin yüzlerce binlerce askerini öldüren, boykotlarla suikastlara adeta nefesini kesen, tarafların düşman olduklarına inanmayın, onların dost olduklarına inanın” diyorlar.

Kendi hayal dünyalarındaki kurgulara, vehimlere, safsatalara, saplantılara o kadar inanmışlar ki, bir taraf “biz onların bir generalini öldürdük çünkü o da bizim yüzlerce binlerce askerimizi öldürdü ve yaraladı” diyor. Paranaoyaklar: “Siz ona inanmayın onlar birbirlerine bir tek kurşun dahi atmamışlar” diyebiliyorlar. 

Bizden mezhepler arası tehdide inanmamızı istiyor, ancak bütün mezheplere yani Müslümanlara yönelik gerçek Amerikan tehdidini görmezden gelmemizi istiyorlar.

Bu paranoyaklardan en meşhuru açıkça: “Haçlının ülkenizi işgal etmesi çok tehlikeli değildir….. bir kere onlar sizin kadınınıza kızınıza ilişmezler” demedi mi? (2)

Bir diğeri, “bir mezhebin diğer mezhebe mensup bütün Müslümanları yeryüzünden silmedikçe bir tek kâfiri öldürmeyeceğine dair “vallahi billahi, tallahi” diye yemin ediyordu.

Bu paranoyakların asıl hastalığı kanaatimce beyinden değil kalplerinden kaynaklı. Kalpleri hastalıklı bu münafıklar topluluğu ısrarla dostlarımızı düşman, düşmanlarımızı dost gösterme gayreti içindeler.

Ya Rabbi biz onlardan beriyiz. Bizi dostlarımızla, bize düşmanlık edenleri de düşmanlarımızla haşreyle!

(1) Paranoya - Vikipedi (wikipedia.org)

(2) Gülen'den 'Haçlı' çıkışı: Ülkenizi işgal etmeleri çok tehlikeli değildir ( cumhuriyet.com.tr)

İslamiAnaliz

ZehraZehra

seyyidezehra@outlook.com