Müderrislik yapan, icazet veren bir âlim(!) vaktiyle babasının resmini evin duvarına asmazken İmam Humeyni’nin resmini astığını söylemişti. Sonra da Said Havva’nın “humeyniyye” adlı eserini Arapça ders halkalarında okutuyor, İmama “merhum” denilmesine öfkeleniyordu. O kitabın bir bölümünde merhum İmamın Kur’an’ın eksik olduğu iddiası (iftirası) var. Bunun iftira olduğunu söylediğimde “biliyorum ama Kuleynide…” deyip aynı teraneleri tekrarladı.
Sözde âlime dedim ki sen İmamın resmini evine astığın zaman İmam bu kitabı yazmış mıydı yoksa sonra mı yazdı?! Önce yazdı ise neden resmini evine astın! On bir asır önce yazılmış Kuleyni’den yeni mi haberin oldu?! Sen toplumda âlim diye ortaya çıkmışın böyle bir insan hakkında araştırma inceleme yapmadan nasıl evine resmini asar, insanlara översin! Bu yaptığın alimliğin mi, cahilliğin mi alametidir?!
İmam vefat ettikten sonra amel defteri kapandı ve sen ondan sonra muhalif oldun. İmam vefat ettikten sonra değişmeyeceğine göre demek ki sen değiştin. Sen neden değiştin! senin değiştiren şey nedir? Deyince sustu. Bir ders halkasının içinde yüzüne karşı “Rabıtanın ve Katarın petrodolarları” seni değiştirdi değil mi? Dedim.
Bu tip insanlara bir zamanlar Rabıtanın adamları köy köy, kasaba kasaba gezer “Suud’lu bir hayırseverin zekâtıdır” diye dolar dağıtır, karşılığında İran İslam Cumhuriyetine düşmanlık etmelerini isterlerdi. Bu çok bilinen bir şeydir. Suud istihbaratı Şehid Metin Yüksel’in babası merhum Molla Sadreddin hocaya da bu alçak teklifte bulunmuş ve kovulmuşlardı.
Şimdi piyasa bunun gibi döneklerle dolmaya başladı. Önce İmamın resmi ile inkılabın rüzgârını arkasına alıp şöhret oluyorlar, Ona övgüler, şiirler, besteler, makaleler yazıyorlar, halkın gönlünde yerini sağlamlaştırdıktan sonra hükümet erkânı ile ihtilat ettikçe O’na düşmanlık ediyorlar.
Merhum Molla Sadreddin hocanın bir sorumuza verdiği cevabında belirttiği üzere “hayatını İslam’ın aleyhine vakfetmiş M. Kemal’in zulümlerini anlatarak şöhret bulanlar, halkın teveccühünü toplayıp gönüllerine girdikten sonra O’nu ucuz şeyler uğruna tebrie ediyor, temize çıkarıyorlar.
Hepsinin yazdıkları çizdikleri video kayıtları dijital arşivlerde kayıtlı. Bu kayıtlar silinse de “Kiramen katibin’in kayıtları silinmez. Bunlarla mahşerde hesaplaşacağız.
Bunlar dalalete düşmekle yetinmiyor, “mudill” olarak kitleleri peşlerinden karanlığa sürüklüyorlar. İşte zulmete çağrılarından dolayı diyoruz ki bunların sarıklarına, cübbelerine, kürsülerine okudukları ayet ve hadislere aldanmayın! Bunlar âlim değil, nurdan zulümata çağıran zalimlerdir.
Sözlerimize Hz. Hasan İbni Sufyan (RA)’dan rivayet edilen şu hadis ile son verelim: “Ulema, Allah`ın kulları üzerinde peygamberlerin eminleridir. Siz onlardan çekinin ve onlara taarruz etmeyin. Onlar hükümet erkânı ile ihtilat etmedikçe ve dünyaya karışmadıkça Sultanla ihtilat eder ve dünyaya karışırlarsa o vakit peygamberlere hıyanet etmiş sayılırlar, o zaman bunlardan sakının."
Şimdi bu peygamber hainlerinden sakınma ve sakındırma zamanı!
İslamianaliz
