MAKALE
Giriş Tarihi : 13-11-2023 23:02   Güncelleme : 22-11-2023 13:18

Bülent Acun Yazdı: Bize bir inkişaf, bir inkılap, bir inşirah lazım...

Bülent Acun Yazdı: Bize bir inkişaf, bir inkılap, bir inşirah lazım...

Bize Bir İnkişaf Lazım

Bugün Müslümanlar olarak içimizi sızlatan mevcut durumun içinden salimen çıkabilmenin yolunun ilk adımı keşiftir.

Hiç birşeyi  keşfetmeden fethetmenin imkanı yoktur.

Bütün keşifler, bağrında müstakbel fetihlerin muştusunu taşırlar. Bugünün keşifleri yarının fetihlerinin besmelesidir. Yerden göğe, habbeden kubbeye, çiçekten böceğe, insandan kainata, kendimizde ve çevremizde müşahede ettiğimiz  her ayet, Hakkı ve hakikati keşfedebilmemiz için ufkumuza açılan sayfalar mesabesindedir. Bu sayfaları gönül gözüyle okumadan dünkü destanlarımızı bugünde yazmanın imkanı yoktur. Evet şanlı tarihimizin derinliklerinde saklı erdemlerin rehberliğinde aydınlık yarınlara doğru emin adımlarla yürüyerek menzile varmak ve maksuda ermek için bize bir inkişaf lazım.

Bize Bir İnkılap Lazım

Ümmetçe düşürüldüğümüz yerden  doğrularak kıyama kalkmak için, zalimin karşısında mazlumun yanında dimdik durabilmek için, insanlığın kalbine İslam’ın nurlu mührünü vurmak için, zulüm ve işgalin olmadığı kansız ve kinsiz bir dünyanın inşası için ,Adem’i alemin öznesi kılacak değerlerin yeniden ihyası için, insanlığı izmlerin giydirdiği deli gömleklerinden kurtarmak için, asırladır üzerimize serpilen ölü topraklarından kurtulmak için, bütün insanlığın  salahı ve felahı için, bir türlü sonu gelmeyen umutsuzluk tünelinden çıkmak  ve kutlu gayenin önündeki bütün tabuları yıkmak için, insanı insanın yurdu kılmak için, Rahmanın dünyamıza indirdiği  kitab-ı kerimi, rahmet elçisinin rehberliğinde hayata indirerek insanı ihsana yükseltmek için , beşeriyetin önüne dikilen bütün putları devirmek dünyayı herkes için bir huzur ve barış gezegenine çevirmek için, irademize vurulan zincirleri kırmak hakkı ve hakikati en yüksek perdeden haykırmak için her biri bir asır kadar uzun o  karanlık gecelerin nurlu sabahlarına uyanmak için, yeniden çaresizlerin çaresi, mazlumların sesi, kimsesizlerin kimsesi ve dünyanın öznesi olmak için, ölüm kusan siyonist canilerin defterlerini dürmek ve onları geldikleri yere sürmek için, bıkmadan usanmadan sıkılmadan  utanmadan döktüğü mazlum kanı ve gözyaşlarından mürekkep zulümden bir vücut haline gelen siyonizmin başını ezmek, belini kırmak, gözünü oymak, sesini ve nefesini kesmek için yeryüzünü yaşanmaz bir hale getiren yeni dünya düzenini yer ile yeksan edip yerine adil bir düzen kurmak için dünyada değiştirilmesi icab eden ne varsa hepsini değiştirmek için bize bir inkılap lazım.

Bize Bir İtikat Lazım

Şöyle çelik gibi sağlam dağ gibi köklü eskimez, çürümez, pörsümez her türlü şekten ve şüpheden fersah fersah uzak baştan ayağa, tepeden tırnağa bütün varlığımızı kuşatan taklidi değil tahkiki. Dünya yıkılsa da yıkılmayacak kadar kuvvetli. Yakin ve kesin soru işaretleri karşısında keskin.Kulaktan dolma değil, Kur’an’dan ve sünnetten bulma. İlahi kudret karşısında beşerin gücünün bir hiç olduğunun bilinciyle hareket etmek için, Olaylara hiçbir zalimin zulmünün yanına kâr kalmayacağının şuuruyla bakmak için, afaki ve enfüsi ayetlere ettiğimiz şehadet ile küfrün köpükten kalelerini yıkmak için bize bir itikat lazım.

Bize Bir İktisat Lazım:

‘’Bana ne Amerika’dan’’ cümlesinin içini doldurabilmek için, ‘’Servetimizi aklı ermezlere teslim etmemek için’’, maddeyi mananın hizmetinde değerlendirerek kapitalizmin bütün putlarını yıkmak için, zekat ibadetiyle kazancımızın fakire takat yoksulluğa tokat olması için, çağımızın karunlarından para alarak emir almak zorunda kalmamak için emeğimizi ve alınterimizi sömürenlere  ‘’hadi ordan ‘’diyebilmek için, yardıma muhtaç kardeşlerimize can suyu olabilmek için,   ellerine ve mallarına masum kanı bulaşmış faiz baronlarını kasalarımızından ve keselerimizden def edip kovmak için, helal lokmanın kazançlarımıza bereket, hanelerimize saadet, gönüllerimize muhabbet, evlatlarımıza mürüvvet getirmesi için bize bir iktisat lazım.

Bize Bir İttihat Lazım:

Elele, gönülgönüle, omuz omuza vererek İslam ve İnsanlık düşmanı hadsizlere hadlerini bildirmek için, sadece güçten anlayan müstekbirlere ‘laf anlatmaya’’çalışarak zaman ve emek israfıyla vaktimizi heba etmemek için, taa şarktaki bir kardeşimizin bir acısını taa garbın ücrasında hissedebilmek için, emperyalistlerin bizi bölüp parçalayıp yutmalarına hayır diyebilmek için bir olmak, diri olmak, iri olmak için, hep birlikte vahdet şuuruna ererek yaşadığımız dehşete ve vahşete son verebilmek için, kainat aynasında ‘hiç birimiz hepimiz kadar güçlü değiliz’ sözünün tezahürünü görmek için, her türlü işgale hep birlikte karşı durarak küffara karşı İslam dünyası olarak istiklâlimizi yeniden kazanmak için ‘ben Müslümanım’ diyen herkes ile bize bir ittihat lazım.

Bize Bir Cihat Lazım:

Biz Allah Tealâ’nın  ayetlerinin müşahitleri,yüce dininin de mücahitleriyiz.

Bizim imanımızda farz olan cihadın bizim irfanımızdaki anlamı: İslam ve İnsan arasındaki bütün engellerin kalkması için var gücümüzle cehtetmek,gerektiğinde  de cenk etmektir. Cihad ibadetine bu zaviyeden baktığımızda bizim için hayat iman ve cihaddan mürekkeptir.

Nerede cihad edeceğiz? Askeri, siyasi, ticari, iktisadi, sosyal ve kültürel manada İslam’a karşı nerede bir cephe açılmışsa orada cihad edeceğiz. Neyle cihad edeceğiz? Elimizle, dilimizle, kalbimizle, canımızla ve malımızla yani herşeyimizle. Ne zamana kadar cihad edeceğiz? Zaferi görünceye yada  şahadete erinceye kadar. Kaybettiğimiz bütün cepheleri yeniden kazanmak için, ağıt türküleri yerine zafer ezgileri okumak için, dünyaya meydan okuyan müstekbirlerin canına okumak için, yeryüzünde İslamı yaymak, inkarı yok saymak için dünyaya adalet,aleme nizam vermek için, küfür başkentlerinin surlarından içeri tekbirlerle girmek için Bize bir cihad lazım.

Bize Bir İnşirah Lazım:

Alem-i İslam olarak asırlardır durmadan ağlıyor, inliyor, mustazaf kardeşlerimizin feryad-ı figanlarını dinliyoruz. Caniler çıldırıyor, zalimler kuduruyor. Mabed, hastahane,pazar yeri demeden önüne gelen herşeyi vahşice vuruyor. Mazlumların bedeninden oluk gibi kan, gözlerinden sel gibi yaş akıyor. Kalelerimiz düştü, mabetlerimiz yerle bir oldu.Şehirlerimiz harabeye döndü. Kardeşlerimizin başına gökten yağmur yerine bomba yağıyor. Üç maymunu oynayan süper güçler işledikleri süper suçlardan gafil süper hiçlere dönüşmüşler. Aman Allah’ım coğrafyamızın kara kışı ne kadar da uzun sürdü böyle. Toprak, su, hava cemreye, çiçekler bahara, biz de zafere hasretiz. Evet bize bir inşirah lazım.  On dört asır evvel Rahmanın Resulünün şahsında bütün insanlığa indirdiği inşirahı aramak, bulmak, okumak lazım. Bize bir inşirah lazım. Şimdi  dünya için inşirah vakti.

NOT: Bu yazı Anadolu Gençlik Dergisi’nin Kasım 2023 nüshasında yayınlanmıştır.

ZehraZehra

seyyidezehra@outlook.com