Filistin veya Filistin Devleti. Orta Doğu'da ve Batı Asya’da Akdeniz’e kıyısı olan inci gibi bir Akdeniz ülkesi. Binlerce yıl boyunca lanetlenmiş yobaz İsrail oğulları tarafından en çok Peygamber’in şehit edildiği Tarihî Ken’an Bölgesi'nde. Mısır ve Ürdün ile kara sınırı bulunmaktadır. Devletin başkenti Kudüs olsa da; topraklarının yüzde doksanından fazlası İsrail işgali altında bulunduğu için iki yönetim bölgesinden oluşmaktadır. Gazze şeridi ve Batı Şeria.
1799 yılında Filistin topraklarının Yahudiler tarafından işgal edilmesi fikrini ilk olarak Fransız Napolyon Bonaparte ortaya atmıştı. Sonrasında 1900 lü yıllara gelindiğinde Teodor Herzl siyonizmin kurucusu olarak görevlendirilmiştir. Daha sonra 1917 yılında İngiltere dışişleri bakanı Artur Bolfour bir deklorasyon ile bu işgalin fitilini ateşlemiş ve sözde Nazi Yahudi soykırımını bahane ederek Lanetlenmiş Kavim olan İsrail oğullarını mazlum Filistin halkının üzerine salmışlardır. (Bkz. Bolfour Deklarasyonu-1917)
Şunu da belirtmekte fayda var. Filistinliler topraklarını sattı diyenlere cevaben, Yahudilerin para ile satın aldıkları topraklar Filistin devletinin topraklarının yüzde 2 lik bir kısmını dahi oluşturmamaktadır.
O dönemdeki Arap şeyhleri zevk ve sefa peşinde oldukları ve bir çatı altında toplanamadıkları için İngiliz çatısını tercih etmişler ve birkaç cılız ses dışında kendi topraklarında böyle büyük bir oyunun oynanmasına karşı çıkmamış, adeta bir maç izler gibi tribünden seyretmişlerdir. O zamanın şeyhleri, günümüzün Sözde Müslüman Arap devletleri için bugün de bu durum maalesef değişmemiştir. Gazze’de yapılan soykırıma ve işlenen terör suçlarına karşı yine sessizler ve yine tribünden izlemektedirler.
Bugün Amerika, İsrail, Fransa ve yandaşları tarafından sistematik olarak teröristlikle, insan hakları ihlalleri ile suçlanan ve sürekli ambargo ve tecrit altında bulunan Gazze şeridi gerçekte bağımsız olan ve zorla işgal edilmiş Filistin devletinin topraklarıdır. Ve dünyanın en fazla teröre kurban veren devletlerinden biri Filistin Devletidir.
Meşru seçim ile seçilmiş Hamas yetkililerine ve Gazze halkına karşı terör ve sabotaj eylemlerinde kullanılan kiralık katiller kendisine devlet diyen Amerika ve İsrail komutasındaki İsrail silahlı terör kuvvetleridir.
Asıl zulüm ve soykırım ise Filistin’de meşru seçim ile seçilen Hamas tarafından yönetilen Gazze şeridinde uygulanmaktadır. Topraklarını Siyonizm işgalinden kurtarmaya çalışan Hamas yetkilileri ve silahlı güçleri terörizm ile suçlanmaktadır.
Çünkü Mahmud Abbas tarafından yönetilen Batı Şeria tarafı işgali kabul ettiği için Gazze şeridi gibi çok fazla teröristlikle suçlanmamakta ve sistematik tutuklamalar, cinayetler ve hak ihlallerinden kısmen paçayı yırtmaktadır. Hatta Mahmud Abbas’a bağlı polis birlikleri Siyonist Rejim silahlı kuvvetleri ile işbirliği yaparak Hamas’lı yetkililere ve mazlum halka işkence uygulamaktadır.
İşin garip yanı ise bugün terörle mücadele ve demokrasi havariliğine soyunan bu uğurda ülkeler işgal edip oralara sözde demokrasi götüren(!) Amerika ve yandaşlarının bizzat kendileri bu terörizmi organize etmekte ve gayrimeşru çocukları Siyonist rejim İsrail eliyle uygulamaktadırlar.
Amerika ve Siyonist rejim tarafından terör odağı olmakla suçlanan HAMAS; milletvekillerini, bakanlarını, nice büyük dini alimlerini, toplum içinde Müslüman şahsiyetlerini ve onbinlerce insanını Siyonist teröre kurban vermiş ve ne yazık ki bu terör girişimlerinin kınanması konusunda dünyadan hiçbir ses çıkmamış ve hatta BİRLEŞMİŞ MİLLETLER denen kurum ölüm sessizliğine gömülmüştür.
7 Ekim 2023 tarihinde başlayan Aksa Tufanı operasyonu Hamas Silahlı güçleri ve Siyonist İsrail ordusu arasındaki ilk çatışma değildir. Bunu Hamas’ın saldırısı olarak görmek ve Hamas sivillere saldırdı demek sadece Siyonistlerin ekmeğine yağ sürmektir. Kendi topraklarında terörist olarak lanse edilen, malına, canına, namusuna kastedilen her milletin meşru müdafaa hakkı vardır.
(Meşru müdafaa hakkının ön şartı, ortada meşru müdafaa hakkının kullandığını iddia eden devlete yönelmiş bir silahlı saldırının varlığını gerektirir. Diğer bir deyişle, meşru müdafaa eylemiyle savunma hakkını kullanan devletin, bu eylemini meşrulaştıracak silahlı bir saldırının olması gerekmektedir.) BM Antlaşması 51. Madde
Birleşmiş Milletler Antlaşmasına göre de Filistin Devleti, Hamas ve diğer tüm güçler kendi topraklarında Siyonist rejime karşı silah kullanma hakkına sahiptir. Ve sivil yerleşimci diye anılan gasp edilmiş topraklara yerleştirilen teröristleri, topraklarından çıkarmak için silahlı güç kullanma hakları vardır.
Hazreti Ayetullah Hamanei İsrail'de sivil olmadığını ve gasp edilmiş topraklarda yaşayan silahlı yerleşimcilerin sivil olamayacağını buyurmuştur.
Hamas teröristtir diyen Siyonistler yaklaşık yüz yıldır bu topraklarda terör estirmekte, Filistinli mazlumların evlerini, arsalarını, yaşama haklarını zorla gasp etmektedir. Yerleşim yerleri diye kurup içine sivil yerleşimci adı altında yerleştirdikleri teröristler; bugün insanlığa asıl teröristin kim olduğunu açık ve net bir şekilde göstermektedir. Ama bunu Siyonist İsrail ve yandaşlarına vefa ile bağlı olan Devletler kör oldukları için değil de işlerine gelmediği için görmemektedirler.
(Andolsun biz, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Bunların kalpleri vardır ama onlarla kavrayamazlar; gözleri vardır ama onlarla göremezler; kulakları vardır ama onlarla işitemezler. Onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.) A’raf suresi /179. Ayet
Ancak din, dil, ırk ayırmayan, insanlık görevini bilen şerefli her millet bu haksızlığı ve gaspı görmekte ve tepkisini göstermektedir. Bugün Dünyanın her yerinde Filistinli mazlum Müslümanlara destek gösterileri düzenlenmekte ve İsrail lanetlenmektedir.
Kutsal Kitap Tevrat ta 20:13 emir öldürmeyeceksin emridir. (Öldürmeyeceksin) Mısırdan Çıkış 20:13 ayet. Bu ayeti okuyan Yahudiler bile İsrailli Siyonistlerin bu terörlerini lanetlemektedirler.
Okuyan kardeşlerimizi sıkmamak adına konuyu uzatmıyorum.
İsrail’in terörist ve Hamas ile Filistin halkının terör mağduru olduğunu ispatlayan diğer yüzbinlerce delil ve sebep ise vicdanının sesini dinleyebilen her insanın kendi vicdanında bulunmaktadır.
Şimdi asıl terörist kim?
İqna
