Değer nedir?
Bir insana değer vermek, onu anlamaya çalışmak ve onu olduğu gibi kabul etmek demektir.
Bir insanı iyi tarafları ve olumsuz tarafları ile saymak ve sevmektir, değer vermek.
Bazen eksiklerini görmemezlikten gelmektir, farklı düşünse bile, onun düşüncesine saygı göstermektir, değer vermek.
O üzülmesin diye, tadı tuzu olmayan bir yemeği yemek ve ellerine sağlık çok güzel olmuş demektir, değer vermek. Eve yorgun gelen kocaya kapıyı gülümseyerek açmaktır,
anne sana resim yaptım diyerek duvarı gösteren çocuğa teşekkür edip, duvarı değil de resmi görmektir, değer vermek.
Aslında çok küçük şeylerle çevremizdeki insanlara onlara değer verdiğimizi gösterebiliriz.
Her insan değer görmek ister. Çünkü her insan değerlidir. İnsan olarak yaratıldığı için değerlidir. Bu dünyadaki en değerli varlık olarak yaratıldığı için değerlidir.
Taş, ağaç veya çiçek olarak da yaratılmış olabilirdik, fakat insan olarak yaratılmışız. Yaratıcının en çok değer verdiği insan olarak. Demek ki her insan yaratılışından dolayı çok değerlidir.
Neden kendimizi değersiz hissediyoruz?
Aslında bu büyük bir oranda çevremizdeki insanlar ile ilgili. Kendi özgüveni eksik olan insanlar, çevrelerinde güçlü insanlar gördükleri zaman, onları sürekli eleştirerek, aşağılayarak ve dalga geçerek, onların da özgüvenlerini kırmaya çalışırlar.
Bunu bazen bilinçli bazen de bilinçsiz yaparlar. Örneğin bir baba düşünelim, gençliğinde bazı yapmak istediği şeyleri yapamamış ve bundan dolayı özgüvenini kayıp etmiş.
Bu baba genelde çocuklarını sürekli eleştiren ve onların başarılarını çok da görmeyen ve önemsemeyen birisi olarak, çocukları ile sağlıksız bir iletişim içinde olacaktır.
Ne kadar da baba olarak çocuklarının iyiliğini istese de, bilinçaltında kendisinin özgüvensizliği, çocuklarına yansıyacaktır. Ya sürekli çocuklarını yönlendirmek isteyecektir,
ya da sürekli çocuklarını eleştirecektir.
Bunu aslında kötü bir niyetle yapmasa da, bu karşısındaki çocuğuna ciddi sıkıntı verebilir.
Aynı adam karısına da bu şekilde davranır, işyerinde söz geçirebileceği insanlara da böyle davranır. Kendi hayatındaki özgüvensizliği, her zaman başka insanları eleştirerek ve onları takdir etmeyerek örtmeye çalışır.
Bu da tabi çevresindeki insanları kendilerini başarısız ve değersiz hissetmelerine yol açar.
Kendini değersiz hisseden bir insanın çevresinde, mutlaka en az böyle bir insanın olduğunu göreceksiniz.
Neden birbirimize değer vermek bize bu kadar zor geliyor?
Neden bir insana değer vererek onu mutlu etmek zorumuza gidiyor? Ve neden bunu genelde en yakınımızdaki insanlara yapıyoruz? Çok ufak ayrıntılar ile karımızı, kocamızı, çocuğumuzu mutlu ve değerli hissettirebilirken neden onları değersizleştiririz?
Neden onlara kötü hissettirmek isteriz?
Oysa bize emanet olan çocuklarımızın ve eşlerimizin mutlu olmaları, aslında bizleri de mutlu etmesi gerekmez mi?
Sevdiklerimize değer verdiğimizi göstermekten çekiniyoruz, çünkü ilk başta kendimize değer vermiyoruz. Özgüvensiz olduğumuz her konuda başka insanların başarısına sevinmemiz gerekirken, biz maalesef karşı tarafın başarısını takdir edemiyoruz ve onu eleştirerek onun kötü hissetmesini, tercih ediyoruz.
Bu şekilde aslında başarı veya özgüven kazanmıyoruz, fakat karşımızdaki insanın da kötü hissetmiş olmasını sağlayarak, en azından kendimizdeki eksikliği bir nebze başka insanlarda da görerek psikolojik olarak rahatladığımızı düşünüyoruz.
Bunu maalesef birçok ilişkide gözlemleye biliyoruz ve bu çok üzücü, fakat gerçekler bu yönde.
Bir insan aslında kendisi, statü, maddiyat veya bilgi anlamında kendisinden daha düşük seviyede olan insanlara nasıl davranıyorsa, kendi değerini de o şekilde ortaya koyar.
O yüzden bir insanın değerini öğrenmek istiyorsanız, onun bir garsona, bir görevliye veya çalışanına nasıl davrandığına bakın.
İnsan değer görmediyse, başka bir insana da değer vermez. Bunu sonradan öğrenebilmesi de sadece önce kendi kendisine değer vermeye başlaması ile mümkündür. İnsan kendine değer verebildiği oranda başka insanlara değer vermeye başlar.
İnsanların dışarıya yansıttıkları kişilikleri ve içlerinde yaşadıkları benlikleri genelde farklıdır.
Her insanın birçok maskesi vardır. İnsanlar kendi değersizlik duygularını bu maskelerin altında gizlerler. Kendilerinden daha düşük gördükleri insanlara da üstünlük taslayarak, kendi özgüvensiz taraflarını perdelemeye çalışırlar.
Değersizlik duygusunun bir diğer sebebi de aslında tamamen kendimize bağlı.
Çevremizdeki insanlara hak ettiklerinden fazla değer vermekte, kendimizi değersiz his ettirebilir, çünkü bazen başka bir insana o kadar çok değer veririz ki, kendi isteklerimizden, hedeflerimizden ve hayallerimizden onları üzmemek ve onlarla tartışmaya girmemek için, vazgeçebiliriz. Oysa kendimizi değerli, hissetmenin tek yolu kendi isteklerimize ve hayallerimize değer vermek ve bunların gerçekleşmesi için çabalamak. Fakat bağımlılık boyutunda sevdiğimiz herhangi bir insan için kendi öncelliklerimizden vaz geçip o kişinin hayallerini ve hedeflerini gerçekleştirmek ile meşgulken, kendi hedeflerimizi ve hayallerimizi ikinci plana atabiliyoruz.
Tabi ki çevremizdeki insanları mutlu etmek için çabalayacağız ve çevremizdeki insanlara hedeflerine ulaşmaları için yardım edeceğiz, fakat bunu yaparken, kendi benliğimizden ve hayallerimizden vaz geçmeyeceğiz.
Kendi hayallerimize ve isteklerimize değer vereceğiz. Kendimize değer vermezsek, hiç kimse bize değer vermez. Önce kendimize değer vereceğiz. Önce değerli olduğumuzun farkına varacağız.
Hiç kimse bizim iznimiz olmadan, bize kendimizi değersiz hissettiremez.
Kalın sağlıcakla
Her birinizi tek tek Allah’a emanet ediyorum…
www.serapmeryem.com
info@serapmeryem.com
serapmeryem72@outlook.com
instagram serapmeryemm