Sadece yazmış olmak için yazmanın bir şey ifade etmeyeceğini biliyorum. Bir kelime de olsa bir derdi olmalı bence. Kaygısız cümlelerin yazı içinde boş voltalarından sıkılanlardanım. Gelmişse cümle içine, ellerime almışsam onu bir kitap içinde; okuduktan sonra bana bir şeyler vermeli. Vermeli ki kitap okuduğum belli olsun. Bana dokunsun. İyi etsin ağrıyan yanlarımı.
En çok da kendimi aramak, bulmak isterim okuduğum kitaplarda.
Bana ne anlattığına, bana seslenip seslenmediğine bakarım. Eğer kendimden bir şeyler bulmuş isem heyecanlanırım. Dur, derim kendime, hemen bitirme. Tadını al bu okuyuşun. Zira her zaman böylesi denk gelmez.
Kitabın içindeki bir karakter, bir konu, anlatılan bir olay dikkatimi çekmiş ve benim arayışlarıma denk düşmüş ise o kitabın tadı başka olur.
Ulaşılmaz konuların alengirli anlatımlarından hep kaçmışımdır. Ben bir kitap olsam anlaşılmak isterdim. Çabucak öğütülüp bir daha da ihtiyaç duyulmayan bir basitlik değil bu. Sadece anlaşılmak. Vakit geçirmeden anlaşılmak. İhtiyaç duyulan yaraya merhem gibi sürülmek hemen…
İçine samimiyet ve duygu konulan tüm anlatımları severim bu yüzden. Sözlüklerden aşırma kelimelerle anlatılmış, kendi olamamış ve bir şeylerin taklidi yazıları sevemem.
Kitaplar, kalabalık dünyada yalnızlık çekenlerin en iyi yarenidir. Sessiz, sevecen, sadık dostlarıdır. Okurun ona vereceği en güzel teşekkür de onu sevmesi, bağrına basmasıdır. Okuyunca hemen elinden bırakmaması ve onu sahiplenmesidir. İçinde kendinden bir parça vardır çünkü. İçinde kendi vardır. Ona iyi gelecek anlatımlar, duygular, başlamalar vardır.
Okur ile yazar arasındaki özel buluşmalardır kitaplar. Birinin konuşması, diğerinin dinlemesi, sonra ikisinin ortak bir kararda kalmasıdır.
Her yeni kitap bunun için bizi biraz daha heyecanlandırır. Okurlarımızla buluşmaya, konuşmaya çıkılan yeni bir seferdir.
Elimiz boş gitmeme adına, onları sevindirme adına yeni yazılarla geliriz her kitabımızda.
Kendimizi tekrar etmekten korkar, her seferinde biraz daha iyiyi bulabilmenin korkusuyla tedirgin adımlarla geliriz okurun yanına.
Günlerin, gecelerin uzun uğraşları sonucunda iki kapak arasına sığdırılmaya çalışılmış duyguların adına kitap deriz ve sunarız huzuruna.
Bir arı misali her çiçekten bir fayda toplamışızdır tüm yazılarda. Onları özenle derlemiş, toplamış ve zor da olsa iki kapak arasına sığdırabilmişizdir.
Okur sadece son halini görür bu emeklerin. Belli sayıdaki sayfalara sığdırılmış yazıları görür. Kimisi de sezer ama, sezer bu iki kapak arasındaki anlatılamamış duyguları, verilen emekleri, endişe ve heyecanları.
Sezer ve duaları ile size eşlik eder.
Yeni bir kitap, yeni bir başlangıçtır her zaman.
Yeni başlangıcımızın adını: SEVDİĞİNE YENİLMEK koyduk.
Adıyla yaşasın, okuyanlara güzel başlangıçlar sunsun istedik.
Kelimelerin Sahibine hamdolsun.
Bizleri sıcacık karşılayan okurumuza da selam…
(Kısmet olursa 14 Ekim'de tüm kitabevlerinde olacak inşallah)