Sky News'dan Tercüme
Hazırlayan: İlhan Bozkır-Hertaraf Haber
Dünyanın en tehlikeli bölgelerinden biri olan İsrail ve Lübnan'ı birbirinden ayıran "Mavi Hattı" izleyen İrlandalı askerler, çatışmayı önleme ve düşman ateşini tespit edip caydırmaya yönelik çok uluslu taahhüdün bir parçası olarak görevlendirildi. Ancak "topyekûn bir savaş" korkusu giderek artıyor.
Gazze'deki çatışmalardan bir gün sonra başlayan Lübnan'daki savaş, saklambaç oyununun askerileştirilmiş bir versiyonu gibi görünüyor ve ses çıkarıyor.
İran destekli Hizbullah ve diğer bazı gruplar, Lübnan'ın güney sınırından silah fırlatırken zeytinlikleri ve meyve ağaçlarını siper olarak kullanıyor.
İsrailliler, iki ülkeyi ayıran "Mavi Hat"ta hakim olan yüksek gözlem noktalarından casusluk yapıyor. İsrail'in insansız hava araçlarının motorlu vızıltısı, varlıklarını sürekli hatırlatıyor.
Her saldırı karşılıklı bir cevapla karşılanıyor. Hizbullah'ın roketleri İsrail topçu ateşini takip ediyor. İsrail hava saldırıları Hizbullah'ın tanksavar füzelerini takip ediyor.
Ancak iki taraf da en azından şimdilik birbirlerini yok etmeye ya da birbirlerinin topraklarına girmeye çalışmıyor. Bunun yerine, her saldırı bir niyet beyanı, ölümcül olasılıkların bir örneği gibi.
Bu kaynayan volkanın kenarında 1978'den beri Lübnan sınırında barışı korumaya çalışan bir başka taraf duruyor.
Bu gücün adı Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Gücü (UNIFIL) - düşmanca eylemleri izlemek ve caydırmakla görevli çok uluslu bir güç.
UNIFIL'in görevinde kilit rol oynayan 550 İrlandalı askerden oluşan bir müfreze, Sky News'in görüştüğü komutanlarıyla Mavi Hat'tan yaklaşık 20 dakika uzaklıktaki "Camp Shamrock "ta bir araya geldi.
Yarbay Cathal Keohane bize sınırdaki son çatışmaların son derece endişe verici olduğunu söyledi.
"Bunun bizim için son 20 yılın en sıkıntılı dönemi olduğunu söylemek yanlış olmaz.
"Başlangıçta (8 Ekim'den sonraki) ilk birkaç hafta çatışma Mavi Hat'ta çok yerel iken, son zamanlarda tırmanışa geçti, (saldırılar) Lübnan'ın derinliklerine doğru ilerliyor."
"Her iki taraf da daha geniş bir yelpazede ve daha ölümcül silahlar kullanıyor."
"Gördüğünüz şey bu mu?" diye sordum.
"Bu bizim gözlemimiz ve endişemiz... merdivenin en tepesinde topyekûn savaş var ve endişemiz buna doğru ilerliyor olmamız."
İrlandalılar Lübnan ve İsrail'i ayıran hat üzerinde iki izole karakolü yönetiyor ve Sky News bir zırhlı personel taşıyıcının arkasında bu karakollardan birini ziyaret etti - çatışma başladığından beri UNIFIL ile sınıra giden ilk gazeteciler.
Bu karakollar şu anda kendilerini savaş bölgesinin tam ortasında, her iki taraftan gelen düşman ateşinin tehlikeli bir şekilde yakınlarına indiği bir yerde buluyor.
Bir asker bize yakınlara atılan beyaz fosfor bombalarından çıkan dumanların sardığı bir mevzinin fotoğraflarını gösterdi.
Tabur komutanı bu çatışmada beyaz fosfor kullanımı konusunda yorum yapmak istemedi ancak yerel sakinler ve Lübnan Sağlık Bakanı Firass Abiad Sky News'e İsraillilerin bu yangın çıkarıcı silahla binlerce dönüm zeytin ağacını yok ettiğini ve onlarca insanı yaraladığını söyledi.
Beyaz fosfor kullanımı Konvansiyonel Silahlar Sözleşmesi'ne (CCW) tabidir ve bu sözleşme havadan atılan yangın çıkarıcıların "sivillerin bulunduğu yerlerde" kullanılmasını yasaklamaktadır. Lübnan bu protokole taraf olmuştur - İsrail ise olmamıştır.
