İsrail rejiminin Gazze'ye yönelik soykırıma varan saldırılarına tepki olarak Yemen tarafından başlatılan Kızıldeniz'i İsrail rejimi limanlarına erişime kapatma politikası küresel petrol şirketlerini Kızıldeniz rotasını terk etmeye zorluyor.
Bloomberg sitesinde yer alan Alex Longley imzalı habere göre, Yemen'in izlediği bu siyasetin devam etmesi halinde Batılı petrol şirketleri 22 milyar dolar ilave maliyete katlanmak zorunda kalacak.
Bilindiği üzere Hindistan,Çin, Fars Körfezi çıkışlı gemiler Avrupa limanlarına erişim için Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı üzerinden Akdeniz kullanıyor. Bu rotanın takibi seyahat süresini iki haftaya yakın bir süre kısaltmakla kalmıyor, birçok açıdan güvenli olması sebebiyle taşımacılık çeşidini arttırıp maliyetleri de düşürüyor.
Yemen ordusunun Bab el-Mendeb boğazını İsrail rejimi limanlarına giden gemilere kapaması bu rotadaki gemileri Afrika kıtasını dolaşmaya mecbur bırakıyor. Bu ise navlun (taşıma ücreti) bedellerinin yükselmesine, taşımacılıkta kullanılacak gemi çeşidi alternatiflerinin azalmasına ve taşıma süresinin uzamasına yol açıyor.
Deniz taşımacılığı alanında çalışan uzmanlar Yemen'in hamlesinin navlun bedeline konteyner başına 2 bin dolar ek maliyet getirdiğini söylüyor.
Al-Monitor sitesi ekonomi yazarlarından Juck Dutton ise İngiltere merkezli BP ve Equnior petrol şirketlerinin Kızıldeniz üzerindeki operasyonlarını durdurma kararının güvenlik gerekçesine dayalı geçici bir önlem olduğunu, BP'nin "güvenlik önceliğimiz" şeklindeki açıklamasının bunun işareti olduğunu vurguluyor.
Uzmanlara göre Avrupa'ya petrol ihracı Yemen'in tutumuyla son bulmayacak ve tedarik zinciri kopmayacak olsa da bu durum teslimatta gecikmelere ve maliyet artışlarına yol açacak ve ham petrol fiyatlarının artışını tetikleyebilecek.
Batılı petrol şirketlerinin Kızıldeniz rotasında güvenlik için daha fazla askeri destek talebinden sonra Amerika uluslararası bir deniz gücü hazırladığını ve Yemen'in askeri eylemlerine müdahale edileceğini açıklamıştı.
Yemen bahsi geçen uluslararası deniz gücüne katılmaları istenen Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliklerini bu yöndeki bir kararın neticesinin petrol üretim sahalarının imha edilmesi olacağı şeklinde uyarmış ve bu iki ülke uluslararası deniz gücüne katılmayı reddetmişti.
Suudi Arabistan öncülüğünde Yemen'e yönelik başlatılan savaş sırasında Yemen'in Suudi Arabistan'daki petrol sahalarına saldırdığı ve Arap - Amerikan petrol şirketi ARAMCO'ya büyük zarar verdirdiği, Amerikan hava savunma sistemi Patriot'un bu saldırıları önleyemediği biliniyor.
Yemen ordusu yakın zaman evvel yaptığı açıklamada şayet uluslararası deniz gücünün Yemen'e yönelik bir saldırısı olursa, bölgedeki savaş gemilerinin batırılacağını duyurdu.
YDH
