İnsan İlerledikçe Güzellik Geriliyor

Muhammed Acar

10-02-2021 11:18

Sanayileşme, teknolojik ilerlemeler, dijitalleşme.. Tüm bunların iyi tarafları olsa da, bu noktalardaki gelişmelerin engellenmesi doğru olmasa da, bu ilerleme ve gelişmeler, yanlış kullanıldığında değerlerimizi sel gibi alıp götürebiliyor.

Önde, başta, vitrinde olmanın baş döndüren hızı, çarkın öğütücülüğü, sinsi bir şekilde hayatımıza yön veren hırslarımız ve bencilliklerimizin başarının olmazsa olmaz şartları olarak sunulması, hem kendi hayatımıza hem de yaşadığımız yerküreye telafisi zor zararlar veriyor.

Gittikçe zayıflayan eğitim sistemimiz, yeşil alanlarımızın azalması ve ranta açılması gibi hayatımızın gri tarafını çoğaltan ne kadar çok etken var. Ama tehlike ne kadar büyükse umut da o kadar büyüktür diyerek umudumuzu muhafaza etmemiz gerekiyor.

Allah’ın yeryüzündeki nizamını bozan tarafta değil, elimizden geldiğince onu koruyan ve şükreden tarafta olmalıyız.

İnsan doğadan kopuşunun hızlanmasını arzularken aslında kendi sonuna koştuğunun farkında değil, ya da fark etmek istemiyor. Sanayileştikçe güçleneceğimize ve tükettikçe var olacağımıza inanıyoruz. Biz Müslümanlar ve Allah’ın yeryüzüne halife kıldıkları olarak ne yapsak da “Tüketiyorum, o halde varım” düşüncesini zihnimizden söküp atsak!

Sınırsızca ve düşünmeden kullandığımız bu yerin, bu göğün de bir ruhu var, incitmemek gerek. Müslümanların bu konuda daha incelikli, daha sorumluluk sahibi, daha sahiplenici davranması olmazsa olmaz. Gökyüzü, toprak, denizler, ağaçlar Kuran’ı Kerim’de geçmesine rağmen neden namaz, zekat kadar onları da sahiplenmiyoruz. Tüm bunların sırtımıza yüklenmiş emanetler olduğunun farkında değil miyiz?

Her şeyin süratle eskidiği, eskinin kıymetinin bilinmediği, yeninin eskiyi göremediği bir çağdayız. Hırslarının esiri olmuş insanların elinde kirleniyor tüm güzellikler. Hal böyle olunca da, bulutlu geçiyor hayatlarımız. Üşüyor sanki bizim de içyüzümüz.

Sonra bir an geliyor, bulutların arasından güneş vuruyor tenimize. Sanki güneşin varlığından yeni haberdar olmuş gibi ümit var oluyoruz hepimiz. Sanki güneş nurla yıkanmış kollarını bulutların arasından uzatıp hayata usulca dokunuyormuş gibi, sanki hayatı o dokunuşla ısıtıyor, aydınlatıyormuş gibi oluyor ve yumuşuyor sanki bütün sertlikler, güzelleşiyor bütün çirkinlikler.

Koronavirüs küresel sağlık sorunu nedeniyle iyiden iyiye doğadan koptuğumuz günleri yaşarken, tüm bunları yeniden düşünmek, kıymet bilmek, bize verilen nimetlerin farkına vararak şükredenlerden olabilmek temennisiyle...

 

DİĞER YAZILARI Vahdet Bir Hayal Mi? 01-01-1970 03:00 NATO Neyimiz Olur? 01-01-1970 03:00 Hindistan’da Müslümanlara Yönelik Etnik ve Dini Ayrımcılık 01-01-1970 03:00 Katil Aranıyor... 01-01-1970 03:00 Ne Umduk, Ne Bulduk! 01-01-1970 03:00 Az Dost, Çok Düşman.. 01-01-1970 03:00 İslam’ın Temelleri, Peygamberin Emanetleri... 01-01-1970 03:00 Kurmaca Hakikatler, Sahte Mutluluklar... 01-01-1970 03:00 Ramazan Gündemimiz Ne Olmalı? 01-01-1970 03:00 Kadına Şiddeti Engellemek İçin Aileyi Yıkmak... 01-01-1970 03:00 Neyin Var? 01-01-1970 03:00 Kötü Tanınmadan İyi Olunabilir Mi? 01-01-1970 03:00 Beyrut Patlamasının Hatırlattıkları.. 01-01-1970 03:00 Tutsak Zihinler 01-01-1970 03:00 Kudüs’e Ağıt 01-01-1970 03:00 Savrulmalar 01-01-1970 03:00 Öteki 01-01-1970 03:00 Ulus Devletleri Kutsayan ‘İslam’ Toplumları... 01-01-1970 03:00 Bir Dezenformasyon Aracı Olarak Medya.. 01-01-1970 03:00 Kıymet Bilmek 01-01-1970 03:00 Sorulması Gereken Sorular… 01-01-1970 03:00 Yalnızlık Sözleri... 01-01-1970 03:00 Ahlaksız Dindarlık 01-01-1970 03:00 İslam Karşıtı ‘Müslümanlar’ 01-01-1970 03:00 Fanatizmin Yükselişi.. 01-01-1970 03:00 Çözümlere Sorun Olmak 01-01-1970 03:00 ‘Dindar Nesil’ Söylemi Ve Başörtü Çıkarma Akımı 01-01-1970 03:00