GÜNCEL
Giriş Tarihi : 08-05-2024 13:43

Ankara Filistin Dayanışma Platformu Refah Saldırıları için ABD'yi Elçilik Önünde Protesto Etti..

Ankara Filistin Dayanışma Platformu Refah Saldırıları için ABD'yi Elçilik Önünde Protesto Etti..

İşgalci siyonistlerin, HAMAS ve arabulucuların ateşkes çabalarına rağmen Refah kentine saldırısı, Ankara Filistin Dayanışma Platformu tarfından ABD Büyükelçiliği önünde yapılan basın açıklamasıyla protesto edildi.

"Yeni soykırımlara hayır! Refah'ta katliama hayır!" sloganıyla Ankara Filistin Dayanışma Platformu öncülüğünde bir araya gelen Ankaralılar, işgalci siyonistlerin Filistin'in Refah kentindeki saldırısını, siyonist işgal rejiminin katliam ve soykırım ortağı ABD'nin Büyükelçiliği önünde yaptıkları basın açıklamasıyla protesto etti.

Sık sık tekbirlerin getirildiği ve sloganların atıldığı basın açıklaması öncesi Özgür-Der Ankara Şube Başkanı Yasemin Öğüt, HAK-İŞ Filistin Komitesi Başkanı Hüseyin Tanrıverdi ve MAZLUMDER Genel Başkan Yardımcısı Ali Dalaz birer konuşma yaptı.

MAZLUMDER Genel Başkan Yardımcısı Ali Dalaz Konuşmasında şöyle konuştu:

İsrail soykırımlarında sınır tanımıyor. Soykırımla birlikte yeni bir insani süreç içindeyiz. REFAH sınır kapısını işgal eden siyonistler Gazze'ye gıda, ilaç vb sevkiyatını durdurdu. Kardeşlerimiz bombalanarak ve abluka ile gıdaya, ilaca ulaşımı engellenerek katlediliyor. Bu ablukayı kırmak ve yeni soykırımlara dur demek için; Siyonist İsrail’in hamisi Büyük Şeytan ABD’nin Fesat Yuvası Elçilik Önünde buluştuk. Ankara Filistin Dayanışma Platformu olarak 7 Ekim’den bugüne Mazlumlar için Dayanışmaya, Zalimin karşısında durmaya gayret gösterdik.Refah ta yeni bir İnsani Krize neden olmamak için dünya kamuoyunu, Hükümetleri ve Sivil toplumu göreve davet ediyoruz.

Dini, Dili, Irkı Mezhebi ne olursa olsun, Öznesi Filistin olan, Özgür Kudüs olan, Filistindeki Katlimalara tepki gösteren her kes ve her kesimle dayanışma içerisinde olmalıyız. Apartheid rejimi İsrail’in Filistin’in bütün şehirlerinde, İnsan Hakları İhlallerine son verinceye kadar mücadelemiz devam edecek.

Buradan Adalet Bakanlığına sesleniyoruz:

Soykırım faillerinin ve destekçilerinin yargılanması için bakanlıkta sizin onayınızı bekleyen yüzlerce suç duyurusu var… 

İnsan Hakları Aktivistleri olarak dilekçeler verdik, suç duyurusunda bulunduk. 

Soykırımcıları yargılamak için TCK’ya eklenen evrensel yargı yetkisini bugün değil de ne zaman kullanacaksınız? 

Uluslararası hukuk ve mekanizmaların çöktüğü aşikar..

Ama sizi kendi görev ve yetki alanınızda yapılması gerekeni yapmaya davet ediyoruz. 15.000’i çocuk 37.000 sivilin öldürüldüğü, 77.000 masum insanın yaralandığı, milyonlarca insanın açlık ve susuzluğa maruz bırakıldığı, hastanelerin, ibadethanelerin, okulların, mülteci kamplarının bombalandığı saldırılarda harekete geçilmeyecekse ne zaman geçilecektir. 

Tüm suç delilleri ortada iken davaları açmaya davet ediyoruz.

Bu duruma daha fazla sessiz kalmayın..

Katliamcı Siyonist yöneticilerin  yargılanması için yaptığımız suç duyurularını , israille ticaret yapan kişi veya kurumların tespiti ve yargılanması için yaptığımız suç duyurularını artık işleme koyun.

Eğer yapmazsanız, katliama sessiz kalmak, işlenen suça ortak olmak anlamına gelecektir.

Artık tahammül kalmamıştır, insanlık vicdanı dünyanın her yerinde, üniversitelere, sokaklara, meydanlara taşmaktadır. 

Suçlular da bellidir, acilen soruşturma açılmalı, tedbir kararları alınmalı, suçluların tutuklanması sağlanmalıdır. 

Bir gün bile gecikmek, yüzlerce çocuğun hayattan koparılması demektir.

Beklemeniz için hiçbir neden yok, dünya hukuk tarihine kara bir leke olarak değil; insan haklarını ve adaleti savunan biri olarak geçmek istiyorsanız bir dakika bile beklememeniz gerekir. 

Lütfen çocuklar öldürülmesin. Analar daha fazla ağlamasın .. Suçlular adalet önünde hesap versin.

Konuşmaların ardından küçük çocuklar tarafından 'Bir sabah gelecek kardan aydınlık' ezgisi seslendirildi.

"Filistin halkı 75 yılı aşkın bir süredir kendi vatanında mülteci durumuna düşürülmüştür"

Ankara Filistin Dayanışma Platformu adına Genç Safa Başkanı Ramazan Yılmaz, basın açıklamasını okudu.

Filistin ve Kudüs'ün 100 yılı aşkın bir süredir işgal altında olduğunu hatırlatan Yılmaz, Filistin halkının da 75 yılı aşkın bir süredir kendi vatanında mülteci durumuna düşürüldüğünü belirtti.

Yılmaz, "Varlığını korumaya çalışan Filistin halkı, anne karnındaki bebeğinden ölüm döşeğindeki hasta ve yaşlısına kadar istisnasız bir şekilde zulme, katliamlara, soykırıma maruz bırakılmaktadır. 7 Ekim 2023’den bu yana Filistinli Müslümanlara yönelik zulmü artıran, her türlü katliamı yapmaktan çekinmeyen Siyonist İsrail rejimi geçtiğimiz günlerde Refah Sınır kapısına operasyonlara başlamıştır. Gazze’de aylarca devam eden sistematik cinayetleri ile 35 bin insanın ölümüne sebep olan bu terör yapısı Refah’ta da katliama hazırlanmaktadır. Binlerce daha kadının, çocuğun ve yaşlının ölümü için kuduz köpekler misali salyalarını akıtmaktadır. Binlerce daha masum insanın, Müslümanın öldürülmesi ile kendi bakiyesini garanti altına alacağı hülyasına düşmektedir. Bu hülyanın ufacık da olsa gerçekleşmesi ihtimali için tüm varlığını seferber etmeye ve işbirlikçi ABD başta olmak üzere her türlü desteği arkasına almaya kararlıdır. Tüm bu suçları işlerken Refah sınır kapısından giren insani yardımı kesmeye, Gazze içerisindeki Müslümanların yaşamı için elzem olan gıda, su ve ilaç desteğini bitirmeye çalışmaktadır." dedi.

"Siyoniste zarar verecek en küçük adım dahi küçük görülemez"

Açıklamasının devamında Yılmaz, şunları aktardı:

"Ancak şaşırtıcı olan düşmanın, kafirlerin ve zalimlerin kararlılığı karşısında Müslümanlar tepkisizliği ve yöneticilerin sessizliğidir. Halbuki Müslümanların, siyonist Yahudi’nin savunmasız sivilleri katletme kararlılığı karşısında geceleri yatağında rahat uyuyabilmesi, yemek yiyebilmesi ve günlük hayatına devam edebilmesi imkânsız olmalıdır. Yaşanan bu zulümüm iliklerimize kadar hissetmek mecburiyetindeyiz. İliklerimize kadar hissedip, o hisse göre pozisyon belirlemek mecburiyetindeyiz. Filistinli Müslümanlar, hiçbir otorite tanımadan, siyonistlere ve işbirlikçilerine karşı destansı bir mücadele verirken kayıtsız kalanlara buğz etmek mecburiyetindeyiz. Siyoniste zarar verecek en küçük adım dahi küçük görülemez. Bu basın açıklamaları bittikten sonra evlerimize dönüp ertesi gün bir önceki gibi geçirilemez. Basın açıklamalarımızı kıymetli ve anlamlı kılacak şekilde hareket etmeliyiz. Bir yandan boykotu en şiddetli şekilde uygulayacak, basın açıklamalarını en sert ve en geniş katılımla yapacağız. Çocuklarımıza Filistin’i, Kudüs’ü ve Gazze’deki mücahitleri anlatacağız. Onlara Kudüs ile İstanbul’un; Gazze ile Diyarbakır aynı şey olduğunu öğreteceğiz. Arkamızda Filistin ve Kudüs için mücadele edecek, en azında Allah için buğz etmeye devam edecek nesiller bırakacağız."

Yılmaz, dünyanın dört bin yanında üniversite kampüslerinde intifada ateşini yakan vicdan ve yürek sahibi üniversiteli gençlere selam göndererek, "Selam olsun o gençlere ki siyonist israilin en büyük destekçisi olan batının göbeğinde ahlak, vicdan ve insaniyet örneği oluyorlar. Dünyanın dikkatini yeniden yeniden Gazze’ye çekiyorlar. Lisan-ı hal ile cihad ve tebliğ yapıyorlar." ifadeleriyle açıklamasını sonlandırdı.

ANKARA FİLİSTİN DAYANIŞMA PLATFORMU, 7 MAYIS 2024 ABD KONSOLOSLUK  ÖNÜ BASIN AÇIKLAMASI TAM METNİ:

Filistin ve Kudüs 100 yılı aşkın bir süredir işgal altındadır.

Filistin halkı 75 yılı aşkın bir süredir kendi vatanında mülteci durumuna düşürülmüştür.

Varlığını korumaya çalışan Filistin halkı, anne karnındaki bebeğinden ölüm döşeğindeki hasta ve yaşlısına kadar istisnasız bir şekilde zulme, katliamlara, soykırıma maruz bırakılmaktadır.

7 Ekim 2023’den bu yana Filistinli Müslümanlara yönelik zulmü artıran, her türlü katliamı yapmaktan çekinmeyen Siyonist İsrail rejimi geçtiğimiz günlerde Refah Sınır kapısına operasyonlara başlamıştır. Gazze’de aylarca devam eden sistematik cinayetleri ile 35.000 insanın ölümüne sebep olan bu terör yapısı Refah’ta da katliama hazırlanmaktadır. Binlerce daha kadının, çocuğun ve yaşlının ölümü için kuduz köpekler misali salyalarını akıtmaktadır. Binlerce daha masum insanın, Müslümanın öldürülmesi ile kendi bakiyesini garanti altına alacağı hülyasına düşmektedir. Bu hülyanın ufacık da olsa gerçekleşmesi ihtimali için tüm varlığını seferber etmeye ve işbirlikçi ABD başta olmak üzere her türlü desteği arkasına almaya kararlıdır. Tüm bu suçları işlerken Refah sınır kapısından giren insani yardımı kesmeye, Gazze içerisindeki Müslümanların yaşamı için elzem olan gıda, su ve ilaç desteğini bitirmeye çalışmaktadır.

Ancak şaşırtıcı olan düşmanın, kafirlerin ve zalimlerin kararlılığı karşısında Müslümanlar tepkisizliği ve yöneticilerin sessizliğidir. Halbuki Müslümanların Siyonist Yahudi’nin savunmasız sivilleri katletme kararlılığı karşısında geceleri yatağında rahat uyuyabilmesi, yemek yiyebilmesi ve günlük hayatına devam edebilmesi imkânsız olmalıdır.

 

Kıymetli Müslümanlar;

Yaşanan bu zulümüm iliklerimize kadar hissetmek mecburiyetindeyiz. İliklerimize kadar hissedip, o hisse göre pozisyon belirlemek mecburiyetindeyiz. Filistinli Müslümanlar, hiçbir bir otorite tanımadan, Siyonistlere ve işbirlikçilerine karşı destansı bir mücadele verirken kayıtsız kalanlara buğz etmek mecburiyetindeyiz. Siyonist’e zarar verecek en küçük adım dahi küçük görülemez. Bu basın açıklamaları bittikten sonra evlerimize dönüp ertesi gün bir önceki gibi geçirilemez. Basın açıklamalarımızı kıymetli ve anlamlı kılacak şekilde hareket etmeliyiz.

Bir yandan boykotu en şiddetli şekilde uygulayacak, basın açıklamalarını en sert ve en geniş katılımla yapacağız. Çocuklarımıza Filistin’i, Kudüs’ü ve Gazze’deki mücahitleri anlatacağız. Onlara Kudüs ile İstanbul’un; Gazze ile Diyarbakır aynı şey olduğunu öğreteceğiz. Arkamızda Filistin ve Kudüs için mücadele edecek, en azında Allah için buğz etmeye devam edecek nesiller bırakacağız.

Şairin dediği gibi:

Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!

Son olarak sözlerimi dünyanın dört bin yanında üniversite kampüslerinde intifada ateşini yakan vicdan ve yürek sahibi üniversiteli gençlere selam vererek bitiriyorum. Selam olsun o gençlere ki Siyonist israil’in en büyük destekçisi olan batının göbeğinde ahlak, vicdan ve insaniyet örneği oluyorlar. Dünyanın dikkatini yeniden yeniden Gazze’ye çekiyorlar. Lisan-ı hal ile cihad ve tebliğ yapıyorlar.

Basın açıklaması, İlahiyatçı Abdurrezzak Ateş Hoca'nın yaptığı dua ile program son buldu.

Hertaraf.com

ZehraZehra

seyyidezehra@outlook.com