https://www.ekrangazetesi.com/files/uploads/user/13631.jpg
Cevdet Işık

Gazze Bir İşarettir

30-04-2024 19:59

Başlıktaki işaret yerine ayet yazmak da mümkündür. Her işaretin göstermek istediği bir hakikat vardır. Gösterilen hakikati görmek ve anlamak için, işaretin gösterdiği istikameti takip etmek gerekir. Takipte yanılgı olursa, karşılaşılan durumda da yanılsama olur. Hidayetin gerçekliği takip edilecek istikametle doğru bir orantıya sahiptir. Varılmak istenen amacın hâsıl olması da bu orantısal durumla ilgilidir. Vahyin indirilmesinin temel nedeni hidayettir. Vahyi en doğru anlayıp tecrübe eden kişi Hz. Peygamber olduğu için, en güzel örnekliği de Hz. Peygamber oluşturur. Peygamber örnekliğinin mahiyetini anlatan en doğru kavram ise takvadır. Bilindiği üzere takva sahiplerine muttaki denmektedir. Muttaki olanların bakışları keskin, idrakleri ise yetkin bir düzeydedir. Bu nitelikle topluma, tarihe, tabiata ve bilfiil yaşanan zamana karşı sorumluluk bilinciyle hareket eder.

Gazze bir işarettir derken tıpkı Kur’an’daki bir ayetten, tarih ve toplumdaki bir olaydan, tabiat ve evrendeki bir yasadan söz eder gibi söz ediyoruz. Bütün işaret ve ayetlerin anlam dünyamıza katmak istedikleri bir anlam vardır. Anlam dünyası, farkına varılan yeni anlamlarla zenginleşir. Bu zenginliğin en önemli getirisi ise fıtri güvenliktir. Fıtri güvenlikten anlaşılması gereken, insanı ‘insan’ yapan özgünlüğün muhafaza edilmesidir. Fıtri güvenliğe sahip insanlarda vicdan, izan, adalet ve merhamet kaybı yoktur. Bunların, birer işaret ve ayet olan olay ve olgulara karşı tutum ve davranışı yapıcı ve onarıcı bir mahiyet arz eder.

Şimdi Gazze’de tarihin belki de en önemli olayına tanıklık ediyoruz: Hiçbir tevil gerektirmeyecek şekilde bir soykırım yapılmaktadır. En üst perdeden diyorum ki, fıtri güvenliğini muhafaza edenherkes, yapılmakta olan bu soykırım karşısında tavrını belli etmelidir. Bu bir. İki: Müslüman olduğu iddiasında bulunan herkes, bu soykırım karşısında Müslümanlığın gereği olan tavrı takınmalıdır. Bu tutum ve davranışlar, ‘lütfen’ olması gereken tutum ve davranışlar değildir. Mecburen ve zorunlu olarak olması gereken tutum ve davranışlardır. Peki, mecburen ve zorunlu olarak olması gereken bu tutum ve davranışları görüyor muyuz? Hayır, görmüyoruz. Öyle ise bu durumda insanlık ve Müslümanlığın öldüğü hükmünü ileri sürmekte bir beis var mıdır? Elbette direnen, tepki gösteren ve itiraz edenleri tenzih etme kaydını buraya düşüyorum.

Bütün bunlardan bir karamsarlık tablosu çizmeye çalıştığımı düşünmenizi istemem. Hayır, herhangi bir karamsarlık söz konusu değil. Bu bir tespit. Doğru tespitler olmadan doğru çözümlemeler yapmak ve böylece doğru çözümlere varmak mümkün değildir. Hz. Peygamber’in hayatına baktığımız zaman nice karamsar gibi görünen olaylarla birlikte umut ve aydınlık da hemen belirmiştir. Kişi bazında Ammar’a, Mus’ab’a, Bilal’e, Ebuzer’e bakın, savaş bazında Bedir’e, Uhud’a ve Hendek’e bakın. Anlaşma bazında Hudeybiye’ye bakın. Öncesi ve sonrasıyla bakın. Şimdi çok önemli bir farka dikkat edelim: O zamanki müminler herhangi bir zihinsel ve toplumsal konforamahkûm değildi. Çünkü bunları gerektirecek kompartımanları yoktu. Fakat bizim bugün, yasaklı bölgelere dönüşmüş birçok kompartımanımız olduğu için, ne yazık ki mahkûmu olduğumuz bir zihinsel ve toplumsal konfor da vardır. Aramızdaki mesafe ve yabancılaşmayla oluşan ötekileşmenin sebebi de budur. Söz konusu etnik, coğrafi, tarihi, batıni, yerel ve mezhepsel kompartımanlar sebebiyle, Gazzeötekileşmekte ve bir öteki gibi muamele görmektedir. Bu gerçekten çok utanç verici, yüz kızartıcı bir durumdur. Hepsinden daha beteri ise süfli emeller için Gazze’nin araçsallaştırılması durumudur.

Gazze yakılıyor, yıkılıyor, yerle bir ediliyor. Artık Siyonistler sadece İsrail’deki Siyonistlerden ibaret değildir. Batısıyla doğusuyla bütün dünyadaki destekçilerin hepsi birer Siyonist haline gelmiştir. Yapılmakta olan bu soykırıma onların hepsi ortaktır. Koşulsuz desteğiyle ABD ve İngiltere, tarihteki soykırımlarına bir yenisini eklemiş oldular. Almanya ise tarihsel bir utanç olan atası Hitler’in yolunda olduğunu göstermiş oldu. Diğerleri de verdikleri destekle kanlı tarihlerini tekrarlamış oldular. İşin en kötüsü, Müslüman olduklarını söyleyen diktatörlerin verdiği destektir. Bu gibiler de birer Siyonist olarak tarihteki yerlerini aldılar. Hepsinin canı cehenneme.

Bütün bu utanç verici insanlık manzaralarına rağmen bir işaret olarak Gazze, umut verici bir insanlık ufkunu da inşa ediyor. İradesiz, korkak ve satılmış yöneticilere rağmen, küresel istikbarın baskı ve zulümlerine rağmen, bir dip dalga olarak vicdan, izan, adalet ve merhametin sesi yavaş yavaş yükseliyor. Aksa Tufanı, Küresel Aksa İntifadasına dönüşmeye başlıyor. İnşallah Amerika’daki üniversite gençliğiyle ateşlenen başkaldırı ve protestolar, öncelikle Müslümanlara sonra da bütün insanlığa örnek olur. Gazze bir işaret bir ayet oldu bütün insanlığa. Gazze bir imkâna dönüştü. Gazze yolların ayrıldığı bir kavşak oldu. Artık her insan yapacağı tercihle yolunu seçecek ve tercihini yapacak. Ya Siyonizm’den yana ya da adalet ve merhametten yana olacak. Böylece olumlu veya olumsuz olarak tarihe bir kayıt düşecek. Selam olsun bütün direniş güçlerine! Selam olsun vicdan, izan, adalet ve merhamet sahiplerine! Ve hassaten direnen gençliğe!

Neler Söylendi?

DİĞER YAZILARI Yanılsamaları Fark Etmek.. Olduğun Yer Bulunduğun Durum... Kanla Yazılan Manifesto: Gazze İnsani Bir Sorun ve Sorumluluk Olarak Filistin... Ben Öteki ve Ötekileştirme... Açık Vermek... İleri Toplumsal Tahayyül Ve Kuran.... Akılsız ve Düşüncesiz Umutlar... Deprem ve Ölüm.. Sistemsel Meşruiyet... Sistemin İçi Ve Dışı... Bir Umut Devrimi Yapmak Mezopotamya’da Hüzün: Engelleri Aşıp Da Geldim... Algısal Yanılgılar Yakınlaşmanın Doğası Üzerine-1 İnsan Bir Yolcudur.... Adalet Düşüncesinin İnşası Gerçekliğe Düşen Cemre: Oruç Bir Yolcu Gelir Gibi... Dumdum Kurşunu Tarih Felsefesinin Gerekliliği Konuşan Kuran Hz. Ali.... Mikro Milliyetçilikler Sezai Karakoç Tanıklığım.. Milliyetçi Tasavvurları Aşmak-2- Milliyetçi Tasavvurları Aşmak-1 İtibar Üzerine... İktidar Tiryakiliği Kesintisiz Çoklu Okumalar Hayatsız Gündem Gündemsiz Hayat.. Kudüs Gerçekliğini Doğru Okumak... Nadide Zamanlar Yaşamsal Bir Unsur Olarak “Müphemlik” Bir Sorunsal Olarak Gündem Sorumluluğun Zirvesinde Bir Mü’min: Mehmet Akif.. Öznelliğin İktidarı-2 Öznelliğin İktidarı-1 Zamanın Ayarını Kaçırmak Öznel Özerklik-3 Öznel Özerklik-2 Öznel Özerklik-1 Hayat Ve Hicret Yanıltıcı Varoluşsal Katılık... Kur’an Ahlakının Gerekliliği Hüzünle Giden Ramazan.. İnsanı Tanımak Müslümanların Kafes Hayatı Şuradan Şuraya Post Truth Dünyada Müslüman Kalmak Adaletin Ayağa Kalkması Yaraların Kabuk Bağlaması... Bir Nitelik Olarak Adaleti Ayakta Tutmak.. Sanal Resepsiyon.. Can Alıcı Ve Can Yakıcı Kısım İçerik Bakımından Adalet Çarkı Adl Üzere Bir Hayat Adaletin Kuşatıcılığı Aklın Hakikatinden Uzaklaşmak Cenneti Arayan Adam Felsefik Bir Nazarla Seçim Olgusu Kilitli Labirent: Üstünlük Çıkmazı