Bursa: 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde direnişin sembolü Gazzeli kadınlar anılacak mı?

2 Mart Pazar günü, 15 Temmuz Şehitler (Şehreküstü) Meydanı’nde direniş ve sabır timsali Filistinli kadınlara ithafen bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasında İsrail’le bir türlü kesilmeyen ticari ve diplomatik ilişkiler eleştirildi.

GÜNCEL - 04-03-2024 21:40

Bursa: 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde direnişin sembolü Gazzeli kadınlar anılacak mı?

2 Mart Pazar günü, 15 Temmuz Şehitler (Şehreküstü) Meydanı’nde direniş ve sabır timsali Filistinli kadınlara ithafen bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasında İsrail’le bir türlü kesilmeyen ticari ve diplomatik ilişkiler eleştirildi.

Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan basın açıklamasında 149. Gününe giren Aksa Tufanı’nın tüm dünya halklarına pek çok şey öğrettiği, yüce Kur’an’ın ayetlerini çağımız dünyasında her gün yeniden canlandırdığı ifade edildi. Yaklaşan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde basın açıklamasında özellikle Filistin Direnişinin en önemli dayanaklarından olan Filistinli Kadınlar ve Anneler üzerinde duruldu.

Açıklamada Modern Batı Medeniyeti’nin, “kadınları dinin ve geleneğin getirdiği bağlardan özgürleştireceği” yalanını söylerken Gazze’de şiddetin her türlüsünü yaşayan kadınları görmezden geldiği ifade edildi. Siyonist işgalcinin cephede hiçbir başarı gösterememesi üzerine sivillere yöneldiğini, tüm stratejisini Filistin halkını katliamlar, açlık ve vahşetle yıldırıp topraklarını terk ettirmek üzere kurguladığı vurgulandı.

Bu noktada Filistin kadınının tarihi bir rol üstlenerek yaşadığı tüm acılara rağmen “kanımızın son damlasına kadar direnmeye devam edeceğiz”, “canımız, kanımız direnişe feda olsun” demeye devam ettiği belirtildi. Evlatlarının şehadet haberini alan annelerin şükür duası edip, evlatlarıyla gurur duyduklarını söylemelerinin meydanın yiğitlerine cesaret verdiği ifade edildi. Açlığın kol gezdiği Gazze’de Gazze kadınları için bu gerçeklerin değişmemesinin Siyonist işgalcilerin stratejilerini sarstığına dikkat çekildi.

Modern Batı Medeniyeti ve işbirlikçi medyası Filistin kadınlarını ne kadar görmezden gelirse gelsin, dünyanın mazlum halklarının Filistin kadınından güç aldığı, onu bir rol model olarak benimsedikleri ifade edildi. Direnişin her safhasında Direnişin yanında olan Filistin kadınlarının bu duruşunun zihinlerimizde kök salmış yanlış kadın algısını da yıkacağı, “mü’min kadınlar ve mü’min erkekler birbirlerinin dostlarıdırlar. Onlar savaşta ve barışta iyiliği yaymaya çalışırken de kötülükle savaşırken de birliktedirler.” anlayışını zihinlerimize yerleştireceği vurgulandı.

Gazze’deki direnişin hiç umulmadık yerlerdeki insanların kendi yöneticilerine isyanına sebep olduğunun görüldüğü, bunun son örneğinin de Aaron Bushnell isimli Amerikalı asker olduğu ifade edildi. Bushnell’in İsrail’in soykırımına ortak olma utancını taşımak istemediğini haykırarak Büyük Şeytan Amerika’nın ve Siyonist İsrail’in tüm maskelerini bir kez daha düşürdüğü kaydedildi.

Dünya üzerinde hiçbir yönetimin gerçek güç olan halkın tepkilerini görmezden gelemeyeceğinin altı çizilerek ülkemizde İsrail’le diplomatik ilişkilerini, ticari faaliyetlerini kesmeyen, İncirlik ve Kürecik üslerini kapatmayan yöneticilere karşı sivil baskının sürdürülmesi gerektiğinin üzerinde duruldu.

Öncesinde Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan basın açıklaması bitiminde dua ile sonlandı. Basın açıklaması esnasında basın açıklamasını dinleyen halk, “İsrail’le ticaret Filistin’e İhanet”, “Limanlar Siyonizme Kapatılsın”, “Katil İsrail Ülkemizden Defol”, “Kahrolsun İsrail”, “İncirlik-Kürecik Kapatılsın”, “Gazze’li Anneler Onurumuzdur”, “Diren Gazze Allah Seninle”, “Bursa’dan Gazze’ye Direnişe Bin Selam”, “Katil Amerika Katil İsrail”, “Onurlu İnsan Aarona Selam” sloganları attılar.

Basın açıklamasının tam metni şöyle:

Bismillahirrahmanirrahim.

Hamd alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. O’nun Resulüne, Resulün pak ehl-i beytine, seçkin ashabına ve izleri sıra yürüyen izzet ve şeref ehli mü’minlere salat ve selam olsun.

“Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyarlar. Namazı dosdoğru kılar, zekâtı verirler. Allah’a ve Resûlüne itaat ederler. İşte bunlara Allah merhamet edecektir. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.”

Tevbe Suresi 71. ayet

Gazze’de fitili yakılan özgürlük ateşi, Aksa Tufanı’nın 149. Günündeyiz. Şeref, izzet ve haysiyetin; onur, cesaret ve metanetin en yüce örneklerini canlı birer mucize gibi, Allah’a ulaştıran bir ayet gibi 149 gündür görmekteyiz. 149 gündür yüce Kur’an’ın ayetlerinin yaşadığımız çağda nasıl birer birer canlandığına şahit oluyoruz.

Her biri yıllar gibi geçen bu 149 günde, zulmün, küfrün ve nifakın; kibrin, vahşetin ve ihanetin en karanlık hallerine de tanık oluyoruz. Modern batı medeniyetinin doğurduğu kanlı katil Siyonizm’in acımasızlığı batı medeniyetinin içerisinde yaşayan halkları bile şoke etmiştir. Daha birkaç gün önce açlığın pençesinde bir çuval un alabilmek için mücadele eden halkın üzerine bombalar yağmış, yüzlerce şehit verilirken binlercesi şehit olmuştur. Tüm bunlar an be an gözlerimizin önünde canlı olarak cereyan etmektedir.

Aksa Tufanı ve Gazze Destanı dünyalarımızda öylesine farklı bir etki yarattı ki, biz ve tüm dünya halkları bu tufandan, bu destandan her gün bambaşka dersler çıkartmaktayız. Bugün bu destanın farklı bir yönüne değineceğiz.

Birkaç gün sonra 8 Mart’ta Dünya Kadınlar Günü kutlanacak. Batı Medeniyetinin Riyakârlığı Bize yine “dinler ve gelenekler kadınları köleleştiriyor. Biz kadınları özgürleştirmek, onlara haklarını kazandırmak istiyoruz” diyecekler. Kadını kapitalist sistemin bir nesnesi haline getirirken, kadın bedenini metalaştırırken kadını özgürleştirdiklerini anlatacaklar. Bu yalanları söylerlerken binlercesi öldürülen, yüz binlercesi evlerinden edilen, evlatları katledilen ve şiddetin her türlüsünü Batı Medeniyetinin katilleri elinden gören Gazze kadınları düşünmeden ve anmadan yapacaklar.

Aksa Tufanı ve Gazze Destanı, hayatın içerisinde kadın ve erkeğin nasıl yan yana omuz omuza durduğunu, zulmün karanlığına ve kibrin en küstah hallerine nasıl birlikte direnebildiklerini göstermiştir. Gazze kadınları imanlarıyla, metanetleriyle ve kararlılıklarıyla Gazze Direnişçilerinin en büyük desteği olmaya devam etmektedirler.

Alçak Siyonistler ve onların tasmasını elinde tutan büyük şeytan Amerika, Aksa Tufanı’nın başladığı günden bu yana askeri hiçbir başarı gösterememiş, girdiği her cephede hezimetler yaşamış, askerleri öldürülmüştür. Gazze Aslanları karşısında hiçbir varlık gösteremeyen bu sırtlan sürüsü savaştaki tüm stratejilerini siviller üzerine kurgulamışlardır. Sivil halkı katliamlarla, sınırsız vahşetle, açlıkla ve ümitsizlikle yıldırmaya çalışmaktadırlar. Gazze direnişinin tünellerinin üçte birini bile çözemeyen, taş üzerinde taş bırakmadık dedikleri Kuzey Gazze’den halen roket yemeye devam eden Siyonist işgalcinin sivil halkı yıldırıp topraklarını terk ettirmekten başka bir silahı kalmamıştır.

İşte bu noktada bizim hiç de yabancı olmadığımız anneler devreye girmiştir. Bu anneler, Peygamber efendimizin “cennetin ayaklarının altında olduğunu” söylediği direniş anneleridir. Direnişin kadınları bu direnişin bugüne kadar devam edebilmesinin anahtarıdırlar.

Şiddetli bombardımanlarla evler yıkılmaya başladığında, hastaneler yakıldığında evlatlarını yıkıntılardan kurtaran, alınlarındaki kanı temizleyen, narkozsuz ameliyat olan yavrularını Kur’an okuyarak telkin eden anneler, “kanımızın son damlasına kadar direnmeye devam edeceğiz”, “canımız, kanımız direnişe feda olsun” demeye devam ettiler. Evlatlarının şehadetini haber alan anneler şükür duası ettiler, evlatlarıyla gurur duyduklarını söylediler.

Onlar açlığın soğuk yüzünü gösterdiği bugünlerde bize ulaşan görüntülerinde, sözlerinde ve dualarında hem direnişin yanında olmaya hem de direniş erlerine, meydanın yiğitlerine cesaret vermeye devam ediyorlar.

Tüm dünya kadınlarına hayatın içerisinde nasıl olunur, nasıl kötülüğe karşı konulur, nasıl güçlü olunur, nasıl kadınıyla erkeğiyle bir olunur öğreten Filistin kadınlarını her yıl olduğu gibi Modern Batı Medeniyetinin sahte ezberlerinde duymayacağız, kör medyalarında görmeyeceğiz. Onların isimleri sahtekâr dillerde olmayacak.

Ancak Filistin Direnişinin yürekli kadınlarını tarih yazacak, mazlum halklar onları görecek, onlar tüm dünya özgürlerinin rol modelleri olacak. Dünya tarihini yeniden yazmaya başlayan Aksa Tufanı’nın kadınları tüm çarpık kadın anlayışlarımızı yerle bir edip yeni bir anlayışın doğmasına neden olacak. Mü’min kadınlar ve mü’min erkekler birbirlerinin dostlarıdırlar. Onlar savaşta ve barışta iyiliği yaymaya çalışırken de kötülükle savaşırken de birliktedirler.

Gazze’deki onurlu direniş, tüm dünya halklarını uyandırmaya devam etmektedir. İsrail, Amerika ve İngiltere şeytani üçlüsünün gerçekleştirdikleri katliamlara karşı tepki Dünya çapında gün be gün büyümektedir. Dünyanın özgür ve vicdanlı insanları işlenen katliamlara karşı isyan etmekte ve isyanları ile uyanışlara sebep olmaktadırlar.

Tüm dünya halklarının soykırım karşısında uyanışını sağlayan son isyanı Aaron Bushnell isimli bir Amerikan askeri gerçekleştirmiştir. İsrail’in soykırımına ortak olma utancını taşımak istemediğini haykıran Bushnell ülkesi Amerika’ya yönelen en sert tepkilerden birisini göstermiştir. Kendisini yakarken Büyük Şeytan Amerika’nın ve Siyonist İsrail’in tüm maskelerini bir kez daha düşürmüş, yeniden bir uyanışa neden olmuştur.

Bugün geldiğimiz noktada tüm dünya halkları, İsrail’e karşı tavır almaları için ülkelerinin yöneticilerini uyarmak ve baskı altına almak zorundadırlar. Şurası açıktır ki, dünya üzerinde hiçbir yönetim en büyük güç olan halkın gücünü yok sayamamaktadır.

O halde Gazze’nin annelerine verebileceğimiz en büyük destek içinde ülkemiz yöneticilerini uyarmak ve Gazze’nin anneleri için harekete geçmeleri için onları zorlamaktır. Maalesef ülkemiz yöneticileri halen İsrail’le diplomatik ilişkileri kesmedi. Halen Amerika ve İsrail’i koruyan İncirlik ve Kürecik üsleri açık. Halen İsrail’in yiyeceğini, giyeceğini, yakıtını, demirini, çeliğini, çimentosunu gönderen bir ülke konumundayız. Halen limanlarımız Siyonizm’e açık ve halen kendisine Müslümanım diyenler İsrail’le ticaret yapmaya devam ediyor.

Gazze’de bir yudum süt içemediği için açlıktan ölen bebekler için,

Gazze’de yıkıntılar arasında soğuktan titreyen çocuklar için,

Gazze’de ölen çocuklarını kefenleyen anneler için,

Şiddetin en acımasız halini yaşayan tüm masumlar için,

Haykırıyoruz:

İsrail’le ticareti kesin,

Limanlarımızı Siyonizm’e kapatın,

İsrail’li tüm diplomatları kovun,

Soykırıma bulaşan tüm çifte vatandaşları yargılayın,

Fitnenin üsleri İncirlik ve Kürecik’i kapatın.

Soykırıma ortak olma utancından kurtulun.

İslamiAnaliz

Neler Söylendi?
DİĞER HABERLER
Gazze için insanlığın vicdanı sokakta...

Gazze için insanlığın vicdanı sokakta...

28-04-2024 - GÜNCEL

Yeni Şafak, 2021’de yazmış: Kürecik’teki bilgiler İsrail’e aktarılıyor..

Yeni Şafak, 2021’de yazmış: Kürecik’teki bilgiler İsrail’e aktarılıyor..

28-04-2024 - GÜNCEL