Biz Seni Tanıyabildik Mi Ali Can?

Ülkü Aras

14-05-2020 21:10

Seni yücelten; haksızlıklar karşısında mazlum olman değildi elbet, güçlüyken merhamet eden gönlün ve İlahi şahsiyetindi.

Seni güçlü kılan; düşmanın senden korkması değildi elbet, gücün dillere destanken gücü kendi nefsin için kullanmamandı.

Bir yanda kuyulara derdini anlatırken, diğer yanda düşkünlere yardımcı olmak için hurmalıkları sulamandı.

Rüku halindeyken yüzüğünü sadaka verebilmen, gösterişten uzak ibadetin, ilimde meşale olman, yalnızlıkta ki teslimiyetindi.

Hayber savaşını komuta etme yetkisi elindeyken askerlere hamur yapıp ekmek pişirebilmendi. Hem güçlü hem yetkiliyken sıradan görünen bir işi yapabilmendi.

Yetimleri geceleri ziyaret edip onları kucaklaman, ben varken babasız olmanızı unutun demendi.

Ölüm yatağında “kurtuluşu beklerken” yetimlerin son bir kez muhabbetini hissetmek için kapında dizilmeleri sende ki sırlardan biriydi sadece.

Hangi güç “adaletle, merhameti” aynı terazide denk tutabilir?

Hangi güç “bilgelikle, mütevazılığı “aynı terazide denk tutabilir?

Hangi güç “yiğitlikle, mazlumluğu “aynı terazide denk tutabilir?

Düşmanına merhamet eden sen; dostuna tahammül edemeyen benden ne beklersin?

Her soluğunda bir”sükunet haykırışı” varken; hangi cüretle konuşayım?

Sen konuşan Kur-an’ı Kerim’ken hangi hakikatten bahsedeyim?

Sen ilimde nurken ben cehaletimle karanlıklardan nasıl çıkayım?

Kendin için ne kimseyi sevdin ne de kimseden nefret ettin.

Nefretin, kinin, intikamın olduğu hiçbir yerde olmadın.

Senin için hükümeti idare etmek, onlarca yamağı olan bir çarıktan daha önemsizken; dünyanın değeri bir keçi aksırığı kadarken bizler bu yaklaşımın ne kadarını hayatımıza sığdırabildik?

Bazen makam sevgimiz bazen cesaretimizin olmayışından Senin öğretilerini yalnız bıraktık Seni tanımanın hakkını veremedik!

Biat etmek için evine gelen coşkulu istekli insanlardan Hz. Hüseyin ve Hz. Hasan’ı ezilmekten zor kurtardığın o durumu şöyle dillendirmiştin.

Halkın etrafıma sırtlanın boynundaki kıllar gibi üşüşmesi kadar beni ezen bir şey olmadı şu hayatımda”.

Bir şey söylesem derler ki baş olmaya hırsı var sussam derler ki ölümden korkar” dedirten sessiz haykırışlarındı.

Teslimiyet bu olsa gerek, teslimiyette ki sevgi bu olsa gerek!

Teslimiyette korkusuz olmak bu olsa gerek!

Güzel ahlak bu olsa gerek!

Seni Sen yapan Ali Can!

Düşmanla savaşırken “Allah’ım aramızı uzlaştır” demendi!

Boğazında kemik gözünde diken varken İslam dininin selameti için suskunluğu tercih etmendi!

Peygamberin naaşını yıkarken ki “sükunetin de” dünya makamına tamah etmemendi!

Şehadet halinde And olsun Kabe’nin Rabbine kurtuldum deyişinde ki hüznündü!

 

DİĞER YAZILARI Rahmet Gecesi 01-01-1970 03:00 Neden İlerleyemiyoruz... 01-01-1970 03:00 Her yer Kerbela Her Gün Aşura 01-01-1970 03:00 Uyu Müslüman Uyu… 01-01-1970 03:00 Allah'ın Rızasını Gözetmek... 01-01-1970 03:00 Muhabbetin Miracı Kerbela'ya Ağlamak 01-01-1970 03:00 Yaşam, Zaman Ve Ölüm... 01-01-1970 03:00 Hacı Şahin Hesenli... 01-01-1970 03:00 Elvada Hacı Şahin Hesen.... 01-01-1970 03:00 Küçük Kıyamet… 01-01-1970 03:00 O Bir Babaydı... 01-01-1970 03:00 Dua 01-01-1970 03:00 Fâtıma.. 01-01-1970 03:00 O Anı Yaşayamamak 01-01-1970 03:00 Sağlıkçılar.. 01-01-1970 03:00 Meğer Ben Ben Değilmişim 01-01-1970 03:00 Çorap Tutkusu... 01-01-1970 03:00 Zeynep’in Günleri 01-01-1970 03:00 Nefsim 01-01-1970 03:00 Nedir Bilinmez... 01-01-1970 03:00 Dost Olmalı Mı? 01-01-1970 03:00 Ah Gazze ,Ah Kudüs... 01-01-1970 03:00 Koronalı Günler 01-01-1970 03:00 Zeynep 01-01-1970 03:00 Siyonistler 01-01-1970 03:00 Dünya Hayatı Bir Oyun Muydu? 01-01-1970 03:00 Akıllı Virüs 01-01-1970 03:00 Öyle Bir Geçer ki Zaman 01-01-1970 03:00 Semavi Dinlerin Tecellisi Kerbela... 01-01-1970 03:00 Beklentilerimiz Ve Kabullenmek 01-01-1970 03:00 Vahdet... 01-01-1970 03:00 Bir İnsan Bir Şehir... 01-01-1970 03:00 Arar Olduk 01-01-1970 03:00 Kınamak Bu Kadar Kolay Olmamalı 01-01-1970 03:00 Güçsüzlüğün Seyri.. 01-01-1970 03:00 Sanki Hiç Yaşanmadı! 01-01-1970 03:00 Hayat Devam Ediyor! 01-01-1970 03:00