https://www.ekrangazetesi.com/files/uploads/user/1903.png
Funda Ayşe Gedik

Veda Seremonisi

13-01-2023 08:59

Sen gitmeden az evvel sarardı tüm yapraklar, iklim değişti bir yağmur kokusu sokaklarımda
Dokunsam dökülecek sanki gök üstüme, 
dokunmuyorum. 
Başımı kaldırıyorum göğün yüzüne değiyor yüzüm, 
göz göze geliyoruz; 
gözlerimde şimşekler çakıyor. 
Anlıyorum, kör edici bir aydınlıktı senliliğim. 
Şimdi iflah olmaz bir körlüğe açılıyor gözlerim yıldırımlar düşüyor içime, 
gök gürlüyor, 
sesim boğuluyor. 
Hıçkırığa benzer bir şey boğazımda, yutamıyorum. 
Sıcak mı soğuk mu bilmiyorum. 
Üşüyor muyum yoksa alev alev mi dişlerimi kenetlediğim dudaklarım bilmiyorum. 
İçimden çıkan nefesimin buharında ısınmıyor ellerim 
yağmur yağıyor mu duruyor mu bilmiyorum. 

Hızlı ve hoyrat bir rüzgâr geçiyor içimden, ağaçların dökülen yaprakları sarıyor titrek bedenimi. Saçlarım savruluyor esen rüzgârın ardınca gitmek ister gibi
toplamıyorum saçlarımı salıyorum 
çünkü 
sen bilmiyorsun 
oysa 
saçımın her bir beyaz telinde senin ismin yazıyor…
 
Susuyorum…
Esen yeli, değişen mevsimi, dökülen yaprakları seyrediyorum, biraz sitem ediyorum. 
Ağaçların kuru gövdesine dokunuyorum 
dokunarak konuşuyorum…
Canlı bir tuvalin önünde hayranlıkla seyrediyorum sanatçıyı…

Caddeler ıslak, toprakta ve havada yağmur tazeliği kokusu. 
Gün aydınlığının ilk saatleri, bulutlarla kaplanmış göğün yüzü.
Esen yele kapılıp  dans eden sarı yapraklar çarpıyor yüzüme 
anlıyorum ebe benim 
bu bir ebelemece 

Havayı içime çekiyorum, nefesim sonbahar kokuyor 
garip bir hüzün bakışlarımın dokunduğu her bir yerde
senin bakışlarını taşıyorum gözlerimde 


Ağacından savrulan yapraklara, yaprağından ayrılan kuru dallara bakıyorum. 
Nasıl da naif bir veda törenidir bu, nasıl bir halden hale geçiş harmonisi… 
Dallar, kuruyup soyunmadan karşılamıyor kışı. Kış sabırla bekliyor sırasını 
Ağaçla, dallarla hemhal bir mevsim geçirmiş yapraklar, öylece gitmiyor aslında,
yani esen ilk yele kaptırmıyor kendini. Tam bir mevsim sürüyor gidebilmesi 
Kızarmadan 
sararmadan 
düşmüyor dalından 
bilse de akıbeti bir veda 
yine de gidişi narin bir vefa…

mahcubiyetiyle kızarmadan, hüznüyle sararmadan sarıldığı dalı bırakmayan yaprakların sırrı dolarken nefesime, kirpiklerimin arasından yanaklarıma doğru akan inceden bir mevsim yağmuru yine…
mevsimlerden sonbahar
aylardan kasım
günlerden hoşça kal 


Etrafımda muhteşem renk şöleniyle uçuşan yaprakların, mahsun ama yine de onurlu süzülüşlerinde ki sanatsal razılık kadar, yalın haklılığın ihtişamı... 
Vedanın en edepli ayrılığın en üsluplu haklılığın en mahcup halini çekiyorum içime ve 
Diyorum ki içimden 
Böyle nazenin böyle haklı bir veda seremonisi değilse gidişin…. Gitme!
Haklılığın yok gitmeye.. 
Gitme…

Kirpiklerimin arasından yanaklarıma doğru akan inceden bir mevsim yağmuru yine…
ve yine 
mevsimlerden sonbahar
aylardan kasım
günlerden hoşça kal 


 

Neler Söylendi?