Bugün İslam aleminde yaşanan bölünmüşlük artık aşırılık boyutlarının çok üzerine çıktı. Asıl sebebi petrol ve doğalgaz paylaşımı olan bu haysiyetsiz savaş sadece emperyalist ülkelerin çıkarlarına uygun. Ya Müslümanlar, Müslüman halklar ne durumda ?
Müslümanların utanç merkezi Suriye’de savaşan, devlet güçleri, Hizbullah güçleri, Şebbihalar, İran destekli askerler, cihad ettiğini sananlar, maceracılar, ırkçılar, mezhepçiler, tekfirciler, kabileciler, ABD’den maaşlı, Katar’dan maaşlı paralı askerler... Liste uzayıp gidiyor. Suriye için savaştığını söyleyen, internet sitelerinden çok havalı cihad marşları eşliğinde bombalama, kafa-kol kesme görüntüleriyle Pazar büyütmeye çalışan bu grupların sayısı binlerceyi geçti. Başta ABD ve İsrail olmak üzere bölgedeki senaryonun asıl planlayıcıları hiç olmadıkları kadar mutlu ve aktifler. Nasıl mutlu olmasınlar yazdıkları senaryonun artistleri ve figüranları rollerine o kadar güzel kaptırmışlar ki, Nobel ödüllü filmlere rakip olacak kadar güzel oynuyorlar. ABD’nin körfez krizinde bir çok askerini kaybetmesinden sonra Amerika’da oluşan tepkiler üzerine strateji değiştirilmiş ve artık ABD, İsrail, İngiliz askerlerinin ölmeyeceği yeni bir planlama uygulamaya konulmuştu.
ABD’nin geliştirdiği yeni strateji ;
Dine karşı din savaşı , Mezhebe karşı mezhep savaşı, Irka karşı ırk savaşı, bölgeye karşı bölge savaşı
Suriye’de, Irak’ta bu strateji çok kolay karşılık buldu. Sünniler ile Şiiler, Aleviler çok kolay kıvılcımlarla birbirine girdiler. Araplar ile Kürtler, Türkmenler profesyonelce birbirine düşürüldüler. Tekfirciler, Ruh hastaları, Amerikalı bir paralı asker ve özel güvenlik şirketi olan Blackwater aslında Suriye’de en önemli planlayıcı ,eğitimci ve uygulayıcı güç. Arkalarında kimin olduğu, bunların faturalarını ödeyen muhatabını bilmek çok zor değil.
Yukarıda herkesin az çok bildiği yaşanan olayları özetlemeye çalıştık.Bu çirkin ,aşağılık ve haysiyetsiz tablo karşısında biz ne yaptık?
Bizim mutlak yol gösterici kaynağımız Kuran-ı Kerimde, Hucurat suresinde 9.ncu ayette Rabbimiz(cc) şöyle buyuruyor:
İnançlılardan iki topluluk çarpışacak olursa aralarını bulup düzeltin. Şayet biri diğerine tecavüzde bulunacak olursa, artık tecavüzde bulunanla, Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar savaşın; eğer sonunda (Allah'ın emrini kabul edip) dönerse, bu durumda adaletle aralarını bulun ve (her konuda) adil davranın. Şüphesiz Allah adil olanları sever.
Diğer Müslüman grup ve devletler bu savaşı durdurma göreviyle karşı karşıyadırlar. Bu arabuluculuk, diğer Müslümanların bir tercihi değil, bir ilahi emir ve Allah'ın onlara yüklediği bir görevdir.
Halkı Müslüman olan devletler ve Müslümanlara ait uluslararası örgütler derhal bir araya gelmelidir. Başta Türkiye olmak üzere, İran, Mısır, Pakistan, Endonezya, Malezya ve Diğer Arap ülkeler bir araya gelmeli ve tarafları barışa ikna etmelidir. Bu sorunu çözümü böyle yapılmazsa ABD ve Rusya bu sorunu çözerler ancak onların çözüm şekli ve sonuçları islam toplumu için utanç ve yüzkarası sonuçlar doğuracaktır. Onların çözümü tamamen çıkar odaklı olacağından kahrolacak olan yine biz olacağız. Büyük Ortadoğu Projesi adıyla bilinen bu karanlık oyunun sonunda haritalar değişecek, İsrail’in güvenliği için ona kardeş ve destekçi olma şartıyla Kürdistan kurulacak, yönetimler değişecek, İslam toplumlarını yöneten kadroların düzeyi düşürülecek, yer altı ve yerüstü kaynaklar daha kolay nakledilebilecek, başta silah, otomotiv, inşaat ve diğer tüketim malları olmak üzere sömürgeci ülke şirketleri ve halkları kalkındırılacaktır.
Sonuç olarak ya bir araya gelecek, aramızdaki farklılıkları tolore edecek , ümmet bilinciyle hareket edip savaşları durduracağız , ya da emperyalist şeytanların tuzağına düşüp üç günlük dünya sınavımızı kaybedeceğiz. Eğer ikincisi gerçekleşirse bu zillet bizi sadece dünyada rezil etmez, ahiretimizi de tehlikeye düşürür.