Bazen düşünce karmaşıklığı yaşarsın o yüzden sözlerine nerede başlayıp ve bitireceğini bilemezsin!
Bir tarafta kişinin kendi duygu ve düşünceleri, bir tarafta da toplumsal meselelere dair gelişmeler!
Hepsi birbirine karışır;
Ne yapmak istiyorum? Neredeyiz ve neler oluyor sorularıyla yüzleşir ve o yüzleşmenin de bedeli de çok ağır olur.
Kimi zaman soruları cevaplamaya çalışır, kimi zaman da soruların içinden çıkamayıp altında ezilirsin!
Hem Gazze hem Lübnan hem de insanlığına yapılan saldırılar bizlere birtakım mesajlar iletiyor. Söylenecek çok şey var ama sözün bittiği an derler ya işte o anları yaşıyoruz.
Evet, İsrail yapacağını yapıyor yetmiyor yapmaya da devam ediyor.Dünya tarihinde var olduklarından beri yaptıkları kanlı eylemlerine her gün yenilerini ekliyorlar.
Şaşırmıyoruz çünkü bu ne ilk ne de son olacak!
Vampir rejim İsrail Hizbullah Lideri Hasan Nasrallah’ı şehit ederek Lübnan ve Ortadoğu’da yeni savaş sahaları açmak için etrafa saldırıyor!
Ataları ve kendileri gibi zalim diktatörlerden hiç ders almadan saçma sapan “bir sürü cılız inanç ve sloganlarıyla” caniliklerine devam ediyorlar!
Öfkesine, hırsına bürünen vampir rejim acı sonlarını kendi elleriyle hazırladıklarını, hesaba katmadan doymayan nefislerinin kölesi olmaya kan içmeye devam ediyorlar.
Hasan Nasrallah gibi şehadeti Rahmet bilen özgürlük temsilcilerini şehit ederek özgürlük meşalesini söndüreceklerini ümit ederek!
Şehadetin Hasan Nasrallah ve onun gibiler için hedef olduğunu unutarak!
Halbuki bilmiyorlar ki Özgürlük için ;
Şehadet Rahmet, Şehadet Adalet,
Şehadet Gerçek, Şehadet Teslimiyettir!
Şehadet Kavuşma, Şehadet Varoluş,
Şehadet Ümit, Şehadet Başlangıçtır!
Diriliştir “Ölüm”gibi görünse de;
Kavuşmaktır “Ayrılık “gibi görünse de!
Rahmettir “Acı “görünse de,
Varoluştur “Yok oluş “gibi görünse de!
Hasan Nasrallah için “Hz.Ali’nin tabiriyle keçi aksırığı kadar değeri olmayan “vefasız, fani “dünyanın hiç bir önemi yoktu!
Unutuyorlar ki Hasan Nasrallah’lar;
İlmin kapısı “Hz.Ali’in “ öğretilerinde büyümüş
Kur’an-ı Kerim’in ayetlerinin pratikte gösterildiği Kerbela Mektebinin talebeleridirler! On günlük eğitim sürecinde insanı insan yapan yaşama dair dersleri Hz. Hüseyin’den aldıklarını unuttuyorlar!
Gökten bombalar yağdırarak masum insanları yok ettiklerini zannetselerde en önemli şeyi akıl edemiyorlar!
Her bir mazlumun ölümü ;
Şehadettir, Diriliştir, Hakk’ı bilenler için.
Göremiyorlar ki her bir şehadet insanlığa özgürlük meşalesidir!
Göremezler görmeleri mümkün değil..
Çünkü hiçbir zaman “cani”ler Yaratıcının hatırlatmalarını dikkate almadılar!
Bütün güçlerin üstünde olan Yaratıcının bir hesabı olduğunu hesaba katmadılar o yüzden lanetlendiklerini unuttular!
Yahudiler peygamberlerle alay ederek) «Kalplerimiz perdelidir» dediler. Hayır; küfür ve isyanları sebebiyle Allah onlara lânet etmiştir. O yüzden çok az inanırlar.
Bakara Suresi 88.Ayet.
Firavunun sarayında Musa’nın yetiştiğini unuttular! Firavun; Saltanatı için tıpkı Gazze’de olduğu gibi yüzbinlerce masum bebeği katletti..
Aynı zamanda Firavun’u helak edecek
Musa(a.s) sarayında yetiştiğini unuttular!Firavun Sarayında büyüyen Musa inananlarla kurtulmuş; Firavun ise tahtı ve saltanatıyla birlikte kavmi denizde boğularak helak olmuştur!
Sineğe karşı gelemeyen Nemrut öleceğini hesap edemedi! Sinekler Nemrut ve ordusunun göz, kulak ve burunlarına girerek hepsini helak etti!
Binlerce ordusuyla Hz. Hüseyin’i şehit eden zalim Yezit dünyaya hükmeceğini düşündü! Yezit aslında Hüseyin ve yarenlerini şehit ederek mahşere kadar hiç sönmeyecek meşaleyi yaktı..
Dünyaya kimse sahip olamadı kimse baki kalmayacağını hesap edemedi..
****
İnsanlık tarihinde bütün zalimler diktatörler kendi sonlarını hazırladılar!
Diktatörler zalimlikleriyle Tarih’e adlarını yazdırdılar ve feci ölümleriyle zihinlere kazındılar…
İnsanlık tarihi onlarca diktatörün zalimliklerine şahit olmuştur, ama hiçbiri dünyada baki kalmamış ve hepsi egolarının esiri olarak dünyadan göçmüştür!
Unutulmamalı ki; Yaradanda tuzak kuranlara Kur’an-ı Kerim'de hatırlatmalarda bulunuyor.