DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Hazım Koral
Hazım Koral
Giriş Tarihi : 28-08-2024 15:06

Gazze Sınavı Geçti Ümmet Sınıfta Kaldı...

Yüce Rabbimiz, Buruc Sûresi'nde bir kavmin kadim tarihte sırf Allah'a olan imânlarından dolayı çukurlara doldurulup yakıldığından söz etmektedir. İşin diğer acı yönü ise bu vahşet sergilenirken insanların ateş çukurunun etrafına toplanıp yapılmakta olan bu vahşeti seyrediyor olmaları. "Şâhitlik edene ve şahitlik edilene andolsun ki, (mü'minleri yakmak için) hendek kazıp (içinde) alevli ateş yakanlar lânetlenmiştir. O vakit, ateşin etrafında oturmuş, mü'minlere yapılanları seyrediyorlardı." (Buruc: 3-7)

Bugün Gazze'de 7 Ekim'den bu yana yaşanan vahşete baktığımızda adeta "Ashab-ı Uhdut" karşımıza çıkmaktadır. İnsanların en vahşi yöntemlerle katledilmesi sadece kadim tarihlerde kalmış bir vaka olmadığını Gazze'de yaşanan insanlık dışı vahşet örneğinde gördük. Bugün de Gazze'de yaşanan dram ve soykırımı seyreden 2 milyar İslâm ümmetini ve dünyanın diğer milletlerini görüyoruz. Elbette birçok ülke ve coğrafyada vicdan sahibi insanların yaptıkları protesto ve nümayişlerle bu vahşeti telin edenler de var. Bu erdemli insanları tebrik ediyoruz ama bizim sitemimiz Müslüman ülkelerin başında olup da bu soykırıma sessiz kalan aşağılık siyasîleredir. 57 Müslüman ülke içerisinde sadece birkaç tanesi Gazze için bir şeyler yapmaya çalışıyor. Diğer çoğunluk ise yaşanmakta olan bu canavarlığı seyrediyor. Bazıları ise seyretmekle kalmıyor, İran ve

Yemen'in fırlattığı füzeleri engelleme çabasına giriyor. Bu melunların başında Suudi Arabistan, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri gelmektedir. Bu ülke yöneticileri o kadar aşağılık bir tavır içerisindedirler ki, en son HAMAS Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniyye Tahran'da şehid edildikten sonra Rehber Ali Hamaney'in, "Misillememiz çok ağır olacak" sözünden sonra Suudi Arabistan, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri ortak bir karar alarak, "Bölgede olası büyük bir savaş patlak verirse biz İsrail'e hava sahamızı açarak İsrail'in yanında yer alacağız" taahhüdünde bulundular. Nitekim, az önce ifade ettiğimiz gibi bu aşağılık melun ülke liderleri daha önce de Yemen ve İran'ın attığı füzeleri Siyonist İsrail'den önce (hava savunma sistemlerini harekete geçirerek) engelleme çabasına girdiler. Ne yazık ki, durum bu.

İran misilleme hakkından koşullu olarak vazgeçmek istiyor. Öne sürdüğü şart ise işgalci İsrail'in derhâl ateşkes yapıp Gazze'yi terk etmesi. En son yapılan ateşkes görüşmeleri sonuç vermedi. Bu yüzden dünyanın gözü İran'ın üzerinde. Ha bugün, ha yarın acaba ne zaman misilleme yapacak? Bu zaman zarfında işgalci Siyonist çete liderleri ve yerleşimci halk büyük bir psikolojik panik içerisinde. Gelen haberlere göre halk sığınaklarda yaşıyor ve antidepresan ilaçlar alıyor. Bir kısmı ise işgal topraklarını terk ediyor. 7 Ekim'den bu yana 1 milyona yakın Yahudi işgal topraklarını terk etmiş. Kanaatimizce iyi bir tercihte bulunuyorlar. Zira ilâhî vaad var, işgalcileri büyük bir felâket bekliyor. Kutsal Filistin topraklarımız üzerinde gayri meşru varlığı olan işgalci İsrail'in zevali yakındır. Bundan kaçış yok. Siyonist çete, ABD ve hempaları bunun farkında ve bu yüzden bölgeye olağanüstü yığınak yapıyorlar. Eşyanın tabiatı boşluk kabul etmiyor. Elin gâvuru İran İslâm Cumhuriyeti'nin niyet ve plânını çok iyi bildiği için bütün imkânlarını seferber ederek hummalı bir şekilde hazırlık yapıyor. İran ise şer cephesi karşısında adeta yalnız kaldı. Elbette İran'ın bölgede konsolide ettiği ve kolektif çalıştığı Lübnan, Suriye, Irak ve Yemen gibi dayanışma içerisinde olduğu ülkler var. Ancak karşı cenahta yani Sitonistlerin safında sadece ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya gibi Batılı ülkeleri görmüyoruz, buna ek olarak sözde Müslüman ülke olan Suudi Arabistan, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri'ni ve birkaç Arap ülkesini daha görüyoruz. Biz, soysuzlara özgü bu alçakça ihaneti nasıl izah edeceğiz? İran ve İran'ın konsolide ettiği Direniş Cephesi bileşenleri Gazze halkının feryadına kulak verip elinden gelen çabayı sarf etmesine ve nice bedeller ödemesine rağmen olmadık tezviratlara maruz kalmaktadır. Yok tiyatrodur, yok danışıklı dövüştür bir sürü iftiralar ile İran İslâm Cumhuriyeti'ne ve onun eksenindeki Direniş Cephesi'nin çabalarına gölge düşürmeye çalışan söz de cemaat liderleri ve ağzı laf yapan medya şarlatanları var. Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin Filistin davasına yönelik yaptıkları alçakça ihanetleri telin edeceklerine İran ve Direniş Cephesi'ni hedef alıp sürekli çamur atmaktadırlar. 57 Müslüman ülke içerisinde İslâm Cumhuriyeti'nin ve Direniş Cephesi'nin bütün bu yalnızlığına rağmen ortaya koymuş olduğu çabayı ve bir şekilde düşmana vurduğu darbeleri görüp takdir edeceklerine mezhep taassubundan dolayı bunca yapılanlar görmezden gelinmekte ve üstü örtülmeye çalışılmaktadır. Madem ki, "tiyatro ve danışıklı dövüş" diyorsunuz o hâlde siz bir şeyler yapın. Hükümete yapacağınız sivil baskı ile Kürecik Radar Üssü'nü kapattırın da sizi İran, Direniş Cephesi ve herkes takdir etsin. Sizin ülkeniz İncirlik ve Kürecik Üssleri ile hizmette kusur etmiyor. Bakınız, bir başka skandal ise yeni basına düştü: ABD açıklama yapmasa, işgalci İsrail'in güvenliği için yapılan tatbikata Türk Deniz Kuvvetler'inin iştirak etmesi bilinmeyecek ve sır olarak kalacaktı. Bunu ne ile izah edeceksiniz? Siyonist İsrail’e kalkan olması için ABD'nin Doğu Akdeniz’e gönderilen USS Wasp isimli amfibi hücum gemisi, Türk Deniz Kuvvetleri envanterinde bulunan TCG Anadolu (L-400), LHD sınıfı savaş gemisi ile ortak deniz eğitimleri yaptı. Gizlenen bu tatbikat ABD'nin açıklaması ile basına düşünce 23 Ağustos 2024 tarihinde Aydınlık Gazetesi bu skandal olayı manşetine taşıdı. Bu zül bize yeter de artar bile.

Öte yandan hiç eleştiri konusu yapmayıp toz kondurmadığınız Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri Siyonist çetenin yanında fiîlen nöbete durmuş, bu melunluğa mukabil siz kalkmış İran İslâm Cumhuriyeti'ne dil uzatıyorsunuz. Attığınız iftiralarla yarın mahşer günü Allah Teâlâ'ya nasıl hesap vereceksiniz? Siz asıl konuşmanız ve eleştirip lânetlemeniz gereken kan içici Siyonist çete ile dayanışma içerisinde olan melun Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülke liderleri olması gerekirken İran İslâm Cumhuriyeti'ne çamur atıyorsunuz...

Bildiğiniz üzere 1967 yılında Gazze Siyonist çete tarafından işgal edilmişti. İşgalci Siyonistlere karşı uzun yıllar mukavemet gösteren Gazze'nin yiğit evlatlarının elinde taş ve sapandan başka bir şey yoktu. Daha sonraki yıllarda İran'ın tüneller vasıtasıyla ile ulaştırdığı silahlardan dolayı direniş ve mukavemetin şekli, potansiyeli ve stratejisi değişti. Artık işgalcilere ufak çaplı da olsa silahla karşılık veriliyordu. Uzun yıllar süren bu silahlı mukavemetle üst üste darbeler yiyen Siyonist işgal güçleri 2005 yılında bi iznillah Gazze'yi terk etmek zorunda kaldı. O günden sonra Siyonist çete belirli aralıklarla Gazze'yi tekrar işgal etmeye teşebbüs etti. Fakat her defasında hezimetle geri çekilmek zorunda kaldı. Çünkü İran'ın ulaştırdığı silahların tahrip gücü de artmıştı. Başta İzzettin el-Kassam Tugayları ve Kudüs Seriyyeleri olmak üzere özgürlük savaşçısı gruplar, İran'ın Suriye ve Lübnan üzerinden ulaştırdığı roketlerle, füzelerle ve çeşitli konvansiyonel silahlarla mukavemet gücünü arttırmış caydırıcı bir seviyeye ulaşmıştı. Bu silahlar başta HAMAS'ın silahlı kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları'na ve İslâmî Cihad'ın Kudüs Seriyyeleri'ne varasıya dek bütün silahlı gruplara ulaştırılıyordu...

Öte yandan, aradaki farkı ortaya koymak için ifade edecek olursak Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne söz konusu özgürlük savaşçısı grup üyelerinden biri es kaza gitse terörist muamelesi görüp hapse atılmaktadır. Hâl böyle iken yukarıda söz konusu ettiğimiz cemaat liderleri ve eli kalem tutan bazı aklı evveller ihanet içerisinde olan Arap ülkelerini eleştireceklerine, onların yaptıkları alçakça ihanetleri yazıp söyleyeceklerine kalkıp Direniş Cephesi'ne ve İran'a dil uzatıp düşman kesilmeltedirler. İnsan biraz insaflı olur, biraz hakkaniyetli olur. Ama nerede? En azından yapıp edilenlere ve direniş adına işgalci Siyonistlere ve Siyonistlerin hamisi olan büyük şeytan Amerika'ya karşı verilen mücadelede ödenen bedellere bakılmalı. Kudüs Gücü ve bileşenlerinin bugüne kadar verdikleri mücadelede binlerce şehid verildi. Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymanî şehid edildi. Bazıları ise alçakça bir tutum içerisinde "tiyatro ve danışıklı dövüş" muhabbeti yapmaktadır. Kısaca tekrar edecek olursak, Kudüs Gücü/Direniş Cephesi bütün bileşenleriyle sahada nice bedeller ödeyerek başarılı bir sınav vermektedir. Gazze halkı bu sınavın odak noktası. Ve sınavı başarı ile veriyorlar. Onlardaki sabır, metanet ve Allah Teâlâ'ya gösterdikleri tevekkül dünyayı kendilerine hayran bıraktı. Düşünebiliyor musunuz Gazzeli bir kadın eşinin ve dört çocuğunun cesetleri başında isyan etmeden büyük bir tevekkül içerisinde Rabbine hamd ediyor. Bakıyorsunuz bir baba çocuğunun parçalanmış bedenini poşetlere koymuş ve ayet okuyarak Allah Teâlâ'ya tevekkülünü dile getiriyor. Bu sahnelere tanık olan Batılı insanlar hayret ve taaccüp içerisnde şaşırıp kalıyorlar. Araştırmalar sonucu bu tutumun dinden ve Allah Teâlâ'ya olan tevekkülden kaynaklandığını öğrendiklerinde İslâm'ı araştırma ihtiyacı hissediyorlar.

Bu süre zarfında İslâm'ı araştıran nice gayri Müslimler Müslüman olmaktadır. İnsanlar Gazze halkının metanet ve tevekkülüne hayran alıp İslâm'a giriyor. Gazze halkı, tevekkül ve metanetlerinden dolayı nice insanların hidayetine vesile oldu. Hadis-i Şerif'te geçtiği üzere, "Bir kişinin hidayetine vesile olmak dünya ve içindekilerden daha değerlidir." Gazzeliler bir yönüyle ahirete endeksli olarak böyle bir ecir kazanmış oluyorlar. Ahiretin kazanılması en güzel kazanımdır. Gazze halkı 7 Ekim'den bu yana 50 bin dolayında şehid verdi ama teslim olmadı ve topraklarını terk etmedi. Bu teveklül, bu direniş, bu mukavemet zaferi de beraberinde getirecektir bi iznillah.  Evet, kazanacak olan, daha doğrusu kazanan Gazze halkı oldu. Ama maattessüf olarak şunu da ifade etmiş olalım ki, Direniş Cephesi ve bileşenlerini istisna tutarsak Gazze konusunda ümmet sınıfta kaldı. Özellikle sessiz kalan Müslüman ülkeler bir tarafa bir de Siyonist canavarların safında bulunan ve onlara lojistik testek sağlayan Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi melun ülke liderleri sadece kaybetmekle kalmadılar tarih boyu lânetlenmeyi hak ettiler ve hiç kuşkusuz her daim lânetle anılacaklardır. Sessiz kalan Müslüman ülke liderleri de bu lânetlenmeden muaf olmayacaklar. Çünkü zulme sessiz kalmak zulme ortak olmaktır...

 

NELER SÖYLENDİ?
@
Hazım Koral

Hazım Koral

DİĞER YAZILARI Küresel Siyonist Çete Karşısında Tek Çare İslâm Birliği... Şehidler Kervani ve İsmail Haniye'nin Şehadeti Suriye'deki Türk Tırlarına Öso Saldırısı... Gazze'deki Soykırım Filistin'e İhanetin Sonucu.... Gazze'deki Soykırım Filistin'e İhanetin Sonucu... Nedir Bu İran Düşmanlığınız? Yenileceksiniz Ve Cehenneme Sürüleceksiniz İslam Birliği Ve Şirk... İslâm Devrimi Ve Düşündürdükleri... Siyonist Çetenin İşgal Ve Tahakküm Alanı... BM Değil Ümmet Olarak Biz Suçluyuz... Hamas'ın Esirlere Yaptığı Muamele Peygamber Ahlakıdır... Canavar Siyonizm ve Canavar Batı Rejimleri Gazze'ye Sağır Olmak Katliama Ortak Olmaktır Mescid-i Aksa Tufanı... İmanımızı Gözden Geçirmek... Devlet Yapılanması Kapsamında ve Hayatın Her Alanında İslam Bir Paket Programdır... 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı ve Bilmemiz Gerekenler... 15 Temmuz Ve Hatırlattıkları... Kurbanın Hikmet Ve Felsefesi İmam Humeyni'yi Rahmetle Anmak... Seçim Tartışmaları ve Bizim Sorumluluğumuz... Seçimin Düşündürdükleri... Siyasi Sorumluluğumuz... Siyonist Çete Yine Şaşırtmadı... Oruç'un Fayda Ve Hikmetleri... Sigaranın Zararları Depremde Ölenlerin Katili Kim... Depremin Düşündürdükleri ABD'nin Bitmeyen Entrikaları Hak Batıl Savaşında Kukla Charlie Hebdo ve Pİyon Rasmus Paludan... Charlie Hebro Çağdaş Kab Bin Eşref Çocuk Gelin Mevzusu... Terör Ve Kısas Atatürk'ün Son Meclis Konuşması İle İlgili Tartışmalar Aliya İzzetbegoviç'i Rahmetle Anmak... İran'da Yaşanan Olaylar ve Türkiye Kıyaslaması... T.C'nin Siyonist Çete İle İlişkileri Misyonumuz Evrensel Nitelikte Müesses Bir Nizam Kurmak Olmalı... Allah'a Koşunuz... Suriye ve Diğer Arap Ülkelerinin Filistin'e Bakışı... Takva Mücadeledir 28 Şubat Darbesinin Hatırlattıkları.... Biz Neyin Derdindeyiz Suud Ve Avanesi Ne Yapıyor? Haya İmandandır... Merhamet İnsanın En Temel Hasleti Olmalı... Allah'a Koşunuz Azerbaycan ABD Ve Siyonist İsrail Kıskacında... Tarih Tekerrür Ediyor ve Taliban'lı Yeni Dönem Evlilikte Liyakat Ve Sadakat.. Bosna Savaşı ve Srebrenica Katliamı... Ey Allah'ın Kulları Kardeş Olunuz... Ateşkes Filistin'i Unutturmamalı... Sicili Bozuk Ve Küstah ABD Erbakan'ı Tanımak Tarım Ve Ekolojik Sorunlarımız Sürdürülebilir Aile Yuvasının Ön Şartı İyi Geçimdir.. Batıl Ehlinin İslâm'a Ve Peygamberimiz'e Olan Düşmanlığı... İftira Dezenformasyon Ve Tezvirat Olguları Üzerinden İran Düşmanlığı.. Kısasta Hayat Vardır Kerbelâ Kıyamını Anlamak... Istanbul Sözleşmesi Mi, İslam Sözleşmesi Mi.... Bir Hukuk Skandalı Ve 22 Yıllık Hasret... Aile Mahremiyeti Üzerine Dünya Kudüs Günü Ve Asıl Mesele Oruç Ve Nefs Tezkiyesi.. Koronavirüs (Kovid-19) Hakkında... Mayın Eşeği Olmamak İslâm Devriminin 41'nci Yılı Muhasebesi İran'ın Suriye'de Ne İşi Var? Kadına Şiddet Ve Evlilik Hayatını Bitiren Faktörler... Nikâh Akdi.. Evlilikte Liyakat Ve Sadakat.. Kadına Şiddet Ve Kadın Cinayetleri Önce Ahlâk Ve Maneviyat... Takva İslam’ı En İyi Şekilde Yaşamaktır Gürültü Kirliliği Ramazan Ayı Ve Oruç Tesettürün Cılkının Çıkarılması Ve Müstehcenliğin Yaygınlaşması Üzerine... Şer Ekseni İslâm Devrimi’nin 40. Yılı Nikâhta Keramet Vardır Uygurlu Müslüman Türklere Uygulanan Çin Zulmü Evliliğe Giden Yolda Kıskançlık... Unutulan Vecibe Emr-İ Maruf -Nehyi Münker Ve Nasihat.. Akraba Ve Komşuluk İlişkileri Art Niyet - Suizan Veya Önyargı Emin, Güvenilir Ve Nezaket Sahibi Olmak Gelin Ve Damat Mevzusu Yarınlar Bizim Siyonistlerin Kuklası Küstah Trump Evlilik Oyunu (!) Geçimsizlik Ve Boşanma Hadiseleri Anlamlı Ve Bir O Kadarda Stratejik Ziyaret... Evlilik Huzurun Teminatıdır… Evlilik İçin Mümeyyiz Olmak… Medeniyetimiz Ve Ufak Ayrıntılar Eşler Arasındaki Kıskançlık Ve Duygu Kontrolü... Sevgi Ve Aşk Üzerine Kısa Bir Analiz.... Farkındalık... Mesuliyet Hissi Ve Merhamet Duygusu.. İnsanı Ve Misyonunu Tanımak. Terör Ve Şiddetin Meşruiyeti Yoktur. Fethullah Gülen’in İnanç Ve Psikolojisi... Kerbelâ’da Âşura Öncesi Azmettirici ABD Tetikçi FETÖ Destekçi NATO İşgalci Siyonist İsrail İle Anlaşmaya Hayır.. Kanlı Darbe Girişimine Bir Başka Açıdan Bakış... Kanlı Darbe Girişimi Hangi Amaca Matuf.. Sıbgatullah; Allah'ın Boyası.. Ramazan Ve Oruç İkra Önce Ahlâk Ve Manevîyat Edep Erbain Yürüyüşü Kerbelâ’yi Anmak Bidat Mi? Kûr’ân Ve İmâm Hüseyin Üst Kimlik Manifestomuz.. Teberrâ Ve Tevellâ Uhuvvet Ve Tasavvuf Ümmet Birlikteliğinin Önündeki Engeller Diyalog Ve Uhuvvet'in Ön Şartları… Tekfircilik Hastalığı (2) Tekfircilik Hastalığı -1- Tevhid Selâm Terör Örgütü Mü?
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA
xslot trbet tarafbet orisbet betturkey betpublic bahiscom betebet betlike mariobet betist 1xbet trendbet istanbulbahis zbahis royalbet betwild alobet aspercasino trwinbetonred bizbet