Emperyalizmin en güçlü temsilcisi ABD,birinci körfez savaşı sırasında 4.000 civarında askerini Irak 'ta kaybetmişti.
Bu olay Amerika'da büyük tepkilere sebeb olmuş,liderler seçim kaybetme riskiyle karşı karşıya kalmıştı. Derhal harekete geçen ABD yönetimi, think tank kuruluşlarının da yardımıyla büyük oranda petrol bölgeleri ve islam topraklarında yer alan çıkarları için, stratejilerini aşağıdaki 4 şekilde değiştirmişlerdir.
Bu strateji değişikliğiyle artık Amerika değil, sözde "çıkarları örtüşen" gruplarla işbirliği yapılarak , masrafı karşılığı, vekaleten başkalarının savaşmaları sağlanacaktı.
Bu sayede Amerika'lı asker ölmeyecek, algı yonetimiyle,zaten duyarsız olan ABD halkının tepkileri de engellenmiş olacaktı.
4 yeni stratejisi nelerdi ?
1-Dine karşı,din savaşı
2-Mezhebe karşı,mezhep savaşı
3-Irka karşı,ırk savaşı
4-Bölgeye karşı,bölgeler savaşı.
Bunun için ABD'nin, bölgedeki din, mezhep, ırk, bölgesel hassasiyetleri araştırması ve bu hassasiyetleri tahrik etmesi ,buralarda yaşayan halkları kolayca ateşliyecek, zaten düşük profilli eğitime sahip halklar kolayca tahrik edilecekti.
Böyle de oldu. Bu sayede ,hem Amerikan askeri ölmedi,hem bolca silah satıldı, hem de yer altı ve yer üstü kaynakları (Altın,dolar vs) göz göre göre çalınarak Amerika'ya nakledildi.
Bugün ülkemizde yaşanan finans kökenli kirli ve bir o kadar da onurdan yoksun saldırı yukarıda saydığımız strateji dahilinde gerçekleşmektedir.
Bize düşen: Ayrılıklarımızı kaşımak değil,Allah'ın bize emrettiği VAHDET'i hayata hakim kılmaktır.
Panik yaparak hatalara düşmek değil, aklı selimle daha çok üretmeyi, verimliliği, tutumlulugu öne çıkarmak olmalıdır.
Devletimizin de işletmelerimizi destekleyerek, gelismelerinin önünü açmaları, israf ve gösterişten uzak durmaları, gereksiz hamaset ve çekişmelerden medet beklememeleri, güçlü bir maliye politikasıyla inşaat odaklı büyüme yerine üretim odaklı büyümeye geçmeleri gerekmektedir.