Yaygın inanışa göre Huri cennette erkeklere ikram edilecek olan iri gözlü, tomurcuklanmış göğüsleri olan cennet kadınları. Kimileri cennette her erkeğe 70 huri verileceğini söylerken kimileride Peygamberimize getirilen her selavata bir huri vaat etmektedir.
Kuran’da cennette cinselliğin olup olmayacağı, ya da nasıl olacağı veya hurilerin cinsel bir ödül olduğuna dair açık bir ifade olmamasına rağmen Huriler cinsel bir obje olarak düşünülmekte cennetin erkek sakinlerine sunulacak bir cennet ödülü olarak kabul edilmektedir.
Rabbimiz “Yaptıkları iyi şeylere karşılık olarak, onlar için saklanmış ne mutluluklar var, kimse hayal bile edemez!” (Secde-17) buyurarak cennetteki nimetlerin gerçek vasıflarının tam olarak bilemeyeceğimizi belirtmektedir. Dolayısı ile cennet hayatı bizim için meçhuldür. Cennet hayatı ile ilgili kesin yargılarda bulunmaktan sakınmak gerekir. Cennette cinselliğin varlığı kesin değil iken, hurileri cennet kadını olarak görüp, hurilerde cinselliği tartışılmaz bir gerçek gibi kabul etmek ne kadar doğru olabilir.
Erkek egemen bakış açısı ayetleri ve hadisleri ne yazık ki, erkek merkezli yorumlamaktadır. Erkeği asıl kadını tali bir unsur olarak gören bu anlayış cennete bile kadın erkek arasında adaletsizlik yaptığının farkında değildir.
Erkeklere huri bir cennet nimeti olarak sunulurken, kadınlara adaletsizlik yapıldığını söylediğimizde bize İslam’ın çok evliliğe izin vermesini ileri sürenler cennette neslin çoğalması gibi bir durum olmadığını unutuyorlar. Yani dünyada kadınların çok evliliğine engel oluşturan neslin güvenliği cennette bir sorun oluşturmuyor.
Kuran’ın kelimeleri erkek için mi kadın içim mi kullanıldığına dikkat etmek gerekir. Kuran’da kadınla ilgili özel bir gündem kullanılacaksa dişil zamirler kullanılır. Erkek için ise eril zamirler kullanılır. Kuran’da bazı zamirler ise hem erkek hem kadın için kullanılır.
Huri kelimesi Arapçada belli bir cinsiyet için kullanılmaz. Bu kelime “gözünün beyazı bembeyaz, tertemiz, güzel” gibi anlamlara gelmektedir. Huri kelimesi Kuran’da Hem eril hem de dişil anlamlarda kullanılır.
Cennette cinsellik yoktur veya vardır diye kesin bir yargıda bulunmak zordur. Ama Huri’nin sadece erkeklere sunulan cinsellik içerikli bir cennet nimeti olduğunu mutlak bir doğru gibi sunmak mümkün değildir.
Huri ile ilgili ayetler bir bütün olarak değerlendirildiğinde hurinin erkekler ve kadınlar için tertemiz eşler olarak ifade edildiği görülecektir.
Şimdi öncelikle Ali Bulaç mealinden huri ile ilgili olarak zikredilen ayetlerin mealine bakalım;
“Ve iri gözlü huriler” (Vakıa- 22)
“Orada bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş kadınlar vardır ki, bunlardan önce kendilerine ne bir insan, ne bir cin dokunmuştur.” (Rahman 56)
“Ve yanlarında bakışlarını yalnızca eşlerine çevirmiş yaşıt kadınlar vardır.” (Sad 52)
“Göğüsleri henüz tomurcuklanmış yaşıt kızlar.” (Nebe- 33)
Eşlerine sevgiyle tutkun (ve) hep yaşıt, (Vakıa- 37)
Bu ayetleri bu şekilde anlamak bizi geleneksel huri anlayışına götürmekte, bu anlayış cenneti bir şehvet hane gibi tahayyül etmektedir. Bu anlayış erkeğe cennette de ayrıcalık vermektedir ki, bu Kuran’ın ruhuna ve adalet anlayışına uygun değildir.
Şimdi de Mustafa Yıldız hoca’nın Son Mesaj isimli mealinden aynı ayetleri anlamaya çalışalım.
Harikulâde eşler, (Vakıa -22)
Eşler olacak orada, başkasına bakmamış; kendilerinden önce insan ve cin dokunmamış. (Rahman- 56)
Yanlarında mahçup bakışlı, kendileriyle uyumlu eşleri olacak. Sad-52
Kendileriyle uyumlu, harikulade eşleri… (Nebe 33 )
Hem sevgi dolu, hem uyumlu yapacağız (Vakıa- 37)
Bu ayetleri Mustafa Yıldız hocanın mealine göre anlamaya çalıştığımızda, Huri’nin kadınlar ve erkekler için cennet eşleri olduğunu açık bir şekilde gözüküyor.
Muhammed Esed Nebe-33 ayetin tefsirinde “Hem ke’abe fiilinin hem de ke’b isminin mecazi anlamına bağlı olarak ka’ib ismi fiili halk dilinde göğüsleri göz alıcı hale gelen veya tomurcuklanan kız anlamında kullanılmıştır. Bu nedenle birçok müfessir bu ifadede cennetin erkek olduğu var sayılan sakinlerine hoşnutluk verecek dişi eşlere atıf görürler. Ancak öncelikle belirtmeliyiz ki Kuran’ın cennetin güzellikleri ile ilgili bütün teşbihleri hem erkek hem de kadın için geçerli bulunmaktadır. Cennetin nimetleri ile ilgili Kuran’i tasvirlerin daima müteşabih olduğunu hatırlarsak Keva’ib kelimesinin bu ayetteki bağlamda hiçbir cinsiyet ayrımı yapmaksızın muhteşem veya harika varlıklar anlamına geldiğini ve etrab terimi ile birlikte düşünüldüğünde ayetin anlamının “müthiş uyumlu harika eşleri” olduğu görülür” der.
Muhammed Esed’in bu tefsiri de bize Hurinin kadınlar ve erkekler için cennet eşleri olduğunu açık bir şekilde gösteriyor.
Bu cennet eşleri kadın veya erkek cennetlik Müslümanların dünyadaki eşleri olabileceği gibi, dünyada birlikte cenneti kazanacağı eşi olmayanlar veya dünyadaki eşi ile cennette birlikte olmak istemeyenler için rabbimiz, erkek ve kadın cennetliklere ikram olarak sunacağı yeni eşler oluşturacaktır. Rabbimiz Hz Adem için Havva’yı, Hz. Havva İçin Adem’i yarattığı gibi ehli cennet için harikulâde mahçup bakışlı, kendileriyle uyumlu sevgi dolu eşler var edecektir.
Rabbimizin Hz. Adem ve Hz. Havva için tek bir eş yaratması dünya ve ahirette tek eşliliğin esas, çok eşliliğin şartlar gereği olduğunun diğer bir işareti olsa gerektir.
Huri kavramının geçtiği sureler Mekkidir. Medine’de bu kavramın yerini tertemiz eşler manasına “ezvacüm mûtahheratün” ifadesi almıştır. Diyor Mustafa İslamoğlu. Bu durum da hurilerin cennet eşleri olduğu kanaatimizi güçlendiriyor.
Rabbim ayetlerini doğru anlayıp doğru yaşamayı nasip etsin.