ANALİZ
Giriş Tarihi : 10-10-2022 20:19

Türkiye-İran ilişkileri; Bölgenin sorunlarını çözmek için rekabet ve iş birliği alanı..

Türkiye-İran ilişkileri; Bölgenin sorunlarını çözmek için rekabet ve iş birliği alanı..

Bölgesel rekabete rağmen ekonomik, ticari, transit ve güvenlik iş birliği, İran ve Türkiye'nin son yıllarda yakınlaşmasının bileşenlerinden biri olup, İslam dünyası ve bölge için bölgesel sorunları doğru tasarımla çözme fırsatı olarak görülebilir.

Türkiye, son yıllarda hem ihracatta hem de ithalatta İran’ın ilk dört ortağı arasında yer alan önemli ticaret ortaklarından biri olmuştur.
Bu komşu ülke, birçok ortak noktaya rağmen, farklı yüzyıllarda ülkemizle de çelişkiler ve çıkar çelişkileri yaşamıştır, ancak bu ülkedeki mevcut yönetim modeli, çelişki ve farklılığa rağmen menfaatleri maksimum olarak korumak ve elde etmektir, bu konuda örnek olarak farklı ülkelere, antlaşmalara ve toplantılara, çatışmalara ve savaşlara yönelik ve etraftaki gruplarla uğraşma sayılabilir.

Bölgesel ve uluslararası politikalardaki birçok farklılık ve çelişkiye rağmen, ticari koridorların tasarımı, bazı komşu ekonomik rakip ülkeler karşısında desteklemeler ve direnişler ve ticari pazarlar ve çıkarlar kazanmak, Erdoğan hükûmetinin son yirmi yıldaki önemli politikalarıdır.
Buna göre, Türkiye'nin NATO üyeliği, Suriye'de Beşar Esad karşıtı gruplara destek verilmesi, Siyonist rejimle sıcak ilişkiler kurulması, Türkçe konuşan ülkelerin güçlendirilmesi, Nahçıvan ile Azerbaycan arasında bir koridor oluşturma çabaları ve daha birçok örneğe rağmen, ekonomik alanda bu ülkenin hareketi, maksimum çıkarlara doğrudur ve bu ülke için hiçbir kırmızı çizgi düşünülemez.

Buna göre, güvenlik, ekonomik ve bazı bölgesel konulardaki birçok farklılığa rağmen ABD yaptırımlarının resmen tanınmaması, uluslararası transit vs. Türkiye'nin İran ile ilişkileri iyi bir iş birliği olmuştur.

Bunun somut tezahürü, EİT (Ekonomik İş Birliği Teşkilatı'nın) güçlendirilmesinde, İTİ (İslamabad, Tahran, İstanbul) Koridoru'nun hem karayolunda hem de demiryolunda başlatılmasında, TIR ve e-TIR konvansiyonunun uygulanmasında, İran ve Türkiye'nin ticari büyümesinde ve Astana Zirvesi'ndeki etkin mevcudiyette görülebilir.

Ticaret alanında da Türkiye her zaman İran'ın önemli bir ortağı olmuştur. Bu yılın ilk yarısında İran ile Türkiye arasında, 2 milyar 626 milyon doları İran'ın Türkiye'ye ihracatı ve 2 milyar 680 milyon doları da Türkiye'nin İran'a ihracatı olmak üzere 5 milyar 306 milyon dolar ticaret gerçekleşti.

Ülkemizin Türkiye'ye 6 aylık ihracatı, bu yılın ilk yarısındaki 24 milyar 251 milyon dolarlık toplam ihracatın yüzde 11'ini oluşturmuş, ki bu sürede Türkiye'ye ihracatımızın değeri geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 14 artmıştır.

Bu yılın ilk yarısında ülkeye yapılan 26 milyar 31 milyon dolarlık toplam ithalatın yüzde 10'u da Türkiye'dendi, bu miktar 2021 yılının ilk yarısına göre yüzde 10'dan fazla artmıştır. Hâlbuki geçen yılın ilk yarısında 2020 yılının ilk yarısına göre İran mallarının Türkiye'ye ihracatında %247, Türkiye'den yapılan ithalatta ise %33 artış gördük.

Ekonomik, ticari, transit ve güvenlik iş birlikleri, bölgesel rekabetlere rağmen, İran ve Türkiye'nin son yıllarda yakınlaşmasının bileşenlerinden biri olup, bu konu iki ülkenin uygun tasarımı ve iradesiyle İslam dünyası ve bölge için bölgesel sorunları çözmek ve ilişkileri güçlendirmek için bir fırsat olarak değerlendirilebilir.  

Tesnim

ZehraZehra

seyyidezehra@outlook.com