TEFSİR
Giriş Tarihi : 26-05-2023 21:15   Güncelleme : 13-06-2023 22:12

Tefsir Notları: Bakara Suresi -23- Ayetler: 111-115

Tefsir Notları: Bakara Suresi -23- Ayetler: 111-115

111- Dediler ki: "Yahudi veya Hıristiyan olmadıkça, kimse kesin olarak cennete giremez." Bu, onların kendi kuruntularıdır (öngörüleridir). De ki: "Eğer doğru sözlüler iseniz, kesin-kanıt (burhan)ınızı getiriniz."

Yahudi ve Hıristiyanların böyle bir iddiada bulunmalarının nedeni kendilerinin doğru yolda diğer insanların ise batıl yolda olduklarına inanmalarıdır.

Onun için “Yahudi veya Hıristiyan olmadıkça, kimse kesin olarak cennete giremez.” Diyorlar. Allah’ta diyor ki burhanınızı getirin.

Burhan: kesin bilgi ve belge anlamına gelir. Bir iddia ancak belge ile doğrulana bilir. Ancak kimsenin elinde böyle bir belge yok.

Cennetin tekbir yol haritası var: Kim iman eder Salih amel işler iyi ve güzel davranışlarda bulunursa onlar kurtuluşta olanlardır.

İşte 112. Ayette bunu anlatıyor..

112- Hayır, kim iyilik yapıcı olarak, yüzünü (kendini) Allah'a teslim ederse, artık onun Rabbi katında ecri vardır. Onlar için korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır.

“Kim iyilik yapıcı olarak” yani Muhsin olarak güzellikle ve güzelce davranışta bulunan kimseye denir.

 Allah resülü şöyle buyurur: İhsan Allah’ı görüyormuş gibi ona ibadet etmendir.  Sen onu görmüyorsan da o seni görüyor ya…

113- Yahudiler dedi ki: "Hıristiyanlar bir şey (herhangi bir temel) üzere değillerdir."; Hıristiyanlar da: "Yahudiler bir şey (herhangi bir temel) üzere değillerdir" dedi. Oysa onlar, Kitabı okuyorlar. Bilmeyen (bilgisiz)lerde, onların söylediklerinin benzerini söylemişlerdi.  Artık Allah, kıyamet günü anlaşmazlığa düştükleri şeyde aralarında hüküm verecektir.

Bu ayette bir anlamda Müslümanlara gereksiz teolojik tartışmalara girmemeleri öneriliyor. Cedel ve tartışma insanların akletmelerini değil inatlaşmalarını sağlıyor. Onun için hakikatı net olarak anlatıp insanlara güzel bir örneklik göstermek gerekiyor. Ve insanların inançlarına düşüncelerine hakaret etmemek aşağılamamak gerekiyor.

Bugün aralarında bir problem yokmuş gibi gözükse de Yahudi ve Hıristiyanlar arasındaki din tartışması derin bir farklılık içermektedir. Yahudiler hiçbir zaman Hz. İsa’yı peygamber olarak kabul etmediler.

Allah, kıyamet günü anlaşmazlığa düştükleri şeyde aralarında hüküm verecektir.

114- Allah'ın mescidlerinde O'nun isminin anılmasını engelleyen ve bunların yıkılmasına çaba harcayanlardan daha zalim kimdir? Onların (durumu) içlerine korkarak girmekten başkası değildir. Onlar için dünyada bir aşağılanma, ahirette de büyük bir azab vardır.

Allah’ın mescitleri içinde ibadet edilen Allah’ın zikredildiği Allah’a secde edilen yerlerdir. Bu ayette belli bir mescit değil tüm mescitler kastedilmektedir.

"İbadet yerleri içinde Allah’a ibadet edilmesini yasaklayan, Allah’a şirk koşan zalim ve günahkâr kimselerin elinde olmamalıdır;

Allah’ın mescidleri ve beklide bütün ibadet mekanları, Allah'tan korkanların Kulların inanç ve ibadetlerine yaygı duyanların yönetiminde olmalıdır.

Kim ki Allah’ın mescitlerinde Allah’ın Kullarını ibadetten alıkoyuyorsa onlar zalimlerdir.

Kurtubi, ve bazı müfessirler burada kastedilen mescidin Beytül maktis yada Kabe olduğunu söylemişlerdir.

Reşit Rıza bu ayette kastedilen Mescid Kabe insanları ibadetten alıkoyanlarda Mekkeli Müşriklerdir demiştir.

Onlar için dünyada bir aşağılanma, ahirette de büyük bir azab vardır.

115- Doğu da Allah'ındır, batı da. Her nereye dönerseniz Allah'ın yüzü (kıblesi) orasıdır.  Şüphe yok Allah, kuşatandır, bilendir.

Üstad Mevdudi diyor ki  "Allah, Doğu ve Batı gibi belirli bir yöne bağlı değildir; O, bütün yönlerin ve her yerin sahibidir. İbadet için belli bir yönün belirlenmiş olması, Allah'ın sadece o yönde bulunduğu anlamına gelmez. Bunun için neden belirli bir yönün diğerine tercih edilip seçildiği veya önceleri belli bir yöne dönülürken, sonradan neden başka bir yön ve başka bir yerin belirlendiği konusunda tartışmaya girmeye hiç gerek yoktur."

Allah, ne sınırlı ve dar görüşlü, ne de onların sandığı gibi fakir ve cimridir. Aksine O'nun mülkü, cömertliği ve görüşü sonsuz ve sınırsızdır. O, hangi kullarının kendisini zikrettiğini ve nerede, ne zaman ve hangi niyetle zikrettiğini bilir.

ZehraZehra

seyyidezehra@outlook.com