TEFSİR
Giriş Tarihi : 13-01-2023 09:11

Tefsir Notları: Bakara Suresi -14- Ayetler: 66-70

Tefsir Notları: Bakara Suresi -14- Ayetler: 66-70

66- Bunu, hem çağdaşlarına, hem sonradan gelecek olanlara 'ders verici bir ceza,' takva sahipleri için de bir öğüt kıldık. 

“Ey Ümmet i Muhammed, siz de düşmanlarınızı taklit ederseniz, siz de tahkik ehli olmayıp, taklit ehli olursanız, böyle yanlışlara alçaltıcı durumlara düşebilirsiniz.

Taklid ehli değil tahkik ehli olmak gerekir.  İyi doğru nedir araştırmak ve bilinçli bir şekilde davranmak gerekir. Maymun ahlakının örnek verilmesi taklidi değil tahkiki teşvik etmek içindir. Maymun taklitçi bir hayvandır. Onlar için ahlakı maymunlaşanlar diyor Kuran. Taklidin bile tahkikle yapılması gerekir. İnsanları, düşmanlarınızı hatta dostlarınızı körü körüne taklid ederseniz yanlışa düşme ihtimaliniz hatta maymunlaşma ihtimaliniz vardır. Onun için bu kıssalarda yaşadığınız olaylardan ibret alın ey takva sahipleri…

67- Hani Musa kavmine: "Allah, muhakkak sizin bir sığır kesmenizi emrediyor" demişti. Onlar: "Bizi alaya mı alıyorsun?" demişlerdi. (O da) "Cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım" demişti. 

Bakara suresine isim olan kıssa işte bu kıssa…

Bir görüşe göre ki Allame Tabatabi bu görüştedir. İsrail oğulları içinde bir cinayet gerçekleşmişti. Faili meçhul bir cinayet. Bu cinayetin kimin eseri olduğu ortaya çıkmamıştı. Bu cinayeti ortaya çıkarmak için bir inek kesmeleri emredilmişti.  

Üstad Mevdudi’ye göre ise İsrailoğuları'na, etraflarındaki putperest milletlerden etkilenerek edindikleri ineğe tapma ve ineğin kutsiyeti inançlarını kırmak için bir inek kurban etmeleri emredilmişti. Bu, onların imanlarının sınanmasıydı. Eğer gerçekten Allah'ın birliğine inanıyor ve ibadette başka bir şeyi O'na ortak koşmuyorlarsa, daha önceden taptıkları putu kendi elleriyle kırmalıydılar. 

Fakat bu çok zor bir sınavdı. Onlar inek kurban etmekten kaçınmaya çalıştılar; çünkü, bir tek Allah'a inançları henüz tam sağlamlaşmamıştı. Bu görevden kurtulmak için ayrıntı üzerine ayrıntı sordular, fakat çok soru sordukça daha da köşeye sıkıştılar. O kadar ki, sonunda onlara açıkça, o dönemde özellikle tapmak için seçilen altın renkli ineği kurban etmeleri söylendi. Kitab-ı Mukkaddes'te de bu olaya değinilir; fakat, İsrailoğulları'nın gereksiz sorularla nasıl bu görevden kurtulmaya çalıştıklarından bahsedilmez. (Bak. Sayılar 19: 1-10). 

Tefsiriül Mizan’da bu kıssa şöyle tefsir ediliyor. "Hani Musa, kavmine... demişti..." ifadesindeki hitap, Peygamber efendimize (s.a.a) yöneliktir.
İsrail-oğulları, "Allah size, bir inek kesmenizi emrediyor" sözünü duydukları zaman, hayret etmişlerdi, bunu Allah'ın peygamberi Musa'nın bir alayı olarak değerlendirmişlerdi. 

Çünkü ineğin kesilmesi ile onların, çekişmenin çözüme kavuşturulması ve katilin bulunması yönündeki istekleri arasında bir bağlantı kuramamışlardı. Bu yüzden, "Bizimle alay mı ediyor, dalga mı geçiyorsun?" demişlerdi., 
Aslında bu sözler onların dinleme ve itaat etme ruhunu yitirmiş olmalarından, büyüklük ve inatçılık kompleksinin içlerine yerleşmiş olmasından kaynaklanıyordu.

Bu duruma düşmeleri, bilir bilmez karar vermelerinden ve yetkilerinde olsun olmasın her meselede kendi başlarına yargıda bulunmalarından dolayıydı. 

İsrail oğulları söz gelimi, akılla algılanan soyut bir varlığa, somut bir varlık gibi yaklaşıyorlardı. Bu yüzden Rabbi somut olarak ve çıplak gözle görmek istemişlerdi. Nitekim bir keresinde de, "Ey Musa, demişlerdi, nasıl onların tanrıları varsa, bize de bir tanrı yap. Musa, 'Siz gerçekten cahil bir toplumsunuz.' demişti." (A'râf, 138) 

Onlar peygamberleri Musa'yı da kendileri gibi ihtirasları, hevesleri bulunan, kendileri gibi oyuna, eğlenceye düşkün biri sanıyorlardı. Bu yüzden onu alaycılıkla, ahmaklıkla ve cahillikle suçluyorlardı. Öyle ki Hz. Musa (a.s) onların bu nitelendirmelerine cevap olarak, "Cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım." demişti. 

68- "Rabbine adımıza yalvar da, bize niteliklerini açıklasın" demişlerdi. (O da Rabbine yalvardıktan sonra onlara) Demişti ki: "Şüphesiz Allah diyor ki: O ne pek geçkin, ne de pek genç, ikisi arası dinç(likte bir sığır olmalı)dır.  Artık emrolunduğunuz şeyi yerine getirin." 

Onlar, ineğin niteliklerinin ayrıntılı olarak belirtilmesini istemişlerdi. Çünkü inek türü diriltme özelliğine sahip olmadığına göre, kesilmesi istenen belli bir inek olmalı ve nitelikleri en ince ayrıntısına kadar açıklanmalı diye düşünmüşlerdi. "Bizim için Rabbine dua et, onun ne (biçim bir inek) olduğunu bize açıklasın." demeleri de bu yüzdendi.

Aslında bu istekle boş yere kendilerini zora sokuyorlardı. Allah da onların işini zorlaştırdı. Musa dedi ki: "Allah diyor ki: O, ne yaşlı - yani doğuramayacak kadar yaşlı- ne de körpe; -yani hiç doğurmamış ikisinin arasında bir inektir." Kadınlar ve dişi hayvanlar için kullanılan "avân" niteliği, yaşlılıkla körpelik arası orta yaş demektir. 

Buna rağmen yüce Allah onlara acıyor ve gereksiz yere soru sormamalarını öğütlüyor. Durumlarını zorlaştırıcı tavırlardan sakınıp yapılan açıklamalarla yetinmeleri uyarısında bulunuyor: "Hadi, size emredileni yapın." 

69- Demişlerdi ki: "Rabbine adımıza (bir daha) yalvar da, bize rengini bildirsin." O da: "(Rabbim) diyor ki: O, bakanların içini ferahlatacak sarı bir inektir" demişti.

Ne var ki onlar, bu uyarıyı dikkate almıyorlar ve "Bizim için Rabbine da et, onun renginin ne olduğunu bize açıklasın." diyorlar. Musa da şöyle diyor: "Alla diyor ki: O, halis ve koyu sarı, -koyu ve parlak bir sarı- bakanlara sevinç veren bir inektir." İneğin tanımlanmasına ilişkin açıklama böylece tamamlanıyor. Onun nasıl bir şey olduğu ve renginin ne olduğu açıklığa kavuşuyor. 

70- (Onlar yine:) "Rabbine (bir kere daha) adımıza yalvar da, bize onun niteliklerini açıklasın. Çünkü bize göre (birçok) sığır birbirinin benzeridir. İnşaallah (Allah dilerse,) biz doğruya varırız" demişlerdi. 

Buna rağmen onlar hoşnut olmuyorlar ve tekrar başlangıçtaki sözlerine dönüyorlar; utanmadan, sıkılmadan, "Bizim için Rabbine dua et, o-nun ne (biçim bir inek) olduğunu bize açıklasın. Zira inekler bizim için ayırt edilemez oldu. Allah dilerse, (bu kez) mutlaka ona iletileceğiz." diyorlar.
 

ZehraZehra

seyyidezehra@outlook.com