TEFSİR
Giriş Tarihi : 16-12-2022 12:16   Güncelleme : 02-01-2023 15:20

Tefsir Notları: Bakara Suresi -11- Ayetler: 50-55

Bakara Suresi: Kuran'ı anlamak ve yaşamak için....

Tefsir Notları: Bakara Suresi -11- Ayetler: 50-55

50- Ve sizden dolayı denizi ikiye yarıp sizi kurtardığımızı ve Firavun'un adamlarını -siz seyredip dururken- boğduğumuzu da hatırlayın. 
Bu ikinci nimet kurtarıcı mucize idi. Bu sıradan bir olay değildi. İsrail oğulları Firavun ve askerlerinden kaçıp Kızıldeniz’in kenarına geldiklerinde onlar için görünürde kurtuluş kalmamıştı. 

İşte o an Allah tarihe müdahale etti. Kızıldeniz ikiye ayrılıp önlerinde bir yol açıldı. Kurtarıcıları Hz. Musa ve Hz. Harun önderliğinde Kızıldeniz’in içinden geçtiler. Arkalarından gelen Firavun askerleri ile Kızıldeniz’de boğuldu. (Yunus-90) 

İsrailoğulları bu mucizeyi sadece seyretmediler  bizatihi yaşadılar. 
İşte Allah İsrailoğullarına bizatihi yaşadıkları bu mucizeyi hatırlatıyor.

51- Hani Musa ile kırk gece için sözleşmiştik. Ama sonra siz, onun arkasından buzağıyı (tanrı) edinmiş ve (böylece) zalimler olmuştunuz.

Firavunun esaretinden Allah’ın ilahi yardımları kurtulan bu ilahi yardımlara yaşayarak şahit olan İsrailoğullarına düşen şükürle Allah’a kulluk yapmaları idi. Allah onlara yepyeni bir hayat ve nimetler sunuyordu. 

İsrailoğulları Mısır'dan kaçıp Sina Yarımadasına girdiklerinde Allah, Hz. Musa'yı (a.s.) kendisine henüz esaretten kurtulan kavme rehberlik etmesi için emirler, tavsiyeler ve kanunlar vermek üzere kırk gün, kırk gece Tur'a davet etmişti. (Ayrıntılar için bkz. Çıkış, 24-31 bölümler.) 

Allah Hz. Musa ile konuşacak, İsrailoğullarının hayatlarını tanzim edecek hükümlerin içinde yer aldığı levhaları verecekti.

Araf-148 Taha- 85 ayetlerde de geniş olarak anlatıldığı gibi İsrailoğulları gelecek vahyi bekleyip ilahi emere itaat edeceklerine Hz. Musa’nın yokluğunda bölgenin inanışı olan altından döktükleri bir buzağı heykeline tapmayı tercih ettiler.

Buzağıya tapma, Kenan, Mısır ve çevre bölgelerde çok yaygındı. İsrailoğulları, Hz. Yusuf'un (a.s.) ölümünden sonra Kıptîlere esir olunca, yöneticilerinden bu kötü geleneği öğrenmişlerdi. 

Buzağıya tapma olayı Tevrat’tada ayrıntılı biçimde anlatılır..
Buzağı bildiğiniz gibi inek yavrusu demektir. Peki neden inek yavrusu. Çünkü kendilerini soy kırıma uğratan ve köle eden Mısırlılar, mısır yerlileri ve mısır firavunun tanrıları arasında Kotor tanrısı diye bir tanrı var bu sahte tanrı, bir inek. 

Kahire’de eski mısır meclis binası var. O eski mısır meclis binası şu anda eski mısır medeniyetleri müzesi olarak kullanılıyor. O müzede altından inek heykelleri var firavun dönemine ait. Bu heykellerden bazılarının önünde firavun oturmuş tanrısına tazimde bulunuyor.

İnek, Firavun ve Mısır toplumun tanrısı. Yani düşmanlarının putuna tapacak kadar ihanet içine giriyor İsrail oğulları. Düşmanlarını taklit etme bataklığına saplanıyor. 

Mısır’dan vakıf oldukları bu buzağı putuna tapma işini Sina yarım adasında da gördüler. O puta tapanları görünce çok beğenmişler herhalde, Mısır’da burada da Buzağı heykeline tapıldığına göre bu din doğrudur demişler, Hz. Musa İle yaşadıkları onca ilahi yardımı unutmuşlar buzağıyı tanrı edinmişler.

İçlerinden bir sanatkar, Samiri. Samiri adını diğer surelerden öğreniyoruz.
Samiri, Firavundan kaçırdıkları Altın gümüş takıları topluyor, ve bu altınları eritiyor, işte onlarla o firavun ve hanedanının taptığı Kotor putunu yapıyor. İnek yavrusu şeklinde bir heykel dikiyor. Buna saygı duruşunda bulunuyorlar, tazim ediyorlar bu heykele tapıyorlar.

Buzağı heykelinin altından yapılması onların bir anlamada altına ve gümüşe taptıklarına işarettir. 

Yani bir anlamda dünyaya taptılar, dünyevileştiler. 
İnek yavrusu putu bir semboldü. Onlar bu sembolün şahsında dünyaya taptılar. Altına taptılar, paraya taptılar, mala taptılar. 
Ey Ümmeti Muhammed, sizde ümmeti Musa gibi Rabbinizin bu büyük nimeti olan Kuran mesajını bir kenara bırakır, peygamberinizden yüz çevirirseniz, Dünyevileşirseniz, işte geleceğiniz nokta, onların varacağı noktadır. Vardığı noktadır. Akıbet bu kadar kötü olacaktır. 
Bu ayetin ve bu kıssanın asıl mesajı da bu olsa gerek diye düşünüyorum. 

52- Bundan sonra belki şükredersiniz diye sizi bağışladık.
Allah İsrailoğullarının bu açık günahlarına isyanlarına rağmen onları af ediyor. Muhtemeldir ki.. İsrailoğullarına Hz. Musa dönünce onun çabaları ile hatalarını anladılar Allah’ta onları bağışladı.  
53- Ve (yine) hidayete erersiniz diye Musa'ya Kitabı ve Furkanı verdik. 
Mi'yar" (kriter) ile hemen hemen eş anlamlı olan "Furkan" hak ve bâtılı birbirinden ayırmaya yarayan bir ölçü anlamına gelir. 

Furkan, Kuran da üç kitap içinde kullanılır. Hem Kuran, hem Tevrat, hem İncil için. Bu ayette Furkan Tevrat için kullanılmaktadır.
Furkan hakkı batıldan ayıran manasına gelir. Hakkı batıldan ayıran kimseye veya ayırma işine Furkan denilir. Bu Furkan vasfı kitabın özelinin değildir, yani Kuran’ın lafzının özelliği değildir. Furkan vasfı vahyin özelliğidir. Vahyin manasının özelliğidir lafzının değil. Onun için Vahye ait bütün kitaplar Furkan dır. 

Furkan başka ayetlerde Kitabın yanında verilen hikmet ve Furkan’dan bahsedilir. Kitabın yanında verilen Furkan Muhammed Abduh’a göre Akıldır. İslam bilginlerinin önemli bir kısmı Kitabın yanında verilen Furkan’ın Kuran’ın tefsiri olan sünnet olduğunu söylemişlerdir.  

54-Musa, kavmine dedi: "Ey kavmim, gerçekten siz, buzağıyı (tanrı) edinmekle kendinize zulmettiniz. Hemen, kusursuzca yaratan (gerçek ilah)ınıza tevbe edip nefislerinizi öldürün: bu, yaratıcınız katında sizin için daha hayırlıdır." Bunun üzerine (Allah) tevbelerinizi kabul etti. Şüphesiz O tevbeleri kabul edendir, esirgeyendir. 

Tur dönüşünde Hz. Musa’nın gördüğü şey tam bir hayal kırıklığı idi. Elindeki levhaları fırlatıp, bu bir mecazsa elindeki hükümleri askıya alıp İsrailoğullarını kavmini tövbe edip nefislerini öldürmeye çağırdı. 
Nefislerinizi öldürün derken Hz. Musa neyi kastetmişti:
Bir görüşe göre İsrailoğullarından eline silahı alan diğerini öldürmeye başladı.  Bu görüşte olanlar görüşlerini Tevrat’ı esas aldılar. “Ve Musa ordugahın kapısına durup dedi. Rab tarafında olan bana gelsin. Ve bütün levioğulların onun yanında toplandılar. Ve onlara dedi. İsrailin Allah’ı Rap şöyle diyor: Herkes kılıcını beline kuşansın. Ve Ordugahta kapıdan kapıya dolaşsın ve herkes kendi kardeşini herkes kendi arkadaşını, herkes kendi komşusunu öldürsün. Ve levioğulları Musa’nın dediği gibi yaptılar. Ve o gün kavimden üçbin kadar düştü” (çıkış 32: 26-28)

İkinci görüş Buzağı tapıcılığının elebaşlarını tövbe etmeyip ifsada devam edenleri öldürün…

Üçüncü görüş ise tövbe ve manevi arınmayı o noktaya getirin ki dünyevi arzulardan kendinizi tamamen temizleyin. Altın buzağıya tapma bir noktada dünyevileşme olduğuna göre nefislerinizi öldürme nefsin doymak bilmeyen arzularını öldürme dünyevileşmeyi kontrol etme olarak anlaşılabilir. 
Bu durum Tövbe edenlerin şahsında nefislerin öldürülmesi, tövbe etmeyip ifsada devam edenleri öldürülmesi yolu ile gerçekleşmiş olabilir. 
Doğrusunu Allah bilir. 

Bu olaydan sonra Allah İsrailoğullarının tövbesini kabul etmiştir.  

55-Ve (şöyle de) demiştiniz: "Ey Musa, biz Allah'ı apaçık görünceye kadar sana inanmayız." Bunun üzerine siz bakınıp-dururken sizi yıldırım çarpmıştı. 

İsrailoğulları Allah’ı rahmeti ile merhameti ile yardımıyla kaç kez gördüler. İlahi yardımlara sadece tanık olmadılar bizatihi yaşadılar. Önlerinde sular yarıldı denizin içinden geçtiler, Allah onlara, çölde nimetler verdi. Onları öyle belalardan kurtardı ki Allah’ı onlar eserleri ile gördüler. Rahmet ve mağfiretiyle gördüler, yardımıyla gördüler. 

Ama buna rağmen Allah’ı gereğince taktir edemedikleri için açıkça görmek istediler. Ve böyle bir bahane ile Musa’ ın karşısına çıktılar; açıkça görünceye kadar sana inanmayacağız dediler.

Siz bön bön bakıp dururken, bir yıldırıp çarpıverdi ve belanızı buldunuz diyor sanki rabbimiz. 

Tabii buradaki yıldırım hakiki manada olmayabilir.  Mecazi manada da olabilir. Yani yüreklerinde çakan bir şimşek, çakan bir yıldırım sebebiyle tamamen yaptıklarının çok büyük bir hata, büyük bir ihanet olduklarını anlayıp geri dönmek anlamına da olabilir.
 

ZehraZehra

seyyidezehra@outlook.com